DAVUTOĞLU: YA ÇÖZÜM, YA TAKSİM

upa-admin 28 Mart 2013 3.445 Okunma 0
DAVUTOĞLU: YA ÇÖZÜM, YA TAKSİM

Türkiye Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Gürcisan’a giderken, uçakta gazetecilere açıklamalarda bulundu. Star Gazetesi’nde yer alan habere göre, Davutoğlu, önümüzdeki süreçte Türk tarafının Kıbrıs politikası ile ilgili tarihi ipuçları verdi.

Davutoğlu, Kıbrıs için 1960’larda düzenlenen mitinglerdeki “Ya Taksim, Ya Ölüm” sloganının 2013’de “Ya Taksim, Ya Çözüm” olacağını söyledi. Türkiye Dışişleri Bakanı, Kıbrıs için 3 alternatif önerileri bulunduğu açıkladı. Anastasiadis’in Rum Yönetimi Başkanı seçilmesinin çözüm umutlarını yeşerttiğini kaydeden Davutoğlu, KKTC Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu’nun, görüşme talebi içeren mektubuna Anastasiadis’in “Prensipte olur ama zamana ihtiyacım var. Ekonomik krizle uğraşıyorum” diye cevap verdiğini anımsattı.

Davutoğlu, 3 alternatifli öneriyi şöyle anlattı; “BM misyonu hızlandırılmalı ve taraflar bir an önce kapsamlı çözüm için bir araya gelmeli. Takvim çerçevesinde bu görüşmeler neticelendirilmeli. Bu doğal kaynaklar da yeni birleşik Kıbrıs’ın olmalı. Türklerin de ortak olduğu yeni devlet bunu kullanmalı. Eğer bu olamıyorsa kısa zamanda ve bu kaynaklara ihtiyaç varsa müzakereler sürerken iki taraf ortak bir komite oluşturmalı ve bu kaynakların pazarlanmasını, çıkarılmasını birlikte yönetmeli. Oluşturulacak kaynak da bir hesapta bloke edilmeli, barış sonrası ve barış süreci için kullanılmalı. Bu öneri esasen 2011’de Eroğlu tarafından Ban’a sunulmuştu. Yok bunlar olmuyor da, Rum Yönetimi tüm bu kaynaklar onların tarafında olduğu için ‘Biz sahibiz diyorsa’ zımnen “Kuzeye de kuzeydekiler sahiptir” demiş olur ve böyle bir iddia ile davranıyorlar ise iki devletli çözümü de müzakere etmeye hazırız. Öyleyse de gelin oturun iki devleti konuşalım. Sonra bu iki devlet AB’de buluşurlar”.

Türkiye’nin bu noktaya nasıl geldiğini ise Davutoğlu, şöyle anlattı: “Rum kesiminin  17 milyar euroluk bir pakete ihtiyacı var. Bunun 10 milyarını veriyorlar. (AB) 7,5 milyar eurosunu Rumların karşılamasını istiyor. Mevduatın bir kısmına el koyarak çözmek istiyorlar. Bu mevduatın önemli bir kısmı Ruslara ait olduğu için bir fikir buldular. Kıbrıs’ın güneyindeki daha çıkmamış doğalgazın bonolarını özellikle Rusya’ya satıp bunu kapatmak çalışmasına girdiler. Bir kanun çıkardılar parlamentoda, tam biz İsrail’in özür işiyle uğraşırken. Cuma günü konuyu Sayın Başbakanımız’la da ele aldık Cumartesi günü de olağanüstü bir toplantı yaptık. Bir açıklamada bulunduk.

Yine son zamanlarda gündeme gelen GKRY ile Rusya arasındaki mali yardım karşılığı askeri üs pazarlığı iddialarına da açıklık getiren Davutoğlu, “Biz garantör devletiz bizim orada üssümüz yok. Uluslararası hukuk olarak mümkün değil. Bu tür tartışmaları da çok ciddiye almıyoruz. Bu Kıbrıs’ın kurucu anlaşmalarına aykırıdır mümkün değil” diye konuştu. Türkiye’nin tavrının ciddiyetine dikkat çekerek “Türkiye 30 yıl sonra ilk defa iki devletli çözüm için açıkça tavır alıyor” diyen Davutoğlu şunları anlattı; “Eğer diyorlarsa ki ‘Güney tarafı bizim, Kuzey tarafı sizin’, tek taraflı olarak güneyde bir şeyler yapıyorsa bunu kabul ediyorlar demektir. Güneydeki doğal kaynaklar üzerinde her türlü hakkı kendinde görüyorsa, Türkiye de o zaman kuzeydeki her kaynak üzerinde KKTC ile yaptığı anlaşmalar çerçevesinde her türlü arama yapmayı değerlendirme opsiyonunu ele alır. Biz bunu bir tehdit değil, pozitif bir manivela olarak görmek istiyoruz. Ama ‘Tüm kaynaklar bizim’ gibi bir anlayışı kabullenmemiz mümkün değil. Zaten BM parametreleri de ortadan kalkar”.

Rum Planı’nın gerçekçi olmadığını kaydeden Davutoğlu şunları kaydetti; “O gazın gidebileceği tek yer Türkiye. Başka hiçbir yere gidemez. Bu çevreye baktığınızda enerji açığı olan ve enerji ihtiyacı olan hangi ülke var? Peki transit gelip Avrupa’ya gitmek istese nereden gidecek? Ya denizin altından Girit’e, oradan Yunanistan’a. Ama orada öyle büyük fay kırıkları var ki, oradan geçmesi mümkün değil. Yani mecburlar”.

Kaynak: BRT

Leave A Response »

Time limit is exhausted. Please reload the CAPTCHA.