İlk kez 2001 yılında o dönemde Goldman Sachs Yatırım Bankası Başkanı olan İngiliz ekonomist Jim O’Neill tarafından, gelişmekte olan ve küresel ekonomiye 2050’lerde damga vuracak çok hızlı büyüyen Brezilya, Rusya, Hindistan ve Çin gibi ülke ekonomilerini ifade etmek için “Building Better Global Economic BRICs” çalışmasında kullanılan “BRIC” tabiri -ki Brezilya/Brazil, Rusya/Russia, Hindistan/India ve Çin/China ülkelerinin baş harflerinden türetilmiştir- ilerleyen yıllarda giderek önemi artan resmi bir uluslararası kuruluş ve platform haline gelmeye başlamıştır. İlk defa 2006 yılında dört ülke Dışişleri Bakanlarının enformel olarak toplanmaya başlamalarıyla ilk kurumsallaşma sürecine giren BRIC, 2009 yılından itibaren ise Devlet Başkanları düzeyinde resmi toplantıları düzenlenen bir uluslararası kuruluş hüviyeti kazanmaya başlamıştır.
Yekaterinburg’da birinci resmi zirvesi 16 Haziran 2009’da düzenlenen BRIC’in bu ilk zirvesine üye ülkeleri temsilen Devlet Başkanları Lula da Silva (Brezilya), Dmitri Medvedev (Rusya), Manmohan Singh (Hindistan) ve Hu Jintao (Çin) katılmışlardır. Kurulduğu günden itibaren tek kutuplu dünya düzenine alternatif oluşturmak ve küresel ekonomik eşitsizlikleri gidermek gibi bir amacı olan BRIC, 2010 yılında ikinci zirvesini Brezilya’nın Brasilia şehrinde düzenlemiştir. 2010 yılında Çin’in davetiyle Güney Afrika (South Africa) da 2011 yılından itibaren örgüte üye olunca, kuruluşun ismi “BRICS” olarak güncellenmiştir. BRICS, üçüncü zirvesini 2011’de Çin’in Sanya şehrinde, dördüncü zirvesini 2012’de Hindistan’ın Yeni Delhi şehrinde, beşinci zirvesini 2013 yılında Güney Afrika’nın Durban şehrinde, altıncı zirvesini 2014 yılında Brezilya’nın Fortaleza şehrinde, yedinci zirvesini 2015 yılında Rusya’nın Ufa şehrinde, sekizinci zirvesini 2016 yılında Hindistan’ın Benaulim şehrinde, dokuzuncu zirvesini 2017 yılında Çin’in Xiamen şehrinde, onuncu zirvesini 2018 yılında Güney Afrika’nın Johannesburg şehrinde, on birinci zirvesini 2019 yılında Brezilya’nın Brasilia şehrinde, on ikinci zirvesini 2020 yılında Rusya’nın Saint Petersburg şehrinde (video konferans yoluyla), on üçüncü zirvesini 2021 yılında Hindistan’ın Yeni Delhi şehrinde ve on dördüncü zirvesini geçtiğimiz yıl Çin’in başkenti Pekin’de düzenlemiştir. Kuruluş, 15. zirvesini ise şu sıralarda (22-24 Ağustos 2023) Güney Afrika’nın Johannesburg şehrinde düzenlemektedir.
BRICS ülkeleri nüfusları ve gayrisafi yurtiçi hasıla düzeyleri
BRICS, hükümetlerarası bir uluslararası kuruluş niteliğinde olup, kuruluş kapsamında 5 üye ülkenin katılımıyla BRICS Kalkınma Bankası (Yeni Kalkınma Bankası-NDB) adlı bir banka da oluşturulmuştur. BRICS, dünya nüfusunun yüzde 42’si, dünya yüzölçümünün yüzde 30’u, küresel gayrisafi milli hasılanın yüzde 23’ü ve küresel ticaretin yüzde 18’ini temsil eden çok önemli bir uluslararası kuruluştur. BRICS’in temel hedefi ise; üye ülkeler arasında (1) siyasi ve güvenlik ilişkileri, (2) finansal ve ekonomik dayanışma ve (3) kültürel ve insanlar arası ilişkiler olmak üzere üç temel düzeyde iş birliğini geliştirmektir. BRICS üyeleri, açıkça ifade etmeseler de, ABD’nin küresel liderliğine eleştirel yaklaşan ve özellikle Amerikan dolarının dünya ticaretindeki egemenliğini kırmak isteyen devletlerdir. Bu bağlamda, örgütün temel jeopolitik hedefi, Amerikan küresel liderliğini zayıflatmak ve çok kutupluluğu hâkim kılmaktır.
15. BRICS Zirvesi‘nin en önemli farkı, bu defa zirveye Uluslararası Ceza Mahkemesi (ICC) tarafından hakkında arama kararı bulunan Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in fiziki olarak katılamaması oldu. Rusya’yı Zirve’de Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov temsil ederken, diğer ülkelerin Devlet Başkanları (Brezilya: Lula da Silva, Hindistan: Narendra Modi, Çin: Şi Cinping, Güney Afrika: Cyril Ramaphosa) etkinlikte hazır bulundular. Zirve’nin en önemli gelişmesi ise, hiç şüphesiz, 2024 yılı için 6 üyenin daha üyeliğe davet edilmesi oldu. Bu ülkeler; Arjantin, Birleşik Arap Emirlikleri, Etiyopya, İran, Mısır ve Suudi Arabistan’dır. Bu şekilde, BRICS’in uluslararası sistemdeki etkisinin daha da artması amaçlanmakta ve beklenmektedir. Bu üyelikler gerçekleşirse, BRICS, hakikaten de özellikle Ortadoğu bağlamında çok etkin bir kuruluş hüviyeti kazanabilir. Zirvenin ilk 2 günkü oturumları ardından konuşan Güney Afrika Dışişleri Bakanı Naledi Pandor ise, kuruluşun genişlemesi konusunda üye ülkeler arasında uzlaşının sağlandığını açıklamıştır. Ayrıca Çin’in isteğiyle Amerikan dolarına alternatif ortak para birimi geliştirilmesi konusunda da tartışmalar yapılmış, ancak bu konuda henüz net bir karar ilan edilmemiştir. Zirveye video konferans yöntemiyle katılan Rus lider Vladimir Putin ise, uluslararası hukuka dayalı çok kutuplu bir dünya düzeni kurulmasından yana olduklarını söylemiş ve Amerikan doları yerine yerel para birimleriyle ticaret yapılmasını teşvik ettiklerini açıklamıştır.
Bu pozitif havaya rağmen, BRICS üyeleri arasında ciddi görüş farklılıkları olduğunu da belirtmek gerekir. Öncelikle, Brezilya ve Hindistan, -Güney Afrika, Çin ve özellikle de Rusya’ya kıyasla- Batı ülkeleri ile çok daha yakın ilişkileri olan ve bunu sürdürmek isteyen devletlerdir. Bu manada, Brezilya Devlet Başkanı Lula da Silva, BRICS’in ABD ve G7’ye alternatif bir girişim olduğu düşüncesini de açıkça reddetmektedir. Batı dünyası ile Ukrayna nedeniyle büyük bir mücadele içerisinde olan Rusya, yoğun ticari ilişkilere rağmen Batı’dan giderek dışlanmaya çalışılan Çin ve tarihsel olarak Batı (beyaz) ırkçılığı ve emperyalizminin mağduru olmasıyla nedeniyle Batı’ya karşı büyük bir öfke besleyen Güney Afrika ise, Batı dünyası ile ilişkiler konusunda Brezilya ve Hindistan kadar ılımlı değillerdir. Bir diğer önemli sorun da, zaman zaman sınırda askeri çatışma noktasına gelen Çin-Hindistan rekabeti nedeniyle örgütün temel amaçları konusunda uyumlu olamaması endişesidir. Nitekim Çin’i dengelemek adına Batılı ülkelerin özel hassasiyet gösterdiği bir devlet olan Hindistan, Pekin’in BRICS aracılığıyla bölgede daha güçlü ve atak bir dış politika izlemesinden hoşnut olmayacaktır.
Tüm bu nedenlerle, BRICS’in gelişimi ve kurumsallaşması konusunda daha epey yol olduğunu ve bu kuruluştan Avrupa Birliği gibi bir bütünleşme beklenmemesi gerektiğini belirtmek gerekir. Fakat üye ülkeler arasındaki siyasi farklılıklar engeli aşılabilir ve daha net ortak hedefler belirlenebilirse, kuşkusuz, BRICS girişimi gelecekte çok önemli bir konumda olabilir. Bunun nedeni ise, daha önce de belirtildiği gibi, üye devletlerin muazzam ekonomik potansiyelleridir.
Doç. Dr. Ozan ÖRMECİ