Giriş
Franca Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, çeyrek yüzyıldan beri bir Fransız Cumhurbaşkanı’nın ilk devlet ziyareti olarak Almanya’ya üç günlük bir gezi düzenledi. Bu ziyaret, Macron’un Avrupa demokrasisini savunma ve milliyetçiliğe karşı durma çağrısı yapma amacı taşıyordu. Berlin’deki demokrasi festivalinde yaptığı konuşmada, Macron, otoriterizmin büyüyen cazibesine dikkat çekti ve demokrasiyi korumanın bir mücadele olduğunu vurguladı.
Macron’un ziyareti, Avrupa Parlamentosu seçimlerine iki hafta kala gerçekleşti. Güncel anketler, Macron’un merkezci koalisyonunun aşırı sağın gerisinde kalabileceğini göstermekte. Almanya’da ise, Şansölye Olaf Scholz’un trafik lambası koalisyonunun aşırı sağcı AfD’nin gerisinde kaldığı görülmekte. Macron, Dresden ve Münster gibi şehirlerde düzenlediği etkinliklerde, Avrupa’nın geleceği için milliyetçi partilere karşı oy kullanma çağrısında bulundu.
Macron’un Almanya ziyareti, Avrupa Birliği’nin (AB) iki büyük ekonomisi arasındaki tarihi ilişkiyi vurgulama amacını taşıyordu. İkinci Dünya Savaşı sonrası Avrupa entegrasyonunun itici gücü olarak görülen Almanya ve Fransa, zaman zaman yaşanan politika farklılıklarına rağmen, güçlü bir iş birliği sergilemeye çalışmaktalar. Ancak Macron’un Ukrayna’ya asker gönderme konusundaki açıklamaları, Scholz tarafından eleştirilmişti. Almanya, Macron’un Avrupa stratejik özerklik vizyonunu da aynı ölçüde paylaşmıyor.
Avrupa’nın Karşı Karşıya Olduğu Tehditler
Macron, konuşmalarında Rusya’nın Ukrayna’yı işgali ve Covid-19 pandemisi gibi olayların milliyetçi partilerin iktidarda olması durumunda farklı sonuçlanabileceğine dikkat çekti. Avrupa’nın bugünkü durumunun ölümcül olabileceğini belirterek, demokrasiyi savunmanın önemine vurgu yaptı. Federal Almanya Cumhurbaşkanı Frank-Walter Steinmeier de, Avrupa’da demokratların bir ittifakına ihtiyaç olduğunu belirtti. Steinmeier, Macron için düzenlediği devlet yemeğinde, Rusya’nın tehditlerine karşı daha iyi korunmayı öğrenmeleri gerektiğini vurguladı. Macron ise, Fransa’nın aşırı sağcı Ulusal Cephe’nin “maskesini düşürme” sözü verdi. Ulusal Cephe’nin retoriğinin hiçbir dayanağı olmadığını savunan Macron, bu partiyi ve fikirlerini Avrupa için bir tehdit olarak gördüğünü belirtti.
Enerji Politikaları ve Avrupa Yeşil Mutabakatı
Macron ve Scholz, Avrupa Yeşil Mutabakatı’nı başarıya ulaştırma konusunda baskı altındalar. Her iki lider de aşırı sağ partilerin yükselişi karşısında, Avrupa Komisyonu’nun yeni dönemine yönelik ortak bir vizyon sunmak zorundalar. Enerji politikaları bu ziyarette geri planda kalsa da, Almanya ve Fransa’nın enerji konusunda da farklı yaklaşımları bulunuyor. Almanya, yenilenebilir enerjiye ağırlık verirken, Fransa nükleer enerjiye yatırım yapmayı sürdürüyor. Macron ve Scholz’un ortak amacı, Avrupa sanayisinin yenilikçi ve sürdürülebilir bir temele dayalı olarak yeni bir çağa girmesini sağlamak. Macron, Almanya’daki gençlere hitaben yaptığı konuşmada, enerji politikalarının Avrupa’nın geleceği için en temel dönüşümü gerektirdiğini vurguladı.
Geleceğe Yönelik Projeksiyon
Macron’un Almanya ziyareti, Avrupa’nın karşı karşıya olduğu zorluklar ve bu zorluklara karşı alınması gereken önlemler konusunda önemli mesajlar içermektedir. Avrupa demokrasisinin savunulması, stratejik özerklik, enerji politikaları ve Avrupa Birliği reformları gibi konular, bu ziyaretin ana gündem maddelerini oluşturmuştur. Geleceğe yönelik projeksiyonlar ise, Avrupa’nın bu alanlarda daha fazla iş birliği ve koordinasyon sağlaması gerektiğini göstermektedir.
Demokrasi Savunusu ve Milliyetçilikle Mücadele: Macron’un demokrasi savunusu konusundaki çağrıları, Avrupa’da milliyetçi ve popülist hareketlerin yükselişine karşı önemli bir uyarı niteliğindedir. Bu bağlamda, Avrupa halklarının ve siyasi liderlerinin demokratik değerleri koruma konusundaki kararlılığı, gelecekte Avrupa’nın siyasi istikrarını ve birliğini korumada hayati bir rol oynayacaktır.
Stratejik Özerklik ve Güvenlik Politikaları: Avrupa’nın stratejik özerklik hedefleri, güvenlik ve savunma politikalarında daha fazla iş birliği ve koordinasyon gerektirmektedir. Fransa ve Almanya’nın bu konudaki farklı yaklaşımlarını dengeleyerek, Avrupa’nın daha bağımsız ve güçlü bir savunma politikası geliştirmesi mümkün olabilir.
Enerji Politikaları ve Sürdürülebilirlik: Avrupa’nın enerji dönüşümü, sürdürülebilirlik ve enerji bağımsızlığı hedeflerine ulaşmak için daha uyumlu politikalar gerektirmektedir. Fransa ve Almanya’nın enerji politikaları konusundaki iş birliği, Avrupa’nın yeşil dönüşüm sürecini hızlandırmada önemli bir rol oynayabilir.
,Avrupa Entegrasyonu ve Reform İhtiyacı: AB’nin yapısal sorunlarının üstesinden gelmek için kapsamlı reformlar gerekmektedir. Fransa ve Almanya’nın bu reform sürecinde liderlik rolü üstlenmesi, Avrupa’nın gelecekte daha dayanıklı ve sürdürülebilir bir yapıya kavuşmasını sağlayabilir.
Sonuç
Sonuç olarak, Macron’un Almanya ziyareti, Avrupa’nın geleceğine yönelik önemli mesajlar ve stratejiler içermektedir. Avrupa’nın karşı karşıya olduğu zorluklarla başa çıkmak ve daha güçlü bir birlik oluşturmak için Fransa ve Almanya’nın iş birliği ve liderliği kritik bir öneme sahiptir. Bu ziyaret, Avrupa’nın demokrasi, güvenlik, enerji ve reform konularında daha fazla iş birliği ve uyum sağlaması gerektiğini bir kez daha gözler önüne sermektedir.
Kapak fotoğrafı: https://www.tagesschau.de/inland/innenpolitik/scholz-macron-kabinettsklausur-100.html
Yusuf ERTUĞRAL
