Giriş
3 Kasım 2020 tarihinde 59. Başkanlık seçiminin düzenleneceği ABD’de, 2017 yılından beri Cumhuriyetçi Parti’den seçilerek 45. ABD Başkanı olarak görev yapan[1] zengin işadamı Donald Trump, şu sıralar oldukça sıkıntılı günler geçiriyor. Öyle ki, Trump, geçtiğimiz gün ABD Temsilciler Meclisi’nde yapılan oylama sonucunda, “görevi kötüye kullanma” ve “Kongre’nin çalışmasını engelleme” suçlamalarıyla ABD Senatosu’na sevk edildi.[2] Bundan sonra, Trump, bir mahkeme gibi çalışacak olan Senato tarafından yargılanacak ve Senatörlerin 2/3’ünün kendisini suçlu bulması durumunda hüküm giyecek. Bu yazıda, ABD Başkanı Donald Trump’ın azil (impeachment) sürecini ve bunun 2020 ABD Başkanlık seçimlerine muhtemel etkilerini değerlendirecek ve Cumhuriyetçi Parti ve Demokrat Parti’deki güçlü Başkan adaylarını mercek altına alacağım.
Trump’ın Azil Süreci
ABD Başkanı Donald Trump’ın konu olduğu azil süreci, Amerikan siyasal tarihinde 4. defa gerçekleşiyor. 1868 tarihli ilk “impeachment” sürecinde, dönemin Demokrat Başkanı Andrew Johnson (1865-1869), Amerikan İç Savaşı (1861-1865) sonrasında “ağır cürüm ve kabahatler” suçlamasıyla Senato’da yargılanmıştı. Johnson, o dönemde Cumhuriyetçi Parti ağırlığı olan ABD Kongresi ile köleliğin kaldırılması ve güney bölgelerinin yeniden yapılandırılması konularında zıtlaşmaya düşmüştü. Neticede, Senato’da yapılan oylamada 35 Senatör tarafından suçlu bulunan Johnson, 19 Senatörün desteği sayesinde azledilmekten kılpayı kurtulmuştu.[3]
ABD tarihindeki ikinci azil girişimi, Amerika’nın 37. Başkanı olan Cumhuriyetçi siyasetçi Richard Nixon’a (1969-1974) karşı başlatılmıştı. Vietnam Savaşı protestoları ve Afrikalı Amerikalıların sivil haklar mücadelesi nedeniyle zor durumda olan Nixon, bunların üzerine bir de Watergate Skandalı’nın patlaması sonrasında, kendi partisinin Senatörlerinden de destek alamayacağını düşünerek, bu süreçte azledilmemek için istifa etmek zorunda kalmış ve bu sayede muhtemel bir azilden kurtulmuştu.[4]
ABD tarihinde azil sürecine konu olan Başkanlar: Andrew Johnson, Bill Clinton ve Donald Trump[5]
ABD tarihinin üçüncü azil sürecine konu olan kişi, Demokrat Başkan -42. ABD Başkanı- Bill Clinton (1993-2001) olmuştu. Oldukça başarılı bir Başkanlık performansı gösteren Bill Clinton’ın azledilmesine neden olan olay ise, Beyaz Saray’da görev yapan bir stajyer olan Monica Lewinsky ile yaşadığı yasak aşk olmuştu. 12 Şubat 1999’da yapılan oylamada, Clinton, 45 Senatör tarafından “suçlu” ve 55 Senatör tarafından “suçsuz” bulunarak azledilmekten kurtulmuştu.[6] Günümüzde 100 Senatör’ün görev yaptığı ABD Senatosu’nda, bir Başkan’ın suçlu bulunması için 67 Senatör tarafından “suçlu” olduğu yönünde oy verilmesi gerekiyor.
45. ABD Başkanı olarak görev yapan Cumhuriyetçi Donald Trump (2017-), işte böyle bir siyasal geçmişi olan ABD’de azil sürecine konu olan 4. ABD Başkanı -istifa eden Richard Nixon da sayılırsa- olacak. Trump’ın iç siyasette kutuplaştırıcı ve karşı partide ve blokta nefret uyandıran bir isim olması, açıkçası Demokrat Senatörlerin aleyhinde oy vermelerini kolaylaştırıyor. Bu nedenle, ABD uzmanı Türk akademisyen Doç. Dr. Burak Küntay, Trump’ın azil sürecine konu olmasının onu iç ve dış politikada yumuşatabileceğini düşünüyor.[7] Ergin Yıldızoğlu ve diğer bazı gözlemciler ise, ABD’de partiler arasında yaşanan büyük kutuplaşma nedeniyle, Cumhuriyetçi Partili Senatörlerin Trump’ın azledilmesine izin vermeyeceklerini ve bu sürecin Trump’ın 2020’deki Başkanlık adaylığını olumlu yönde etkileyebileceğini düşünüyor.[8] Zira iyi bir sağ popülist lider olan Trump, bu süreçte uğradığı muameleleri ve “haksızlık”ları seçmenlere abartılı bir şekilde anlatarak, kendisinin “ABD’yi yeniden büyük yapma” çabalarının engellenmeye çalışıldığını vurgulayabilir. Ekonominin Trump döneminde hayli iyi gittiği ABD’de, bu tarz bir siyasetin alıcısının olduğu da kuşku götürmez bir gerçek. Daha da önemlisi, Demokratların Trump’ı seçim yoluyla değil de, hukuki olarak yenmeye çalışmaları, sürecin Trump’ı mağdur durumuna düşürmesi halinde seçmen nezdinde geri tepebilir. Zaten azil sürecinin başarıya ulaşma ihtimali de yüksek değil. Nitekim Cumhuriyetçi Senatör ve partinin Senato’daki grup lideri Mitch McConnell’ın yargılamayı hızlı bir şekilde sonlandırmayı düşündüklerini ve yeni tanık kabul etmeyeceklerini belirten açıklamaları[9], Trump’ın bu süreçten kolaylıkla kurtulabileceğini düşündürüyor. Senato’da Cumhuriyetçilerin Demokratlara 53-45 üstünlüğü olduğunu da (2 bağımsız Senatör de görev yapmaktadır) akılda tutmak lazım.
2020 ABD Başkanlık Seçimleri[10]
Cumhuriyetçi Parti
ABD Başkanı Donald Trump’ın azil sürecine konu olup, buradan aklanarak çıkması, onun sonraki Başkanlık seçimi öncesinde popülaritesini yükseltebilir. Trump’ın şeytani bir politik zekâya sahip olduğunu ve kazanmak için -Makyavelist davranarak- her yolu deneyebildiğini de unutmamak lazım. Bu nedenle, bu süreç, ilginç bir şekilde Donald Trump için bir avantaj haline gelebilir. Birleşik Krallık’taki Brexit konusu ve bunun Boris Johnson ve Muhafazakâr Parti’nin yeniden ve daha rahat bir şekilde seçilmesine yaptığı etki de düşünüldüğünde, “engellenen” durumda olmak Trump için harika bir seçim malzemesine dönüşebilir. Bu nedenle, bu sürecin başlaması Demokratlar adına bir avantaj sayılabilir mi oldukça kuşkuluyum. Yine de, Trump’ın bu süreçten siyaseten yıpranarak çıkması da bir ihtimaldir.
Trump, Cumhuriyetçi Parti’yi adeta kontrolü altına almış gözüküyor
Cumhuriyetçi Parti’de Trump’a rakip olarak bugüne kadar sadece eski Cumhuriyetçi temsilci-milletvekili (2011-2013) Joe Walsh, Massachusetts eski Valisi (1991-1997) Bill Weld ve işadamı Roque De La Fuente gibi çok da popüler ve güçlü olmayan adayların çıkmış olması da Trump’ın partisi için önemini ortaya koyuyor. Nitekim GALLUP’un yaptığı bazı anketler, Trump’ın partisi içerisindeki desteğinin yüzde 90 civarında olduğunu gösteriyor.[11] Bu nedenle, Trump için azil süreci bir dezavantaj teşkil etmediği gibi, siyaseten doğru kullanılabilirse avantaja bile dönüşebilecek gibi gözüküyor.
Demokrat Parti
Demokratlarda ise adayların durumu çok daha karmaşık ve rekabetçi düzeyde. Yapılan anketler, yaklaşık 50 yıldır ABD iç siyasetinde yer alan bir isim olmasına karşın, eski Başkan Yardımcısı Joe Biden’ın yüzde 30 civarında bir destekle halen en güçlü Demokrat aday olduğunu ortaya koyuyor. Biden, merkeze yakın, çok tanınan ve kimsenin aleyhinde sert siyasal pozisyon almadığı bir isim. Ancak unutulmamalı ki, 3 sene önce Donald Trump gibi kutuplaştırıcı bir siyasetçinin karşısına Hillary Clinton gibi güçlü bir merkez adayıyla çıkan Demokratlar, hiç beklenmedik bir yenilgi almışlardı. Bu nedenle, Demokrat seçmenler ve delegelerce, bu seçimde Biden yerine daha ideolojik bir aday tercihi yapılabilir. Önceki Demokrat Başkan Barack Obama ise, Demokratların sistem karşıtı bir aday seçimi yapmaması konusunda uyarıda bulunarak kampanya ve önseçim sürecine dâhil oldu.[12]
Demokrat adayların destek oranları[13]
2016 Başkanlık seçiminde Hillary Clinton’ı adaylık konusunda epey zorlayan Yahudi ve sosyalist siyasetçi Bernie Sanders, anketlerde ikinci en popüler aday olarak öne çıkıyor. Sanders, bir Avrupalı sosyal demokrat ve hatta sosyalistin düşüncelerini ABD siyasetinde ifade eden alışılmadık bir aday olarak farklı duruşuyla özellikle gençlerden büyük sempati topluyor. Ancak ABD’nin oturmuş düzeni için fazla “solcu” bulunabilecek olan Sanders, ilerleyen yaşı ve sağlık durumu nedeniyle de ortalama Amerikalı seçmene hitap etmeme riski taşıyor. Buna rağmen, Bernie Sanders, “yaşlı” eleştirilerine partinin yükselen genç yıldızı ve New York temsilcisi Alexandria Ocasio-Cortez ile birlikte mitingler düzenleyerek cevap vermeye çalışıyor.[14] Dolayısıyla, birinci favori durumunda olmasa da, “Uncle Bernie”nin bu seçimde Başkan adayı olması kimseyi şaşırtmamalı.
Üçüncü önemli Demokrat aday ise, senelerce Harvard Üniversitesi’nde Hukuk Profesörü olarak görev yapan Demokrat Partili Massachusetts Senatörü Elizabeth Warren. ABD Başkanı Donald Trump’ın Pocahontas’a benzettiği[15] yüksek eğitimli elit bir figür olan Warren, Donald Trump gibi bir popülist karşısında seçim sürecinde gerçekten çok zorlanabilir. Buna karşın, somut projeleri, yüksek kültürü ve üst düzey bilgisiyle, Warren, iyi bir entelektüel aday profili haline de gelebilir. Warren’ın adaylığı, Avrupa’da ve dünyada son dönemde sayıları artan kadın lider ve siyasetçilerden de destek alabilir.
Anketlere göre dördüncü popüler Demokrat aday, 37 yaşındaki genç South Bend Valisi Pete Buttigieg[16]. Buttigieg, gençliği ve enerjisiyle çok iyi bir aday olabilir; ancak henüz ülke genelinde ve dünyada tanınırlığı yüksek seviyelerde değil. Bu nedenle, bu seçimde aday olması pek de mümkün gözükmüyor. Oxford Üniversitesi ve Harvard Üniversitesi diplomaları olan Buttigieg, 7 farklı dil bilmesi ve eşcinsel olması gibi bazı özellikleriyle de tanınıyor.
Favori Demokrat adaylar: Bernie Sanders, Joe Biden, Elizabeth Warren ve Kamala Harris
Adaylığını kısa bir süre önce açıklayan[17] eski New York Belediye Başkanı (2002-2013) Michael Bloomberg de Demokratlar adına oldukça önemli bir aday. Oldukça zengin bir işadamı olan Bloomberg, sahibi olduğu Bloomberg Tv’nin de desteğiyle[18] iyi bir kampanya yapması halinde, Donald Trump karşısında ciddi anlamda şanslı olabilir. Zira Bloomberg, 9/11 (11 Eylül) saldırıları sonrasında New York City Belediye Başkanı olarak yaptıklarıyla hafızalarda olumlu yer etmiş ve Amerikan halkında güçlü izler bırakmıştı.
Michael Bloomberg
Bu isimler dışında genç kadın aday Kamala Harris ismini de her zaman potansiyel bir Demokrat Başkan adayı olarak gündemde tutmak lazım. Adaylıkları şimdilerde gündemden düşen Beto O’Rourke ve Howard Schultz ise, gelecekte Demokratlar adına iyi bir Başkan adayı olma potansiyeline sahip isimler.
Sonuç
Sonuç olarak, ABD Başkanı Donald Trump’ın azil sürecinin başarıya ulaşmasının mümkün gözükmediği ve tam tersine bunun Trump’ın kampanyasına pozitif etkileri olabileceği tespitinin yanı sıra, Demokratlarda Joe Biden’ın adaylığının giderek güç kazandığını söylemek yerinde olabilir. Bu koşullarda gidilecek bir seçimde ise avantaj Donald Trump’ın olacaktır; lakin ekonomi ve dış politikadan olumsuz haberler gelmesi ve Biden veya diğer bir Demokrat adayın çok iyi bir seçim kampanyası düzenlemesi durumunda, elbette Trump’ın kaybetmesi de sürpriz olmaz. Zira Trump, sert üslubu ve garip tavırlarıyla sol, Afrikalı Amerikalı, kadın ve Hispanik seçmenleri kolaylıkla aleyhine döndürebilecek bir isimdir. Trump’ın Avrupa ülkeleri ve dünyanın geri kalanından (İsrail, Suudi Arabistan ve Körfez ülkeleri, Japonya ve bazı geleneksel ABD müttefikleri dışında) fazla destek alamadığı da ortadadır.
Doç. Dr. Ozan ÖRMECİ
[1] ABD Başkanlarının listesi için; https://www.presidentsusa.net/presvplist.html.
[2] Ergin Yıldızoğlu (2019), “Trump’ın azil süreci: ABD tarihinde azil süreçleri hangi tarihi kavşaklarda gerçekleşti?”, BBC Türkçe, 19 Aralık 2019, Erişim Tarihi: 23.12.2019, Erişim Adresi: https://www.bbc.com/turkce/haberler-dunya-50858239.
[3] Azil sürecinin Kongre kayıtları için bakınız; https://www.senate.gov/artandhistory/history/common/briefing/Impeachment_Johnson.htm#1.
[4] Bakınız; https://www.whitehouse.gov/about-the-white-house/presidents/richard-m-nixon/.
[5] Richard Nixon, azil sürecine uğramamak için istifa etmiştir.
[6] Oylama kaydı için; https://www.senate.gov/legislative/LIS/roll_call_lists/roll_call_vote_cfm.cfm?congress=106&session=1&vote=00017.
[7] Burak Küntay (2019), “Trump azledilir mi?”, Hürriyet, 20 Mayıs 2019, Erişim Tarihi: 23.12.2019, Erişim Adresi: http://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/burak-kuntay/trump-azledilir-mi-40463750.
[8] Ergin Yıldızoğlu (2019), “Trump’ın azil süreci: ABD tarihinde azil süreçleri hangi tarihi kavşaklarda gerçekleşti?”, BBC Türkçe, 19 Aralık 2019, Erişim Tarihi: 23.12.2019, Erişim Adresi: https://www.bbc.com/turkce/haberler-dunya-50858239.
[9] Tom McCarthy (2019), “Why Trump’s impeachment trial is unlikely to result in removal from Office”, The Guardian, 20 Aralık 2019, Erişim Tarihi: 23.12.2019, Erişim Adresi: https://www.theguardian.com/us-news/2019/dec/20/trump-impeachment-trial-republicans-mitch-mcconnell.
[10] Daha önce yaptığım seçim analizi için; http://politikaakademisi.org/2019/07/01/2020-abd-baskanlik-secimi-icin-mucadele-basladi/.
[11] Bakınız; https://www.pusulahaber.com.tr/eski-massachusetts-valisi-bill-weld-trumpin-ilk-cumhuriyetci-rakibi-oldu-1098284h.htm.
[12] Bakınız; https://www.vox.com/policy-and-politics/2019/11/16/20968290/obama-2020-democratic-presidential-primary.
[13] Bakınız; https://www.politico.com/2020-election/democratic-presidential-candidates/polls/.
[14] Bakınız; https://www.youtube.com/watch?v=_YpUN-lhZM4.
[15] Bakınız; https://www.politico.com/video/2019/08/15/trump-calls-elizabeth-warren-pocahontas-068719.
[16] Hakkında bilgiler için; https://www.washingtonpost.com/elections/candidates/pete-buttigieg/.
[17] Bakınız; https://apnews.com/583b5e7ecfc84b61b470b5e8e3c4bcab.
[18] Bakınız; https://www.hollywoodreporter.com/news/bloomberg-tv-will-cover-boss-presidential-campaign-but-disclaimers-1257887.