20 Eylül`de Bakü’de “Güney Gaz Koridoru”nun temel atma töreni yapıldı. Aynı gün hem de “Yüzyılın Anlaşması”nın 20 yılı tamam oldu. Azerbaycan’ın başkentine teşrif buyurmuş üst düzey misafirler etkinliğe katıldılar. Onlar “Güney Koridoru” projesinin stratejik önem taşıdığını özel vurguladı, onun bölgesel ve uluslararası işbirliğine vereceği faydayı kaydettiler. Ayrıca, söz konusu bütünlükte küresel enerji güvenliği sisteminin oluşumuna verilen katkıdır. Bu olayın tarihi önemini ve yararını da dikkate almak gerekir.
Enerji Stratejisinin Başarıları: Azerbaycan’ın Bölgesel Işbirliğinde Rolü
Azerbaycan’ın enerji politikasının etkinliği yadsınamaz. Bölgesel işbirliği ve güvenlik alanlarında onun önemli bir rol oynadığına şüphe yoktur. Birbiri ardına gerçekleştirilen büyük projeler Bakü’nün dünya siyasetindeki konumunun daha da güçlenmesini olumlu etkiliyor. “Güney Gaz Koridoru”nun temel atma töreni bu açıdan bazı önemli hususları ortaya çıkardı.
20 Eylül tarihinde başkent Bakü’de düzenlenen etkinliğe bir sıra ülkelerin yöneticileri, büyük uluslararası şirketlerin temsilcileri katıldı. Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev törende konuşması sırasında “petrol-gaz alanında yeni uluslararası takım oluşuyor” diye kaydetti (bkz.: Bakıda “Əsrin müqaviləsi”nin 20 illiyinə və “Cənub qaz dəhlizi”nin təməlinin qoyulmasına həsr olunmuş təntənəli mərasim keçirilib / AzərTAc, 20 Eylül 2014).
Bu, tarihi bir fikirdir. Çünkü bağımsızlığını yeni elde etmiş ülke olarak Azerbaycan enerji alanında küresel önemli proje için uluslararası takımın oluşmasında ilkesel rol oynuyor! 20 yıl önce “Yüzyılın Anlaşması”nın imzalanması Ulu Önder Haydar Aliyev’in çok büyük zahmet ve siyasi iradesi sayesinde elde edilmişti. İşte o zaman da Batı’nın Azerbaycan’la enerji alanında işbirliğinin faydalı olacağına herkesi işte Haydar Aliyev inandırmıştı. Bu başarı şimdi yeni bir büyük proje etrafında uluslararası takımın şekillendirilmesine şans verdi.
Meselenin jeopolitik yönü daha önemlidir. Dünyanın çeşitli bölgelerinde karmaşık jeopolitik süreçler yaşanıyor. Bazı ülkeler kendi bağımsızlıklarını korumak için çok zor durumlardan kurtulmaya çalışıyor. Böyle bir dönemde Azerbaycan sadece kendi egemenliğini sağlamıyor, hatta uluslararası düzeyde enerji güvenliği alanında da önemli adımlar atıyor.
Bu bağlamda Avrupa Komisyonu Başkanı J. M. Barroso`nun fikri çok öğretici. O, dedi: “Bu koridor tamamlandıktan sonra Kafkasya’dan Türkiye’ye, Yunanistan ve Arnavutluk topraklarından geçerek 2000 kilometrelik mesafeyi kat edecek ve Hazar Denizi’ni Avrupa Birliği’nin merkezi ile birleştirecek. Fakat bu proje sadece kemer değil, 21`inci yüzyılın önemli stratejik, enerji koridorudur. Bu, kelimenin gerçek anlamda, jeostratejik bir proje olacak “(bkz.: Joze Manuel Barrozu:“Cənub qaz dəhlizi” XXI əsrin layihəsi olacaq / AzərTAc, 22 Eylül 2014).
Avrupa Birliği’nin memuru burada öz şekilde iki önemli yönü belirtti. Birincisi, “Güney Gaz Koridoru” Hazar Denizi havzası ile Avrupa’nın merkezini trafik akışı yönünden birleştirecek. Asya’dan Avrupa’ya uzanan yol Bakü’den geçecek. Bu, Azerbaycan’ın kötü niyetlilerin jeopolitik saçmalıklarına verilen tutarlı bir cevaptır. İkincisi, bu projenin önemi sadece bununla sınırlı değildir. O, bütünlükte enerji güvenliği ve jeopolitik yenileşme açısından 21`inci yüzyılın gereksinimlerine uygundur!
Bilindiği gibi, uzmanlar dünyanın yeni jeopolitik düzeninin oluşmakta olmasından konuşuyorlar. Bu, çok acı ve kendisinde hayli yenilik içeren bir süreçtir. Şimdi enerji faktörünü ne jeosiyasetten, ne kültürden, ne de jeoekonomiden ayırmak mümkün değildir. Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’in bu bağlamda çok güzel fikri vardır. O, “Güney Gaz Koridoru”nun temel atma törenindeki konuşması sırasında vurguladı: “Enerji güvenliği aslında her bir ülkenin ulusal güvenliği meselesidir. Bugün enerjiyi siyasetten, ekonomiden ayırmak kesinlikle mümkün değildir. Avrupa’nın enerji güvenliğinin sağlanmasında biz hepimiz ortaklarımızla yer alacağız” (bkz.: Bakıda “Əsrin müqaviləsi”nin 20 illiyinə və “Cənub qaz dəhlizi”nin təməlinin qoyulmasına həsr olunmuş təntənəli mərasim keçirilib / AzərTAc, 20 Eylül 2014).
Hazar’da Uluslararası İşbirliği: “Güney Koridoru” İlk Örnek Olarak
Bu aşamada Azerbaycan’ın böylesine yüksek düzeyde küresel güvenlik sisteminin şekillenmesine katılımı stratejik önemli bir meseledir. Öte yandan, söz konusu tarihte ilk kez olarak Hazar Denizi’nde uluslararası işbirliğinin gerçekleşmesidir. Bu hususta ayrıca görüş bildiren İlham Aliyev bu sürecin bütün dünya için önemini net ifade etti.
Mesele şu ki, şimdiye kadar Hazar bir sıra devletler için silahlanma, kendi çıkarını başkalarına dikte etme, işbirliğine engel olma mekanı oldu. Azerbaycan bu olumsuz eğilimi değişiyor. “Güney Gaz Koridoru” projesi Kafkasya’dan tutmuş Avrupa’ya kadar geniş coğrafi mekanda bulunan birkaç devletin Hazar’da ortak faaliyetini sağlıyor. Onlar bu bağlamda silahlanmaya yapacakları masrafları değil, elde edecekleri çıkarları listeliyor. Bakü’de yapılan temel atma töreninde konuşma yapan her yabancı ülke temsilcisi bu konuda konuştu.
Bulgaristan’ın Başkanı R. Plevneliev 2019 yılında ülkesine yılda 1 milyar metreküp gaz nakil edileceğinden bahsetmişti. Gürcistan Başbakanı I. Garibaşvili yoksulluğun ortadan kalkmasında ve yeni iş yerlerinin açılmasında Azerbaycan’ın girişimcisi olduğu projelerin rolünden bahsetti. Yunanistan Başbakanı Samaras “Güney Gaz Koridoru”nun Hükümet için öncelik olduğunu söyledi. Türkiye’nin Enerji ve Doğal Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız da, bu projenin Avrupa’nın gaza olan ihtiyacının karşılamada önemli bir rol oynayacağını söyledi (bkz: önceki kaynağa).
Bu görüşlerden açıkça görülmektedir ki, “Güney Gaz Koridoru” projesi büyük bir jeopolitik mekanda ciddi tarihi olaydır. Onun gerçekleşmesi ile Avrupa’nın enerji ile donanımında hem yeni aşama başlayacak, hem de jeopolitik güçler dengesi yenilenecektir. Öte yandan, bu proje Asya yönünde de yeni işbirliği modellerini teşvik edebilir. Bu açıdan Kazakistan ve Türkmenistan’ın “Güney Koridoru”na katılması ilginç husustur. Bu temelde Orta Asya’da enerji mücadelesi yeni içerik arz edebilir mi?
Bilindiği gibi, Çin bu bölgede çok hızlandı. Pekin özellikle enerji alanında işbirliği yönünde ciddi çalışmalar gerçekleştiriyor. Fakat Hazar havzasında ilk uluslararası işbirliği örneği “Güney Koridoru”dur. Demek, birilerinin itiraz etmek için dayanağı yoktur. Bu, Azerbaycan’ın girişimcisi olduğu projelerin hem de Asya devletleri için cazip olabileceğini düşündürmektedir.
Azerbaycan enerji stratejisinin çok önemli bir aşamasını başarıyla sona erdiriyor. “Yüzyılın Anlaşması”nın 20. yıldönümünde yeni dev projenin temel atma törenine ev sahipliği yapmak büyük bir olaydır. Bununla Azerbaycan’ın bölgesel işbirliğinin merkezi olmasını Batı da kabul etmiş olur. Çünkü bu etkinliğe katılan misafirlerin görüşlerinde Azerbaycan-Gürcistan-Türkiye hattı ile Avrupa’nın enerji ihtiyacının karşılanması şansının elde edildiği açık belirtildi. Burada dışında kalan sadece Ermenistan`dır.
Erivan’ın bu duruma düşmesi kendi günahı yüzündendir. Bunu 20 Eylül tarihinde Bakü’deki temel atma törenine katılan Avrupalı siyasiler açık hissettiler. Onlar Azerbaycan’ın Hazar’dan tutmuş Avrupa’nın merkezine kadar büyük bir mekanda enerji alanında ortak kazandığını söylediler. Örneğin, J. M. Barroso bu bağlamda çok net görüş bildirdi. Peki neden Ermenistan Azerbaycan gibi işbirliğine hazır bir ülke ile anlaşamıyor?
Bizce, “Güney Gaz Koridoru”nun temel atma töreninden sonra bu soru üzerinde Batı daha derinden düşünmeli olacak. Şu anda bölgede işbirliğinin perspektifi karşısında tek engel var ki, bu da Ermenistan’ın saldırgan politikasıdır. Buna son vermenin zamanı geldi. Erivan şimdi çeşitli etkinliklerde kendisinin süreçlerin dışında kalmasına hak kazandırmaya çalışıyor. Fakat artık bu tür şer-iftira hedefine ulaşamaz. Dünya eninde sonunda adil konuma gelmelidir. Bakü’de temeli atılan yeni proje bu süreçte temel ivmeci faktörlerden biridir. Bu gerçeği inkar etmek mümkün değil.