CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Irak Başbakanı Nuri el Maliki ile görüştü. Kılıçdaroğlu bu görüşmenin ardından Bağdat’taki El Nahrain Stratejik Araştırmalar Merkezi’nde ‘Türkiye-Irak ilişkileri’ üzerine bir konferans verdi.
Irak Ulusal Güvenlik Konseyi Başkanı Falih El Feyyaz ile yaptığı görüşmenin ardından Irak Başbakanı Nuri El Maliki ile görüşmek üzere Başbakanlık Binası’na geldi. Maliki, Kılıçdaroğlu’nu Başbakanlık Binası’nın kapısında karşıladı. Kılıçdaroğlu’nun beraberindeki heyetin gelmesi ile birlikte bir heyetlerarası görüşmeye geçildi. Saat 10.45’te başlayan görüşme yaklaşık 1 saat sürdü.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu bu görüşmenin ardından Bağdat’taki El Nahrain Stratejik Araştırmalar Merkezi’nde “Türkiye-Irak ilişkileri” üzerine bir konferans verdi. Irak’taki Türkmenlerin Türkiye ile Irak arasında kardeşlik köprüsü oluşturduğunu hatırlatan Kılıçdaroğlu, “Bu kardeşlik köprüsünün zarar görmemesi ve Irak Türkmenlerinin güvenliklerinin sağlanarak Irak’ın eşit vatandaşları olarak toplumdaki yerlerini almaları, dostluğumuzun pekişmesine önemli katkılarda bulunacaktır” dedi.
CHP’nin Irak’a bakışını ana hatlarıyla açıklayan Kılıçdaroğlu, “CHP, bölgede ve dünyada barış, adalet, istikrar ve refahtan yana olan sosyal demokrat bir partidir. Bu anlayış çerçevesinde CHP, Türkiye’yi komşularıyla eşit ve karşılıklı saygı zemininde işbirliği ve dayanışma ilişkileri içinde görmek istemektedir ve Türkiye Irak ilişkilerine özel bir önem vermektedir” diye konuştu. Partisinin Irak’ın bağımsızlık, egemenlik ve toprak bütünlüğüne saygılı olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, şunları söyledi: “Bu esasların korunması, partimizin Irak politikasının vazgeçilmez unsurlarını oluşturur. İnsanı, tarihi, kültürü, konumu ve kaynaklarıyla Irak, bölgemizin stratejik ülkelerindendir. Irak halkı bizim kardeşimiz ve dostumuzdur. CHP, Irak’ın kuzeyini, güneyini, doğusunu, batısını yani tamamını kucaklamaktadır. Irak’ta din ve etnik kimlik ayrımı yapmaksızın, Arap, Kürt, Türkmen olsun veya Şii, Sünni veya Hıristiyan olsun, CHP Irak halkının zenginlik ve yaratıcılığının kaynağı olan bu çeşitliliğe saygı duymakta ve bütün bu unsurlarla, eşit ilişki olma ilkesini benimsemektedir”.
Türkiye ve Irak arasındaki ilişkilerin çok eskilere dayandığını vurgulayan Kılıçdaroğlu, Türkmen topluluğunun iki ülkeyi birbirine bağlayan bir köprü olduğuna dikkati çekerek şöyle devam etti: “Bugün Irak Türkmenleri sadece Irak toplumunun ana katmanlarından biri değildir. Irak Türkmenleri, Türkiye ve Irak arasında bir kardeşlik köprüsü oluşturmaktadır. Bu kardeşlik köprüsünün zarar görmemesi ve Irak Türkmenlerinin güvenliklerinin sağlanarak Irak’ın eşit vatandaşları olarak toplumdaki yerlerini almaları, dostluğumuz pekişmesine önemli katkılarda bulunacaktır. Bu bağlamda son dönemde şiddet eylemlerine maruz kalan Türkmenler için Irak hükümeti tarafından alınan güvenlik önlemlerini ve atılan adımları memnuniyetle karşılıyoruz. Sosyal dokusu itibarıyla Irak’ın bütünün bir yansıması olarak Kerkük’ün geleceğine Irak halkının ortak karar vermesinin doğru olacağını düşünüyoruz”.
“TÜRKİYE ENERJİDE GEÇİŞ ÜLKESİ”
Enerji konusunun iki ülke ilişkilerinde merkezi bir öneme sahip olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, enerji ihtiyacı hızla artan Türkiye’nin bu alanda bölgede bir geçiş ülkesi olduğunu da belirtti. Kürtlerin sorunlarının çözülmesinin Türkiye ve Irak’ı yakından ilgilendirdiğini ifade eden Kılıçdaroğlu, “Bu nedenle söz konusu sorunların çözümü için atılan adımlar, iki ülke arasındaki ilişkileri ve bölgedeki refahla istikrarı doğrudan ilgilendirmektedir. CHP, Kürt kardeşlerimizin sorunlarının bölgedeki devletlerin toprak bütünlüğüne zarar vermeden, şiddeti dışlayarak, insan hakları ve hukukun üstünlüğü çerçevesinde demokratik yöntemlerle çözümünden yanadır. Bu bağlamda terörün sona erdirilmesi, bölgemiz için öncelikli ve ortak hedeftir. Terörün sona ermesi hepimizin arzusudur” diye konuştu.
Küreselleşmenin ve hızla değişen bölgesel dinamiklerin bir sonucu olarak bölge ülkelerinde yaşayan Kürtler arasında işbirliği, dayanışma ve etkileşim doğal olarak arttığını belirten Kılıçdaroğlu, Erbil’de yapılacak Ulusal Kürt Kongresi’nin bölgeyi yakından ilgilendirdiğine dikkati çekti. Kılıçdaroğlu bu konuda uyarılarda bulunurken de şöyle dedi: “Bugünden ifade etmek isterim ki Ulusal Kürt Kongresi tarafından alınacak kararların, Kürtlerin yaşadıkları ülkelerin bağımsızlık, egemenlik ve toprak bütünlükleriyle anayasal düzenine aykırı unsurlar içermemesi, barış, birlik, dayanışma ve adaletten yana olması büyük önem taşımaktadır. CHP, Kürtlerin bulundukları ülkelerde hiçbir ayrıma tabi tutulmaksızın, eşit ve saygın vatandaşlar olarak yaşamalarını istemektedir. Bu yaklaşımın doğal bir sonucu olarak geçmişten bu yana Türkiye’de Kürt yurttaşlarımızın haklarının tanınması ve sorunlarının çözümü için çok sayıda öneride bulunmakta, kanun teklifleri vermekte ve hükümetlerin toplumsal uzlaşmanın yollarını aramaya çağırmaktadır”.
“SURİYE’YE DIŞ MÜDAHALEYE KARŞIYIZ”
Kemal Kılıçdaroğlu, Suriye’de devam eden iç savaşın bölge için büyük bir tehlike olduğunu belirterek şunları söyledi: “Suriye’deki iç savaş ortamından beslenen ve artan terör tehdidi, Türkiye gibi Irak’ı da olumsuz etkilemektedir. Bu durumdan ciddi kaygı duyuyoruz. Ülkelerimize sığınan Suriyeliler, ortak başka bir meselemizdir. Suriye’deki savaşın bölgeye yayılması bizi ayrıca endişelendirmektedir. Bu konuda bölge devletlerinin, yapıcı, yatıştırıcı ve uzlaştırıcı bir politika izlemeleri gerektiğine inanıyoruz. CHP, Suriye’ye dış müdahale yapılmasına karşıdır. CHP olarak biz şiddetin sona ermesi ve Suriyelilerin kendi geleceklerini birlikte belirleyebilecekleri bir siyasi sürecin oluşturulmasını istiyoruz. Öte yandan hala toplanması beklenen Cenevre Konferansı’nın fikir babalığı da aslında CHP’ye aittir. Yaklaşık 2 yıl önce CHP olarak hükümete BM Güvenlik Konseyi’nin daimi üyeleri, BM Genel Sekreteri, Arap Ligi, AB, Suriye’nin Arap komşuları ile İran’ın katılacağı ve Suriye’deki tarafların da davet edileceği bir konferansın Ankara’da toplanmasını istemiştik. Bu önerimiz o tarihte kabul görseydi, Suriye’deki durum ve gelişmeler çok farklı olabilirdi. CHP olarak biz bugün de Cenevre sürecini destekliyoruz”.
LOĞOĞLU, MALİKİ- KILIÇDAROĞLU GÖRÜŞMESİNİ ANLATTI
CHP Genel Başkan Yardımcısı Faruk Loğoğlu, Irak Başbakanı Maliki ile CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaoğlu görüşmesinin detaylarını anlattı. Loğoğlu, “Karşımızda Türkiye ile ilişkilerini ciddi anlamda düzeltmek isteyen bir Irak Hükümeti var” dedi.
CHP heyeti olarak Bağdat’a hükümetin politikalarını eleştirmek için değil, Türkiye- Irak ilişkilerinin önünü açmak için geldiklerini kaydeden Loğoğlu, Kemal Kılıçdaroğlu’nun Irak ziyaretinin fevkalade olumlu bir ortamda cereyan ettiğini anlattı. Loğoğlu, şunları söyledi: “Türkiye-Irak ilişkilerini rahatlatacak bu ilişkilerin önünü açacak bir içerikle cereyan etmektedir. Bu sabah iki önemli görüşme yapıldı. Birincisi Başbakanlık Güvenlik Müsteşarı El Feyyaz, geniş heyetlerin de katıldığı Irak Başbakanı Maliki ile yapılan görüşme. Irak tarafının vurguladığı hususları şöyle özetleyebilirim. Irak tarafı Türkiye ile dost olmak istiyor, Türkiye ile yakın ilişkiler kurmak istiyor. Sağlıklı ilişkiler kurmak istiyor. Mevcut sorunların çözümünü istiyorlar. Irak’ın kapılarının Türkiye’ye, Türk halkına ve işadamlarına ardına kadar açık olduğunu vurguluyor. Türk işadamlarının bugüne kadar yaptıkları hizmetleri takdirle karşıladıklarını bundan sonra da işadamlarına ihtiyaçları olduğunu belirtiyorlar”.
Loğoğlu, Irak’ta faaliyet gösteren ve daha büyük projelere, metro, havaalanı, petrol sektöründe daha büyük projelere imza atmaları için sürekli irtibat kanalı oluşturulacağını belirterek, “Genel Başkan Yardımcısı Erdoğan Toprak temas noktası olarak belirledik. İşadamlarımızın hem sıkıntılarının giderilmesi hem yeni imkanlar açılması için bir ortam oluşturduğumuzu düşünüyoruz. İnşallah bu somut sonuçlar verecektir” dedi.
GEZİ PARKI GÜNDEME GELDİ
Faruk Loğoğlu, Irak Başbakanı Maliki ile yapılan görüşmede bir kadın milletvekilinin Gezi Parkı olaylarını sorduğunu belirterek sözlerini şöyle sürdürdü: “Oradaki insan hakları ihalelerinden rahatsız olduklarını söyledi. Genel Başkanımız da bu konudaki düşüncelerimizi kendileri ile paylaştılar. Sonuç olarak biz CHP olarak Türkiye’den Irak’a bakış açımızda Irak’ı önemli stratejik bir ülke olarak dost bir ülke olarak görüyoruz. Irak’ın tamamını bütün unsurlarıyla Kürdüyle, Arabıyla, Türkmeniyle diğer bütün unsurlarıyla kuzeyiyle güneyiyle doğusuyla batısıyla bütününü kucakladığımızı söyledik. Irak’ın toprak bütünlüğüne bağımsızlık ve egemenliğine saygılı olduğumuzu vurguladık. Türkiye Irak ilişkilerinin içişlerine karışmama, karşılıklı saygı ve ortak çıkarlar doğrultusunda gelişmesinden yana olduğumuzu bu görüşlerimizi sadece Irak’ta değil Türkiye’de de hatta başka yerlerde de aynen bu şekilde ifade etmek olduğumuzu söyledik”.
SORUNLARIN ÇÖZÜMÜNÜ İSTEYEN BİR IRAK VAR
Bu ilişkilerin aradaki sorunların giderilmesi için Başbakan Maliki’nin, CHP’nin yardımcı olmasını istediğini belirtirken de Loğoğlu, “Bu kelimeleri kullanarak istemedi ama, böyle bir beklenti olduğu muhakkak. Sorunların çözümünü isteyen bir Irak var. Bu konuda da ana muhalefet partisine bazı görevler düşüyor. Biz de bu görevleri Türkiye’ye döndüğümüzde daha önce yaptığımız gibi ama bu ziyaretten aldığımız izlenim ve değerlendirmeleri devreye sokarak yardımcı olmaya çalışacağız” dedi.
TÜRKİYE’Yİ GÜÇLÜ BİR ÜLKE OLARAK GÖRÜYORLAR
Irak’ın, Türkiye’yi batıya açılan kapısı olarak gördüğünü kaydeden Loğoğlu, “Bizim bu değerleri ve Irak’ın potansiyelini kullanabilmemiz lazım. Bunu yapabildiğimiz takdirde Türkiye çok büyük sıçramalar yapacaktır. Irak halkı da rahatlayacaktır, huzura istikrara kavuşacaktır. Bu potansiyelin kullanılmaması çok yanlış sonuçlar vermekte. İnşallah bunları döndüğümüzde hükümetle de paylaşarak daha doğru bir çizgiye doğru döndürebiliriz umudunu taşıyorum” diye konuştu.
İÇİŞLERİNE MÜDAHALE ALGISI
Loğoğlu, yaptıkları temaslarda, Türkiye’de bugünkü hükümetin, Irak’ın içişlerine müdahale ettiği şeklinde bir temanın sürekli gündeme geldiğini belirterek şöyle dedi: “Bunu gizlemenin bir anlamı yok. Zaten sıkıntının Türkiye Irak ilişkilerinde bugünkü sıkıntıların kaynağında da bu iddialar yatıyor. En azından Irak açısından. Biz dediğim gibi hiçbir noktada Adalet ve Kalkınma Partisi ifadesini ağzımıza almadık şu ana kadar. Yapılan görüşmelerde bu olmadı. Biz buraya hep hükümetin politikalarını eleştirmek için gelmedik. Türkiye Irak ilişkilerinin önünü açmak için geldik. Elbette muhataplarımız sıkıntılarını dile getirdiler. Biz onların üzerine gitmedik, dinlemekle iktifa ettik. Bizim amacımız Türkiye’deki mevcut hükümetin yaklaşımlarını gündeme getirmek değil. Biz Türkiye ile Irak arasındaki ilişkilerin iyi olmasını istiyoruz. Ama bize ifade edilen aktarılan sıkıntıları da dinledik”.
SURİYE’DE KİMYASAL SİLAH İDDİASI
Suriye’de Esad güçlerinin kimyasal silah kullandığı iddialarıyla ilgili olarak da Loğoğlu, “Şu anda biliyorsunuz BM tarafından kimyasal silahlar kullanımını araştırmak üzere bir BM heyeti Suriye’de. Onun sonuçlarını beklemek lazım. Bugüne kadar yapılan açıklamalarda BM kaynaklarınca da yapılan açıklamalarda tam bir netlik olmadı. Yani bir yapılıyor mu yapılıyorsa rejim mi yapıyor muhalefet mi yapıyor bu konuda bir netlik yok. CHP olarak diyoruz ki eğer kullanılıyor ise bu bir insanlık suçudur, insanlığa karşı işlenmiş bir suçtur. Yapanlar bundan kesinlikle vazgeçmelidir. Uluslararası toplum da bu yönde bir gelişme var ise, yani kimyasal silahların kullanıldığına dair bir gidişat varsa bunu önlemek için uluslararası toplum ağırlığını koymalıdır” dedi.
Kaynak: Yurt Gazetesi