PUTİN-EL ŞARA GÖRÜŞMESİ: SURİYE’DE YENİ DÖNEMİN AYAK SESLERİ

upa-admin 16 Ekim 2025 2.194 Okunma 0
PUTİN-EL ŞARA GÖRÜŞMESİ: SURİYE’DE YENİ DÖNEMİN AYAK SESLERİ

Öz: Beşar Esad rejiminin sona ermesinin ardından Suriye’nin yeni lideri Ahmed el-Şara, dış politikada denge ve meşruiyet arayışının ilk adımlarını atmaktadır. 15 Ekim 2025’te Moskova’da gerçekleştirilen Ahmed el-Şara–Vladimir Putin görüşmesi, yalnızca iki ülke arasındaki ilişkilerin değil, aynı zamanda Ortadoğu’daki güç dengelerinin yeniden şekillenmesi açısından da tarihi bir dönüm noktası olarak değerlendirilmektedir. Bu makalede, görüşmenin diplomatik, askeri ve ekonomik boyutları incelenmekte; tarafların stratejik hedefleri ve olası sonuçları analiz edilmektedir.

Anahtar Kelimeler: Rusya, Suriye, Rusya-Suriye ilişkileri, Vladimir Putin, Ahmed el-Şara.

********************************************************************************************************************************************************************

Giriş

 Esad Sonrası Suriye ve Diplomatik Yeniden Konumlanma

2024 sonunda Beşar Esad rejiminin devrilmesiyle birlikte, Suriye, yaklaşık on yıldır süren iç savaşın ardından yeni bir siyasi döneme girmiştir. Bu dönemde, eski HTŞ lideri Ahmed el-Şara liderliğinde kurulan geçici yönetim, ülkenin dış politikasını yeniden tanımlama sürecine girmiştir. Özellikle Rusya ile ilişkiler, bu dönüşümün en kritik başlıklarından biri olarak öne çıkmaktadır. Rusya, 2015’ten itibaren Suriye’de askeri varlık bulundurarak Esad rejiminin en güçlü destekçisi olmuş; Tartus deniz üssü ve Hmeymim hava üssü üzerinden bölgesel etkinliğini pekiştirmiştir. Ancak yeni yönetimin egemenlik vurgusu ve reform vaatleri, Moskova ile ilişkilerin yeniden tanımlanmasını zorunlu hale getirmiştir. Bu çerçevede, Ahmed el-Şara’nın Moskova ziyareti, “yeni Suriye–Rusya ilişkileri”nin kurumsal zeminini oluşturma amacı taşımaktadır.

Görüşmenin Genel Çerçevesi ve Katılımcı Heyetler

15 Ekim 2025 tarihinde Kremlin Sarayı’nda gerçekleştirilen görüşme, yaklaşık iki buçuk saat sürmüş ve basına kapalı yapılmıştır. Rus tarafında Cumhurbaşkanı Vladimir Putin’in yanı sıra Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, Başbakan Yardımcısı Alexander Novak ve Kremlin Dış Politika Danışmanı Yuri Uşakov hazır bulunmuştur. Suriye heyeti ise Ahmed el-Şara’ya ek olarak Dışişleri Bakanı Esad Hasan el-Şeybani, Savunma Bakanı Murhef Ebu Kasra ve İstihbarat Başkanı Hüseyin el-Selama gibi isimlerden oluşmuştur. Bu üst düzeydeki katılım, görüşmenin yalnızca sembolik bir ziyaret olmadığını; çok boyutlu, stratejik bir müzakere niteliği taşıdığını göstermektedir.

Görüşmede Ele Alınan Temel Konular

Rus Askeri Üslerinin Statüsü: Görüşmenin merkezinde, Rusya’nın Suriye’deki askeri üslerinin geleceği yer almıştır. Tartus ve Hmeymim üslerinin statüsü, yeni yönetimin egemenlik anlayışı çerçevesinde yeniden tanımlanmak istenmektedir. El-Şara, ahde vefa ilkesi uyarınca “geçmişte yapılan anlaşmalara saygı” göstereceklerini belirtmekle birlikte, Suriye’nin toprak bütünlüğü ve tam egemenliği konusunda taviz vermeyeceklerini vurgulamıştır. Bu, Rusya’nın Suriye’deki askeri varlığının artık “ev sahibi devletin onayıyla sınırlı” hale gelmesi anlamına gelebilir. Putin ise, Rusya’nın bölgede istikrarın garantörü olduğunu ve Suriye’nin güvenliği için iş birliğini sürdüreceklerini ifade etmiştir.

İlişkilerin Yeniden Tanımlanması: El-Şara’nın açıklamalarında öne çıkan “ilişkileri yeniden tanımlama” vurgusu, yeni yönetimin dış politikada denge arayışını göstermektedir. Bu tanımlama, Rusya ile “ortaklık temelli ama eşit statülü” bir ilişki kurulmasını hedeflemektedir. El-Şara, Suriye’nin artık “yardıma muhtaç bir devlet değil, yeniden inşa sürecine yön veren bir ülke” konumunda olacağını belirtmiştir. Putin’in bu ifadelere karşılık verdiği “Rusya, Suriye halkının yeniden doğuş sürecinde yanında olacaktır” açıklaması ise, Moskova’nın bu yeni denklemi temkinli biçimde kabul ettiğini göstermektedir.

Beşar Esad’ın İadesi Tartışması: Görüşmede en hassas başlıklardan biri, Beşar Esad’ın statüsü olmuştur. Esad’ın Rusya’da bulunduğu yönündeki haberler, Şam’ın onu yargılamak veya iadesini talep etmek isteyebileceğini gündeme getirmiştir. Ahmed el-Şara’nın bu konuyu diplomatik bir dille gündeme getirdiği; ancak Putin’in herhangi bir açık taahhütte bulunmadığı bildirilmektedir. Kremlin kaynakları, “bu mesele insani ve hukuki hassasiyetler çerçevesinde ele alınacaktır” açıklamasıyla konuyu sınırlı biçimde yorumlamıştır. Bu durum, Rusya’nın Esad’ı bir pazarlık unsuru olarak elinde tutma niyetinde olabileceğini göstermektedir.

Ekonomik ve Enerji İş Birliği: Görüşmenin bir diğer önemli boyutu, Suriye’nin yeniden inşası ve ekonomik iş birliği olmuştur. Suriye tarafı, enerji altyapısının yenilenmesi, ulaşım ağlarının onarımı ve tarımsal üretimin yeniden canlandırılması için Rusya’dan teknik ve yatırım desteği talep etmiştir. Putin ise, Rus şirketlerinin özellikle enerji, liman işletmeciliği ve demiryolu projelerinde yer alabileceğini ifade etmiştir. Bu adımlar, Rusya’nın ekonomik çıkarlarını korurken Suriye’nin kalkınma sürecine katkı sunmasını amaçlamaktadır.

Görüşmenin Stratejik Anlamı

Bu görüşme, Esad sonrası dönemde Suriye’nin dış politikasında bağımsızlık arayışının ilk testi olarak değerlendirilebilir. El-Şara yönetimi, Batı ile diplomatik kanalları yeniden açarken, Rusya ve İran gibi geleneksel müttefiklerle de ilişkileri koparmamaya özen göstermektedir. Moskova ziyareti, bu “denge diplomasisi”nin en somut örneğidir. Rusya açısından ise, bu görüşme, Ortadoğu’daki nüfuzunun korunması için bir zorunluluktur. Putin yönetimi, Suriye üzerindeki etkisini kaybetmemek adına yeni hükümetle iş birliği sürecine sıcak yaklaşmakta; ancak stratejik varlıklarından da vazgeçmemektedir.

Olası Sonuçlar ve Gelecek Perspektifi

Görüşme ardından bir değerlendirme yapmak gerekirse, Suriye-Rusya ilişkilerinin geleceği açısından şu seçenekler gündeme getirilebilir:

  1. Askeri üslerin statüsü konusunda taraflar arasında yeni bir mutabakat süreci başlayabilir.
  2. Esad’ın iadesi meselesi, ilerleyen dönemde Suriye–Rusya ilişkilerinde en kritik gerilim hattı olabilir.
  3. Ekonomik projeler, Suriye’nin yeniden inşası sürecinde Rusya’ya önemli avantajlar sağlayabilir.

Görüşme, Suriye’nin uluslararası meşruiyet arayışında önemli bir diplomatik kazanım olarak değerlendirilmektedir.

Sonuç

Ahmed el-Şara ve Vladimir Putin görüşmesi, sadece iki ülke arasında bir diplomatik temas değil; aynı zamanda Suriye’nin geleceğine ilişkin güç mücadelesinin yansımasıdır. Bu görüşme, Suriye’nin “bağımsız ama bağlantısız” bir dış politika çizgisine yöneldiğini, Rusya’nın ise Ortadoğu’daki nüfuzunu korumak için yeni dönemin kurallarına uyum sağlamaya çalıştığını göstermektedir. Dolayısıyla bu temas, Esad sonrası Suriye’nin uluslararası konumunun şekillenmesinde tarihi bir dönüm noktası olarak kayda geçmiştir.

Oğuzhan MANİOĞLU

Leave A Response »

Time limit is exhausted. Please reload the CAPTCHA.