“YABANCI SAVAŞÇILAR” SORUNU VE TÜRKİYE ÜZERİNDEKİ MUHTEMEL TEHDİT ALGILARI

upa-admin 28 Ekim 2019 1.396 Okunma 2
“YABANCI SAVAŞÇILAR” SORUNU VE TÜRKİYE ÜZERİNDEKİ MUHTEMEL TEHDİT ALGILARI

Tarihsel süreçte meşruiyetleri yeterince sorgulanmamış olan yabancı savaşçılar, 2000’lerin başlarından itibaren ABD’nin Irak’ı işgal etmesiyle birlikte işgale bir tepki hareketi olarak kurulan ve zamanla terör örgütü haline gelen yapılanmalara katılarak isminden söz ettirmişlerdir. Dünyanın dört bir tarafından gelmiş bu illegal savaşçılar, Usama Bin Ladin önderliğindeki El-Kaide gibi terör örgütlerine katılarak ülkedeki kalkışma ve ayaklanmalarda etkin bir biçimde rol oynamışlardır. “Yabancı Terörist Savaşçı” (Foreign Terrorist Fighter) kavramı, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin 24 Eylül 2014 tarihinde aldığı 2178 sayılı kararla tanınarak gayrimeşru ilan edilmiştir.[1] El-Kaide’nin bir uzantısı olarak görülen, fakat sonradan ondan ayrılarak farklı bir isimle yeni bir örgüt kuran ve Hilafet ilan eden terör örgütü IŞİD’in eylemleri ile birlikte dünya gündemine oturan yabancı terörist savaşçılar, zamanla çoğalarak devletlerin ulusal güvenliklerini tehdit eden bir boyut kazanmıştır.

Batı’daki Marksist/Leninist sol örgütlerden aşırı sağcı veya Neo-Nazi gruplara kadar bir çok örgütün çatısı altında bulunan gençler, yabancı savaşçı statüsünde yer almaktadırlar. Kendi ülkelerindeki yasaların baskısından ötürü şiddet eğilimlerini baskılamak zorunda kalan sol ya da sağ aşırı bireyler, Arap Baharı’ndan sonra Suriye’de gelişen iç savaş ve kaos ortamını kimliklerini açığa vurmak için bir fırsat olarak görmüşlerdir.[2] Kendi ülkesinde ideolojik, siyasi ya da dinsel sebeplerden ötürü devletine, topluma ve dini kurumlarına öfke duyan, psikolojik sorunları olan travmatik kişilikler, bastırılmış güdülerini ve nefretlerini ortaya çıkarmak için yurtlarından kilometrelerce ötedeki Ortadoğu’ya göç ederek IŞİD gibi terör örgütlerinin saflarına katılmakta, ellerine silah alarak terörün bir parçası olmayı tercih etmektedirler.  Avrupa’da doğmuş ve Avrupa kentlerinde kendisini “öteki” olarak gören bu kesimlerin geçmişleri ise yeterince temiz olduğu söylenemez. Ülkelere göre oranlar farklılaşmakla birlikte, pek çok Batı ülkesinden Suriye’ye giden yabancı savaşçıların % 25-40’ının geçmişte suç kaydı vardır. Bu kişilerin bazılarının küçük illegal grup olarak gösterilebilecek sokak çeteleri ile ilişkili olduğu bilinmekte, bir kısmının da daha büyük çaplı terör örgütleri ya da radikal gruplarla bağlantısı olduğu vurgulanmaktadır. Kısacası kaynak ülkelerin “sorun” olarak gördüğü şiddete meyilli bireyler, yabancı savaşçı pozisyonunda yer almaktadırlar.[3]

Başta Ortadoğu ve Kuzey Afrika’dan gelen yabancı savaşçılar, daha sonra Doğu ve Batı Avrupa’dan, hatta Güney Amerika ve Güney Asya’dan bile IŞİD saflarına katılmaktadırlar. Bu kişiler IŞİD sonrası dönemde çok kısa sürede radikalleşmiş, bu radikalleşme ilerleyen süreçlerde kaynak ülkeler yani AB üyesi ülkeler için farklı bir tehdidi ortaya çıkarmıştır. Bu terör örgütü üyeleri, kendi dinlerine, inançlarına, kiliseye ve siyasetçilerin tavrına karşı IŞİD’in ideolojik fikirleri kapsamında Avrupa’da bir çok terör saldırısının gerçekleşmesinde rol oynamışlardır. Nitekim, Paris’te mizah dergisi Charlie Hebdo’ya yapılan silahlı saldırı, Bataclan konser salonu ve çevresindeki saldırılar, Brüksel’de metro istasyonu ve Nice’deki kamyon saldırısı gibi terör olayları, suikast noktalarının ve planlarının belirlenmesinde yabancı savaşçılardan istihbarat alındığı, hatta bizzat operasyonda kullanıldıkları ihtimalini güçlendirmektedir. Amerikalı yetkililere göre geçtiğimiz yıllarda IŞİD’e katılmak üzere 5 bini Avrupa ülkelerinden olmak üzere yaklaşık 40 bin yabancı savaşçı Suriye ve Irak’a gitmiş, radikalleşen bu yabancı savaşçılar geldikleri kaynak ülkeleri, Paris’te ya da Brüksel örneklerinde görüldüğü üzere terör saldırılarıyla hedef almıştır.[4]

IŞİD’in Suriye’deki etki alanı azaldıktan sonra ve Amerikan yetkililerinin de bu hafta içi yapmış olduğu IŞİD lideri Ebubekir El Bağdadi’nin ölüm haberi üzerine, sayıları tam olarak bilinmeyen bu savaşçıların nereye gideceklerine, neye doğru evrileceklerine dair bir dizi soruya yanıt aranmaktadır. Yaklaşık 40 bin yabancı savaşçıdan büyük bir kısmı ölmüş, bir kısmı Ortadoğu’nun farklı yerlerine dağılmış, bir kısmı da ülkelerine geri dönmüştür. İngiltere, Fransa ve Almanya gibi örgüte katılımın 1000 ve üzeri olduğu merkez ülkelere dönüş rakamlarına bakacak olursak; İngiltere’den IŞİD’e katılmak için gidenlerin %40’ı ülkeye geri dönmüştür. Bu dönüşü engellemek adına İngiliz hükümeti son birkaç yıldır vatandaşlık ve terörle mücadele kanunlarının sınırlarını sonuna kadar zorlamakta, sınır kontrollerini artırmaktadır.[5] BM verilerine göre ise Avrupa’dan gelen 5000-6000 civarında yabancı savaşçıdan %30-40’nın öldürüldüğü, %15’inin tutuklu bulunduğu, %40’a yakınının ülkelerine geri döndüğü, geri kalanların ise halen bölgede olduğu tahmin edilmektedir. [6] İngiltere gibi ülkeler her ne kadar yoğun güvenlik önlemleri alıp sınır kontrolleri sağlasa da, Avrupa’nın genelinde bu kişiler toplum arasına karışabilmekte, kendilerini ifşa etmemektedirler. Zira bunlar kayıt altına alınmamakta, istihbarat örgütleri tarafından takip edilmemekte ve hayat tarzlarında IŞİD’li teröristler gibi değil, Batılı gibi davranmaktadırlar.

Halen bölgede kalan yabancı savaşçılar, yani IŞİD dağıldıktan sonra ülkelerine geri dönmeyenler, farklı terör örgütleri safhasına geçerek bölgedeki ülkeler için tehdit oluşturmaya devam etmektedir. Yabancı savaşçıların bünyesinde toplandıkları terör örgütlerinden birisi de Türkiye sınırı için tehdit oluşturan, PKK’nın Suriye uzantısı olarak bilinen YPG’dir.  ABD ve Avrupa tarafından bizzat silah, mühimmat ve eğitim desteği verilen, hatta medyada çıkan haberlere göre 30.000 bin tır silah sağlanan PKK/YPG’nin son yıllarda bölgede etkinlik kazanması ile bu terör örgütünün safına katılan yabancı savaşçı sayısı da giderek artış göstermiştir. Dünya kamuoyunda PKK/YPG’nin ezilen halkları koruyan birer özgürlük savaşçısı gibi gösterilmesi, örgütün üzerinde durduğu devrimcilik vurgusu, yine örgütün hayat tarzının görsel ve estetik ögelerle ( makyajlı kadınlar, danslar, gösteriler vs) süslenerek Batı medyası tarafından seküler biçimde lanse edilmesi, hem IŞİD’den ayrılan yabancı savaşçıları hem de halihazırdaki Avrupa’daki aşırılıkçıları buraya doğru çekmiştir.,

New York Times’da 2018’de çıkan “Foreign Fighters Back Kurdish Militia in Syria in Fight Against Turkey”, başlıklı yazıda, yabancı savaşçıların Türkiye ile savaşmak için YPG’ye katıldıklarından bahsedilmektedir. Bu kişiler, Kürt halkının vatanları olmadığını, ötekileştirildiklerini ve onların haklarının korunması için YPG çatısı altında savaştıklarını ifade etmektedirler.[7]  Bu noktada, Batı medyasının propaganda gücünü rahatlıkla görebilmekteyiz. ABD’nin sahadaki askeri kaynaklarına göre, YPG’nin elinde 800’ü militan, 500 kadarı kadın ve 1000 civarında çocuk olmak üzere 2.300 yabancı bulunmaktadır. YPG, uluslararası arenada Türkiye’ye karşı “yalnız bırakılması” halinde bu kişileri serbest bırakacağı şantajını yapmaktadır.[8] Dolayısıyla, yabancıların serbest kalması, bu kişilerin sınırdan içeri girebilme ihtimallerini güçlendirmekte, bu durum da Avrupa’nın merkezi şehirlerinde bir önceki yıllarda yapılan terör saldırıları gibi Türkiye’yi açık bir tehdit haline getirmektedir.

Kyle Orton’un, 2017 yılında The Henry Jackson Society için hazırladığı “The Forgotten Foreign Fighters: The PKK in Syria” adlı raporuna göre; Batılı ülkeler IŞİD’e geçişler konusunda çok hassas oldukları hâlde PKK/YPG’ye katılım konusunda aynı hassasiyeti göstermemektedir. Hatta Batı’dan YPG’ye terörist göçü neredeyse teşvik edilmektedir. Suriye, sağ, sol veya Neo-Nazi gibi birçok aşırı grupların serbestçe göç ettiği bir eko sisteme sahip hâle gelmiştir. Hayatı boyunca hiç silah tutmamış ve savaş tecrübesine sahip olmayan birçok radikal birey, YPG terör örgütüne katılarak savaş ve ateşli silah tecrübesine sahip olduktan sonra Türkiye’ye karşı savaşa hazır hale gelmektedir.

Bu süreçte her ne kadar YPG’nin silahları ile birlikte Suriye’nin 30 km güneyine çekilmesi konusunda Rusya ile Soçi Mutabakatı sağlansa da, mevcut terör örgütünün tam olarak etkisiz hale getirilmemesi, örgüt bünyesinde bulunan yabancı savaşçıların akıbetini sorgular hale getirmiştir. IŞİD’in zayıflamasıyla bu örgütten kopan yabancı savaşçılar, Batı medyasının da imaj çalışmaları ile birlikte YPG saflarına geçmiştir; halihazırda yaklaşık 2.500 yabancı savaşçı YPG bünyesindedir. Bu yabancıların, YPG dağılmadığı sürece ileride kurulabilecek bir terör örgütünün safına geçmeyeceklerinin, dolayısıyla Türkiye’ye silah doğrultmayacaklarının hiçbir garantisi yoktur. Keza YPG’den ayrılan teröristlerin Esad ordusuna katılacağı yönündeki söylemler de ağırlık kazanmıştır. Unutulmamalıdır ki, sınırımızdaki terör faaliyetleri devam ettiği ve Batı’nın bölgemizdeki terör örgütlerini masum gösterip desteklediği sürece, yabancı savaşçılar sorunu Türkiye’ye karşı bir tehdit unsuru olarak ilerleyen dönemlerde ağırlığını hissettirecektir. Eyleme ne kadar geçirilebilir bilinmez; fakat Batı’nın IŞİD konusunda gösterdiği duyarlılığı YPG konusunda da göstermesini beklemek ve yabancı savaşçılarını kontrol altında tutmasını istemek, Türkiye’nin devlet olarak en doğal güvenlik hakkıdır. Bu çerçevede, ülkemiz için ciddi bir tehdit algısı yaratan yabancı savaşçılar sorunu bir an önce çözülmelidir. Zira yarın çok geç olabilir…

 

Eren Alper YILMAZ

 

[1] BM Güvenlik Konseyi 2178 sayılı kararı tam metni için bkz. http://www.un.org/en/sc/ctc/docs/2015/SCR%20 2178_2014_EN.pdf (Erişim Tarihi 30 Ocak 2016).

[2] Demir, H. (2019). Terörist Göçü: PKK ve Yabancı Savaşçılar. TEPAV. https://www.tepav.org.tr/tr/blog/s/6518/Terorist+Gocu_+PKK+ve+Yabanci+Savascilar.

[3] Erkmen, S. (2019). IŞİD sona geldi; ya yabancı savaşçılar sorunu? Fikir Turu. https://fikirturu.com/2019/08/02/isid-sona-geldi-ya-yabanci-savascilar-sorunu/.

[4] VOA (2019). Suriye’deki Yabancı Savaşçılar ve Seyahat Güvenliği. https://www.amerikaninsesi.com/a/suriye-guvenlik-teror-seyahat-vize-amerika-yabanci-savascilar/4820560.html.

[5] Erkmen, S. (2019). IŞİD sona geldi; ya yabancı savaşçılar sorunu? Fikir Turu. https://fikirturu.com/2019/08/02/isid-sona-geldi-ya-yabanci-savascilar-sorunu/.

[6] BM Security Council Report, 2019 July, Ninth report of the Secretary-General on the threat posed by ISIL (Da’esh) to international peace and security and the range of United Nations efforts in support of Member States in countering the threat.

[7] New York Times (2018). Foreign Fighters Back Kurdish Militia in Syria in Fight Against Turkey. https://www.nytimes.com/2018/01/27/world/middleeast/foreign-fighters-kurdish-militia-syria.html.

[8] Erkmen, S. (2019). IŞİD sona geldi; ya yabancı savaşçılar sorunu? Fikir Turu. https://fikirturu.com/2019/08/02/isid-sona-geldi-ya-yabanci-savascilar-sorunu/.

2 Comments »

Leave A Response »

Time limit is exhausted. Please reload the CAPTCHA.