Giriş
Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelensky ile Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron arasında imzalanan uzun vadeli askeri ve ekonomik destek anlaşması, yalnızca iki ülke ilişkileri açısından değil, aynı zamanda Avrupa’nın güvenlik ve jeopolitik dengeleri bakımından da kritik bir dönüm noktasıdır. Rusya’nın 2022’de Ukrayna’ya yönelik olarak başlattığı geniş çaplı saldırısıyla değişen bölgesel güvenlik çevresi, Avrupa devletlerini hem savunma politikalarını yeniden değerlendirmeye, hem de Ukrayna’ya yönelik stratejik yaklaşımlarını kurumsallaştırmaya zorlamıştır. Bu bağlamda, Fransa’nın attığı son adım, Avrupa’nın kolektif duruşuna yön veren nitelikte olup, Ukrayna’nın savaş koşullarındaki direncinin uzun vadeli temellerini güçlendirmeyi amaçlamaktadır.
Askeri İş Birliğinin Yeni Boyutları
İmzalanan anlaşmanın en dikkat çeken yönü, Fransa’nın Ukrayna’ya yönelik askeri desteğini taktik düzeyden çıkararak uzun vadeli bir kurumsal çerçeveye oturtmasıdır. Bu kapsamda, Fransa, Ukrayna’nın savunma kapasitesini sürdürülebilir bir biçimde güçlendirmek amacıyla modern silah sistemleri, mühimmat tedariği ve ileri askeri eğitim desteği sunacaktır. Özellikle hava savunma sistemleri, topçu kabiliyetleri ve elektronik harp kapasitesinin geliştirilmesi, Fransa’nın öncelik verdiği stratejik alanlardır.
Paris yönetimi, aynı zamanda Ukrayna’nın savunma sanayii ile ortak üretim modelleri geliştirmeyi ve bazı sistemlerde teknoloji paylaşımını gündeme alarak Kiev’in kendi kendine yeten bir savunma altyapısı inşa etmesine katkı sunmayı hedeflemektedir. Böylece, Ukrayna’nın yalnızca savaş döneminde değil, uzun vadede de caydırıcılığını koruyan bir askeri mimariye sahip olması amaçlanmaktadır.
Ekonomik ve Yeniden İnşa Boyutu
Anlaşmanın ekonomik ayağı, Ukrayna’nın savaşın ağır tahribatı altında kalan altyapı ve üretim kapasitesinin yeniden inşa edilmesine yönelik kapsamlı bir mekanizma öngörmektedir. Fransa, kamu fonları, kredi mekanizmaları ve özel sektör yatırımları aracılığıyla Ukrayna’nın ekonomik toparlanma sürecini destekleme taahhüdünde bulunmuştur.
Özellikle enerji güvenliği, ulaştırma altyapısının onarılması, tarım üretiminin desteklenmesi ve kritik sanayi alanlarının Avrupa pazarlarıyla entegrasyonu, anlaşmanın stratejik hedefleri arasında yer almaktadır. Bu yaklaşım, Ukrayna ekonomisinin savaş sonrası dönemde dışa bağımlılığını azaltmayı, sürdürülebilir büyümeyi mümkün kılmayı ve Avrupa Birliği ile uzun vadeli entegrasyon sürecini hızlandırmayı amaçlamaktadır.
Avrupa Güvenlik Mimarisi Açısından Anlamı
Zelensky ile Macron arasında imzalanan stratejik anlaşma, Avrupa güvenliği açısından geniş kapsamlı sonuçlar doğuran bir adımdır. Avrupa Birliği ülkelerinin Ukrayna’ya yönelik desteği bugüne kadar büyük ölçüde siyasi dayanışma ve dönemsel askeri yardımlar şeklinde ilerlerken, Fransa’nın bu anlaşma ile süreci kalıcı bir çerçeveye oturtması, Avrupa’nın stratejik özerkliği yönünde atılmış önemli bir adıma işaret etmektedir.
Fransa’nın liderliği, Avrupa’nın güvenlik alanında ABD’ye olan bağımlılığını azaltma yönündeki hedefleriyle de örtüşmektedir. Aynı zamanda, bu adım, Avrupa’da Ukrayna meselesinin bir “kriz yönetimi” süreci olmanın ötesine geçtiğini ve kıtanın geleceğini şekillendiren bir stratejik eksen haline geldiğini göstermektedir. Anlaşma, Avrupa devletlerinin Rusya karşısında caydırıcılığı arttırma iradesini somut bir politikaya dönüştürmekte ve Ukrayna’nın güvenliğini Avrupa güvenliğinin ayrılmaz bir parçası olarak konumlandırmaktadır.
Sonuç
Zelensky ve Macron arasında imzalanan uzun vadeli askeri ve ekonomik destek anlaşması, hem Ukrayna’nın direncini güçlendiren, hem de Avrupa’nın jeopolitik sorumluluklarının yeniden tanımlanmasına katkı sunan kapsamlı bir iş birliği belgesi niteliğindedir. Anlaşma, Ukrayna’nın savaş koşullarındaki kapasitesini arttırmayı amaçlasa da, etkileri bunun çok ötesine uzanmaktadır. Fransa’nın bu süreçte üstlendiği aktif rol, Avrupa güvenlik mimarisinin geleceğini şekillendiren kalıcı bir stratejik yönelime işaret etmektedir.
Sonuç olarak, bu anlaşma, Avrupa’nın Ukrayna’ya verdiği desteği taktik ve geçici olmaktan çıkararak kurumsal, uzun vadeli ve çok boyutlu bir çerçeveye dönüştürmüştür. Bu durum, hem Ukrayna’nın egemenlik ve toprak bütünlüğünü koruma mücadelesine güç katmakta, hem de Avrupa’nın güvenlik düzeninin yeniden inşasında belirleyici bir rol oynamaktadır.
Oğuzhan MANİOĞLU
























































