Giriş
Amerika Birleşik Devletleri’nde (ABD) 5 Kasım’da yapılan ve Cumhuriyetçi Parti adayı ve önceki Başkan Donald Trump’ın kazandığı Başkanlık seçimlerinin ardından kamuoyunda “Trump’ın kabinesinde kimler olacak?” sorusu ön plana çıkmaya başlamıştır. 20 Ocak 2025’te yemin ederek resmen Başkanlık görevine başlayacak olan Trump’ın yeni kabine üyelerinin kimler olacağı ise merak konusudur. ABD’nin 47. Başkanı seçilen Donald Trump, ikinci Başkanlık dönemi için kabinesi ve yakın ekibindeki isimleri belirlemeye başladı.
Daha önce ilk kez 2016’da Başkanlık koltuğuna oturan Trump’ın ilk iktidar döneminde, Senato’da çoğunluğun Demokratlarda olması sebebiyle birçok kabine üyelerinin onay süreçleri uzun sürmüştü; fakat bu dönemde Cumhuriyetçilerin çoğunlukta olması atanma süreçlerini hızlandıracaktır. Donald Trump, yeni ekibinde eski Dışişleri Bakanı Mike Pompeo ve eski Birleşmiş Milletler (BM) Daimi Temsilcisi Nikki Haley’e görev vermeyeceğini duyurdu.
Donald Trump ve Kabinesi
Susie Wiles, ABD tarihindeki ilk kadın Beyaz Saray Özel Kalem Müdürü oldu. Trump, “Susie sert, akıllı, yenilikçi ve evrensel olarak takdir edilen ve saygı duyulan biri. Susie Amerika’yı Yeniden Büyük Yapmak için yorulmadan çalışmaya devam edecek.” dedi. Özel Kalem Müdürü, ülkenin kriz dönemindeki rolüyle de öne çıkarken, acil durumlarda Başkan’ı bilgilendirirken kriz anlarına hazırlıklı olmasını sağlayan bir kişidir.
Susie Wiles
ABD kabinesinde Savunma Bakanlığı için eski asker ve Fox News kanalındaki televizyon yorumcusu Pete Hegseth’in aday olacağı yazılmaktadır. İç Güvenlik Bakanlığı’na ise Trump’ın South (Güney) Dakota Valisi Kristi Noem’i aday gösterdiği dile getirilmiştir. Bu şekilde, Trump, Kristi Noem’i ülkenin terörle mücadele konusundaki en yüksek pozisyonu olan Homeland Security‘nin başına geçirecektir. ABD’de göçmen karşıtı politikaları nedeniyle bu göreve gelen kişi ‘sınır baronu’ olarak da anılıyor. “İsrail’in kendini savunması için her yolun mübah olduğunu” söyleyen Noem, ABD Gümrük ve Sınır Koruması ve Göçmenlik ve Gümrük Muhafaza Dairesi’nden Federal Acil Durum Yönetim Dairesi’ne ve ABD Gizli Servisi’ne kadar her şeyi denetleyen kapsamlı bir görevi üstlenecektir.
Kristi Noem
Donald Trump’ın Senatör Marco Rubio’yu Dışişleri Bakanı olarak ismi geçmektedir. Rubio, bu göreve getirilen ilk Latin ABD’li Bakan olacaktır. Reuters‘e göre, Çin, İran ve Küba’ya karşı sert tavırlarıyla bilinen Rubio, Trump’ın listesindeki en “şahin” isim olarak öne çıkıyor. Rubio, Ukrayna’ya yapılan büyük askeri yardımlara karşı çıkmış, Rusya ile müzakere edilmiş bir barıştan yana olduğunu ifade etmişti. Ayrıca, NATO’dan çekilmeyi zorlaştıran düzenlemelere destek veren Rubio, Çin tarafından yaptırımlara uğramış ve Küba ile ilişkilerin normalleşmesine karşı çıkmaktadır. Trump’ın Rubio’yu aday göstermesi, Latin seçmenler arasındaki desteğini pekiştirmesi açısından stratejik bir hamle olarak değerlendiriliyor. Küba göçmeni bir aileden gelen ve Küba’daki komünist yönetime, dolayısıyla Venezuela başta olmak üzere Latin Amerika’daki tüm solcu yönetimlere düşmanlığıyla tanınan, Çin ve İran karşıtlığı ondan geride kalmayan Rubio, 2003’te ABD’nin Irak işgalini, 2011’de NATO’nun havadan desteğiyle sahadaki cihatçıların Libya lideri Muammer Kaddafi’yi devirmesini, Suriye’deki protestoların vekalet savaşına dönüştürülüp Beşar Esad yönetiminin devrilmesi için cihatçıların eğitilip donatılmasını, Irak’ta Sünni güçlerin teşvik edilmesini ve 2015’te Suudi Arabistan liderliğindeki koalisyonun Yemen’e başlattığı saldırıları desteklemişti. Aynı zamanda İsrail’in sıkı destekçilerinden ve Filistin topraklarını gasp eden Yahudi yerleşimlerinin sınırsız genişletilmesinin baş savunucularından olan Rubio, Türkiye’de Temmuz 2016 FETÖ darbe girişiminin ardından FETÖ’ye yönelik desteğini de sürdürmeye devam etmiştir.
Marco Rubio
Trump kaynakları, Başkan’ın ABD’nin Birleşmiş Milletler Daimi Temsilcisi olarak görev yapmak üzere New York eyaletinden ABD Temsilciler Meclisi Üyesi Elise Stefanik’i seçtiğini söyledi. New York eyaletinden Temsilciler Meclisi Üyesi ve Temsilciler Meclisi’ndeki Cumhuriyetçi Parti Grup Başkanı Stefanik, Trump’ın en yakın müttefiklerinden biri olarak bilinmektedir.
Elise Stefanik
Donald Trump’ın yeni Ulusal Güvenlik Danışmanı ise eski asker Mike Waltz oldu. Mike Waltz’un askeri müdahale yerine ekonomik ve diplomatik baskıyı iyi kullanan, özellikle Ukrayna Savaşı’na yönelik çözüm önerileri arasında bu kanallara sıkça başvurulması gerektiğini savunmaktadır. Waltz, Ukrayna’nın ötesinde, Çin’in askeri ve savunma alanındaki artan yatırımları karşısında artan endişelerini sıkça dile getiren ve bu tehdit algısını Çin Komünist Partisi ile “varoluşsal bir mücadele” olarak nitelendiren bir isimdir. Mike Waltz’u Ulusal Güvenlik Danışmanı yapması, Trump’ın Çin ve Rusya’nın artan tehdit algısı karşısında ulusal güvenlik konularına daha fazla öncelik vereceğini düşündürmektedir. Bu ismin Türkiye’ye yönelik etkilerini ele almak gerekirse; Waltz’un 27 yıl boyunca ABD (Amerika Birleşik Devletleri) Ordusu’nda hizmet verdiği ve ABD Kongresi üyeliği sürecinde terör örgütü YPG/PKK’ya önemli destek veren bir kişi olduğu belirtilebilir. Waltz, YPG/PKK terör örgütünün İsrail’in ardından Ortadoğu’daki en iyi ikinci müttefik olduğu yönünde açıklamaları ile tanınmaktadır. İsrail yanlısı olduğu bilinen Waltz, İsrail’in İran’a yönelik düzenlediği saldırıda petrol sahalarını da hedef alması gerektiğini dile getirmiştir. Waltz, ayrıca, İran’da bulunan nükleer tesislerin vurulmasını da desteklemektedir.
Mike Waltz
Türkiye’nin ulusal güvenlik çıkarlarına ters düşecek kararlar alması veya ülke çıkarlarının aleyhine stratejilere destek verecek bir kişi olması bölge üzerinde ikili ilişkilerde önemli sorunların habercisi olacaktır. Waltz, aynı zamanda Suriye’de geri çekilmenin büyük bir hata olacağını savunan isimlerdendir. 2019 yılında Türkiye’nin Suriye’ye düzenlediği çeşitli operasyonlar sonrasında Türk Ordusu’nu “işgalci” olarak nitelendirip acilen yaptırımların uygulanması için Kongre’de yasa teklifinde bulunan bir kişidir. Çin’i varoluşsal bir tehdit olduğunu açıkça ifade eden ve özellikle Çin’in karşılaştığı üstünlüğü karşısında, yükselen ekonomik ve askeri gücü ve hatta yumuşak gücün en önemli kaynağı olan Amerikan üniversitelerinin Çin’in istihbarat faaliyetlerinden korunması amacıyla çeşitli çalışmalar yürüten ve Çin karşıtı tavırlar sergileyen bir isimdir.
Vivek Ramaswamy
Donald Trump seçim döneminde en büyük destekçisi olan milyarder iş insanı ve X sosyal medya platformu kurucusu Elon Musk girişimci Vivek Ramaswamy’nin Hükümet Verimliliği Bakanlığını yöneteceğini açıkladı. Bu bakanlığın ana görevleri ise hükümet bürokrasisinin ortadan kaldırılması, aşırı düzenlemelerin azaltması, savurgan harcamaların kesilmesi ve federal kurumların yeniden yapılandırılmasına yöneliktir. ABD ekonomisini özgürleştirmek ve hükümeti insanlara karşı sorumlu kılmak için birlikte çalışacaklarını açıkça belirtmiştir.
Elon Musk
Sonuç
ABD’de Başkan’ın ülke yönetiminde birlikte çalıştığı kabinede Başkan Yardımcısı (J.D. Vance) hariç ana rolü olan 15 isim bulunmaktadır. Bu isimler, Başkan’ın aday göstermesi ve Senato onayının ardından göreve başlıyor. Bu pozisyonlar, Dışişleri Bakanlığı, Hazine Bakanlığı, Savunma Bakanlığı, Adalet Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı, Tarım Bakanlığı, Ticaret Bakanlığı, Çalışma Bakanlığı, Sağlık ve İnsani Hizmetler Bakanlığı, İskan ve Kentsel Kalkınma Bakanlığı, Ulaştırma Bakanlığı, Enerji Bakanlığı, Eğitim Bakanlığı, Gazi İşleri Bakanlığı ve İç Güvenlik Bakanlığı şeklinde sıralanmaktadır. Donald Trump’ın kabine üyeleri her geçen gün kesinleşirken, atanan isimlerin izlediği stratejiler ve tutumları birçok ülke olan ilişkilerin geleceğine yönelik bir izdüşümü yolacaktır.
Dr. Seda Gözde TOKATLI
