Giriş
Geçtiğimiz günlerde Birleşik Krallık veliaht Prensi William’ın tahta çıktığında Anglikan Kilisesi’nin başı olmayı reddedeceği, böylelikle Britanya hanedanlığı ile Anglikan Kilisesi arasındaki bağı koparacağı yönündeki haberler deyim yerindeyse Britanya’yı karıştırdı. Britanya basınına göre, Saray’ın yalanlamak zorunda kaldığı bu haberler, konuya “monarşinin tarihi”, “monarşinin özü”, “Reformasyon tarihi” ve “İngiltere milliyetçiliğinin gelişimi” açılarından bakanların Prens William’ı eleştirmesine ve hatta William’ın taht üzerindeki hakkından feragat etmesi gerektiğini ileri sürmelerine sebebiyet verdi. Diğer taraftan, Britanya’da “dine bağlılık” ve “Kilise ibadetlerine katılım” oranlarında düşüş yaşanmakta olduğuna dikkat çekenler ise, William’ın tahta çıktığında Kilise’nin başı olmayı istememesini ülkede din ve inanç konusunda mevcut eğilimleri yansıtan anlaşılabilir bir durum olarak yorumladılar.
Bu haberler nasıl yorumlanırsa yorumlansın, dikkatleri Britanya’da din ve inanç meselesine, gözlemlenmekte olan genel eğilimlere ve bu genel eğilimlerde göç politikasından Anglikan Kilisesi’nin oynadığı role kadar pek çok etkene çekti. Diğer taraftan, Britanya’nın Katolikleşmekte olduğu yönündeki iddialar da zaten bir süredir Britanya’nın gündemindeydi.
Hıristiyan Dünyasındaki Genel Görünüm
Statista tarafından yayınlanan 2022 tarihli veriler, dünya nüfusunun % 31,6’sını Hıristiyanların oluşturduğunu göstermektedir.[i] Özellikle Amerika kıtasında ve Avrupa’da yoğunlaşan Hıristiyan nüfus içinde Katoliklerin ve Protestanların payını gösteren güncel bir çalışma olmamakla birlikte, Pew Research Center’ın 2011 yılında yayınlanan verilerine göre, Hıristiyan nüfusun % 50,1’ini Katolikler, % 36.7’sini Protestanlar oluşturmaktadır.[ii] Learn Religions tarafından 2020 yılında yayınlanan veriler de, Hıristiyan nüfusunun yarısının Katolik olduğuna ve sadece % 37’sinin Protestan olduğuna işaret etmektedir.[iii] Her iki çalışma arasındaki zaman farkına rağmen oranların benzer olması nedeniyle, günümüzde Hıristiyan nüfus içinde en büyük payı Katoliklerin oluşturduğu rahatlıkla söylenebilir. Avrupa’nın batısı ve kuzeyi Protestan, güneyi Katolik ve doğusu Ortodoks nüfus ağırlıklıdır. Birleşik Krallık da Avrupa’nın Protestan coğrafyası içindedir.
Avrupa’nın genelinde kendisini “dine bağlı” olarak tanımlayanların, kendisine Katolik ya da Protestan diyenlerin ve Kilise ibadetlerine katılanların sayısında düşüş olduğu genel bir eğilim gözlemlenmektedir. Nitekim “Katolisizmin beşiği” olarak tanımlanan İtalya’da bile nüfusun sadece % 19’u Kilise’ye gitmektedir.[iv]
Birleşik Krallık’ta Genel Görünüm
16. yüzyılda Kıta Avrupası’nda Martin Luther’in girişimi ve öncülüğünde başlayan Reformasyon hareketi, kısa süre içerisinde İngiltere ve İskoçya’ya ulaşmıştır. İskoçya’dakine nispetle çok daha zor ve kanlı geçen İngiltere’deki Reformasyon hareketi, Papalık ile bağları koparmak suretiyle, “İngiltere devleti üstünde bir başka güç” tanımamak anlamında, İngiltere monarkının Kilise’nin başı olması suretiyle de “monarkın üstünde bir başka güç” tanımamak anlamında İngiltere milliyetçiliğinin gelişiminde, Fransa ile yürütülen 100 Yıl Savaşları’ndan sonraki, bir diğer dönüm noktası olmuştur. Artık 18. yüzyıla gelindiğinde, İngiltere ve İskoçya’nın birleşerek oluşturduğu Birleşik Krallık, inanç meselesinin de sebepleri arasında yer aldığı İç Savaş’ı, Kralsız dönemi (interregnum) ve bir “Protestan zaferi” olan Muhteşem Devrim’i tecrübe ettikten sonra Avrupa’nın “Protestan gücü” olarak sahnede yerini almıştır.
Avrupa’nın genelinde olduğu gibi, Birleşik Krallık’ta kendisini Hıristiyan olarak tanımlayanların oranı azalma eğilimi göstermektedir. 1983-2018 yılları arasını kapsayan bir çalışmaya göre, kendisini Hıristiyan olarak tanımlayanların oranı 1983 yılında % 66 iken, 2000 yılında % 55’e, 2018 yılında % 38’e düşmüştür.[v] Bu durum, Hıristiyanlığın artık Britanya’da çoğunluğun dini olmadığı şeklinde yorumlanmış, dikkatler de Hıristiyan olmayan göçmenlerin bu sonuçta oynadığı role çevrilmiştir. Ülkede nüfusun sadece % 14’ü kendisini Anglikan Kilisesi’ne bağlı olarak tanımlamaktadır; bu oran 15 yıl öncesinde % 31 olduğundan, Protestan nüfusta ciddi bir azalmaya işaret etmektedir.[vi] Mayıs 2022’de Statista’da yayınlanan veriler, Birleşik Krallık’ta kendisini “dinsiz” ve “ateist” olarak tanımlayanların oranının % 45 olduğuna işaret edince de bir tür şaşkınlık yaratmış; uzmanlar, bu eğiliminin nedenleri üzerine, özellikle de Kilise’yi eleştirileri merkezine koyarak bir tartışma başlatmıştır.[vii] Diğer taraftan, 2019’dan 2023’e yapılan anket çalışmaları, ülkede “Tanrı’ya inanıyorum” diyenlerin oranında da artış tespit edince[viii], akıllar biraz karışmıştır.
Hâl böyle iken, bir de “Britanya Katolikleşiyor” iddiaları gündeme gelmiştir. Bu iddialara değinmeden önce, Veraset Yasası uyarınca Birleşik Krallık’ta Katolik bir ismin tahta çıkamayacağını, diğer taraftan eski Başbakan Boris Johnson’un Katolik olduğu yönündeki iddialar çerçevesinde kopan yaygarayı hatırlatmak gerekir. Yani “Britanya Katolikleşiyor” iddiası, Britanyalılar için sanıldığından çok daha önemlidir. The Catholic World Report’ta yayınlanan bir yazıda, Britanya toplumunda “dine bağlılık” ve “Anglikan Kilisesi’ne bağlılık” azalırken, öngörülebilir gelecekte Britanya’da en büyük inanç grubunu Katoliklerin oluşturacağı ileri sürülmüştür.[ix]
Bu argümanın altında başlıca üç neden yatmaktadır. Birincisi, Birleşik Krallık’ta Protestan nüfusun oranının, yukarıda da belirtildiği gibi, 15 yıl içinde % 31’den % 14’e düşmesine rağmen, Katolik nüfus oranının 2002-2017 yılları arasında sabit kalmış olmasıdır. Bu durum, mevcut eğilim devam ederse, Katolik nüfusun Protestan nüfustan fazla olacağına işaret etmektedir. İkincisi, 18-29 yaş aralığında Katolik sayısının Protestan sayısını aştığının tespit edilmesidir. Bu tespit, genç nüfus arasında Katolisizmin yaygınlaştığına işaret etmektedir. Üçüncüsü, Kilise’ye giden Katoliklerin sayısı, Kilise’ye giden Protestanların sayısını aşmaktadır.[x] Bu tespit de, Katoliklerin “dine ve Kilise’ye bağlılıklarının” Protestanlara nispetle daha güçlü şekilde devam ettiğine işaret etmektedir.
Britanya siyasetinde “Katolikleşme eğilimi” ile ilgili olarak ne düşünülüyor şimdilik bilemiyoruz ama Anglikan Kilisesi bu konuda “tedirgin” tavrını saklamamaktadır. Nitekim, Canterbury Başpiskoposu, Anglikan Kilisesi’nin tamamen yok olmasına sadece bir nesil kaldığı konusunda uyarıda bulunmuştur.[xi] Prens William’ın tahta çıktığında Anglikan Kilisesi’nin başı olmak istemediği yönündeki haberlere dönersek, öncelikle belirtilmelidir ki, geleneklere dayanan ve gelenekleri yaşatan Britanya monarşisinde bir monarkın Kilise’nin başı olmayı reddetmesi oldukça düşük bir ihtimaldir. Böylesi bir ihtimal gerçek olursa, olumsuz etkileri öncelikle Anglikan Kilisesi’ne ve daha sonra da Britanya Protestanlığına yansıyacaktır.
Doç. Dr. Dilek YİĞİT
Kapak fotoğrafı: https://www.euronews.com/culture/2022/12/04/losing-my-religion-how-the-uk-is-leaving-the-church-and-gaining-conspiracy-theories
DİPNOTLAR
[i] https://www.statista.com/statistics/374704/share-of-global-population-by-religion/.
[ii] https://www.pewresearch.org/religion/2011/12/19/global-christianity-exec/.
[iii] https://www.learnreligions.com/christianity-statistics-700533.
[iv] https://www.statista.com/statistics/1415267/uk-belief-in-god/.
[v] https://www.statista.com/statistics/1075336/christian-identity-in-the-uk/.
[vi] https://www.reuters.com/article/idUSKCN1LM3DI/.
[vii] https://www.statista.com/chart/5457/the-uks-atheist-strongholds/.
[viii] https://www.statista.com/statistics/1415267/uk-belief-in-god/.
[ix] https://www.catholicworldreport.com/2020/07/14/is-a-re-catholicization-of-britain-underway/.
[x] https://www.catholicworldreport.com/2020/07/14/is-a-re-catholicization-of-britain-underway/
[xi] https://www.southernstar.ie/news/opinion-catholicism-to-overtake-anglicanism-in-the-uk-4158202.