Soçi’de düzenlenen Uluslararası Yatırım Forumu’nda, Rusya devlet yetkilileri düşündürücü bazı fikirler ifade ettiler. Başbakan, Sberbank’ın Başkanı, eski Maliye Bakanı gibi üst düzey uzmanlar, ülkenin yönetim sisteminde reformların yapılmasının hayati önemli mesele olduğunu vurguladılar ve aksi takdirde ülkeyi ciddi sorunların beklediğini bildirdiler. Dmitri Medvedev, German Gref, Aleksey Kudrin yukarıda açıklanan tahminleri verirken, somut olgulara dayandılar. Sorunun kökeni, Rusya’da eski yönetim felsefesinin ve mekanizmalarının hala durması olarak gösterildi. Öyle bir kanıya varıldı ki; yakın zamanlarda reformlar yapılmazsa, 2017 yılında bunu gerçekleştirmek daha zor olacak, iki yıl sonra ise “şok” durumu ortaya çıkabilir. Burada daha çok vurgulanan olgu, ülkenin rezerv fonunun azalmasıdır. Ancak Rusya büyük bir devlettir ve burada yaşanan sarsıntılar geniş bir alanda kriz yaratabilir. Bu husus üzerinde düşünmek yararlı olabilir.
Kötümser Tahminler: Objektif Analizin Gerçek Sonuçları
Rusya’da, şu sıralar en üst düzey devlet yönetiminde reformlara başlamaktan bahsediyorlar. Başbakan Dmitri Medvedev, Soçi’de Uluslararası Yatırım Forumu çerçevesinde düzenlenen etkinliklerde bu konuda bir kez daha somut fikirler seslendirdi. Onun tahmini, 3 temel faktöre dayanıyor. Birinci faktör, Sovyet sisteminden kalma ve yönetimde halen geçerli olan idari-bürokratik engeller. İkincisi, geçen yüzyılın 90’lı yıllarında reformlar adı altında gerçekleştirilen bazı programların halen yürürlükte kalmasıdır. Üçüncüsü ise, kabul edilen yeni yasalar paketinin hayata geçirilmesi için kurulan mekanizmaların etkin olmamasıdır. Sonuncu faktör, ilk iki faktörden ileri geliyor. Yani yeni kabul edilen kanunların işlek olması için, Sovyetlerden miras kalmış yönetim sistemi ve 1990’larda oluşturulan bir takım mekanizmalar yenilenmelidir (bkz.: Медведев: в России необходимо поменять всю систему госуправления / ТАСС, 30 Eylül 2016).
Listelenen etkenlerden görünüyor ki, gerçekte Rusya’da yönetim sisteminde köklü reformlar söz konusudur. Bu kanıya varılması, somut deneyimlere dayanıyor. Zira, geçen süre zarfında Rusya’nın sosyo-ekonomik sektöründe o kadar da ciddi yenilikler uygulanmamıştır. Esasen SSCB zamanından kalmış yönetim yöntemi, hayatın her alanında halen hissediliyor. Bu da, Sovyetlere özgü yolsuzluk, “talimatla hareket etmek” gibi sendromların yaşamasına neden oluyor. Medvedev de, aslında bu hususları anlattı.
Onun sözlerine göre, ekonomik reformların zayıflığı eski yönetimin ömrünü uzatmış ki, bu da yerlerde yöneticilerin süreçlere yaratıcı yaklaşamamasına neden olmuş. Sonuçta, onlar “yukarıdan talimatlar” beklemişler. Modern küresel sosyo-ekonomik gerçeklik ise tamamen farklı bir yaklaşım getiriyor. Rusya’nın dünyanın ekseri devletleri ile ekonomik-ticari ilişkileri var ve o, onlarla piyasa ekonomisinin koşulları kapsamında işbirliği yapmaya mecburdur. İç ekonomik sistemin eski mekanizmalarla işlemesi dış pazarlarla çelişki yaratır. Başbakan, bu durumu şöyle ifade etti: “Rusya yönetim sistemi esnek değildir” (bkz.: önceki kaynağa).
Meselenin başka yönü, Rusya’nın uzun yıllar bir devlet çerçevesinde yaşadığı bazı eski Sovyet Cumhuriyetlerinde derin reformların yapılması ile ilişkilidir. Örneğin, Azerbaycan geçen sürede çok ciddi ve geniş reform programları yaptı. Ülkenin yönetim sistemi nitelik bakımından yenileşmiş ve anayasaya değişiklikleri öngören halk oylamasından sonra daha gelişmiş içerik arz edecek. Aslında Azerbaycan, eski SSCB cumhuriyetleri arasında en çok reformlar gerçekleştiren ülkedir.
Düşünün ki, yenileşen Azerbaycan`la bu alanda bir ölçüde geride kalan Rusya arasında işbirliğini geliştirmeye bazı mekanizmalar engel olacaktır. Bu da her iki ülkeyi memnun etmeyecek. Karşılıklı çıkara dayalı işbirliği alanlarında çağdaş ihtiyaçlara uygun gelişim dinamiğine ulaşmak zor olabilir.
Ayrıca, Rusya ile yoğun taraftaşlığa malik olan Kazakistan ve Beyaz Rusya da yeni yönetim modeline ciddi ihtiyaç hissediyorlar. Medya, birkaç kez Beyaz Rusya Cumhurbaşkanı’nın mevcut işbirliği modelinin ülkeye verim sağlamadığını açıkladı. Bu gerçekten uzun süre kaçınmak mümkün değildir.
“Şok Durumu”: Geç Kalmanın Bedeli
Yukarıda vurgulanan hususların yanı sıra, Rusya’nın önde gelen uzmanları ve üst kademesi öyle olgulardan bahsediyorlar ki, büyük bir ülkenin yönetimde ne derecede sorunlar yaşadığına tam eminlik oluşuyor. Örneğin, Soçi`deki etkinlikte eski Maliye Bakanı Aleksey Kudrin, “Sberbank”ın Başkanı German Gref ve şimdiki Maliye Bakanı Anton Siluanov tartışmalar sırasında düşündürücü tezler belirttiler. Onlar böyle bir ortak sonuca geldiler ki, Rusya’nın mevcut bütçe politikası acınacak durumdadır. Bu nedenle A. Siluanov’a gıpta etmek olmaz, o, hassas durumla karşı karşıya (bkz.: Кудрин и Греф посочувствовали Силуанову из-за трудных бюджетных задач / РБК, 30 Eylül 2016).
Genel olarak G. Gref de acil reform meselesinden konuştu. Ona göre, Rusya’da reformları “arzulamama rezervi” tükeniyor. Örneğin, o, vergi sisteminin sorunlarını gösteriyor. Eğer vergi arttırılmazsa, reformlar kaçınılmazdır. Vergiyi sonsuz artırmak ise mümkün değildir. Demek ki, reformları yapmamanın hiçbir dayanağı kalmaz. G. Gref vurguladı ki, eğer kısa sürede bunu hayata geçirmek mümkün olmazsa, bir yıldan sonra reformları yapmak daha zor olacak, iki yıl sonra ise bunu “şok rejimi”nde etmek gerekecek (bkz.: Греф предупредил о “шоковых” реформах в экономике России / RusNext.ru, 30 Eylül 2016).
Bunların temelinde G. Gref tehlikeli bir kanıya varıyor: 2017 yılında Rezerv Fonu tükenebilir. Ülkenin bir çok birimi borç içinde batıyor ve bu, son nokta anlamına geliyor. İtiraf edelim ki, yeterince ciddi hususlardır. Eğer durum böyle devam ederse, gelecek seneden itibaren Rusya tüm alanlarda derin kriz içerisine düşebilir. Çıkış yolu olarak ise, yönetim sisteminde köklü reform olabilir.
Uzmanlar, bu savı esaslandıran dış etken gibi dünyanın çeşitli bölgelerinde yaşanan sorunların Rusya ekonomisine ve siyasetine olumsuz etkisini gösteriyorlar. Özellikle Ukrayna ve Suriye süreçleri Moskova’nın masraf sarf etmesine neden oluyor. Bu eğilimin durdurulması zorunludur. Ancak mevcut uluslararası duruma göre onu gerçekleştirmek olanak dışıdır. Batı’nın yaptırımları devam ediyor, petrol fiyatı belli çevrede tereddüt ediyor ve keskin yükselmesi beklenmiyor. Rusya ise bu yıl onun üretimini en üst düzeye çekti. Uzmanlar kabul ediyorlar ki, bu yöntemle ülkeyi uzun süre sabit tutmak mümkün olmayacaktır.
Diğer tehlikeli husus terör dalgasının Rusya’ya sıçraması ihtimali ile ilgilidir. IŞİD, “El-Kaide”, “Cebhetül-Nusra” ve başka radikal gruplar Orta Asya yoluyla Rusya’ya geçmeye çalışıyorlar. Bu konuda Rusya yetkilileri artık tahminler veriyorlar. Teröristlerin esas hedefinin Rusya olduğu da saklanmıyor. Eğer bu eğilim gerçekleşirse, Rusya ekonomisinin tüm ağırlığa tab getirebileceği büyük küskü oluşturuyor. Demek ki, güvenlik alanında da ciddi sorunlar meydana gelebilir ki, onların da çözümü için güçlü ve esnek ekonomik sistem oluşturulmalıdır.
Böylece, D. Medvedev`in Soçi’de dediği “devlet yönetimi çok düşük verim sağlıyor” fikri tesadüfen seslenmemiş (bkz.: Медведев: в России необходимо поменять всю систему госуправления / ТАСС, 30 Eylül 2016). Bu, tüm sistemin yenilenmesine bir işarettir. Başbakan onu da belirtmiş ki, çeşitli bölgeleri olan Rusya gibi büyük devlette çok basamaklı yönetim sisteminin varlığı daha kaliteli yönetim mekanizmasının işlenmesini gerektiriyor. Bu amaca ulaşmak ise çok yüksek profesyonellik gerektiriyor (bkz.: önceki kaynağa).
Gerçekten de, kuzey komşumuz için çok zor bir durumdur. Büyük bir devlette ciddi reformlar yapmak çok sayıda faktör arasında uyum yaratmayı gerektiriyor. Rusya’nın buna gücü yetecek mi? Mesele ülke yönetimi karşısında net bir şekilde masaya yatırılmış. Eğer bu yönde etkin çözüm bulunmazsa, Rusya’yı büyük sarsıntılar bekliyor. Bunun yanı sıra, tüm eski Sovyet mekanında karmaşık sosyo-ekonomik, siyasi, jeopolitik ve askeri sorunlar oluşabilir. Demek ki, mesele sadece Rusya ile sınırlı değildir – geniş bir bölgede kaos oluşabilir!