WESTMINSTER’DA ‘REFORM’ ZAMANI

upa-admin 06 Mayıs 2025 227 Okunma 0
WESTMINSTER’DA ‘REFORM’ ZAMANI

Birleşik Krallık’ta 317 yerel yönetimin 23’ünde 1641 belediye meclis üyesi ve 6 belediye başkanını belirlemek için yapılan yerel seçimlerde aşırı sağcı Reform Partisi birinci parti olmuştur. Seçim sonucunda Reform Partisi ilk Belediye Başkanlığını kazanmıştır. Ayrıca, parti, ilk kez bir milletvekili ara seçiminde koltuk kazanmayı başarmıştır. Reform Partisi lideri Nigel Farage, sonuçları “iki partili sistemin sonunun başlangıcı” olarak yorumlamıştır. Farage, ayrıca, artık ana muhalefetteki Muhafazakâr Parti’nin yerini aldıklarını söylemiş ve Keir Starmer liderliğindeki İşçi Partisi’ne tek alternatifin kendileri olduğunu iddia etmiştir. Bazı analistler, seçim sonuçlarının Birleşik Krallık’ta iki partinin güçlü olduğu düzenin sonu olabileceğini belirtmiştir.

Sonuçlar, yalnız Reform Partisi için değil, aynı zamanda Liberal Demokratlar için de bu sürecin kazançlı bir seçim olduğunu göstermektedir. Zira iki parti de hem İşçi Partisi’ni, hem de Muhafazakâr Parti’yi geride bırakarak en çok oy alan partiler olmuşlardır.

Buna rağmen, seçim sonuçlarını ülkedeki iki partili sistemin sonu olarak yorumlamak için oldukça erken olabilir. Britanya’da halk, bu seçimlerde bir uyarı mesajı vermiş ve “Gidişattan memnun değiliz, kendinize çeki düzen verin” demişlerdir. Reform Partisi (o zamanki adıyla Brexit Partisi) 2019 Avrupa Parlamentosu seçimlerinde de birinci parti olmuştur. Mevzubahis seçimlerde ana akım partiler olan İşçi Partisi ve Muhafazakâr Parti ciddi seviyede oy kaybetmişlerdir. Ancak daha sonra genel seçimlerde, küçük partilerin bu büyük partilerin yerini alamadıklarını görülmüştür. Yani bu seçim de gelecekte gerçekleşecek genel seçimlerin sonuçlarına etki etmeyebilir. Ancak Reform Partisi’nin yerel yönetimlerde uygulayabileceği “Trumpvari” politikalar, ülkedeki bazı Muhafazakârların oylarını kendilerine çekebilir. Bu sebeple, Muhafazakâr Parti’nin içinde bulundukları değişim sürecini hızla ve başarıyla tamamlaması gerekmektedir. Sandığa gitme oranlarına bakılmaksızın seçim sonuçlarının Britanya halkının mevcut gidişata yönelik memnuniyetsizliğini gösterdiği açıktır.

Ek olarak, Reform Partisi’ni diğer ülkelerdeki aşırı sağ partilerle de kıyaslamamak gerekir. Zira bu partidekiler kendilerini merkeze daha çok daha yakın konumlandırmaya çalışmaktadırlar. Üstelik, kıta Avrupası’na kıyasla Birleşik Krallık’ın siyasi ve toplumsal yapısı oldukça farklıdır. Bu anlamda İngiltere’de aşırı sağın büyüme veya hedeflerini gerçekleştirme potansiyeli çok fazla olmayabilir. Ancak bizim kendi topraklarımızda kullanılan iki deyim, Reform Partisi’nin yükselişini iyi bir şekilde özetlemektedir: “ateş olmayan yerden duman çıkmaz” ve “siyaset boşluk kaldırmaz.”

Eğer Muhafazakâr Parti kendini yenileyemez, göç ve ekonomi gibi alanlarda halkı ikna edecek politikalar sunamazsa, o zaman Reform Partisi’nin daha popüler bir parti olabileceği düşünülebilir. Muhafazakârlar için yenilenmenin ilk şartı, Parti’yi işçi kesimiyle yeniden yakınlaştırmak olacaktır. Çünkü Reform Partisi’nin -İşçi Partisi’ne rağmen- çalışan kesimden aldığı oy dikkate değerdir. Bu minvalde, Muhafazakâr Parti tarafından daha paternalist bir muhafazakârlık anlayışına bağlı yeni mali politikalar ve insani değerleri de gözeten uygulanabilir göç politikaları belirlenmesi elzemdir. Her şartta Reform Partisi’nin ve temsil ettikleri memnuniyetsizliğin, siyasi yelpazenin solunda yer alan İşçi Partisi hükümetininkiler de dahil, öne sürülen veya uygulanan tüm politikalara etki etmesi beklenebilir. Bu da Britanyalılar için reform, diğer milletler için alınacak bir ders anlamına gelecektir. Yalnız Birleşik Krallık’ta değil, bütün dünyada merkezde yer almakta olan siyasi partilerin eşitsizliğe, yoksulluğa, yolsuzluğa ve sosyal adaletsizliğe daha fazla karşı durması gerekir. Çünkü Reform Partisi, AfD ve benzeri oluşumların güçlenmesinin arkasında müesses nizam partilerinin orta direk vatandaşta endişe, öfke ve kapana kısılmışlık hissi yaratması yatmaktadır.

Cahil olduğunuzun bilincinde olmak, bilgiye giden büyük bir adımdır.” – Benjamin Disraeli

Dr. Polat ÜRÜNDÜL

Leave A Response »

Time limit is exhausted. Please reload the CAPTCHA.