Giriş, Durum Tespiti
10 Kasım Atatürk’ü anma gününde yaşadığımız hüznün ve özlemin ardından bir gün sonra, 11 Kasım 2025 tarihi de ordumuz ve milletimiz açısından kara ve üzüntülü günlerinden biri olarak kayıtlara geçti. Azerbaycan’ın Gence Havalimanı’ndan Türkiye’ye dönüş için havalanan Türk Silahlı Kuvvetleri’ne ait C-130 tipi askerî nakliye uçağının Gürcistan’ın Kakheti bölgesinde düşmesi, yalnızca bir kaza haberi değil, ülkenin kalbine dokunan ağır bir sarsıntı olarak karşılandı. Milli Savunma Bakanlığı (MSB), yapılan resmî açıklamada uçakta görevli 20 personelin tamamının şehit olduğunu bildirdi. Olayın hemen ardından, Türkiye, Gürcistan ve Azerbaycan yetkilileri arama-kurtarma ve inceleme çalışmalarını ortak bir koordinasyon altında yürütmeye başladı.
Bu kazayı sıradan bir uçuş arızasının ötesine taşıyan unsur, uçağın Azerbaycan’dan dönüş rotasında bulunmasıdır. Türkiye ile Azerbaycan arasındaki askerî ilişkiler son yıllarda yalnızca stratejik ortaklık değil, aynı zamanda iç içe geçmiş bir operasyonel yakınlık düzeyine ulaşmıştır. 2020 Karabağ Savaşı’ndan sonra imzalanan Şuşa Beyannamesi, bu iş birliğini kalıcı hâle getirmiştir. Buna müteakip, Türk Hava Kuvvetleri’ne ait C-130 filosu, iki ülke arasında malzeme ve personel taşımacılığında düzenli görevler üstlenmeye başlamış, kimi zaman ikmal kimi zaman da gösteri ve özel günlerde aktif olarak kullanılan bir filo olarak çalışmaktaydı. Bu nedenle, şu ana kadar net bir açıklama olmasa da, uçağın Gence’de bulunması, olağan bir görev akışının parçası olarak değerlendirilmelidir. Kazanın, Azerbaycan’ın Zafer Günü (8 Kasım) kutlamalarından birkaç gün sonra meydana gelmesi de uçuşun tatbikat, lojistik destek veya personel rotasyonu kapsamında olabileceğine işaret etmektedir. Resmî makamlar bu bağlamda henüz ayrıntı vermemiştir, ancak uçuşun niteliği ve rotası, iki ülke arasındaki askerî koordinasyonun gündelik bir yansıması olarak görülmelidir.
Kazanın ardından Ankara, Bakü ve Tiflis arasında yoğun bir diplomatik trafik başlamış; Gürcistan İçişleri Bakanlığı, “kazanın politik bir nitelik taşımadığını, teknik incelemelere odaklanıldığını” açıklamıştır. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, şehit personelin ailelerine ve Türk milletine başsağlığı dileyerek “vatan görevi uğruna can veren evlatlarımızın emanetinin milletin kalbinde yaşayacağını” ifade etmiştir. Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ve Gürcistan Devlet Başkanı Salome Zurabişvili de taziye mesajlarıyla Türkiye’nin yanında olduklarını belirtmiştir.
Olayın sıcaklığı henüz korunurken, analitik yaklaşımlar ile duygusal gerçekliğin dengelenmesi gerekmektedir. Her şeyden önce, bu hadise askerî disiplin ve kurumsal sorumluluk çerçevesinde değerlendirilmelidir. Şehit olan askerler, sadece görev emrini yerine getiren personel değil, aynı zamanda Türkiye’nin savunma ağının sessiz taşıyıcılarıydı. Bu bağlamda olaya yaklaşırken, resmî açıklamalar ile kamuoyundaki bilgi akışı arasında ölçülü bir ayrım yapmak bilimsel etik açısından zorunludur. Teyitli veriler, kurumsal raporlar ve uluslararası ajansların doğrudan kaynakları öncelikli referans niteliği taşırken; sosyal medya ve ikincil platformlarda dolaşan spekülatif bilgiler, ancak “veri doğrulama” süreci tamamlandığında akademik kıymet kazanabilir.
Uçakla İlgili Teknik Bilgilere ve İddialara Dair
Gürcistan’da düşen C-130 tipi askerî nakliye uçağı, Türk Hava Kuvvetleri envanterinde uzun yıllardır görev yapan dayanıklı ve çok amaçlı bir platformun parçasıdır. Bu uçaklar, malzeme ve personel taşımacılığından insani yardım operasyonlarına kadar geniş bir görev yelpazesinde kullanılmaktadır. Kazanın meydana geldiği bölge, Kakheti’nin dağlık yapısı ve ani hava değişimleriyle bilinen bir hat olarak değerlendirilirken, bu koridor, Türkiye ile Azerbaycan arasındaki en kısa hava bağlantısı olsa da rüzgâr yönü ve görüş mesafesinin hızla değiştiği, yüksek irtifada dengesiz hava akımlarının sık görüldüğü bir bölgedir. Kaldı ki olay gününe ait hava değişim raporları da bunu teyit ederken; Gürcistan Meteoroloji Dairesi, olay saatlerinde bölge üzerinde ani rüzgâr yön değişimleri ve düşük bulut tavanı şeklinde bilgilere yer vermektedir. Bu veriler, uçağın uçuş stabilitesi açısından zorlu bir atmosferik ortamda bulunduğunu göstermektedir.
Uçağın son teknik durumuna ilişkin şu ana kadar resmî bir açıklama yapılmamıştır. Ancak konuya ilişkin uzmanların aktardığında göre Türk Hava Kuvvetleri filosundaki C-130’ların çoğu, “Erciyes Modernizasyon Programı” kapsamında aviyonik sistemleri yenilenmiş, navigasyon ve uçuş kontrol birimleri dijital hale getirilmiştir. Bu kazaya karışan uçağın da bu modernizasyon sürecinden geçtiği düşünülmektedir. Son gelişmiş bu modernizasyon, hava aracı ömrünü uzatmakta, ancak bu süreç, yapısal yorgunluğu tamamen ortadan kaldırmamaktadır. Uçak, 1950’li yıllarda üretilip 1964 yılında TSK’nın envanterine girmiştir. Gövde üzerinde uzun süreli basınç döngülerinden kaynaklanan metal yorgunluğu ihtimali göz ardı edilemez. Bu tip yorgunluklar, uçağın yüksek irtifada ani manevralar veya türbülansla karşılaştığı durumlarda etkisini gösterebilir.
Bazı uluslararası basın organlarında yer alan “uçağın havada parçalanmış olabileceği” yönündeki iddialar şu an için doğrulanmamıştır. Enkazın geniş bir alana yayılmış olması bu ihtimali teknik olarak gündeme getirse de, bu durum bir patlama veya dış müdahale anlamına her zaman gelmez. Hava aracı gövdesinin yüksek hızda düşüş sırasında dağılması veya iç basınç dengesizliğiyle parçalanması benzer görsel sonuçlar doğurabilir. Şu aşamada resmî makamlar, “düşürülme” veya “sabotaj” olasılığına dair hiçbir veri paylaşmamıştır. Gürcistan Savunma Bakanlığı da olay yerinde herhangi bir patlayıcı kalıntısına rastlanmadığını açıklamıştır. Bu nedenle, uçağın havada parçalandığına dair iddialar çok riskli yaklaşımları beraberinde getirebilir. Özellikle son dönemde Rusya’nın Azerbaycan havayollarına ait yolcu uçağını düşürmesi sonrası ortaya çıkan tabloda bu tip iddialar Türkiye-Rusya ilişkilerini baltalamak isteyen birtakım unsurlara paye çıkarabilir. Rusya’yı yerinden ve yakından takip eden biri olarak bu tip iddiaları yadsımamakla beraber temkinli olunmasında fayda olacağı kanaatindeyim.
Rus Kaynakların Yaklaşımı ve Dezenformasyona Dair Yaklaşımlar
Kazanın hemen ardından uluslararası bilgi akışı olağanüstü bir hızla şekillendi. Türkiye ve Gürcistan savunma makamlarının temkinli, ölçülü açıklamalar yaptığı saatlerde, bazı yayın organlarıyla beraber sosyal medya olayı “askerî uçak kazası” başlığı altında nötr bir çerçeveye yerleştirdi. Ancak bölgesel medya — özellikle Rusya merkezli haber platformları — bilginin yönünü ve tonunu belirleyen en etkili aktörlerden biri hâline geldi. Rusya’daki ana akım ajanslar olan RIA Novosti ve TASS, ilk haberlerinde olayın yerini, uçuş rotasını ve Türk Silahlı Kuvvetleri’nin açıklamasını doğrudan aktardı. Her iki ajans da “resmî teyit” ilkesine bağlı kalarak kazayı teknik bir vaka olarak sınıflandırdı; haberlere “катастрофа военного самолета в Грузии” (Gürcistan’da askerî uçak felaketi) başlığıyla yer verildi. RIA, bugün sabah saatlerinde (12 Kasım) MSB’nin 20 şehit ve kimlik listesi bilgisini duyurdu; TASS ise, Gürcistan Savunma Bakanlığı’nın açıklamasına dayanarak “patlayıcı kalıntısına rastlanmadı” ifadesini öne çıkardı. Bu yaklaşım, Rus resmî medyasının olayın “siyasi manipülasyon” alanına çekilmemesi yönündeki bilinçli tercihine işaret etmektedir.
Ancak aynı anda şunu da eklememizde fayda var; bazı Telegram kanalları, bağımsız savunma blogları ve haber yorum siteleri, farklı bir söylem hattı üretmeye başladı. Bu mecralarda “havada patlama”, “elektronik karıştırma” veya “yönlendirilmiş sabotaj” iddiaları dolaşıma girdi. Bazı içeriklerde, daha önce yaşanan Azerbaycan Havayolları uçuş kazasıyla bir bağ kurularak, olay “Kafkasya hava sahasında artan gerilim” anlatısına dâhil edilmeye çalışıldı. Bu tür yayınlar çoğunlukla teyitsiz görüntülere, anonim radar kayıtlarına veya spekülatif istihbarat kanallarına dayanıyordu. Rus medyasında bu tip iddialar sistematik biçimde “неподтвержденные сведения” (doğrulanmamış bilgi) ibaresiyle sınırlansa da, bilgi zincirine sızmaları kamuoyu algısını etkileme potansiyeli taşımaktadır.
Rusya’nın resmî kurumları — özellikle Dışişleri Bakanlığı (MID) — olay hakkında şimdilik doğrudan yorum yapmaktan kaçınmış, yalnızca “Türkiye ve Gürcistan yetkililerinin açıklamalarının takip edildiği” yönünde kısa bir bildiri yayımlamıştır. Şu ana kadar olan bu sessizlik, Rusya’nın hem Türkiye’yle kurduğu ekonomik ve enerji iş birliğini koruma arzusunu, hem de Azerbaycan üzerindeki nüfuzunu zedelememe isteğini yansıtmaktadır. Dolayısıyla, Moskova’nın bu aşamadaki tutumu, stratejik temkin ve iletişim izolasyonu olarak tanımlanabilir. Bununla birlikte, sosyal medyada yayılan “uçağın havada parçalandığı” yönündeki iddiaların hızla politik anlamlar kazandığı da gözlemlenmiştir. Bu iddiaların bir kısmı, doğrudan Rusya’nın bölgedeki askerî faaliyetleriyle ilişkilendirilmiş; bir kısmı ise tersine, olayın Rusya’yı zor durumda bırakmak isteyen Batı yanlısı çevrelerin manipülasyonu olarak sunulmuştur.
Rus medyasının olayın erken evresinde benimsediği temkinli dil, hem propaganda riskini sınırlamakta, hem de Türkiye ile Rusya arasındaki diplomatik dengeyi korumaya yöneliktir. Ancak bu durum, bağımsız medya kanallarının ürettiği dezenformasyonun tamamen önüne geçilmesini sağlayamamıştır. Özellikle bölgedeki jeopolitik hassasiyet — Ukrayna Savaşı sonrası NATO-Rusya hattındaki kırılganlık, Kafkasya’daki enerji koridorları ve Türk savunma sanayisinin artan etkinliği — dikkate alındığında, bu kazanın iletişim düzleminde farklı güç odaklarınca kullanılma riski hâlâ mevcuttur.
Sonuç
Gürcistan semalarında yaşanan bu elim olay, yalnızca bir uçuşun trajik biçimde sonlanışı değil, aynı zamanda Türkiye’nin bölgesel güvenlik mimarisi ve askerî iş birliği ağlarının kırılganlığını gösteren acı bir hatırlatma olmuştur. Olayın teknik yönü henüz tüm ayrıntılarıyla aydınlatılmamış olsa da, eldeki veriler ve resmî kurumların açıklamaları, kazanın siyasi değil teknik bir zeminde değerlendirildiğini ortaya koymaktadır. Ancak olayın duygusal ve insani boyutu, teknik ifadelerin ötesinde bir anlam taşımaktadır: görev bilinciyle hareket eden yirmi kahraman askerimiz, milletimizin ortak hafızasında birer simge hâline gelmiştir.
Bu kaza, Türkiye’nin müttefikleriyle yürüttüğü hava ve lojistik koordinasyonun, aynı zamanda ne kadar çok değişkenin bir arada yönetilmesi gereken hassas bir süreç olduğunu da göstermektedir. Her uçuş, yalnızca mühendisliğe değil, disipline, sorumluluğa ve insan emeğine dayalı bir zincirdir. Bu zincirin herhangi bir halkasında meydana gelebilecek bir kopma, sadece bir hava aracının kaybı değil, bir ülkenin kalbinde açılan yaradır. Gürcistan’da yaşanan bu kaza da tam olarak böyle bir yankı bırakmıştır.
Rusya ve bölge medyasında ortaya çıkan spekülatif söylemler, modern çağın en büyük zafiyetlerinden biri olan bilgi dezenformasyonu gerçeğini yeniden gündeme taşımıştır. Doğrulanmamış iddiaların hızla yayıldığı bir dönemde, Türkiye’nin resmi kurumlarının temkinli, sabırlı ve şeffaf duruşu, yalnızca devlet ciddiyetini değil, aynı zamanda milletin olgunluğunu da temsil etmiştir. Olayın teknik raporu açıklandığında, bu sürecin hangi zincirde kırıldığı elbette bilimsel bir temelde anlaşılacaktır. Ancak bugün için önemli olan, şehitlerimizin hatırasını korumak, bilgi kirliliği üzerinden oluşabilecek siyasi istismarlara fırsat vermemektir.
Türk Silahlı Kuvvetleri’nin uzun yıllardır sürdürdüğü uluslararası görevlerdeki disiplini, modernizasyon süreçleri ve kriz yönetim refleksi, bu kazanın ardından yeniden değerlendirilmelidir. Her kaza, yalnızca bir son değil, bir öğrenme alanıdır. Gürcistan’daki kaybımız da öyle okunmalıdır: daha güvenli sistemler, daha güçlü denetim mekanizmaları ve daha dayanıklı bir kurumsal hafıza inşa etmenin zorunluluğu olarak. Bu süreçte en önemli sorumluluk, bilgiye sadık kalmak, spekülasyona kapılmamak ve ortak bir yas bilinci etrafında kenetlenmektir. Her şeyden önce, bu kazada görev yapan yirmi kahraman askerimiz, yalnızca mesleklerini değil, milletin onurunu temsil etmişlerdir. Onlar, sessiz ama şerefli bir görevin taşıyıcılarıydı.
Türk Silahlı Kuvvetleri’ne ait uçağın düşmesi sonucu şehit olan kahraman askerlerimize Allah’tan rahmet, ailelerine, silah arkadaşlarına ve aziz milletimize başsağlığı diliyorum. Aziz şehitlerimizin hatırası, bu toprakların sessiz göğünde, milletimizin kalbinde ve tarihimizin onurlu sayfalarında sonsuza dek yaşayacaktır.
Sadık ARPACI
Uluslararası İlişkiler, Rusya Uzmanı
Tel: +90 545 932 36 77
Email: by.sadik@hotmail.com
KAYNAKÇA
- Turkish military transport airplane crashed in Georgia. TASS Emergencies. “The C-130 military transport aircraft that departed from Azerbaijan to our country suffered a crash in Georgia.” 11 Kasım 2025. Erişim: https://tass.com/emergencies/2042107 (Erişim tarihi: 12 Kasım 2025).
- Twenty servicemen were on board of C-130 crashed in Georgia — Turkey’s Defense Ministry. TASS Emergencies. 11 Kasım 2025. Erişim: https://tass.com/emergencies/2042161 (Erişim tarihi: 12 Kasım 2025).
- Turkey says 20 troops killed in Georgia plane crash. Reuters, 12 Kasım 2025. Erişim: https://www.reuters.com/world/europe/turkey-says-20-soldiers-killed-military-cargo-plane-crash-georgia-2025-11-12/ (Erişim tarihi: 12 Kasım 2025).
- AP News. Turkish military plane with 20 on board crashes in Georgia. AP News, 11 Kasım 2025. Erişim: https://apnews.com/article/bcc35b26c66287f55b73cc11139dd3b4 (Erişim tarihi: 12 Kasım 2025).
- Twenty killed in Turkish military plane crash in Georgia after leaving Azerbaijan. Euronews, 11 Kasım 2025. Erişim: https://www.euronews.com/2025/11/11/turkish-military-c-130-cargo-plane-crashes-in-georgia-after-taking-off-from-azerbaijan (Erişim tarihi: 12 Kasım 2025).
- РИА Новости. “Турецкий военный самолет разбился возле границы с Азербайджаном — на борту 20 человек”. 11 Kasım 2025. Erişim: https://ria.ru/20251111/gruzija-2054241044.html (Erişim tarihi: 12 Kasım 2025).
- РИА Новости. “Минобороны Турции назвало число погибших при крушении самолёта в Грузии”. 12 Kasım 2025. Erişim: https://ria.ru/20251112/turtsiya-2054382082.html (Erişim tarihi: 12 Kasım 2025).
- ТАСС. “Без сигнала о бедствии. В Грузии разбился турецкий военный самолет”. 11 Kasım 2025. Erişim: https://tass.ru/proisshestviya/25594437 (Erişim tarihi: 12 Kasım 2025).
- ТАСС. “На борту потерпевшего крушение в Грузии С-130 были 20 турецких военнослужащих”. 11 Kasım 2025. Erişim: https://tass.ru/proisshestviya/25594411 (Erişim tarihi: 12 Kasım 2025).
- РИА Новости. “В Грузии началось расследование крушения турецкого военно-транспортного самолёта Lockheed C-130 Hercules”. 12 Kasım 2025. Erişim: https://ria.ru/20251112/gruziya-2054386527.html (Erişim tarihi: 12 Kasım 2025).
























































