Dünyada bugün Birleşmiş Milletler’e kayıtlı 193 civarında devlet bulunuyor. Gözlemci üyeler olan Vatikan (Kutsal Deniz) ve Filistin de sayıldığında, bu sayı 195’e yükseliyor. Ayrıca 8 kadar da BM ile hiçbir bağı olmayan devletler bulunuyor. Bu devletler; Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC), Tayvan (Çin Cumhuriyeti), Sahra Demokratik Arap Cumhuriyeti, Güney Osetya, Abhazya, Kosova, Transdinyester ve Dağlık Karabağ (Artsakh) Cumhuriyeti olarak sıralanmaktadır. Dolayısıyla, dünyada yaklaşık olarak 200 devletin varlığından söz edilebilir. Elbette bu devletler ve halklarının hepsi kıymetli ve önemlidir. Ancak Karşılaştırmalı Politika’nın gereği olarak, devletleri ön plana çıkaran bazı önemli özellikleri bu yazıda sizler için derleyeceğim. Şunu da belirteyim ki, yazıda, 2022 veya 2023 verileri kullanılmıştır.
Siyasi/Diplomatik Güç: Siyasi gücü ölçmek kolay bir iş olmasa da, bir ülkenin çeşitli uluslararası kurumlar ve kuruluşlara dahil olup olmaması bağlamında göreceli siyasi güçten söz edilebilir. Bu konuda en gerçekçi veri, kuşkusuz Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi üyeliğidir. Bu nedenle, BM Güvenlik Konseyi’ne daimi üye durumundaki beş ülkenin diğer devletlerden siyasi/diplomatik güç olarak daha avantajlı oldukları söylenebilir. Bu ülkeler ise; Amerika Birleşik Devletleri, Birleşik Krallık (İngiltere), Fransa, Rusya Federasyonu ve Çin Halk Cumhuriyeti’dir. Bunun dışında, NATO ve Avrupa Birliği (AB) üyeliği gibi diğer avantajlı üyelikler de belirtilebilir.
Nüfus: Siyasi/diplomatik güç kariyerinin ardından, bugün ekonomik gelişim ve askeri güç gibi unsurlar açısından kritik bir faktör olarak görülen nüfusla başlayabiliriz. Yaklaşık 8 milyar insanın yaşadığı dünyamızda, en çok nüfusa sahip olan ülkeler şöyle sıralanıyorlar:
- Çin Halk Cumhuriyeti: 1,439 milyar
- Hindistan: 1,380 milyar
- Avrupa Birliği: 447 milyon
- Amerika Birleşik Devletleri: 331 milyon
- Endonezya: 273 milyon
- Pakistan: 220 milyon
- Brezilya: 212 milyon
- Nijerya: 206 milyon
- Bangladeş: 164 milyon
- Rusya Federasyonu: 146 milyon
- Meksika: 129 milyon
- Japonya: 126 milyon
- Etiyopya: 115 milyon
- Filipinler: 110 milyon
- Mısır: 102 milyon
- Vietnam: 97 milyon
- Kongo Demokratik Cumhuriyeti: 90 milyon
- Türkiye: 84 milyon
- İran İslam Cumhuriyeti: 84 milyon
- Almanya: 83 milyon
Nüfus konusunda şunu söyleyebiliriz ki, toplamda bir ülkenin askeri gücü ve işgücü gibi unsurlarının gelişimi için çok önemli ve faydalı bir unsur olan nüfus, ekonomik paylaşım ve sosyal barış gibi konularda ise ciddi dezavantaja dönüşebilmektedir. Bunun yanında, Hindistan’ın 2023 yılı içerisinde Çin’i geçerek dünyanın en kalabalık ülkesi haline gelmesinin beklendiğini de sözlerimize ekleyebiliriz.
Yüzölçümü: Toprak da kuşkusuz halen savaşların temel sebebi olan ve bir ülkenin gelişimi açısından kritik bir faktördür. Bu bağlamda, Jeopolitika bilimi açısından çok önemli bir diğer husus olan yüzölçümü genişliğine bakıldığında, şöyle bir sıralama karşımıza çıkıyor:
- Rusya Federasyonu: 17.098.242 km2
- Kanada: 9.984.670 km2
- Çin Halk Cumhuriyeti: 9.706.961 km2
- Amerika Birleşik Devletleri: 9.629.091 km2
- Brezilya: 8.515.767 km2
- Avustralya: 7.692.024 km2
- Hindistan: 3.287.590 km2
- Arjantin: 2.780.400 km2
- Kazakistan: 2.724.900 km2
- Cezayir: 2.381.741 km2
- Kongo Demokratik Cumhuriyeti: 2.344.858 km2
- Grönland: 2.166.086 km2
- Suudi Arabistan: 2.149.690 km2
- Meksika: 1.964.375 km2
- Endonezya: 1.904.569 km2
- Sudan: 1.861.48 km2
- Libya: 1.759.540 km2
- İran İslam Cumhuriyeti: 1.648.195 km2
- Moğolistan: 1.564.110 km2
- Peru: 1.285.216 km2
Yüzölçümü, bir ülkenin ekilebilir arazi oranını da arttırdığı için, yüksek olması bir ülke ve halk için daima oldukça faydalı bir kriterdir. Ancak geniş bir coğrafyaya sahip olan ülkelerin merkezden yönetilme ve korunma konusunda çeşitli sıkıntılarının olabileceğini de bu noktada hatırlatmak gerekir.
Gayrisafi Milli Hasıla: Her türlü güç unsuru açısından günümüzün en önemli parametrelerinden olan ekonomik büyüklük/gayrisafi milli hasıla (GDP) konusuna geçtiğimizde, dünyanın en büyük ekonomileri şöyle sıralanmaktadır:
- Amerika Birleşik Devletleri: 25 trilyon dolar
- Çin Halk Cumhuriyeti: 18,3 trilyon dolar
- Japonya: 4,3 trilyon dolar
- Almanya: 4 trilyon dolar
- Hindistan: 3,5 trilyon dolar
- Birleşik Krallık: 3,2 trilyon dolar
- Fransa: 2,8 trilyon dolar
- Kanada: 2,2 trilyon dolar
- Rusya Federasyonu: 2,1 trilyon dolar
- İtalya: 2 trilyon dolar
- İran İslam Cumhuriyeti: 1,9 trilyon dolar
- Brezilya: 1,9 trilyon dolar
- Güney Kore: 1,7 trilyon dolar
- Avustralya: 1,7 trilyon dolar
- Meksika: 1,4 trilyon dolar
- İspanya: 1,3 trilyon dolar
- Endonezya: 1,2 trilyon dolar
- Suudi Arabistan: 1 trilyon dolar
- Hollanda: 990 milyar dolar
- Türkiye: 830 milyar dolar.
Gayrisafi milli hasıla, elbette bir ülkenin toplam ekonomik gücünü tek başına yansıtan bir veri değildir. Örneğin, kişi başına düşen gayrisafi milli hasıla, bir ülkenin ekonomik gelişmişliğinin toplumsal boyutunu daha iyi yansıtır. Benzer şekilde, enflasyon, gini katsayısı ve işsizlik oranları da bir ekonominin gelişmişlik düzeyini ölçen önemli verilerdir. Daha da önemlisi, toptan büyüklükten ziyade, bir ülkenin bazı kritik sektörlerde (telekomünikasyon, savunma sanayii, temel gıda, ulaşım vs.) yerli ve milli unsurlara dayanması, bu ülkeyi kriz anlarında daha güçlü kılabilecektir. Bir diğer önemli husus ise, finansal sektörlerden ziyade üretim kapasitesini etkileyen reel sektörlerin güçlü olmasıdır. Bunlara ek olarak, gayrisafi milli hasıla konusunda Hindistan’ın yakın gelecekte üçüncü sıraya çıkması beklenmelidir. Benzer şekilde, birkaç yıl içerisinde Çin’in ABD’yi geçeceğini de öngörmek yerinde olur. Ayrıca Batı yaptırımlarının devam etmesi durumunda, Rusya’nın da ilk 10’da yer almasının yakın gelecekte pek de mümkün olamayacağını söylemek doğru bir öngörü olacaktır.
Kişi Başına Düşen Gayrisafi Milli Hasıla: Bir ülkenin ekonomik gelişmişlik ve kalkınmışlık düzeyini asıl ölçen faktör, kuşkusuz, kişi başına düşen gayrisafi milli hasıladır. Bu konuda dünyada ilk 20’ye giren ülkeler şunlardır:
- Lüksemburg: 118.000 dolar
- Singapur: 97.000 dolar
- İrlanda: 94.000 dolar
- Katar: 93.000 dolar
- İsviçre: 72.000 dolar
- Norveç: 66.000 dolar
- Amerika Birleşik Devletleri: 63.000 dolar
- Brunei: 62.000 dolar
- Danimarka: 59.000 dolar
- Birleşik Arap Emirlikleri: 58.700 dolar
- San Marino: 58.400 dolar
- Hollanda: 57.500 dolar
- Tayvan: 55.700 dolar
- İzlanda: 55.600 dolar
- Avusturya: 55.200 dolar
- İsveç: 54.100 dolar
- Almanya: 54.000 dolar
- Avustralya: 51.600 dolar
- Belçika: 51.000 dolar
- Finlandiya: 50.000 dolar
Bu kategoride küçük ülkeler düşük nüfusları nedeniyle ön plana çıksalar da, kuşkusuz, uluslararası siyasette bu ülkelerin oynayabilecekleri roller sınırlıdır. Bu nedenle, hem kalabalık ve büyük, hem de ekonomisi kalkınmış ülkelerin durumuna bakmak daha doğru yorumlamalara neden olabilir. Bu bağlamda, Amerika Birleşik Devletleri, hem büyüklük, hem de kalkınmışlık açısından en başarılı ülke olarak dikkat çekmektedir.
İnsani Gelişmişlik Endeksi: Birleşmiş Milletler’in her yıl yayınladığı İnsani Gelişmişlik Endeksi (HDI) raporları, bir ülkenin gelişmişlik düzeyini; yaşam beklentisi, sağlık koşulları ve eğitim gibi alanlarda geliştirilen özel bir teknikle ölçmektedir. Bu alanda en gelişmiş ülkeler ise şöyle sıralanmaktadır:
- İsviçre
- Norveç
- İzlanda
- Avustralya
- Danimarka
- İsveç
- İrlanda
- Almanya
- Hollanda
- Finlandiya
- Singapur
- Belçika
- Yeni Zelanda
- Kanada
- Lihtenştayn
- Lüksemburg
- Birleşik Krallık
- Japonya
- Güney Kore
- Amerika Birleşik Devletleri
İnsani gelişmişlik endeksi, bir ülkede halka ve insan hayatına verilen kıymeti göstermesi bakımından önemlidir. Bunun yüksek olduğu ülkelerde, hiç şüphesiz, insanlar daha mutlu, çalışkan ve verimli olmakta ve ülkelerine daha iyi hizmet edebilmektedirler.
Askeri Güç: Günümüzde demokrasi ve insan hakları gelişmiş olsa dahi, ne yazık ki devletler arası meseleler bazı zamanlar diplomasi ve hukuk yoluyla çözülememektedir. Bu bağlamda, en güç orduya sahip olan ilk 20 devlet, Global Fire Power (GFP) web sitesine göre şöyle sıralanmaktadır:
- Amerika Birleşik Devletleri
- Rusya Federasyonu
- Çin Halk Cumhuriyeti
- Hindistan
- Birleşik Krallık
- Güney Kore
- Pakistan
- Japonya
- Fransa
- İtalya
- Türkiye
- Brezilya
- Endonezya
- Mısır
- Ukrayna
- Avustralya
- İran İslam Cumhuriyeti
- İsrail
- Vietnam
- Polonya
Bu kategoride bir unsur olarak sayılmayan savaş tecrübesi de hesaba katılırsa, bence Türk Silahlı Kuvvetleri’nin reel sıralamada çok daha üst sıralarda ve mutlaka ilk 10 içerisinde yer alması beklenebilir.
Yumuşak Güç: Askeri güçten farklı olan yumuşak güç de artık ülkeler açısından önemli bir mücadele alanı haline gelmiştir. Brand Finance tarafından bu konuda her yıl yapılan araştırmaya göre, yumuşak güç konusunda en güçlü devletler şunlardır:
- Amerika Birleşik Devletleri
- Birleşik Krallık
- Almanya
- Çin Halk Cumhuriyeti
- Japonya
- Fransa
- Kanada
- İsviçre
- Rusya
- İtalya
- İspanya
- Güney Kore
- Avustralya
- İsveç
- Birleşik Arap Emirlikleri
- Hollanda
- Norveç
- Danimarka
- Belçika
- Singapur
Son yıllarda gelişen bir unsur olan yumuşak güç, bir ülkenin sert güce başvurmadan diğer ülkelere kendi iradesini kabul ettirebilme yetisini ortaya koymaktadır. Bu nedenle, günümüzde artık önemli bir dış politika unsuru haline gelen yumuşak güç de diplomaside çok etkilidir.
Demokratik Gelişmişlik Düzeyi: Freedom House gibi bağımsız kuruluşlar ya da The Economist gibi önemli bazı basın-yayın organları, yıllardır ülkelerin demokratik seviyelerini ölçmekte ve bu bağlamda siyasi rejimlerin istikrarını ve halkların mutluluk düzeyini saptamaya çalışmaktadırlar. Bu konuda Freedom House’un 2022 verilerine göre sıralama şu şekildedir:
- Norveç
- Finlandiya
- İsveç
- Yeni Zelanda
- Kanada
- Danimarka
- Hollanda
- Uruguay
- İrlanda
- Lüksemburg
- Belçika
- Japonya
- İsviçre
- Avustralya
- Barbados
- Portekiz
- İzlanda
- Estonya
- Tayvan
- Şili
Karşılaştırmalı Politika ve Jeopolitika açısından manidar olan bu unsurları belirttikten sonra, günümüzün girift dünyasında tüm ülkelerin birbirlerine ihtiyaç duyduğunu ve artık izolasyonizmin makul bir dış politika tercihi olmadığını da belirtmek gerekir. Bu nedenle, günümüz dünyasında, ne kadar dostun var o kadar güçlüsün…
Doç. Dr. Ozan ÖRMECİ