RUSYA PASİFİK POLİTİKASINA YÖN VERİYOR

upa-admin 30 Ocak 2015 3.376 Okunma 2
RUSYA PASİFİK POLİTİKASINA YÖN VERİYOR

“Avrasya Birliği” projesini başta ABD olmak üzere bazı Batılı devletlerin çevreleme politikalarına karşı ulusal strateji olarak belirleyen Rusya, uzun vadede dış politikasına Pasifik perspektifinde yön vermek istiyor. Geçtiğimiz günlerde Devlet Başkanı Vladimir Putin’e en yakın isimlerden olan Rusya Dış İşleri Bakanı Sergey Lavrov, Rusya’nın hedefinin yüzünü Batı’ya döndürmek olduğunu ifade ederek, bir anlamda ABD’nin Asya-Pasifik politikasına karşıda göz dağı vermiş oldu. Ukrayna meselesi sebebiyle Batı’nın ağır yaptırımlarına maruz kalan, bir de üzerine petrol fiyatlarındaki sert düşüşle önemli mali kayba uğrayan Rusya, yeniden toparlanmak adına uzun vadeli sağlam temelli politikaların işlemesine büyük önem gösteriyor.

Avrupa ve Atlantik’te ortak güvenlik alanı yok.

Lavrov’a göre çok kutuplu dünya sistemi nedeniyle, dünyada bölgesel ve küresel ölçekte istikrarsızlık büyük ölçüde arttı. Bunun en büyük emarelerinden biri; mezhepler ve medeniyetler arası çatışmalar ve bunun getirdiği küresel ekonomik kriz olarak gösteriliyor. Aslında sistem teorisinden hareketle düşünürsek, çok kutuplu bir düzende güvenliğin sağlanmasında bölgesel organizasyonların önemi büyük. Çünkü Avrupa ve Atlantik coğrafyalarında ortak barış, güvenlik ve istikrar alanlarının oluşturulamaması ve ülkelerin güvenlik ikilemi içinde olmaları nedeniyle devletlararası güven tesis edilemiyor.

page_rusya-disisleri-bakani-lavrov-suriye-rejiminin-dostu-degiliz-esed39i-de-istemiyoruz_687624858

Rusya Federasyonu Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov

Rusya, ABD’nin sözlerine güvenmiyor.

Lavrov’un bir başka vurguladığı husus NATO’nun Rusya sınırına doğru genişlememe vaadini çabuk unutması. Bilhassa Soğuk Savaş süresince bloklar arası mücadelenin en büyük amaçlarından biri, her iki kampında birbirinin manevra alanını daraltılmaya çalışılmasıydı. Soğuk Savaş sonrasında da devam eden bu mücadele son dönemde Rusya’nın enerji tekeline karşı yürütülen politikalarda da kendini gösterdi ve Ukrayna krizi doğmuş oldu.

Rus ekonomisi Çin rüzgarıyla direniyor.

Rusya ve Çin askeri teknoloji bağlamında modernizasyonunu sürdürüyor. Öte yandan, Rusya ile Çin arasında imzalanan 400 milyar dolarlık dev doğalgaz anlaşması da kuşkusuz bu en çok ABD’yi rahatsız ederken, ABD, Rusya-Çin ittifakına karşı “Asya-Pasifik” politikasına yön vermeye çalışıyor. Fakat Kremlin yönetimi, Rus ekonomisinin Çin rüzgarını arkasını almasıyla finansal anlamda elini bir hayli güçlendireceğinin farkında.

Avrasya entegrasyonu

Rusya, Pasifik politikasına vücut kazandırmak istiyorsa, öncelikle Avrasya entegrasyonunu sağlam temellere oturtması gerekiyor. Bunun içinde bölge ülkelerini ortak paydada buluşturmak ve azami ölçüde menfaatlerini birleştirmek gerekiyor. Fakat bunu başarmak son derece zor. Çünkü bu ülkelerin her birinin refah düzeyi birbirinden farklı olmasının yanında, başka bir siyasal otorite tarafından yönlendirilmeye de yapısal olarak hazır değiller.

Rusya Dış İşleri Bakanı Lavrov’un ülkesinin Pasifik politikasına şekil vermesi gerektiğini ifade ederken Avrasya’da “NATO” tipi bir örgütlenme ile veya ekonomik entegrasyon ile bunun başarılabileceğini düşünüyor olabilir. Fakat şu nokta açıkça anlaşılıyor ki; Rusya ile ABD’nin bilek güreşi “büyük satranç tahtası”nda sürmeye devam edecek.

Haftanın Sözü: “Söylediklerimizden çok söylemediklerimize pişman oluruz. Dile getirilmemiş düşünce; gidilmemiş yoldur.” – Immanuel Kant

Furkan KAYA

2 Comments »

Leave A Response »

Time limit is exhausted. Please reload the CAPTCHA.