İLHAM ALİYEV’İN ANKARA ZİYARETİ: STRATEJİK İŞBİRLİĞİNİN YÜKSEK ÖRNEĞİ

upa-admin 29 Ocak 2015 2.117 Okunma 0
İLHAM ALİYEV’İN ANKARA ZİYARETİ: STRATEJİK İŞBİRLİĞİNİN YÜKSEK ÖRNEĞİ

Azerbaycan Cumhurbaşkanı’nın Türkiye’ye son ziyareti dünya medyasının ilgi odağı oldu. İlham Aliyev ile R.T. Erdoğan’ın yaptıkları görüşmelerin, Yüksek Düzeyli Stratejik İşbirliği Konseyi’nin son toplantısının, imzalanan belgelerin, genel olarak varılan anlaşmaların analizi çok ilginç sonuçlar çıkarmaya imkân verir. Uzmanlar kabul ediyorlar ki, Türkiye ile Azerbaycan kadar birbirine yakın başka örnek yoktur. Ancak bunun temelinde gelişigüzel faktörler değil, somut taktik ve stratejiye sahip siyaset durur. Özellikle Azerbaycan yönetiminin gerçekleştirdiği bağımsız dış politika belirtilmelidir. Şimdi ülke bölgesel ve küresel önemde projelerin aktif katılımcısıdır. O, bu yolda dönmeden devam ediyor.

Siyasi ve Ekonomik Yakınlık: Dünyayı Sarsan Gerçeklik

Azerbaycan’la Türkiye arasındaki ilişkilerin üst düzeyde olduğuna kimsenin şüphesi yoktur. Bu iki devlet tüm konularda birbirlerine çok yakındırlar – onlar kardeştirler. Fakat devlet çapında yoğun ilişkiler kurmak siyasi ustalık gerektirir. Bunun temelini Ulu Önder Haydar Aliyev attı. İşte bu işi şimdi Azerbaycan ve Türkiye yönetimi başarıyla sürdürüyorlar. Tesadüfi değil ki, Cumhurbaşkanı İlham Aliyev bu yıl ilk ziyaretini Türkiye’ye yaptı. Ankara’da Yüksek Düzeyli Stratejik İşbirliği Konseyi’nin dördüncü toplantısı yapıldı. Türkiye tarafı Azerbaycan Cumhurbaşkanı’nı ihtişamlı şekilde karşıladı. Bunun özel bir önemi vardır. Ankara Azerbaycan’a devlet olarak üst düzey değer verdiğini bir kez daha dünyaya sergiledi.

Beklendiği gibi, İlham Aliyev’in Türkiye’de yaptığı görüşmeler çok başarılı oldu. Tüm alanlarda işbirliğini yükseltmekte mutabık olundu. Hâlihazırda iki ülke arasında ekonomik-ticari ilişkilerin hacmi 5 milyar dolardır. Çeşitli alanları kapsayan ilişkilerin 2020 yılına kadar gelişme dinamikleri konusunda çok verimli görüşmeler yapıldı. Ekonomik alanda bu süreçte Azerbaycan’ın Türkiye’ye yatırımını 20 milyar ABD doları hacmine getirmesi bekleniyor. Hâlihazırda Türkiye tarafı Azerbaycan’a 10 milyar ABD doları tutarında yatırım yaptı.

Bunlarla, TANAP projesinin uygulanması amacıyla 45 milyar değerinde harcama yapılmasının öngörülmesi oldukça ilginç görünüyor. Ankara’daki görüşmede vurgulandığı gibi, petrol ve gaz alanında gerçekleştirilecek projelerle birlikte, ulaşım sektörü de dev çalışmalar yapılmalıdır. Bunun sonucunda İstanbul-Pekin demiryolu hattı açılmalıdır. Bu güzergâh Azerbaycan üzerindedir. Demek ki, ülkemiz aslında Doğu ile Batı’yı birleştirecek işbirliğinin önemli noktalarından biri olacaktır.

Olguları tesadüfen vurgulamıyoruz. Biz ayrıca belirtmek istiyoruz ki, Türkiye-Azerbaycan ilişkileri şimdi sadece iki ülke ve bölgenin ölçeği ile değil, bütün dünya çapında önem arz etmektedir. Bu, oldukça önemli bir sonuçtur. Çünkü küresel ölçekte krizlerin genişlediği, bazı bölgelerde ihtilafların derinleştiği, hatta gelişmiş ülkelerin bile zarar gördüğü, büyük kayıplar verdiği bir ortamda, Türkiye ve Azerbaycan’ın muhteşem programlar hayata geçirmeye başlaması stratejik önemli unsurlardandır.

Aynı bağlamda Ankara’nın Dağlık Karabağ çatışmasının çözümü meselesinde Azerbaycan’la birlikte olduğunu özellikle vurgulaması memnuniyet doğurdu. Başkan Recep Tayyip Erdoğan açıkça bildirdi ki, “bu konumdan geri çekilmek mümkün değildir”. Görüldüğü gibi, her iki ülke jeopolitik eğilimlere bakılmaksızın, bu çatışmanın çözümünde ilkeli tutumlarını koruyacak. Diğer anlamları ile birlikte bu, birtakım güçlere mesajdır. Onlar son zamanlarda Türkiye ve Azerbaycan’ın büyük devletlerin baskısı ile çatışmanın çözümündeki konumlarını değiştirebilecekleri konusunda bilgiler yayıyordu. Özellikle sözde Ermeni soykırımının “yıldönümü” ile ilgili Ankara’nın bazı şeylere mecbur edileceğini yazıyorlardı.

Aslında, tüm bu iddiaların cevabını R.T. Erdoğan Çanakkale Savaşı’nın 100’ncü yıldönümü ile ilgili yapılacak etkinliği 24 Nisan tarihine atarak vermişti. Bu etkinliğe Azerbaycan Cumhurbaşkanı’nın da davet edilmesi ortak çıkarların büyük tantanasını gösteriyor.

Stratejik Hedefler: Bağımsız Siyasetin Avantajları

Bütün bunlar Ankara’da imzalanan belgelerin somut içeriği ile stratejik amaçlar arasında yoğun ilginin olduğunu doğruluyor. Taraflar siyaset, enerji, savunma, ulaşım alanları ile birlikte, maliye ve gümrük alanlarında da ilişkileri yükseltmek konusunda anlaştı.

Burada kayıt dışı ekonomi, kaçakçılık, terörün maddi kaynaklarına karşı ortak eylemde bulunma öngörülüyor. Bunların şimdi ne kadar güncel olduğu bilinmektedir. Öyle görünüyor ki, iki ülke daima stratejik hedeflere uygun hareket ediyor, işbirliğine çok ciddi içerik veriyorlar. Bu bakımdan askeri alandaki ilişkiler de önemlidir.

Azerbaycan Cumhurbaşkanı Ankara’da açıkça beyan etti ki, “Türkiye’den çok silah alıyoruz. Aynı zamanda, kendi askeri sanayimizin gelişimine de büyük önem verilmektedir”. Bu demektir ki, Türkiye-Azerbaycan askeri işbirliği sadece silah satışı ile sınırlı kalmayıp, aynı zamanda karşılıklı olarak askeri gücün artmasına hizmet ediyor. Daha tecrübeli bir devlet olarak Türkiye tarafı bu alanda Azerbaycan’a her desteği verir. Güney Kafkasya’da ikinci bir ülke yoktur ki, büyük güçlerle benzeri bağlamda askeri işbirliği stratejisine sahip olsun.

Yukarıda vurgulanan noktalardan açıkça görülmektedir ki, Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’in Türkiye’ye resmi ziyareti sırasında sadece bugün güncel olan değil, aynı zamanda, stratejik önem arz eden konulara değinildi. Bu seferin bölge için çok ciddi olumlu sonuçlar vereceği muhakkaktır. Burada esas olarak ekonomi, enerji, ulaştırma, bilim, kültür ve güvenlik alanlarını belirtmek gerekir. Söz konusu olan iki komşu devletin bölgenin istikrarı ve hızla gelişimi için anlaşmasıdır. Onlar Gürcistan’ı da bu süreçlerin dışında bırakmaz. Ankara’daki görüşmelerde gibi bu mesele de ele alındı. Bunun istisnası sadece Ermenistan’dır.

Türkiye ve Azerbaycan’ın Erivan’ın saldırgan planlarından vazgeçmemesi durumunda onunla ilişki kurmayacaklarını yine beyan etmeleri, güvenlik yönüne çok büyük önem verildiğini gösterir. Bu, iki devletin sistemli ve sürekli işbirliği yürüttüğünü de kanıtlıyor. Aynı bağlamda önemli bir hususu da vurgulamak yerinde olacaktır.

Türkiye’de yapılan görüşmeler Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’in devlet, milli çıkarların korunması, Azerbaycan’ın her zaman bağımsız bir ülke olarak tanınması yönünde büyük emek sarf ettiğini bir kez daha doğruladı. Mesele şuradadır ki, devlet başkanının karşılama töreninden tutun, varılan anlaşmaların içeriğine kadar tüm detaylar İlham Aliyev’in devletine yüksek sadakatini gösteriyordu. Türkiye Cumhurbaşkanı’nın ifade ettiği görüşlerden de bunu açıkça hissetmek mümkündü. Düşünüyoruz ki, bu nedenle, uzmanların da belirttiği gibi, Azerbaycan’la Türkiye gibi birbirine yakın olan ikinci bir örnek bulmak mümkün değildir.

Aynı düzlemde Türkiye yönetiminin Azerbaycan tarafını bu yıl yapılacak “Büyük Yirmilik” (G-20) zirvesine davet etmesini gururla hatırlamak yerinde olur. Gerçekten de, bağımsızlığını elde etmiş bir ülke olarak dünyanın en güçlü 20 ekonomisi arasına katılmak önem taşımaktadır.

Eğer Azerbaycan yönetimi bağımsız dış politika yürütmeseydi, büyük enerji projelerinin girişimcisi olmasaydı, bölgede samimi işbirliğinden yana olmasaydı, bugün kimse onu güvenilir ortak olarak kabul etmezdi. Bu durumda, konuyla doğrudan ilgili olmasa da, bir olguyu hatırlamaya ihtiyaç duymaktayız. Biz son zamanlarda ABD’nin siyasi çevrelerinden Azerbaycan’a karşı önyargılı fikirlerin, suçlamaların gelmesini kastediyoruz. Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’in Türkiye’ye ziyareti tam olarak kanıtladı ki, bu gibi suçlamalar tamamen sahtedir ve karşı tarafın samimi olmadığını gösterir.

Böylece, devlet başkanının son Türkiye ziyareti sadece iki ülke arasında işbirliğinin yükseldiğini ifade etmiyor, onun jeopolitik önemi küresel ölçekte kendini göstermektedir. Böyle demek mümkündür ki, artık bölgede çeşitli yönlerde cereyan eden süreçlere Azerbaycan-Türkiye ekseninin etkisi daha da artacaktır. Türk basınının yazdığı gibi, Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’in Ankara’ya ziyareti bölgede geleceğin stratejisini belirledi. Bu, herkese nasip olmaz, tarihte özel durumlarda gerçekleşir. Bugün Azerbaycan yönetimi buna mazhar olmuşsa, demek ki, çok muhteşem bir başarıya imza atmıştır.

Newtimes.az

Leave A Response »

Time limit is exhausted. Please reload the CAPTCHA.