ALMAN ORDOLİBERALİZMİ

upa-admin 16 Ekim 2014 7.935 Okunma 2
ALMAN ORDOLİBERALİZMİ

Günümüzde özellikle Türkçe akademik kaynaklarda fazla referans yapılmasa da, Alman Ordoliberalizmi ya da genel adıyla Ordoliberalizm, serbest piyasa ekonomisi düzeninde devlet ile sermaye arasındaki güç paylaşımı konusunda özgün yaklaşımlar içeren önemli bir düşünce akımıdır. Bu yazıda Ordoliberalizm hakkında temel bazı bilgileri özetlemeye çalışacağım.

Liberalizm ideolojisi dâhilinde bir akım olarak kabul edilmesine karşın, aslında Ordoliberalizm hem merkezi planlamayı, hem de serbest piyasa düzeninin dayattığı laissez-faire laissez-passer (bırakınız yapsınlar, bırakınız geçsinler) ilkesini reddeden ve bu iki akım arasında yeni bir denge düzeni öneren kendisine özgü bir akımdır. Bu anlamda, devlet ile serbest piyasa arasında günümüz neoliberalizminden oldukça farklı bir düzen öneren Ordoliberallerin özgün duruşları, Avrupa ve dünyada ideolojik krizin yaşandığı ve tüm dünyada siyasetin salt etnik, mezhepsel ve dini faktörlere ve yaşam tarzlarına indirgendiği 21. yüzyılda bu nedenle önemlidir. Şimdi Ordoliberalizmin tarihine ve temel tezlerine yakından göz atalım.

Ordoliberalizm, adını 1948 yılında Freiburg Okulu (Freiburger Schule) temsilcileri Alman ekonomistler Walter Eucken (1891-1950), Hans Großmann-Doerth (1894-1944) ve Franz Böhm’ün (1895-1977) birlikte çıkarmaya başladıkları ORDO (Jahrbuch für die Ordnung von Wirtschaft und Gesellschaft) dergisinden alır.[1] Günümüzde de halen yayın hayatına devam eden dergi, Walter Eucken, Hans Großmann-Doerth ve Franz Böhm’ün dışında, F. Meyer, K. Paul Hansel, Wilhelm Röpke, Alexander Rüstow, Leonard Milksch ve diğer bazı Alman iktisatçıların katkıları sayesinde Ordoliberalizm adı verilen yeni bir ideolojik akımın doğmasına yol açmıştır.[2] Almanca olarak yayın hayatına başlayan, ancak ilerleyen yıllarda İngilizce makalelerin de yayınladığı dergide, iktisat analizlerinin yanı sıra hukuk, siyaset bilimi, sosyoloji ve felsefe alanlarında da makaleler yayınlanmıştır.[3] ORDO dergisi vasıtasıyla daha çok 1950’lerde popüler olan ve İkinci Dünya Savaşı sonrasındaki Alman silkinişine ideolojik kaynaklık eden Ordoliberalizmin temel tezleri, aslına bakılırsa 1930’lu yıllarda henüz Nazi Almanyası dönemi yaşanırken Walter Eucken, Franz Böhm, Hans Grossmann-Doerth ve Leonhard Miksch gibi Alman akademisyenlerce oluşturulmuştur.[4]

Ordoliberalizmin en temel farklılıklarından birisi; serbest piyasanın rekabetçi ortamının sağladığı çeşitli avantajlar kabul edilmekle birlikte, devletin düzenleyici rolü olmadan serbest piyasanın sosyolojik, ekonomik ve ahlaki bakımlardan kendi kendine işler olmadığına dikkat çekilmesidir.[5] Ordoliberaller, piyasa ekonomisine fonksiyonel işlerlik kazandırmak için devletin düzenleyici kararlar almasını ve uygulamasını gerekli görmektedirler. Bu nedenle Ordoliberaller, klasik liberal ve neoliberallerin tercih ettiği “serbest piyasa ekonomisi” kavramı yerine, şimdilerde Çin Halk Cumhuriyeti’nin de kullandığı “sosyal piyasa ekonomisi” kavramını kullanmayı yeğlemektedirler.[6] Onlara göre; sosyal piyasa ekonomisinde, klasik liberalizmin sınırlı devlet düşüncesinin yerini sınırlı ve fonksiyonel devlet düşüncesi almıştır. Bu nedenle neoliberalizmin minimize etmeye çalıştığı devlet yerine, Ordoliberaller, serbest piyasa ekonomisi ve rekabet koşullarını geliştirecek müdahaleci bir devleti savunurlar.[7] Bu doğrultuda Ordoliberalizmin çağdaş bir yorumunu İngiliz sosyolog Anthony Giddens’ın yaptığı (third way-üçüncü yol) ve eski İngiliz Başbakanı Tony Blair’in hayata geçirdiğini iddia edenler olmuştur.[8] Günümüzde daha çok Keynesçilikten liberalizme doğru hareket eden sol partiler tarafından savunulan tezleri olsa da, aslına bakılırsa İkinci Dünya Savaşı sonrasında Alman Hıristiyan Demokratları da (örneğin CDU Ekonomi Bakanı Ludwig Erhard) Ordoliberalizme yakın durmuşlardır.[9] Jan-Werner Müller’e göre ise Ordoliberallerin tarihsel misyonu; neoliberallerin 1920’lerdeki hatalarından ders alarak, serbest piyasa ekonomisine yeni bir yaşam alanı açmalarıdır.[10]

Ordoliberaller, serbest piyasa ekonomisine eleştiriler yöneltirken, devletin ekonomideki görev ve fonksiyonlarını bir ekonomik düzen politikası içerisinde belirlemeye çalışmaktadırlar. Buna göre devlet; özel mülkiyet ve mülkiyetin kullanım kurallarını, para sistemini oluşturan kuralları, mali sistemi oluşturan kuralları, tekellerin kontrolü ve rekabete işlerlik kazandıracak kuralları ve benzeri diğer kuralları saptar. Böylece ekonomik düzen politikası, piyasa ekonomisine fonksiyonel bir işlerlik kazandırır ve merkezi planlamaya ihtiyaç kalmaz.[11] Ordoliberallere göre; serbest piyasa ekonomisinin kendi haline ve doğal akışına bırakılması, sağlıklı bir rekabet düzeninin oluşması için yeterli bir garanti değildir. Tam tersine, serbest piyasa düzeni içerisinde büyük sermayenin yarattığı haksız rekabet koşulları (market imperfection) peki hala oluşabilir.[12] Bu nedenle devletin düzenleyici rolü, serbest piyasa ekonomisinin işlemesi açısından faydalıdır. Bu noktada ekonomistler, Ordoliberalizmin Keynesçilik’ten farkını merak edebilirler. Ancak yakından incelendiğinde, Keynesçilerle Ordoliberallerin farkı; Keynes taraftarlarının devlet müdahaleciliğini üretim ve tüketim bağlamında da ele almaları, oysa Ordoliberallerin yalnızca hukuk (tekelleşme karşıtı yasalar vesaire) ve vergi politikaları yoluyla piyasanın düzenlenerek ve serbest piyasaya daha uygun koşulların yaratılmasını tercih etmeleridir.[13]

Ordoliberalizmin en önemli dayanak noktalarından birisi de, günümüzde daha çok sosyal demokrat partilerin savunduğu artan oranlı vergilendirmedir (progressive taxation).[14] Social Europe dergisinde yazan Simon Wren-Lewis’e göre; şimdilerde İngiltere’de İşçi Partisi (Labour Party) lideri Ed Miliband’ın bankacılık sektöründe önerdiği reformlar[15] da Ordoliberalizmin çağdaş bir yorumu olarak algılanabilir.[16] Bu anlamda, 21. yüzyılda ideolojik kriz yaşadığı gözlemlenen ve sermaye karşısında teslimiyet bayrağı açan Avrupa solu için de, Ordoliberalizm önemli bir çıkış noktası olarak görülebilir. Avrupa Birliği’nin yaşadığı ekonomik kriz ortamında da, Almanya ve diğer bazı devletlerin kimi uygulamalarının Ordoliberalizmden esintiler taşıdığı söylenebilir.

 

Yrd. Doç. Dr. Ozan ÖRMECİ

 

[1] Derginin web sitesi için; http://www.ordo-journal.com/en/.  Dergi hakkında bir inceleme yazısı için; Viktor J. Vanberg (2004), “The Freiburg School: Walter Eucken and Ordoliberalism”, Econstor, Freiburg discussion papers on constitutional economics 04/11, Erişim Tarihi: 14.10.2014, Erişim Adresi: https://www.econstor.eu/dspace/bitstream/10419/4343/1/04_11bw.pdf.

[2] “Ordoliberalizm”, Vikipedi, Erişim Tarihi: 14.10.2014, Erişim Adresi: http://tr.wikipedia.org/wiki/Ordoliberalizm.

[3] “ORDO (journal)”, Wikipedia, Erişim Tarihi: 14.10.2014, Erişim Adresi: http://en.wikipedia.org/wiki/ORDO_(journal).

[4] “Ordoliberalism”, Wikipedia, Erişim Tarihi: 14.10.2014, Erişim Adresi: http://en.wikipedia.org/wiki/Ordoliberalism.

[5] “Ordoliberalizm”, Vikipedi, Erişim Tarihi: 14.10.2014, Erişim Adresi: http://tr.wikipedia.org/wiki/Ordoliberalizm.

[6] “Ordoliberalizm”, Vikipedi, Erişim Tarihi: 14.10.2014, Erişim Adresi: http://tr.wikipedia.org/wiki/Ordoliberalizm.

[7] Simon Wren-Lewis (2014), “Ordoliberalism, Neoliberalism And Economics”, Social Europe Journal, Erişim Tarihi: 14.10.2014, Erişim Adresi: http://www.social-europe.eu/2014/01/ordoliberalism-neoliberalism-economics/.

[8] “Ordoliberalism”, Wikipedia, Erişim Tarihi: 14.10.2014, Erişim Adresi: http://en.wikipedia.org/wiki/Ordoliberalism.

[9] Ulrike Guerot & Sebastian Dullien (2012), “The Long Shadow of Ordoliberalism”, Social Europe Journal, Erişim Tarihi: 14.10.2014, Erişim Adresi: http://www.social-europe.eu/2012/07/the-long-shadow-of-ordoliberalism/.

[10] Jan-Werner Müller (2012), “What do Germans think about when they think about Europe?”, London Review of Books, Vol. 34, No: 3, 9 February 2012, 18-19, Erişim Tarihi: 14.10.2014, Erişim Adresi: http://www.lrb.co.uk/v34/n03/jan-werner-muller/what-do-germans-think-about-when-they-think-about-europe.

[11] “Ordoliberalizm”, Vikipedi, Erişim Tarihi: 14.10.2014, Erişim Adresi:http://tr.wikipedia.org/wiki/Ordoliberalizm.

[12] Simon Wren-Lewis (2014), “Ordoliberalism, Neoliberalism And Economics”, Social Europe Journal, Erişim Tarihi: 14.10.2014, Erişim Adresi: http://www.social-europe.eu/2014/01/ordoliberalism-neoliberalism-economics/.

[13] Ulrike Guerot & Sebastian Dullien (2012), “The Long Shadow of Ordoliberalism”, Social Europe Journal, Erişim Tarihi: 14.10.2014, Erişim Adresi: http://www.social-europe.eu/2012/07/the-long-shadow-of-ordoliberalism/.

[14] “Ordoliberalism”, Wikipedia, Erişim Tarihi: 14.10.2014, Erişim Adresi: http://en.wikipedia.org/wiki/Ordoliberalism.

[15] Detaylar için bakınız; http://stumblingandmumbling.typepad.com/stumbling_and_mumbling/2014/01/market-trade-offs.html.

[16] Simon Wren-Lewis (2014), “Ordoliberalism, Neoliberalism And Economics”, Social Europe Journal, Erişim Tarihi: 14.10.2014, Erişim Adresi: http://www.social-europe.eu/2014/01/ordoliberalism-neoliberalism-economics/.

2 Comments »

  1. cansu 05 Mart 2015 at 21:12 - Reply

    ekonominin politikasında isledigimiz onemli bir konu olduğu için ordoliberalizmi araştırırken bu sayfayla karsilastim. Güzel ve öz bir yazi; teşekkür ederim.

  2. Fatih 17 Temmuz 2015 at 22:00 - Reply

    Güzel bir derleme olmuş elinize sağlık. Keynesyen iktisadın alman disiplini ve mükemmeliyetçiliği ile müthiş birlikteliği. Keşke Türkiye’de uygulanabilse diyecem fakay öncelikle hukuk devleti olma yolunda adımlar atmaya(ileri doğru) başlaması gerekiyor.
    Mükemmel bi tez konusu olacağı kanaatindeyim. Bu sene yüksek lisansa başlayabilirsem eğer üzerinde kapsamlı bi çalışma yapacağım.

    İyi çalışmalar dilerim

Leave A Response »

Time limit is exhausted. Please reload the CAPTCHA.