MUHAFAZAKÂR PARTİ YENİ LİDERİNİ, BİRLEŞİK KRALLIK YENİ BAŞBAKANI’NI SEÇİYOR

upa-admin 10 Haziran 2019 1.521 Okunma 0
MUHAFAZAKÂR PARTİ YENİ LİDERİNİ, BİRLEŞİK KRALLIK YENİ BAŞBAKANI’NI SEÇİYOR

Giriş

Brexit sürecinde zor günler geçiren Birleşik Krallık, 7 Haziran’da Başbakan Theresa May’in istifası sonrasında yeniden bir seçim süreci yaşıyor. Ancak bu defa düzenlenen yarış, ulusal düzeyde yapılan bir genel ya da yerel seçim değil, Muhafazakâr Parti’nin yeni liderini seçmek için parti içerisinde yapılıyor. Fakat Muhafazakâr Parti 2017 genel seçimlerinden 318 sandalye elde ederek birinci parti olarak çıktığı ve 10 sandalye kazanan Kuzey İrlanda merkezli DUB-Demokratik Birlik Partisi desteğiyle bir azınlık hükümeti kurduğu için (650 sandalyeli Avam Kamarası’nda hükümeti kurabilmek için 326 sandalyeye sahip olmak gerekiyor)[1], Birleşik Krallık da bu süreçte yeni Başbakanı’nı belirlemiş oluyor. Bu yazıda, Muhafazakâr Parti’de yaşanan liderlik değişim sürecini analiz edecek ve Başbakan adayları arasında favori isim olan Boris Johnson’ı sizlere tanıtacağım.

Theresa May Neden İstifa Etti?

2016 yılı Temmuz ayında istifa eden David Cameron’ın yerine parti içerisindeki yarışta Genel Başkan seçilerek Birleşik Krallık’ın -Margaret Thatcher’dan sonra- ikinci kadın Başbakanı olarak görev yapmaya başlayan Theresa May, 2019 yılı Mayıs ayı sonunda görevinden istifa kararını açıkladı. Gözyaşları içerisinde yaptığı kısa basın toplantısında, “Yakında hayatımın en büyük onuru olan Birleşik Krallık Başbakanlığı görevinden istifa edeceğim. Birleşik Krallık’ın ikinci ve kesinlikle sonuncu olmayan kadın Başbakanı olarak görev yaptım. Görevimi iyi niyetle ve en iyi şekilde yapmaya çalıştım. Bu sayede, sevdiğim ülkeye hizmet etme imkânını elde ettim.” sözlerini kullanan May, 7 Haziran tarihine kadar görevini yapmaya devam etti. Bu süreçte ABD Başkanı Donald Trump’ın İngiltere ziyareti sürecinde[2] önemli bir diplomatik görev de üstlenen Theresa May, daha önce açıkladığı şekilde 7 Haziran’da istifasını resmileştirdi. Theresa May, görev yaptığı yaklaşık iki yıl boyunca bir genel seçim kazanmasına karşın, Brexit sürecinde yaşanılan belirsizlikler ve Avrupa Birliği ile yaptığı Brexit anlaşmasının Avam Kamarası’nda üç defa reddedilmesi nedeniyle başarılı bir görüntü ortaya koyamadı. Sık sık Margaret Thatcher’la kıyaslanan May, bu nedenle özgün bir siyasi figür olarak da algılanmadı ve sık sık taklitçilik eleştirilerine maruz kaldı. May’in en büyük şanssızlığı ise, görev yaptığı dönemde Birleşik Krallık’ın en yakın müttefiki olan ABD’nin başında İngiliz halkının bir bölümünce pek sevilmeyen Donald Trump gibi zor bir liderin bulunması ve Britanya’da halk ve siyasi partilerin Brexit konusunda yaşadığı derin bölünme oldu. Son döneminde Brexit anlaşmasının kabulü ardından ikinci bir Brexit referandumu yapılabileceğini de vurgulayan ve bu konuda bir oylama önererek İşçi Partili milletvekillerinden destek arayan May, bu nedenle Muhafazakâr Parti içerisindeki “sert Brexit” yanlılarından da eleştiri almıştı.[3]

Theresa May’in istifa açıklaması

Theresa May’in iki yıllık Başbakanlığı, bazı ilginç olaylara ve anlara da sahne oldu. May’in 2018 yılı Eylül ayında Muhafazakâr Parti Konferansı’na ABBA grubunun “Dancing Queen” şarkısıyla sahneye çıktığı anlar tüm dünyada viral video haline gelirken[4], ABD Başkanı Donald Trump’la ilk buluşmalarında sergilenen romantik el tutuşma görüntüsü, Avrupa Komisyonu Başkanı Jean-Claude Juncker’le yaşadığı ve kameralara yansıyan tartışma ve Salisbury’de eski bir Rusya ajanı ve kızının zehirlenmesi sonrasında yaptığı etkileyici konuşma, Britanya tarihindeki ikinci kadın Başbakan’ın en önemli anları olarak hafızalarda yer etti.[5] May’in en çok akılda kalan sahnesi ise, kuşkusuz gözyaşları içerisinde istifa kararını açıklaması oldu. Theresa May’in istifası ardından, İngiltere basını, sütunlarında Başbakanı çok sert şekilde eleştiren yazılara yer verirken, bu ülkedeki siyasetçilerin ne kadar zor koşullarda görev yaptıkları da bir kez daha tüm dünyaya ispatlanmış oldu.

Muhafazakâr Parti Liderlik Yarışı

Theresa May’in istifası ardından, Muhafazakâr Parti liderliği için önümüzdeki günlerde (7-10 Haziran 2019 tarihleri arasında) 8 milletvekilinin desteğiyle Genel Başkan adaylığı başvuruları yapılacak. Birçok Genel Başkan adayının ortaya çıkması beklenen süreçte, 13, 18, 19 ve 20 Haziran’da parti meclis grubunda yapılacak gizli oylamalar sonucunda aday sayısı ikiye inecek.[6] 22 Haziran’da başlayacak ve 22 Temmuz’da sona erecek süreç sonunda ise, parti üyelerinin oylarıyla bu iki aday arasından birisi yeni Genel Başkan seçilecek ve Birleşik Krallık Başbakanı olarak görev yapmaya başlayacak.

Genel Başkan adaylarından en dikkat çeken isimler: Andrea Leadsom, Rory Stewart, Esther McVey, Dominic Raab, Michael Gove, Boris Johnson, Jeremy Hunt ve Matt Hancock[7]

Liderlik yarışına 11 adayın katılması öngörülüyor. Bunlar arasında en çok dikkat çeken isimler; sert Brexit yanlısı eski Londra Belediye Başkanı (2008-2016) ve eski Dış İşleri Bakanı (2016-2018) Boris Johnson, partinin eski parlamento sözcüsü Andrea Leadsom, 2015-2018 döneminde Brexit Bakanı olarak görev yapan Dominic Raab, 2017’den bu yana Çevre, Gıda ve Köy İşleri Bakanı olarak görev yapan Michael Gove, AB üyeliğinin devamından yana kampanya yürütmüş olan ve 2018 yılından beri Dış İşleri Bakanı olarak görev yapan Jeremy Hunt ve 2018 yılından beri İçişleri Bakanı olarak çalışan Pakistan asıllı ve Müslüman siyasetçi Sajid Javid.[8] Bu medyatik ve ulusal düzeyde tanınan siyasetçiler dışında, Gana asıllı ve bir süre Bilimden Sorumlu Bakan olarak görev yapan Sam Gyimah, Sağlık Bakanı Matt Hancock, yakın geçmişte Göçten Sorumlu Devlet Bakanı (2012-2014) ve Engelliler Bakanı (2014-2015) olarak görev yapmış olan parti denetçisi Mark Harper, 2018 yılında bir süre Çalışma ve Emeklilik Bakanı olarak görev yapmış Esther McVey ve daha önce Cezaevlerinden Sorumlu Bakan Yardımcılığı yapan ve Mayıs ayından beri Uluslararası Kalkınma Bakanlığı görevini sürdüren Rory Stewart gibi isimler de adaylık yarışında yer alıyorlar. Ayrıca potansiyel adaylar arasında ismi geçen kişilerden Brexit Bakanı James Cleverly -Boris Johnson lehine- yarıştan çekilirken, Konut Bakanı Kit Malthouse da adaylıktan vazgeçtiğini açıkladı. Aday olması beklenen Amber Rudd, Jacob Rees-Mogg ve David Davis gibi kişiler de Genel Başkanlık yarışına dâhil olmadılar.

Büyük Favori Boris Johnson

Muhafazakâr Parti liderliği ve dolayısıyla Birleşik Krallık Başbakanlığı konusunda şu an için favori durumunda olan aday, 1964 doğumlu çılgın siyasetçi Boris Johnson[9]. Partinin en medyatik ve sembol siyasetçilerinden birisi olan “Bojo” lakaplı Johnson, basında hakkında yer alan sert eleştirilere karşın, hem tanınırlık, hem de halk sempatisi anlamında diğer adaylardan çok önde gözüküyor. Türkiye kökenli olan (büyükdedesi Ali Kemal’dir[10]) Johnson, siyasal deneyim anlamında da oldukça etkileyici bir profile sahip. Zira 2008-2016 döneminde tam 8 yıl boyunca Londra Belediye Başkanlığı yapan Johnson, 2016-2018 döneminde de yaklaşık 2 yıl süreyle Birleşik Krallık’ın Dış İşleri Bakanı olarak çalışmıştı. Eton, Balliol College ve Oxford Üniversitesi gibi ülkesinin en seçkin eğitim kurumlarından yetişmiş olan Johnson, halkla ilişkiler (PR) bağlamında benimsediği bazı garip stratejiler[11] ve Avrupa Birliği üyeliğine karşı çıkması nedeniyle sert eleştirilere maruz kalsa da, ABD Başkanı Donald Trump’ın verdiği açık destek[12] ve İsrail’le olan yakın ilişkileri[13] bağlamında önemli bir Muhafazakâr lider olabileceğini belli ediyor.

Boris Johnson

Entelektüel açıdan da kendisini geliştiren ve gazetecilik ve milletvekilliği kariyeri dışında Britanya’nın unutulmaz Başbakanı Winston Churchill hakkında yazdığı kitapla övgü toplayan Johnson, çağımızın sansasyon ve rating odaklı medya ve siyaset düzeninde, gerçekten de iyi bir lider seçimi olabilir. Ancak çılgınlığı nedeniyle sık sık palyaçoya benzetilen Johnson[14], sol ve liberal çevrelerden Margaret Thatcher veya David Cameron gibi Tory liderleri kadar destek görmeyebilir. Buna karşın, 2016 yılında liderlik yarışında Theresa May’e geçilen Johnson’ın son iki yılda sergilediği gelişim[15] ve popülist Nigel Farage ve Brexit Partisi’nin sağ siyasetteki hızlı yükselişine karşı bir panzehir olabileceği düşüncesi, onu Muhafazakâr Parti’nin klasik seçmenleri açısından en cazip aday haline getiriyor.[16] Nitekim ülkede yapılan son anketlere göre[17], Johnson’ın Genel Başkanlığı ve dolayısıyla Başbakanlığı açık farkla kazanması bekleniyor. Ancak bu noktada şunu da hatırlatmak gerekiyor; halk ve Muhafazakâr Parti seçmenleri tarafından çok sevilen Johnson’ın parlamento ve parti içerisindeki desteği aynı ölçüde değil.[18] Bu nedenle, anketlere göre tek favori durumunda olmasına karşın, parti içerisinde destek bulamaması durumunda Johnson’ın liderliği tehlikeye girebilir. Bu nedenle, Johnson’ın parti içerisinde ittifaklar kurması ve yeni dönem için kendi çalışma ekibini oluşturması gerekiyor. Johnson dışında, anketlere göre Michael Gove, Jeremy Hunt, Sajid Javid, Rory Stewart ve Andrea Leadsom’ın da Genel Başkan seçilme ihtimalleri bulunuyor. Jeremy Hunt ve Sajid Javid’in genç ve karizmatik siyasetçiler olmaları bağlamında liderlik yarışı kampanyası sürecinde atak yapma şansları olduğu düşünülse de, anketlerde aradaki fark çok fazla olduğu için, şu an için Boris Johnson’ın Genel Başkanlığı garanti gibi gözüküyor.

Sonuç

Sonuç olarak, Birleşik Krallık’ın yeni Başbakanı’nı belirleyecek olan ve Temmuz ayı sonlarında tamamlanacak olan Muhafazakâr Parti Genel Başkanlık yarışı konusunda tahminde bulunmak için henüz erken olsa da, Boris Johnson’ın büyük favori olarak girdiği seçimden yeni Genel Başkan ve Başbakan olarak çıkması kimseyi şaşırtmayacaktır. Brexit konusunda gayet tutarlı mesajlar veren Johnson, ABD’nin de desteğiyle bu süreci atlatabilirse, sonraki seçimde de partisini iktidara taşımak konusunda bir şansı olabilir. Ancak Theresa May iktidarında olduğu gibi Brexit belirsizlikleri giderilemezse, Johnson iktidarı da sabun köpüğü gibi kalan bir dönem olacak ve Muhafazakâr Parti’nin oyları sonraki seçimde yükselişteki İşçi Partisi ve Brexit Partisi karşısında eriyecektir. Britanya’nın Brexit sürecinde iyi bir liderlik ve ulusal ruha ihtiyacı olduğu açıktır. Bu noktada Tony Blair gibi sol-liberal siyasetçiler AB’de kalınması yönünde çaba gösterirken, Boris Johnson gibi siyasetçiler de kararlı ve çabuk bir şekilde Brexit’i tamamlamak istemektedirler. Bu bağlamda kararsızlık ve belirsizlik en kötü durum olduğu için, iki ihtimalden birinin ivedilikle gerçekleştirilmesi kanımca Britanya halkı ve demokrasisi adına daha doğru ve faydalı olacaktır. Ancak AB’nin dışında mı, yoksa AB içerisinde mi Britanya’nın daha parlak bir geleceği olacağının yanıtını vermek kolay değildir. Dünya ekonomisinin ve siyasi dengelerinin Çin, Hindistan ve Japonya gibi ülkeler nedeniyle Asya’ya kaydığı bir vaka olarak karşımızda durmasına karşın, AB ile serbest ticaret ve entelektüel işbirliği azalmış bir Birleşik Krallık’ın küresel rekabetteki avantajının azalacağını öngörmek için bence kâhin olmaya gerek yoktur. Yine de, AB dışarısında olup ekonomik ve demokratik gelişimini hızla derinleştiren İsviçre ve Norveç gibi örneklerin olması, Birleşik Krallık’ın da bunu rahatlıkla başarabileceğinin ispatıdır.

 

Doç. Dr. Ozan ÖRMECİ

 

[1] 2017 genel seçim sonuçları için bakınız; https://www.bbc.com/news/election/2017/results.

[2] Bakınız; https://www.express.co.uk/life-style/life/1136076/donald-trump-theresa-may-body-language-state-visit-today-news-latest.

[3] https://www.bbc.com/turkce/haberler-dunya-48388416.

[4] Buradan izleyebilirsiniz; https://www.youtube.com/watch?v=V0g-46AtwSM.

[5] https://www.bbc.com/news/uk-politics-48499143.

[6] https://www.bbc.com/turkce/haberler-dunya-48544144.

[7] Fotoğraf https://www.theguardian.com/politics/live/2019/may/26/politics-live-sunday-interview-round-in-tory-leadership-race adresinden alınmıştır.

[8] https://www.bbc.com/turkce/haberler-dunya-48388416.

[9] Biyografisi için; https://www.biographyonline.net/politicians/uk/boris-johnson.html.

[10] Bakınız; https://www.sozcu.com.tr/2016/yazarlar/yilmaz-ozdil/ali-kemalin-torunu-boris-1314618/.

[11] Birkaç örnek için bakınız; https://www.theguardian.com/politics/2015/oct/15/boris-johnson-knocks-over-10-year-old-boy-during-rugby-game-in-japan ; https://www.youtube.com/watch?v=iWIUp19bBoA ; https://www.facebook.com/TELEGRAPH.CO.UK/videos/10153739817594749/ ; https://www.lemonde.fr/international/video/2016/05/05/boris-johnson-en-cinq-videos-improbables_4914065_3210.html.

[12] Bakınız; https://www.bbc.com/turkce/haberler-dunya-48483466.

[13] https://www.haaretz.com/world-news/watch-london-s-mayor-rips-bds-supporters-1.5419781.

[14] Bir örneği için bakınız; https://foreignpolicy.com/2019/05/31/theres-nothing-behind-boris-johnsons-clown-mask/.

[15] Bu konuda bir analiz için; https://www.theguardian.com/politics/2019/jun/09/how-boris-johnson-bounced-back-tory-leadership.

[16] Nitekim aşırı sağcı küçük partiler Britain First (Önce Britanya) ve British National Party-BNP (Britanya Ulusal Partisi), Boris Johnson’ın liderliğine destek vermektedirler. Bakınız; https://www.the-round.co.uk/the-bnp-and-britain-first-are-both-endorsing-boris-johnson/.

[17] Bakınız; https://en.wikipedia.org/wiki/Opinion_polling_for_the_2019_Conservative_Party_(UK)_leadership_election.

[18] Bu konuda bir haber-analiz için, https://www.bbc.com/turkce/haberler-dunya-48395014.

Leave A Response »

Time limit is exhausted. Please reload the CAPTCHA.