ÇİN HALK CUMHURİYETİ’NİN AFRİKA AÇILIMI

upa-admin 22 Aralık 2017 4.578 Okunma 0
ÇİN HALK CUMHURİYETİ’NİN AFRİKA AÇILIMI

Son dönemde yaptığı ekonomik ve dış siyaset hamleleriyle dünya basınında adından sıklıkla söz ettiren Çin Halk Cumhuriyeti, “Tek Kemer, Tek Yol” sloganıyla duyurulan ve Çin’in 21. yüzyıl siyasetine damgasını vuracak Yeni İpek Yolu projesi dışında, birkaç yıl önce başlattığı Afrika açılımı ile de dikkatleri üzerine çekmektedir. Hatta Amerikalı gazeteci Howard French’in de iddialı bir şekilde ifade ettiği üzere, Afrika, son yıllarda adeta “Çin’in ikinci kıtası” hâline gelmiştir.[1] Bu yazıda, Çin’in Afrika açılımı hakkında Türkiye ve dünya basınında yazılanlar özetlenecektir.

Çin’in Afrika’daki yatırımları hızlı ve istikrarlı şekilde yükseliyor

Kaynak: https://www.cfr.org/backgrounder/china-africa

Çin’in son yıllarda Afrika’daki yatırımları 200 milyar doları aşmış ve bu ülkeyi, “kara kıta”da, Avrupa Birliği ve Amerika Birleşik Devletleri’nden bile daha önemli bir aktör haline getirmiştir.[2] Thomson Reuters ve Dünya Bankası’nın yaptıkları hesaplamalara göre; Çin, Sahra Altı Afrika’sı ülkelerinin toplam ihracatında yüzde 15-16, ithalatında ise yüzde 14-21 paya sahiptir.[3] Çin’in Afrika kıtasını hedef seçmesi ise tesadüfi değildir. Afrika kıtası, henüz sanayileşmemiş ve bakir yeraltı kaynakları ile birlikte ucuz işgücüne sahip olan ülkeleri ve altyapı eksiklikleri nedeniyle Çin’in büyümeye dayalı ekonomik modelini sürdürebilmesi adına doğru bir seçimdir. Afrika’daki enerji kaynakları sayesinde ekonomik büyümesini sürdürmeyi amaçlayan Pekin, kendisine yönelik önyargılı yaklaşımların az olduğu bu kıtada siyasal açıdan da özgüven kazanmakta ve dünya liderliği hedefi için hem ekonomik, hem de siyasal olarak ileri hamle yapmaktadır. Nitekim Çin, Batılı ülkelerin geçmişte uyguladığı apartheid benzeri ırkçı, ayrımcı ve emperyalist politikalara tepkilerin yoğun olduğu bu kıtada yaptığı yatırımlarla, dünyadaki diplomatik desteğini de arttırmayı amaçlamakta ve bunu büyük ölçüde başarmaktadır. Üçüncü dünyacı bir söylem ve Marksist prensiplerle (Maoizm) kurulan Çin, günümüzde piyasa ekonomisinin dünyadaki bir numaralı savunucusu haline gelse de, dış politikada anti-emperyalizm ve üçüncü dünyacı söylemleriyle bir nebze olsun güç ve destek sağlamayı başarmaktadır.[4] Bu nedenle, “beyaz dünya”nın şerrinden en çok çekmiş kıtalar olan Latin Amerika ve Afrika’da Çin’e verilen destek hayli yüksektir.

Daha şimdiden birçok Afrika ülkesinde Çin’in payı toplam ihracatın yüzde 20’sini aşmıştır.

Bu ilişkilerin ilginç bir de tarihi bulunmaktadır. Pekin, İkinci Dünya Savaşı sonrasında Tayvan yerine kendisini tanımayı tercih eden Afrika ülkelerini ödüllendirmiş ve başlarda sadece bu ülkelerle sıcak ilişkiler geliştirmiştir. 1970-1975 yılları arasında inşa edilen Tanzanya-Zambiya demiryoluna Çin’in katkı vermesiyle başlayan daha yoğun ve sıcak ilişkiler ise, kısa sürede derinleşmiş ve 2006 yılında 48 Afrika ülkesinin siyasi liderlerinin katılımı ile düzenlenen Çin-Afrika Forumu ile daha görünür hale gelmiştir.[5] Denilebilir ki, 2006 Çin-Afrika Forumu ile Pekin Afrika’daki “büyük oyun”a dâhil olmuştur. Nitekim Afrika’daki Çinli nüfusu son yıllarda 1 milyonu aşmış[6] ve Çinli firmalar Afrika ülkelerinin altyapı hizmetlerini üstlenmeye ve özellikle madencilik ve enerji sektörlerinde bu kıtada önemli yatırımlar yapmaya başlamışlardır. Sudan ve Angola’dan petrol, Zambiya’dan bakır, Gabon’dan mangan ve Kongo’dan kereste ithal eden Çin, yatırımlarının yanı sıra birçok ülkeyle karşılıklı vergi muafiyeti anlaşması da imzalamaktadır.[7] Dünyanın en büyük enerji tüketicisi durumundaki Pekin, bu sayede ucuz enerji kaynaklarına ulaşmayı başarabilmektedir.[8] Ancak bu kıtada Fransa, ABD, İngiltere (Birleşik Krallık) ve son dönemde Brezilya ve Türkiye gibi başka etkili aktörler de bulunmaktadır.

Cibuti haritası

Kaynak: https://www.worldatlas.com/webimage/countrys/africa/dj.htm

Çin, ayrıca askeri olarak da son dönemde Afrika’daki varlığını arttırmaktadır. Nitekim ülkenin ilk denizaşırı askeri üssü, kısa bir süre önce Doğu Afrika’daki küçük ama Aden Körfezi ve Kızıldeniz’in birleştiği noktada stratejik açıdan önemli bir ülke olan Cibuti’de açılmıştır.[9] Aden Körfezi ve Somali sularındaki BM Barış Gücü ve insani yardım faaliyetlerine katkı sağlama amacıyla açılan üs, Çin Halk Kurtuluş Ordusu – PLA’nın 90. kuruluş yıldönümü olan 1 Ağustos itibariyle (2017) hizmete başlamıştır.[10] Eritre, Etiyopya, Somali ve Yemen’le komşu olan Cibuti, korsanların uğrak noktalarından birisi olarak dikkat çekmekte ve bu da Çin’in askeri üssünün kuruluşunu gerekçelendirebilmesini sağlamaktadır.[11] Ancak Cibuti’de ABD ve Fransa başta olmak üzere başka ülkelerin de askeri üslerinin bulunması[12], gelecekte ilişkilerin gerilmesi durumunda bu ülkede yaşanabilecek rekabet ve çatışma riskini gündeme getirmektedir.

Çin’in Afrika kıtasında izlediği politikaların ekonomi temelli olduğu ve ülkelerin iç işlerine karışmama prensibini Pekin’in daima koruduğu gözlemlenmektedir. Ancak son olarak Zimbabve’de yaşanan ve Robert Mugabe’nin istifasıyla sonuçlanan darbe sürecinde Çin’in etkili olmuş olabileceği iddiaları, son dönemde iyice güçlenen Çin’in artık ülkelerin iç politikaları konusunda da daha atak davranmaya başlayabileceği görüşüne bir kanıt olarak öne sürülebilir. Zira darbe yaşanan Zimbabve’de ordunun başında bulunan Genelkurmay Başkanı General Constantine Chiwenga, darbenin hemen öncesinde bir Çin gezisi gerçekleştirmişti.[13] Bunun rutin bir ziyaret olduğu ifade edilse de, Çin’in, her güçlenen ve özgüveni artan devlet gibi daha atak bir dış politikaya yönelmiş olabileceği de yabana atılmaması gereken bir ihtimal olarak karşımıza çıkmaktadır.

Çin’in Afrika’daki algısı hakkında Afrobarometer’ın yaptığı bir çalışma

Çin’e Afrika’daki bakışın genel anlamda olumlu olduğu görülmektedir. Afrikalıların yaklaşık üçte ikisi (% 63) Çin’in Afrika’daki yatırımları ve girişimlerine pozitif bakmakta ve yalnızca yüzde 15’lik bir kitle bundan rahatsızlık duymaktadır. Çin’e en sıcak bakan ülkeler ise; Mali (% 92), Nijer (% 84) ve Liberya’dır (% 81).[14] Afrikalılar arasında ABD’nin gelişim modeli yüzde 30’luk destekle birinci sıradayken, Çin de yüzde 24’lük destekle hemen ikinci sıradadır. Üstelik Afrikalı Amerikalı popüler bir Başkan olan Barack Obama dönemi sonrasında başa geçen Donald Trump’ın Başkanlığı sırasında ABD’nin Afrika’daki popülaritesinde düşme olabileceği de düşünülürse, Çin’in ABD ile mücadelesinde gelecek yıllarda Afrika özelinde daha da güçlenme potansiyeli çok güçlü gözükmektedir. Hatta Orta Afrika’da, daha şimdiden, Çin, ABD’den daha popüler durumdadır.[15] Eski Fransız kolonilerinde ise Fransa’nın popülaritesi Çin’in epey önünde gözükmektedir. Çin’in Afrika ülkelerinde toplumun yaşam standartlarını yükselten altyapı hizmetlerini üstlenmesi de Afrikalıların yüzde 56’sı açısından çok olumlu bir özelliktir ve bu ülkenin halk nezdinde saygın bir konuma yükselmesine neden olmaktadır. Çin’in Afrika’daki olumsuz şöhreti ise, tüm dünyada olduğu gibi, ucuz işgücüne dayalı seri üretim modeli nedeniyle düşük kalitede mallar ürettiği şeklindedir. Ayrıca Nijerya’nın eski Merkez Bankası guvernörü Sanusi Lamido Sanusi’nin belirttiği, “Çin de Afrika’da ABD, Rusya, İngiltere ve Brezilya gibi kendi çıkarları doğrultusunda bulunan bir rakiptir” görüşü zamanla Afrika ülkelerinde yaygınlaşabilir.[16] Düşük işçi ücretleri ve çevre kirliliği gibi konu başlıkları da, Eleanor Albert’in CFR için hazırladığı Çin’in Afrika açılımı raporuna girmiş ve bu ülkenin Afrika’da ilerleyen yıllarda karşısına eleştirel olarak çıkarılabilecek olan bazı hususlardır. Ancak Çin’in 2015 yılında Afrika’nın kalkınması için 60 milyar dolarlık yatırım yapma sözü vermesi ve Güney Sudan’da başarıyla gerçekleştirdiği barış koruma misyonu, bu ülkenin prestijinin ilerleyen yıllarda azalacağına daha da artacağına işaret etmektedir.[17] Nitekim Basel Üniversitesi Afrika Çalışmaları Merkezi’nden Ufuk Tepebaş’a göre, Çin hükümeti, çeşitli burslar ve kültürel çalışmalarla Afrika’daki yumuşak güç unsurlarını da hızla geliştirmektedir.[18]

Sonuç olarak, Çin’in 2008 küresel ekonomik krizi sonrasında Latin Amerika ve Doğu Asya ile birlikte Afrika’nın en büyük ticari aktörü haline gelmesi, bu ülkenin gelecek adına çok sağlam ve planlı adımlar attığının kanıtı olarak görülmesi gereken önemli verilerdir. Ucuz ve kalitesiz olduğu iddia edilen mallarıyla Batı dünyasında eleştirilse de, Çin, bu kıtalarda artık net bir teknoloji ve sermaye kaynağı olmuştur. Çin’in emperyalizm geçmişinin olmaması bu ülkeyi Afrika’da olumlu karşılanan bir devlet konumuna getirmesine karşın, Çin kültürünün kendisine özgü yapısı ve Çin’in tek partili otoriter yönetim modeli, bu ülkenin küresel bir güç olması yönündeki en büyük engellerdir. Ayrıca Çin’in Afrika açılımına dünyanın geri kalanından da destek verilmesi gerekmektedir; zira Çin’in Afrika ülkelerinin altyapı hizmetlerini geliştirmesi ve bu ülkeleri yaşanabilir daha hale getirmesi, kaçak göç konusunda sürekli rahatsızlıklarını dile getiren Avrupa ülkeleri ve ABD’ye de rahat bir nefes aldıracak ve Batı ülkelerinde aşırı sağın yükselişini -göçün azalması durumunda- dizginleyebilecek olan olumlu bir gelişmedir.

 

Yrd. Doç. Dr. Ozan ÖRMECİ

 

[1] Richard Javad Heydarian (2015), “Çin’in Afrika atılımı”, Al Jazeera Türk, Erişim Tarihi: 22.12.2017, Erişim Adresi: http://www.aljazeera.com.tr/gorus/cinin-afrika-atilimi.

[2] John Lee (2015), “China Comes to Djibouti”, Foreign Affairs, Erişim Tarihi: 22.12.2017, Erişim Adresi: https://www.foreignaffairs.com/articles/east-africa/2015-04-23/china-comes-djibouti.

[3] Eleanor Albert (2017), “China in Africa”, CFR, Erişim Tarihi: 22.12.2017, Erişim Adresi: https://www.cfr.org/backgrounder/china-africa.

[4] Richard Javad Heydarian (2015), “Çin’in Afrika atılımı”, Al Jazeera Türk, Erişim Tarihi: 22.12.2017, Erişim Adresi: http://www.aljazeera.com.tr/gorus/cinin-afrika-atilimi.

[5] “Çin’in gözü Afrika’nın kaynaklarında” (2015), Dünya, Erişim Tarihi: 22.12.2017, Erişim Adresi: https://www.dunya.com/dunya/cinin-gozu-afrikanin-kaynaklarinda-haberi-301936.

[6] Ulaş Başar Gezgin (2016), “Çin’in Afrika Yatırımları: Afrika’da 1 Milyon Çinli”, Çin Hakkında Her Şey, Erişim Tarihi: 22.12.2017, Erişim Adresi: http://www.cinhh.com/cinin-afrika-yatirimlari-afrikada-1-milyon-cinli/.

[7] “Çin’in gözü Afrika’nın kaynaklarında” (2015), Dünya, Erişim Tarihi: 22.12.2017, Erişim Adresi: https://www.dunya.com/dunya/cinin-gozu-afrikanin-kaynaklarinda-haberi-301936.

[8] Eleanor Albert (2017), “China in Africa”, CFR, Erişim Tarihi: 22.12.2017, Erişim Adresi: https://www.cfr.org/backgrounder/china-africa.

[9] Ben Blanchard (2017), “China sends troops to open first overseas military base in Djibouti”, Reuters, Erişim Tarihi: 22.12.2017, Erişim Adresi: https://uk.reuters.com/article/uk-china-djibouti/china-sends-troops-to-open-first-overseas-military-base-in-djibouti-idUKKBN19X04I.

[10] “Çin’in ilk yurt dışı askeri üssü Cibuti’de faaliyete geçti” (2017), AA, Erişim Tarihi: 22.12.2017, Erişim Adresi: http://aa.com.tr/tr/dunya/cinin-ilk-yurt-disi-askeri-ussu-cibutide-faaliyete-gecti/873707.

[11] Ulaş Başar Gezgin (2016), “Çin’in Afrika Yatırımları: Afrika’da 1 Milyon Çinli”, Çin Hakkında Her Şey, Erişim Tarihi: 22.12.2017, Erişim Adresi: http://www.cinhh.com/cinin-afrika-yatirimlari-afrikada-1-milyon-cinli/.

[12] Tomi Oladipo (2015), “Why are there so many military bases in Djibouti?”, BBC, Erişim Tarihi: 22.12.2017, Erişim Adresi: http://www.bbc.com/news/world-africa-33115502.

[13] “Zimbabwe crisis: Did China give nod to army takeover?” (2017), The Telegraph, Erişim Tarihi: 22.12.2017, Erişim Adresi: http://www.telegraph.co.uk/news/2017/11/15/zimbabwe-general-visited-beijing-just-days-executing-coup/.

[14] Mogopodi Lekorwe & Anyway Chingwete & Mina Okuru & Romaric Samson (2016), “China’s growing presence in Africa wins largely positive popular reviews”, Afrobarometer Dispatch No. 122, Erişim Tarihi: 22.12.2017, Erişim Adresi: http://afrobarometer.org/sites/default/files/publications/Dispatches/ab_r6_dispatchno122_perceptions_of_china_in_africa1.pdf.

[15] Mogopodi Lekorwe & Anyway Chingwete & Mina Okuru & Romaric Samson (2016), “China’s growing presence in Africa wins largely positive popular reviews”, Afrobarometer Dispatch No. 122, Erişim Tarihi: 22.12.2017, Erişim Adresi: http://afrobarometer.org/sites/default/files/publications/Dispatches/ab_r6_dispatchno122_perceptions_of_china_in_africa1.pdf.

[16] Eleanor Albert (2017), “China in Africa”, CFR, Erişim Tarihi: 22.12.2017, Erişim Adresi: https://www.cfr.org/backgrounder/china-africa.

[17] “Çin ordusu Afrika’da” (2017), OdaTv, Erişim Tarihi: 22.12.2017, Erişim Adresi: https://odatv.com/cin-ordusu-afrikada-1207171200.html.

[18] Ufuk Tepebaş (2011), “Yükselen Çin`in Afrika Politikaları”, TASAM, Erişim Tarihi: 22.12.2017, Erişim Adresi: http://www.tasam.org/Files/Icerik/File/yukselen_cinin_afrika_politikalari_be95dd7b-06fd-4d60-a3de-91c8167dce64.PDF.

Leave A Response »

Time limit is exhausted. Please reload the CAPTCHA.