Papa Francis, 3 gün sürecek bir ziyaret için Ermenistan’a gitti. Bu ziyaret, Hıristiyan alemini ilgilendirdiği kadar Türkiye’yi de yakından ilgilendirmektedir. Bilindiği üzere, Papa Francis, 12 Nisan 2015’te Ermenilerle ilgili konuşmasında, “Son yüzyılda insanlık üç büyük trajedi yaşamıştır. Bunların ilki, genel olarak 20. yüzyılın ilk soykırımı olarak görülen ve Katolik ve Ortodoks Süryaniler, Asuriler, Keldaniler ve Rumlarla birlikte, ilk Hıristiyan millet olan siz Ermeni halkına karşı yapılmış olandır”[1] demiş ve bunun üzere Ankara, Vatikan Büyükelçisi’ni geri çekmişti. Büyükelçilik makamının yaklaşık 10 ay kadar boş kalmasından sonra, diplomatik çabalar sonucunda Ankara Heyeti Vatikan Büyükelçisi Mehmet Paçacı’yı geri gönderdi. Yakın zamanda Ermeni terör örgütü Asala tarafından 9 Haziran 1977 tarihnde öldürülen Türkiye’nin Vatikan Büyükelçisi Taha Carım anısına Roma’da düzenlenen törende Kur’an’dan ayetler ile ezan okunması sayesinde, ikili ilişkiler normale döndü ve ilerleyerek devam etti.[2]
Peki, Papa’nın Ermenistan ziyareti ikili ilişkiler için ne anlama geliyor? Elbette, Türkiye, bu ziyareti yakından takip edecek ve Papa’nın ve sözcülerinin kullandığı ifadeleri dikkatle gözlemleyecek. Vatikan’ın temkinli ve dikkatli olacağını, ziyaret öncesinde Papalık Sözcüsü’nün ifadelerinde gördük. Vatikan Sözcüsü Peder Federico Lombardi, kelime seçiminde dikkatli davranarak, “soykırım” ifadesi yerine Ermenice “Büyük Felaket” anlamına gelen “Meds Yeghern”i kullanmayı tercih etti.
Yine Vatikan, önemli bir adım atarak, programdan imzalanacak olan Ortak Bildiri’yi çıkardı. Hatırlanacağı üzere, Papa 2. Giovanni Paolo da 2001 yılında Ermenistan’a bir ziyaret düzenlemiş ve bu ziyaret ile Ermeni Kilisesi ile ortak bir bildiriye imza atmışlardı. Bu bildiri, kısaca sözde Ermeni Soykırımı ile ilgili ifadeleri içeriyordu. Öyle ki, geçen yıl Ermeniler ile ilgili konuşan Papa, bu bildiriye atıfta bulunmuş ve sonrasında Türkiye-Vatikan ilişkileri büyük bir travma geçirmişti. Reuters ajansı, Vatikan’ın temkinli adımlarıyla ilgili olarak; “Papa bu hafta sonu Ermenistan’ı ziyaret edecek ve Türkiye ile yeniden bir diplomatik ihtilaf yaratmaktan kaçınmaya çalışacak” dedi.
Son bir bilgi olarak, Papa’ya Ermenistan’a eşlik edecek ekipte Evangelina Himitian da yer almaktadır. Bunu belirtmemizin nedeni, Himitian’ın büyükbabası ve büyükannesinin 1915’de yaşanan talihsiz olaylardan kaçtığının ve bu ailenin Türk köylüler tarafından kurtarıldıklarının bizzat Vatikan Sözcüsü tarafından vurgulanmasıdır.[3] Bu anlamda, Vatikan’ın hem Ermenistan’a, hem de Türkiye’ye eşit mesafede davranmaya çalıştığı söylenebilir. Vatikan’ın, Ankara ve Erivan arasında anılması gereken olumlu anekdotu özenle seçtiğini söyleyebiliriz.
Kısacası, ziyaret öncesi görülen tabloda, Türk diplomasisinin bu son girişim öncesinde başarılı olduğu görülmektedir. Elbette bu diplomasi, Vatikan ilişkilerini de kapsamaktadır. Ancak geçtiğimiz aylarda Alman Parlamentosu’ndan geçen tasarı, bu diplomasinin aslında o kadar da başarılı olmadığını gösteriyor. Türkiye’nin, Ermeni olaylarına ilişkin önemli ölçüde lobi yapmaya ihtiyacı bulunmaktadır. Her ne kadar bir din devleti olan Vatikan ikili ilişkilerde siyasi-dini duyarlılıklara önem verse de, diğer dünya ülkeleri daha çok ulusal çıkarlarına önem vermekte, bu da, Türkiye’nin diğer ülkelerle ikili ilişkilerinde ilerleme kayderek, bu konuda (Ermeni sorunu) üzerine yapışan kötü etiketi düzeltme imkanı olduğunu göstermektedir.
Şahin KESKİN
[1] http://www.bbc.com/turkce/haberler/2016/06/160623_papa_ermenistan_ziyaret.
[2] http://www.cnnturk.com/dunya/vatikanda-kuran-ve-ezan.
[3] http://www.bbc.com/turkce/haberler/2016/06/160623_papa_ermenistan_ziyaret.