TÜRKİYE’NİN COP31 EV SAHİPLİĞİ: TURİZM İÇİN BİR DÖNÜŞÜM FIRSATI MI?

upa-admin 14 Aralık 2025 172 Okunma 0
TÜRKİYE’NİN COP31 EV SAHİPLİĞİ: TURİZM İÇİN BİR DÖNÜŞÜM FIRSATI MI?

Giriş

Brezilya’nın Belém kentinde düzenlenen COP30 (Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi’nin (BMİDÇS/UNFCCC) 30. Taraflar Konferansı) kapsamında, Türkiye, ulusal düzeyde geliştirilen ülkeye özgü sera gazı emisyon modellemesi alanında öncü ülke olarak öne çıkmış, 2050 Pathways Platform ve Climate Compatible Growth (CCG) uzmanlarıyla yürütülen iş birliği sonucunda, dünyada ilk kez açık kaynaklı bir Ulusal Entegre Değerlendirme Modeli geliştirdiğini duyurarak küresel ölçekte önemli bir yeniliğe imza atmıştır.[1]

Brezilya’da gerçekleştirilen COP30 kapsamında, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum’un başkanlığında yürütülen müzakereler sonucunda, bir sonraki yıl düzenlenecek COP31 Taraflar Konferansı’nın Türkiye’nin ev sahipliği ve başkanlığında gerçekleştirilmesine karar verilmiştir.[2] T.C. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, daha önce yaptığı açıklamalarda Türkiye’nin COP31 Taraflar Konferansı’nı Antalya’da düzenlemeyi hedeflediğini, kentin gelişmiş ulaşım ve konaklama altyapısı ile geçmişte G20 Zirvesi’ne başarıyla ev sahipliği yapmış olmasının bu tercihte belirleyici olduğunu ve COP31 kapsamında gerçekleştirilecek Liderler Zirvesi’nin ise İstanbul’da yapılmasının planlandığını ifade etmiştir.[3]

Hem Diplomatik Başarı Hem de Turizm Potansiyeli

2026 yılında düzenlenecek olan Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi’nin 31. Taraflar Konferansı’na Türkiye’nin ev sahipliği yapma hakkını kazanması, sadece çevresel politikalar açısından değil, turizmin canlanması ve küresel tanıtım açısından da kritik bir öneme sahiptir. Türkiye’nin 2026 yılında COP31 kapsamında Antalya’da dünyanın her yerinden çok sayıda katılımcıyı ağırlayacak olması ve 196 ülkenin liderlerine İstanbul’da ev sahipliği yapacak olması her iki şehrin uluslararası platformda gücünü ortaya koyması açısından önemli bir fırsat olarak değerlendirilebilir. Bu durum ise, turizm, konaklama, yiyecek-içecek, ulaşım sektörlerinde ekonomik canlılığın sağlanması açısından kilometre taşı olacaktır.

COP31’in Türkiye turizmine sağlaması beklenen katkılarının yanısıra iklim diplomasisi açısından da ülkenin küresel çapta görünürlüğü artacaktır. Bununla birlikte, COP31’in uluslararası medya tarafından geniş kitlelere haber olarak sunulması hem Türkiye’nin, hem de Antalya’nın iklim dostu bir destinasyon olarak küresel pazarda tanıtılmasını sağlayacak ve bu bağlamda marka algısını güçlendirecektir.

Sürdürülebilir Turizm Açısından Bir Fırsat

Küresel iklim konferanslarında “karbon ayak izi azaltımı, enerji verimliliği, yeşil altyapı” gibi konuların merkeze konması sebebiyle 2026 yılında Türkiye’nin ev sahibi ülke olarak bu konular ile ilgili sürdürülebilir uygulamalara öncelik vermesi beklenmektedir. Özellikle Antalya’daki konaklama işletmelerinin sürdürülebilir turizm uygulamalarını benimsemesi bu kadar önemli bir konferansta ülkenin marka algısı ve tanıtım açısından oldukça önemlidir.

Türkiye’de turizm sektöründe sürdürülebilir turizm uygulamalarının yaygınlaştırılması ve iklim dostu konaklama işletmeciliği anlayışının benimsenmesi, 2026 yılı ve sonrasında turizm politikalarının Birleşmiş Milletler Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları ile daha bütüncül ve uyumlu bir çerçevede şekillenmesine önemli ölçüde katkı sağlayacaktır. COP31 süresince ve sonrasında Türkiye tarafından sunulacak iklim odaklı projeler ve sürdürülebilir turizm uygulamaları, uluslararası yatırımcıların Türkiye’ye olan ilgisini arttırarak finansman sağlanmasına ve böylece yerel ekonominin dış kaynaklarla desteklenmesine olanak tanıyabilir.

Olası Riskler ve Beklentiler

Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi’nin Taraflar Konferansı’na her yıl dünyanın birçok ülkesinden delegeler ve liderler katılım sağlamaktadır. 2026 yılında Türkiye’de gerçekleştirilmesi planlanan COP31 Konferansı kapsamında, katılımcıların ulaşım ve konaklama gereksinimleri karşılanırken sürdürülebilirlik yaklaşımının esas alınması kritik bir önem taşımaktadır. Bu bağlamda, Türkiye’den temel beklenti; konaklama, ulaşım ve yiyecek-içecek altyapısı sağlanırken, söz konusu tüm süreçlerin iklim odaklı ve sürdürülebilirlik ilkeleri doğrultusunda planlanıp uygulanmasıdır. Aksi takdirde, konferansın temel amaç ve ilkeleriyle uyum zayıflayacak, toplantı iklim eylemini teşvik eden dönüştürücü misyonundan uzaklaşma riskiyle karşı karşıya kalacaktır.

Sonuç olarak, COP31’in Türkiye’de yapılacak olması turizm açısında hem bir fırsat hem de beklenti ve sorumluluklar barındıran stratejik bir gelişme olarak değerlendirilebilir. Konferans, Türkiye’yi küresel çapta iklim değişikliği ve sürdürülebilirlik eksenin öncü bir aktör haline getirebilir. Buna ek olarak, Türkiye turizminin uluslararası arenada iklim dostu olarak markalaşmasına ve sürdürülebilir turizm uygulamalarının yaygın hale getirilmesine olanak tanıyabilir. Tüm bu katkıların gerçekleşmesi, COP31’in Türkiye için önemli bir fırsat olarak görülüp sürecin iyi değerlendirilmesine bağlıdır. Bu bağlamda, Türkiye’nin bu süreçten maksimum fayda sağlaması, sürdürülebilir turizm politikalarının COP sürecine entegre edilmesi ve Birleşmiş Milletler sürdürülebilir kalkınma hedefleri ile uyumlu hale getirilmesi ile gerçekleşecektir. Böylesi bir yaklaşımın benimsenmesi, COP31’in Türkiye açısından yalnızca geçici bir uluslararası toplantı olarak kalmamasını, uzun vadede turizmin sürdürülebilir gelişimine katkı sunmasını ve ülkenin uluslararası alanda tutarlı ve olumlu bir biçimde konumlandırılmasını mümkün kılacaktır.

Dr. Öğr. Üyesi Ayşe Selin DÜLGER

Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi Turizm Fakültesi Turizm İşletmeciliği bölümü

KAYNAKÇA

T.C. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı İklim Değişikliği Başkanlığı (2025a). Türkiye, COP30’da öncü ülke olarak öne çıktı. https://iklim.gov.tr/turkiye-cop30-da-oncu-ulke-olarak-one-cikti-haber-4580

T.C. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı İklim Değişikliği Başkanlığı (2025b). COP31’in dönem başkanı da ev sahibi de Türkiye oldu. https://iklim.gov.tr/cop31-in-donem-baskani-da-ev-sahibi-de-turkiye-oldu-haber-4587

T.C. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı İklim Değişikliği Başkanlığı (2025c). COP31’in dönem başkanı da ev sahibi de Türkiye oldu [Bakanlık faaliyetleri]. https://csb.gov.tr/cop31-in-donem-baskani-da-ev-sahibi-de-turkiye-oldu-bakanlik-faaliyetleri-42925

DİPNOTLAR

[1] T.C. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı İklim Değişikliği Başkanlığı, 2025a.

[2] T.C. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı İklim Değişikliği Başkanlığı, 2025b.

[3] T.C. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı İklim Değişikliği Başkanlığı, 2025c.

Leave A Response »

Time limit is exhausted. Please reload the CAPTCHA.