Kamala Devi Harris, bugünlerde Amerikan siyasetinde ve hatta dünya siyasetinde en çok konuşulan isim haline geldi. Geçen hafta Demokrat Parti’nin Başkan adayı Joe Biden tarafından Başkanlık seçimlerinde Başkan Yardımcısı adayı olarak ismi açıklanan Harris’in, yakın gelecekte ABD’nin ilk siyah kadın Başkanı olacağı da dillendirilmekte. Pek çok Amerikalı, Harris’i, daha şimdiden Barack Obama’nın kadın versiyonu olarak görmeye başladılar bile.
Demokrat Partili olan Kamala Harris, siyasette ılımlı duruşu ve pragmatik tavırlarıyla öne çıkan bir figür. Sistemsel manada bütünsel ve radikal bir değişim yaratmayı savunmayan Harris, ılımlılardan olduğu kadar ilericilerden de destek alacağını iddia ediyor. Radikal dönüşüm uğruna ekonomiyi tepetaklak etmek yerine, öteden beri, marjinalleştirilmiş grupların – kadınlar, beyaz olmayanlar ve düşük gelirli Amerikalılar gibi – sorunlarının çözümünde zaman içinde artan bir seyirde sonuç odaklı politikalar yürütülmesini savunuyor.[1] Irkçılık ve sosyal adaletsizlik ile mücadele konusunda Başkan Yardımcılığı adaylığına bilhassa seçilmiş olan Kamala Harris, Demokratların seçimden galip çıkması durumunda ülkenin ilk kadın ve siyah Başkan Yardımcısı olacak. Peki kimdir bugün tüm dünyada konuşulan isim haline gelen Kamala Harris?
Çocukluğunda Kamala Harris
Kamala Harris, 20 Ekim 1964 tarihinde California eyaletinin Oakland şehrinde Jamaikalı bir babanın ve Hintli bir annenin çocuğu olarak dünyaya gelmiştir. Ailesinin göçmen olmasından mütevellit, Başkan Donald Trump, Harris’in Amerikalılığını gündeme taşıyarak güncel siyaseti lehine döndürmek için Harris’in Başkan Yardımcılığı adaylığını sorgulamıştır. Hatta ABD’de doğmamış olma ihtimali nedeniyle, Harris’in aday olarak seçimlere katılma hakkının bulunmadığını bile iddia etmiştir. Buna benzer direk ya da dolaylı ırkçı ifadelere çocukluğundan beri maruz kalan Harris, özellikle toplumsal eşitlik ve ırkçılık konularında duyarlı ve kararlı politikalar üretmekten yanadır.
Yüksek öğrenimdeki eğitim hayatına Howard Üniversitesi’nde başlayan Harris, bu üniversiteden 1986 yılında Siyaset Bilimi ve Ekonomi derecesiyle mezun olmuş ve daha sonra da 1989 yılında California’da hukuk okulu olan Hastings College of the Law’dan Hukuk lisans derecesini almıştır. 1990-1998 yılları arasında ise, Alameda’da Bölge Savcı Yardımcısı olarak çalışmış ve bu süreçte çete savaşları, uyuşturucu kaçakçılığı ve cinsel istismar davalarını yürütürken sertliği ile ün kazanmıştır.[2] 2003 yılında San Francisco Bölge Savcısı olan Harris, bu göreve gelen ilk siyahi ve Asya kökenli kadın olmuştur. 2010’da da California eyaletinin Başsavcısı seçilmiş ve bu eyaletin ilk kadın Başsavcısı olmuştur. Adalet Bakanlığı ile aynı makam olan bu görev süresince ilk defa uyuşturucu suçuna bulaşmış kişilerin hapse girmeleri yerine liseden mezun olmalarına veya iş bulmalarına olanak sağlayan “Hayata Dön” programını başlatmış ve ırkçılıkla mücadelede ve ceza-usul adaletini sağlamada çeşitli programlar yürütmüştür. Ayrıca polis cinayetlerini izlemek için, memurların üzerilerine ilk kez vücut kameraları yerleştirilmesini sağlamıştır.[3]
Kamala Harris’in Savcı olduğu yıllardan bir fotoğrafı
Harris, iki dönem Savcılık yaptıktan sonra, 2016 yılında Demokrat Parti’den California Senatörü seçilmiştir. Harris’in, Senatörlük döneminde, Senato’da yaptığı konuşmalarla, komisyonlardaki görevleriyle ve sorgu oturumlarındaki performansıyla siyasette hızlıca yükseldiği ifade edilmektedir.[4] Siyasetteki hızlı yükselişi, onun, 2020 ABD Başkanlık seçimlerinde Demokratlardan Başkan adayı olması için parti içinde ciddi destek bulmasına ve önseçimlere girmesine dahi olanak sağlamıştır. Ancak Başkan adaylığı için yapılan parti içi önseçimlerde beklediği desteği alamayınca, Harris, adaylıktan çekilmiş ve seçimlerde Trump’ı yenmek için Joe Biden’i destekleyeceğini açıklamıştır. Biden’in geçen hafta Harris’i Başkan Yardımcılığına aday göstermesi de, Trump’a karşı güç birliği oluşturduklarını göstermektedir. Bu, aynı zamanda siyahlardan, kadınlardan ve göçmenlerden gelecek desteği de garanti altına almakla ilgili özellikle yapılmış bir manevradır. Ayrıca çok iyi bir konuşmacı olması dolayısıyla, Biden’in hitabet konusundaki eksikliklerini kapatacak olan Harris, üst düzey devlet makamlarında önemli siyasi görevleri üstlenmiş olduğundan ciddi bir tecrübe ve tanınırlığa da sahiptir. Öte yandan, Biden’in vefat eden oğlu Beau Biden ile yakın arkadaş olması, Biden ve çevresini yakinen tanımasını sağlamıştır. Böylece, Biden ile uyumlu çalışabilecek bir backgrounda sahip olan Harris’in, ayrıca Demokratlara büyük miktarlarda maddi destek veren Californialı bağışçılar ile kuvvetli bağlantıları da bulunmaktadır. Tüm bunlar, Demokratların Başkanlık kampanyasında Harris’in sağladığı olumlu özellikler olarak dikkat çekmektedir. Ancak ideolojisini açık ve net bir şekilde ifade etmemesi seçmende güvensizlik yaratma ihtimalini doğurduğundan, bu da olumsuz bir özellik olarak belirmektedir.[5]
Harris, ideolojik olarak flu bir hava yaratmış olsa da, kendisini pragmatik bir problem çözücü olarak yansıttığı için, ılımlılardan olduğu kadar ilericilerden de oy alacağını iddia etmektedir. Harris’in her vatandaşın sağlık sigortasına sahip olmasını savunması, kürtaja karşı çıkmaması, eşcinsel evliliklerini desteklemesi, iklim ve çevre politikalarında ilerici bir yönelime sahip olması, göçmenlikle ilgili konularda Trump’ın politikalarını insanlık dışı bulması ve bireysel silahlanma konusunda kısıtlayıcı ve kontrolcü politikalardan yana olması, kendini merkezde ve merkez solda konumlayan Amerikalılardan destek almasını sağlayabilecek unsurlardır. Ayrıca çeşitli feminist kadın grupları Harris’in adaylığını büyük bir memnuniyetle karşılamıştır. Harris’in polis şiddetine karşı sokaklarda ve Senato’da tavır almasının, siyah kadınların mücadelelerini anlamasının ne kadar değerli olduğunu ifade eden kadın dernekleri, seçimlere katılarak oy verdikleri takdirde siyah kadınların sonuçları etkileme kapasitesine sahip olduklarını; Demokratlar lehine oy verdiklerinde Biden’in Başkan olacağını ileri sürmüşlerdir. İnsan haklarının önde gelen savunucularından biri olarak gördükleri Harris’in, cinsiyet eşitliği, ırksal eşitlik gibi toplumsal konularda verilen mücadelenin ön saflarında yer aldığını dile getirmişler ve herhangi bir şekilde kürtaj kısıtlamalarına inanmayan, Kadın Sağlığını Koruma Yasası’nın destekçiliğini yapan bir Başkan Yardımcısı adayına sahip olmayı inanılmaz olarak değerlendirmişlerdir.[6]
Tüm bunlar göz önünde bulundurulduğunda, Kamala Harris’in Başkan Yardımcılığı adaylığı, seçimlere giden süreçte Biden’in kampanyasına kuşkusuz yeni bir heyecan katacaktır. Dolayısıyla, Harris’in Başkan Yardımcılığı adaylığının, Trump için işleri daha da zorlayacağı açıktır. Bir diğer önemli konu ise, Kamala Harris’in ABD’nin sonraki Başkanı olma ihtimalidir ki, bu da kesinlikle ütopik bir senaryo değil, bu gidişle gerçeğe dönüşecek ciddi bir olasılıktır.
Dr. Ayşe YARAR
[1] Astead W. Herndon, “Kamala Harris”, The New York Times, 12.08.2020, https://www.nytimes.com/interactive/2020/us/elections/kamala-harris.html, Erişim Tarihi: 16.08.2020.
[2] Agency Report, “14 Things You May Not Know About Kamala Harris”, Independent, 11.08.2020, https://www.independent.ng/10-things-you-may-not-know-about-kamala-harris/, Erişim Tarihi: 16.082020.
[3] Deniz Barış Narlı, “Kamala Harris: İlklerle dolu bir hayat”, DW, 12.08.2020, https://www.dw.com/tr/kamala-harris-ilklerle-dolu-bir-hayat/a-54544383, Erişim Tarihi: 17.08.2020.
[4] Canboray Soykan, “Joe Biden & Kamala Harris”, Enpolitik.com, 13.08.2020, https://www.enpolitik.com/haber/323329/canboray-soykandan-joe-biden-kamala-harris-analizi.html, Erişim Tarihi: 17.08.2020.
[5] Yunus Emre Erdölen, “Joe Biden Kimi Başkan Yardımcısı Seçecek?”, Daktilo1984, 05.08.2020, https://daktilo1984.com/forum/joe-biden-kimi-baskan-yardimcisi-sececek/, Erişim Tarihi: 16.08.2020.
[6] Oliver C. Haug, “A Good Day for Our Country: Feminists React to Kamala Harris for VP”, MS Magazine, 12.08.2020, https://msmagazine.com/2020/08/12/biden-picks-kamala-harris-for-vp-feminists-react/, Erişim Tarihi: 15.08.2020.
