Bağımsızlıktan Günümüze Gürcistan
Türkiye’nin sınır komşusu olan Gürcistan, Sovyetler Birliği’nin yıkılışıyla birlikte birçok sorun yaşamıştı. Sovyet Rusya karar alıcılarının uygulamış oldukları etnisite politikasıyla Gürcistan’ı çevrelediğini ifade etmek gerekir. Ortadoğu’da tabiri caizse “cetvellerle” çizilen sınırların bir benzerini Kafkasya haritasına bakmak ile görmemiz mümkündür (Osetya, Abhazya sorunu). Ülkede var olan Gürcü nüfusunun yanında, Ermeni, Azeri, Oset ve diğer azınlıklar yer almaktadır.[1]
Gürcistan, Sovyetler Birliği’nin yıkılışından sonra Rusya’ya olağan bağımlılığı güçsüz ülke durumuna doğru sürüklemişti. SSCB döneminde sınaî ürünler üreten Gürcistan, bağımsızlık sonrası güçsüz ekonomisi ile artı değeri düşük olan girdilere önem vermek zorunda kaldı.[2] Böyle bir ortamda siyasal istikrar sağlanılması hiç şüphesiz imkânsızdı. Buna binaen hükümetin küresel güçler tarafından tayin edildiği-devrildiği birkaç olay yaşandı. Şevardnadze Gül Devrimi ile yerini genç Mikhail Saakashvili’ye devrettikten kısa bir süre sonra ünlü girişimci George Soros’un diplomatik olmayan bazı demeçleri medyaya yansımıştı. Bu dönemde George Soros’un Gül Devrimi ile Gürcistan’a demokrasi empoze ettiklerini belirten cümleleri sıkça gündeme gelmişti.[3] Geçtiğimiz günlerde Bidzina İvanişvili (Gürcistan Hayali) yapılan seçim ile Gürcistan’ın yeni başbakanı seçildi (Gürcistan’da yaşanan ilk bağımsız seçim denilebilir). Cumhurbaşkanı Mikhail Saakashvili’nin 2 dönem seçilmesinin ardından ulusal mevzuat engeli nedeniyle liderliği sadece başbakanlık ile sağlanabilirdi. Fakat son dönemlerde yaptığı müdahaleler seçimi kaybetmesine neden oldu.
Türkiye Gürcistan İlişkilerinde Temel Hatlar
Türkiye, Gürcistan ile ilişkilerinde ekonomik, siyasi, askeri ve kültürel birçok alanda hareket etti.[4] Ankara heyetinin AB üyelik süreci kapsamında enerji faslı, Tiflis ile ilişkilerinde rol oynadı. Enerji arzı güvenliği; hem Türkiye, hem de AB için önemli bir konu. Azerbaycan’ın Dağlık Karabağ sorunu, Türk-Ermeni ilişkilerinin donmasına sebebiyet verdi. Bir diğer güzergah olan İran ise Washington’un uyguladığı tecrit politikası nedeniyle sorunlar yaşanmaması adına tercih edilmeyecekti. Bunlardan ötürüdür ki, Hazar petrolünün Gürcistan üzerinden Türkiye’ye ve daha sonrası Avrupa’ya taşınması durumu yaşandı. Ayrıca Gürcistan ile sağlanan koridor, Türkiye’nin kültürel misyonunda önemli yer edinen Orta Asya için de hayati öneme sahiptir.
Tiflis hükümetinin bağımsızlık sonrası çekindiği temel konular Türkiye’nin Türk-Müslüman nüfusunu etkileme politikaları endişesiydi. Fakat Türkiye, içişlere karışmama prensibi ile Gürcistan ile böyle bir sorun yaşamadı ve ilişkilerin hatırı sayılır boyutlara gelmesi kaçınılmaz oldu (Öyle ki Gürcistan’ı tanıyan ilk ülke Türkiye’dir). Gül Devrimi ile işbaşı yapan Mikhail Saakashvili Özgürlük Meydanı’nda dönemin ABD Başkanı Bush ile birlikte yeni Gürcistan’ı Batı’ya sundu. İki önemli hedefleri vardı: NATO ve AB üyeliği. Böyle bir durum yaşanması Türkiye adına önemli bir gelişme olmuştu. Mevcut NATO üyeliği ve AB üyelik süreci Gürcistan’ın Türkiye ile olan ilişkilerinde önemli yer işgal etmesine kaynaklık etti. Fakat Türkiye’nin karşısına almaması gereken küresel bir güç vardı: Rusya Federasyonu. Ankara hükümeti başarılı politikalarla Moskova’yı fazla etkilemeden Tiflis ile ilişkilerini geliştirmeye devam etti. 2011 yılında gerçekleştirilen vizesiz geçişler iki ülkenin yakınlaşmasında önemli bir yere sahip oldu. Türkiye ile Gürcistan arasında gerçekleştirilen ticaret önemli noktalara geldi. Gürcistan’ın serbest piyasa ekonomisini benimsemesi artı değerlerde önemli rol oynadı. Bu tür ticari ortaklığın yanında askeri alanda da gelişmeler yaşandı. Askeri eğitim konusunda Türkiye, Gürcistan’a önemli yardımlarda bulundu.
Türkiye ve Gürcistan Arasında Önemli İlişkiler
– Bakü Tiflis Ceyhan Boru Hattı: Yaşanan sorunlar neticesi ile Ermenistan by-pass edilerek, Gürcistan aracılığı ile Türkiye üzerinden Hazar petrollerinin taşınması.
– Bakü-Tiflis-Erzurum Doğalgaz Boru Hattı: Azerbaycan doğalgazının yine aynı şekilde taşınması.
– Bakü-Tiflis-Kars Demiryolu: Gürcistan üzerinden demiryolu hattı ile Türkiye-Azerbaycan arasında demiryolu bağlantısı oluşturma isteği.
Mikhail Saakashvili Sonrası Türk-Gürcü İlişkileri
Ekim 2013’de görev süresi bitecek olan Cumhurbaşkanı Mikhail Saakashvili koltuğu bıraktığında ikili ilişkilerde soru işaretleri belirebilir. Gürcistan’ın Sovyetler Birliği sonrası yaşanan ekonomik sıkıntılar neticesinde Bidzina İvanişvili kendini tayin etti. Fakir ailesini geride bırakarak Rusya’ya giden Bidzina İvanişvili, birkaç ticari işlem sonrası çevresiyle ortaklaşa bir banka kurarak zenginleşmiş, sonrasında Gürcistan’a geri dönerek burada birçok yardımda bulunmuştu. Siyasal profilini oluşturduğunda Mikhail Saakashvili engeli ile karşılaştı (Gül Devrimi’nde Saakashvili’ye destek vermişti). Mikhail Saakashvili “Rusya’nın Piyonu” diyerek nitelendirdiği Bidzina İvanişvili’ye bazı cezalar uyguladı. Medyada sıkça geçen “Rusya’nın adamı” imajı da Bidzina İvanişvili’yi seçim öncesi ve sonrası çeşitli eleştirilere cevap vermekle meşgul etti. Fakat şunu belirtmek gerekir ki, 2008 Osetya Savaşı ile Gürcü halkının Rusya’ya olan düşünceleri değişti. İç ve dış muhalefetle karşılaşmamak adına Rusya ile ilişkilerini sınırlamak ile karşılaşılabilir. Yine de Bidzina İvanişvili, Rusya-Gürcü ilişkilerinde ekonomik alanda önemli adımlar atmak isteyecektir. Seçimden sonra NATO ve AB’ye üyelik isteğinin devam edeceğini açıklamasıyla Gürcistan’ın Batı ekseninden henüz kaymadığını değerlendirebiliriz. Olası Rus-Gürcü yakınlaşmasında Türkiye’nin sıkıntılı süreçlere gireceği bazı olaylar mevcut. Bunlardan en önemlisi askeri yakınlaşma. 2005’te Rus askerlerinin Tiflis’ten çekilme kararı ile Türkiye rahatlamıştı. Fakat Rusya adeta “Gürcistan’ı kolay kolay bırakmayız” dercesine 2008 Osetya Savaşı ile hem ABD’ye, hem de Türkiye’ye derin mesajlar göndermişti. Bir diğer olay ise 2015 yılında Avrasya Birliği’nin kurulacak olması… Eski Sovyet coğrafyasında yaşanan siyasal seçimler bu birliği etkileyecektir. Mikhail Saakashvili döneminde Avrasya Birliği’ne ret oyu verilmişti. Bir zamanlar SSCB ile kabuğuna çekilen Gürcistan, bu şekilde bir durum ile karşılaşırsa enerji arz güvenliği ve Orta Asya trafiği sıkıntıya girebilir. En iyi olasılık hem Rusya, hem de ABD ile ilişkilerini sıkı dokuyan bir ülke olması ki; İvanişvili’nin seçim sonrası ilk değerlendirmesini Rusça yaptığını ve ilk ziyaretinin ABD’ye olacağını belirtmekte fayda var.
Şahin Keskin /UPA Erzurum Atatürk Üniversitesi Temsilcisi
REFERANSLAR
[1] http://countrystudies.us/georgia/25.htm
[2] http://www.bbc.co.uk/turkish/news/story/2004/01/printable/040127_gurcistan_rehber.shtml
[3] Milliyet, 29.04.2007.
[4] http://www.mfa.gov.tr/turkiye-gurcistan-siyasi-iliskileri.tr.mfa