Cumhuriyet Halk Partisi eski Genel Başkanı ve deneyimli siyasetçi Deniz Baykal, Habertürk kanalında yayınlanan önceki gün katıldığı bir televizyon programında Türk dış politikasına yönelik eleştirilerde bulundu.
SURİYE’DEKİ OLAYLAR KENDİ DİNAMİĞİYLE OLUŞMADI
Suriye’de yaşanan olay Suriye’nin kendi iç dinamikleriyle, Suriye içi süreçlerin işlemesiyle ortaya çıkmış bir olay değil. Olay Suriye’yi aşan bir olay. Elbette Suriye’de dikta rejimi egemen, köhne bir rejim. Günün anlayışı içinde böyle bir rejimi anlayışla karşılamak elbette sözkonusu değil. Elbette Suriye’de bu uygulamaya karşı yükselen bir tepki var, özgürük özlemi var, buna şüphe yok. Ama karşımızdaki olayı sadece Suriye’de ezilen insanlardan, demokrasiden kaynaklanan bir oluşum gibi algılamamız naif ve gerçeklerden uzak bir değerlendirme olur.
SURİYE DİYE KONUŞTUĞUMUZ KONU ASLINDA İRAN’DIR
Özellikle Suriye’de çok ayrıntılı bir büyük uluslararası siyasi mühendisliğin denenmekte olduğu kanısındayım. Bu olay bir yerlerden düğmeye basılarak harekete geçirilmiştir. Suriye’de köklü bir değişimin olması öngörülmüştür. Suriye daha önceki Arap Baharı yaşanmış ülkelerin tümünden farklı. Suriye’de çok örgütlü, etkin bir rejim var. Bu rejimin uluslararası çok güçlü bağlantıları var. Bir anda İran, arkasında Rusya ve Çin gibi çok önemli bir çerçevesi var. Irak’ta olduğu gibi doğrudan Suriye’ye yönelik bir askeri harekat çok önemli uluslararası yansımaları olacak bir olay olur. Suriye diye konuştuğumuz konu aslında İran’dır.
TÜRKİYE ŞİİLER’İN KARŞISINDA SÜNNİLERİN YANINDA GİBİ
Suriye’de mezhepsel bir iç savaş yaşanıyor. Kozmopolit bir toplumdur, monolitik bir yapı yoktur. Orada Ortodoks Hıristiyanlar, Nasturiler, Süryaniler, Türkmenler, Araplar, Kürtler vardır. Bunlar elbette Esad rejiminin baskıları altında ama bir aradaydılar. Türkiye Şiiler’in karşısında Sünniler’in yanında gibi. Ortadoğu bir yangını yaşıyor. Türkiye bu yangına bulaşmamanın yolunu bulmalıdır.
Orta Doğu coğrafyasında yaşanan bu mezhepsel rekabetin Türkiye’ye sıçramaması için ivedilikle önlemlerin alınması gerektiğini söyleyen Baykal, somut bir öneri olarak Alevi yurttaşlarımızın Diyanet İşleri Başkanlığı’nda temsil edilebileceği yeni bir yapıyı işaret etti.
Kaynak: Habertürk
