Türkiye Cumhuriyeti Dış İşleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, resmi temaslarda bulunmak üzere geçtiğimiz gece KKTC’ye geldi. Özel uçakla saat 22.00’de Ercan’a gelen Çavuşoğlu, Türkiye’nin Lefkoşa Büyükelçisi Halil İbrahim Akça, Dışişleri Bakanı Özdil Nami ve diğer yetkililerce karşılandı.
Türkiye Dış İşleri Bakanı Çavuşoğlu, temaslarına Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu ile saat 12.00’de bir görüşme gerçekleştirerek başladı. Cumhurbaşkanı Eroğlu ile Çavuşoğlu’nun görüşmesinin ardından, Eroğlu’nun ev sahipliğinde heyetlerarası çalışma yemeğine geçildi. Yemeğin tamamlanmasının ardından ise Eroğlu ve Çavuşoğlu, ortak bir basın açıklamasında bulundu. Çavuşoğlu daha sonra, saat 15.30’da Cumhuriyet Meclisi Başkanı Sibel Siber, saat 16.00’da Başbakan Özkan Yorgancıoğlu ve saat 16.30’da Dış İşleri Bakanı Özdil Nami ile bir araya geldi. Ziyaretlerini tamamlayan Çavuşoğlu, Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Raif Denktaş ve Dr. Fazıl Küçük’ün kabirlerini ziyaret etti ve akşam saatlerinde adadan ayrıldı.
Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu ile TC Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, görüşmeleri sonrasında ortak basın toplantısı düzenledi. Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, basın toplantısında yaptığı konuşmasında; “Kıbrıs’ta varılacak bir antlaşmanın, iki halka ait hidrokarbon yatakları ile bölgedeki diğer hidrokarbon yataklarının Avrupa’ya en uygun pazarlanmasına olanak sağlayacağı ve Türkiye ile Avrupa Birliği arasındaki üyelik sürecine ivme kazandıracağı açıktır” dedi. Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, “Biz Kıbrıs’ta barışçı, uzlaşıcı, kapsamlı çözümden yana bir siyaset izliyoruz. Kimsenin hak ve çıkarlarında gözümüz yoktur. Ancak kendi hak ve çıkarlarımızı savunmakta da kararlıyız” dedi. Cumhurbaşkanı Eroğlu, tekelci ve hakimiyetçi bir zihniyete dayalı tek yanlı hareketlerin geçmişte kimseye bir faydası olmadığına, gelecekte de olmayacağına işaret ederek, “paylaşımcılığa, ortaklığa ve kazan-kazan anlayışına dayalı çağdaş yaklaşımlar, hem adamız ve bölgemizin, hem de Doğru Akdeniz’de çıkarı bulunan herkesin yararına olacaktır” dedi. “Ancak, barışçılığımız, uzlaşıcılığımız hiç kimse tarafından bir zaaf olarak algılanmasın” diyen Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, Kıbrıs Türk tarafının çaresiz veya alternatifsiz olmadığını vurguladı.
“GÖRÜŞLERİN TAMAMEN ÖRTÜŞTÜĞÜNÜ BİR KEZ DAHA GÖRDÜK”
Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, Türkiye Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nu bir kez daha KKTC’de görmekten mutluluk duyduğunu belirterek, Çavuşoğlu’nun bu ziyaretinde de konunun milli bir dava olarak ele alındığını kaydetti. Görüşmede, Kıbrıs konusundaki son gelişmeleri derinliğine ele alma fırsatı bulduklarını ifade eden Cumhurbaşkanı Eroğlu, görüşlerinin tamamen örtüştüğünü bir kez daha gördüklerini ve teyit ettiklerini belirtti.
“GÖRÜŞME KAPISINI HEP AÇIK TUTMAYA ÇALIŞTIK”
Kıbrıs Türk tarafının, Rum tarafının tüm olumsuz tutumlarına rağmen, hep görüşme kapısını açık tutmaya çalıştığını ve bu yapıcı, uzlaşıdan yana tavrını devam ettirdiğini vurgulayan Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, şöyle devam etti: “Bildiğiniz üzere, anavatan Türkiye’nin bizim hükümetimizin yetkilendirmesi ile Kıbrıs Türk halkının haklarının korunması için yayınladığı NAVTEX’in süresi 31 Aralık 2014 tarihinde doldu. Bunun hemen öncesinde Barbaros Hayrettin Paşa sismik araştırma gemisi de görevine ara vererek Gazimağusa limanına demirledi. Bu sırada Güney Kıbrıs Rum Yönetimi, yeni üç alanda hidrokarbon yatakları araştırması yapmak için 6 Ocak’ta bir Navtex yayınlayacağını tüm dünyaya duyurdu.”
“YENİ BİR ÖN ŞART”
Kıbrıs Türk tarafının BM yetkilisi Espen Barth Eide’nin önerisini olumlu karşılayarak, çabalarına bir şans tanımak için 5 Ocak akşamına kadar hiçbir adım atmadığını ve herhangi bir açıklama da yapmamaya özen göstererek beklediğini anlatan Cumhurbaşkanı Eroğlu, “Peki, Kıbrıs Rum tarafının bu iyi niyetli davranışımıza tepkisi ne oldu? Buna olumlu yanıt vermek yerine, Sayın Eide’nin çabalarını sabote eder şekilde, Rum tarafı, daha önce 6 Ocak’ta başlayacağını duyurduğu çalışmaları öne alarak 2 Ocak 2015 tarihinde yayımladığı duyurularla faaliyetlere başlamış oldu” dedi.
“BU SOĞUK HAVALARDA BİLE DOĞU AKDENİZ’İN SULARINI ISITMAYA ÇALIŞMAKTADIRLAR”
Anastasiades’in ön şartı ortaya koymasının nedeninin, görüşmeler sürecinin en kritik safhası olan al-ver sürecine geçmek üzere olunduğu bir anda müzakere masasından ve dolayısıyla kapsamlı çözümden kaçmasını kamufle etmek olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Eroğlu, “Şimdi ise bunun sorumluluğunu Kıbrıs Türk tarafı ve Türkiye’ye yüklemeye çalışmakta, yaptıkları peş peşe açıklamalar ve yoğun bir propaganda kampanyasıyla bu soğuk havalarda bile Doğu Akdeniz’in sularını ısıtmaya çalışmaktadırlar” dedi.
“KIBRIS RUM TARAFININ İNSAFI VE RIZASINA BIRAKILAMAZ”
Kıbrıslı Türklerin egemenlik hakları, ekonomik çıkarları ve eşitlik statüsünün Kıbrıs Rum tarafının inisiyatifine, insafına veya rızasına bırakılamayacağına işaret eden Cumhurbaşkanı Eroğlu, bunları hem masada, hem de masa dışında savunmaya devam edeceklerini belirtti. Anavatan Türkiye’nin her zaman yanlarında olduğunu ve olmaya devam edeceğine dair inancını belirten Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, sözlerine şöyle devam etti: “Biz Kıbrıs’ta barışçı, uzlaşıcı, kapsamlı çözümden yana bir siyaset izliyoruz. Kimsenin hak ve çıkarlarında gözümüz yoktur. Ancak kendi hak ve çıkarlarımızı savunmakta da kararlıyız”.
“BARIŞÇILIĞIMIZ, UZLAŞICILIĞIMIZ HİÇ KİMSE TARAFINDAN ZAAF OLARAK ALGILANMASIN”
“Ancak, barışçılığımız, uzlaşıcılığımız hiç kimse tarafından bir zaaf olarak algılanmasın” diyen Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, Kıbrıs Türk tarafının çaresiz veya alternatifsiz olmadığını vurguladı. Cumhurbaşkanı Eroğlu şöyle devam etti: “Başımızda devletimiz, yanımızda anavatanımız vardır. Halkımızın statükoya bir yarım asır daha mahkum edilmesine göz yummamız söz konusu değildir. Bizi 46 yıldır sonuç getirmeyen görüşmelere mahkum edenler, bilmelidirler ki, her şey gibi sabrın da bir sonu vardır”. Eroğlu, gerek BM Genel Sekreteri’nin, gerekse uluslararası toplumun mevcut döneme bir son şans olarak baktığını, bunu açıkça ifade ettiğini dile getirerek, 50 yılı aşkın süredir adada bir barışı koruma görevi sürdüren BM Barış Gücü’nün görevinin ay sonunda bir kez daha uzatılacağını söyledi.
ÇAVUŞOĞLU: “ÖNCELİK, KIBRIS TÜRK TARAFININ SİYASİ EŞİTLİĞİNİ SİYASİ TEMİNAT ALTINA ALMAKTIR”
Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu’ndan sonra söz alan TC Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, basın toplantısında yaptığı konuşmada, öncelikle KKTC’de bir kez daha bulunmaktan duyduğu memnuniyeti dile getirdi. Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, “anavatan ve garantör ülke olarak Kıbrıs Türk tarafının sorunun çözümü yönündeki kararlı çabalarını destek veriyoruz. KKTC’de birlik ve beraberlik içinde hareket edildiğini görmekten büyük bir memnuniyet duyuyoruz” dedi. Rumların atacağı iyi niyetli adımların karşılıksız kalmayacağını vurgulayan Çavuşoğlu, Kıbrıs Türk halkının çözümsüzlüğün mağduru veya Rum devletinde azınlık haline getirilmesine izin verilmesinin asla mümkün olmadığını kaydetti. Çavuşoğlu, önceliğin Kıbrıs sorununun Kıbrıs Türk tarafının siyasi eşitliğini teminat altına alacak, adil bir şekilde çözüme kavuşturulması olduğunu belirtti.
“GÖRÜŞ BİRLİĞİ DEVAM EDİYOR”
Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu’yla gelinen aşama ve KKTC ile TC arasındaki yakın işbirliğini ele alma fırsatı bulduklarını belirten Çavuşoğlu, bu konulardaki görüş birliklerinin devam ettiğini vurguladı.
“KIBRIS MESELESİNİN ADİL, KALICI BİR ÇÖZÜME KAVUŞTURULMASI ÖNCELİKLİ HEDEF”
Kıbrıs meselesinin adil, kalıcı bir çözüme kavuşturulmasının dış politikalarının öncelikli hedefi olduğunu ifade eden Çavuşoğlu, bunun böyle devam edeceğini kaydetti. Kıbrıs Türk tarafının Türkiye’yle yürüttüğü çabalara birlikte çözüm konusunda tutarlı ve sonuç alamaya yönelik her türlü iyi niyetli yaklaşıma ve BM çabalarına her türlü desteklerinin devam edeceğini söyleyen Çavuşoğlu, “Anavatan ve garantör ülke olarak Kıbrıs Türk tarafının sorunun çözümü yönündeki kararlı çabalarına destek veriyoruz. KKTC’de birlik ve beraberlik içinde hareket edildiğini görmekten büyük bir memnuniyet duyuyoruz” dedi.
“SADECE TÜRK TARAFININ ÇABALARIYLA SONUÇ ALINMASI MÜMKÜN DEĞİL”
Kıbrıs Türk tarafının müzakerelerin en kısa zamanda sonuca ulaştırılabilmesi için gereken siyasi iradeyi gösterdiğine dikkat çeken Çavuşoğlu, ancak müzakerelerde sadece Türk tarafının çabalarıyla sonuç alınmasının mümkün olmadığını vurguladı. Rum tarafının da bu yönde samimi bir çaba göstermesi gerektiğine dikkat çeken Çavuşoğlu, buna karşın Rum tarafının Akdeniz’de doğal kaynaklar konusunda Kıbrıs Türk tarafının getirdiği önerileri görmezden gelmeye devam ederek, tek taraflı olarak başlattığı faaliyetleri genişleterek, devam ettirdiğini kaydetti.
“TEPKİSİZ KALINMASI MÜMKÜN DEĞİL”
Rum tarafının, Kıbrıs Türk halkının meşru hak ve çıkarlarını dikkate almadan yürüttüğü tek taraflı faaliyetlerine tepkisiz kalınmasının mümkün olmadığına vurgu yapan Çavuşoğlu, anavatan Türkiye ve KKTC’nin, Rum tarafının masadan kalkmasının ardından yapıcı öneriler ortaya koyduğunu anımsattı. Önerilerle, doğal kaynaklar konusunun Kıbrıs Türklerinin haklarını gözetecek şekilde ele alınması ve Rumların müzakere masasına dönmesini amaçladıklarını ifade eden Mevlüt Çavuşoğlu, BM Genel Sekreteri’nin Kıbrıs Özel Danışmanı Eide ve Yunanistan’la birlikte bu öneriler üzerinde çalışmaları olduğunu anımsattı.
“RUM TARAFI TEK YANLI FAALİYETLERİ SÜRDÜRÜYOR”
Bu çalışmaların her zaman KKTC ile birlikte yürütüldüğüne dikkat çeken Çavuşoğlu, sismik faaliyetlere ilişkin duyurunun süresinin 30 Aralık’ta bitişinin ardından Rum tarafının sondaj çalışmalarını sonlandırmasını beklediklerini, ancak tüm iyi niyetli çabalarına rağmen Rum tarafının tek yanlı faaliyetleri sürdürdüğünü kaydetti. Rum tarafının yayımladığı duyurularla, mevcut sondaj sahasının süresini uzattığını ve sondaj yapılacak sahayı genişlettiğini belirten Mevlüt Çavuşoğlu, Rum tarafının 5 Ocak’ta yaptığı açıklamayla Kıbrıs Rum Yönetimi Lideri Nikos Anastasiades’in tutumunun değişmediğinin görüldüğünü söyledi.
“RUMLAR, MÜZAKERE MASASINA GERİ DÖNMELİ VE SAMİMİ BİR ŞEKİLDE ÇABA SARF ETMELİ”
Bu gelişmeler ışığında, KKTC hükümetinin Barbaraos Hayrettin Paşa gemisinin bölgedeki çalışmalarına devam etmesine karar verdiğini anımsatan Çavuşoğlu, “şimdi şunu bekliyoruz; Rum yönetimi bu hatasından en kısa zamanda vazgeçmeli, hatasından dönmeli. Adanın ortak sahibi olan iki halkın, irade ve siyasi eşitliği temelinde oluşturulacak yeni ortaklık konusunda net bir tutum benimsemeli. Müzakere masasına geri dönmeli ve kalıcı çözünme ulaşmak için samimi bir şekilde çaba sarf etmeli” dedi. Son müzakere sürecinde Kıbrıs Türk tarafının her türlü çabayı gösterdiğine dikkat çeken Mevlüt Çavuşoğlu, bu çabanın uluslararası camia tarafından da görüldüğünü söyledi.
“İYİ NİYETLİ ADIMLAR KARŞILIKSIZ KALMAYACAK”
Rumların atacağı iyi niyetli adımların karşılıksız kalmayacağını vurgulayan Çavuşoğlu, Kıbrıs Türk halkının çözümsüzlüğün mağduru veya Rum devletinde azınlık haline getirilmesine izin verilmesinin asla mümkün olmadığını kaydetti. Çavuşoğlu, önceliğin Kıbrıs sorununun, Kıbrıs Türk tarafının siyasi eşitliğini teminat altına alacak, adil bir şekilde çözüme kavuşturulması olduğunu belirtti. Türkiye Cumhuriyeti’nin, doğal kaynaklar konusu başta olmak üzere, Kıbrıs Türk tarafının hak ve çıkarlarının korunmasını vazgeçilmez olarak gördüğüne dikkat çeken Çavuşoğlu, “bunu bugüne kadar yaptık ve yapmaya da devam edeceğiz. Türkiye ve KKTC kendileriyle işbirliği yürütecek taraflarla, barış, refahın hakim olduğu bir coğrafyada ileriye doğru yürümek arzusundadır. Türkiye her koşula Kıbrıs Türklerinin yanında olmaya devam edecektir” dedi. Türkiye’nin, adada ve bölgede, huzur, istikrar ve refahın gelişmesi için sorumluluklarını yerine getirmeye devam edeceğine vurgu yapan Mevlüt Çavuşoğlu, ziyaretin temel amacının da bunu bir kez daha vurgulamak olduğunu söyledi. Çavuşoğlu, ortak hedeflere ulaşılması için birlikte çalışılmaya devam edileceğini ifade ederek, şöyle devam etti: “Kıbrıs Rum tarafına atmakta olduğumuz yapıcı adımlara olumlu cevap vermek ve bu güzel adada barış, huzur, refah içinde yaşanacak yeni bir ortaklık devleti kurulması için samimi çaba göstermesi çağrısında bulunuyorum.”
“İDDİALAR ASILSIZ”
Konuşmalar ardından Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu ile Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu gazetecilerin sorularını da yanıtladı. Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu ve Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Türkiye’nin BM Genel Sekreteri Kıbrıs Özel Temsilcisi Eide’ye 2. bir Navtex yayınlamayacağını söylediğine yönelik ortaya atılan iddiaların asılsız olduğunu söyledi. Eide’nin kendilerinden 5 Ocak’a kadar süre istediğini, Rum tarafının ise kazıya 2 Ocak’ta başladığını belirten Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, Navtex’in de 6 Ocak’ta yayınlandığını anımsattı. Çözüm sürecini Rum tarafının müzakere masasını terk etmesinin zora soktuğunu ifade eden Cumhurbaşkanı Eroğlu, Rum tarafının Türkiye ve Kıbrıs Türk tarafının kabul edemeyeceği ön koşulları bulunduğunu söyledi.
Kaynak: Star Kıbrıs