SU SAVAŞLARI BAŞLADI…

upa-admin 14 Ekim 2024 293 Okunma 0
SU SAVAŞLARI BAŞLADI…

7 Ekim 2023 günü sabah 06.30’da başlayan saldırılar İsrail’in Ortadoğu’da varlığını sürdürme ve hayallerini hayata geçirme yönünde bir dönüm noktası oluşturdu. Ama o işin bahanesi… İsrail’in tüm hesaplarını Arz-ı Mevud’a göre yaptığını bilirsek, fırsat kolladığını da biliyoruz demektir.

1948 yılında İsrail’in bağımsızlığını ilan etmesinden sonra Mısır’ın öncülüğünde oluşturulan Arap Birleşik Ordusu’nun İsrail’e saldırması ile başlayan ilk savaşın devamı olarak 1952’de, 1967’de ve 1973’de yaşanan savaşlarda, Mısır, Irak, Suriye, Libya ve Ürdün birliklerinden oluşan Birleşik Arap Orduları İsrail topraklarına hiç ayak basamamışlar, tam tersine toprak kaybı yaşamışlardı.

İlk kez 7 Ekim 2023 saldırısında, İsrail’in terör örgütü sınıfına koyduğu, düşman saydığı ve tehdit olarak gördüğü Hamas üyeleri İsrail topraklarına girmiş oldu. BM Güvenlik Konseyi daimi üyeleri olan ABD ve bir asır önce 1916 yılında Fransa ile imzaladığı Syces Picot Antlaşması ile Osmanlı Devleti’ni parçalayarak Ortadoğu’nun bugünkü sınırlarını çizen, petrol yataklarını da yarattıkları yapay devletlerle kendi kontrolleri altına alan İngiltere, İsrail’in Ortadoğu’daki varlığını pekiştirmek için Hamas’ın bu saldırısını uluslararası hukuka uygun bir fırsata dönüştürmek yoluna gittiler.

İsrail, BM Güvenlik Konseyi üyeleri olan ABD, İngiltere ve Fransa’nın da desteği ile Birleşmiş Milletler Kuruluş Antlaşması’nın 51. maddesi içeriğince “silahlı saldırı gerçekleştikten sonra meşru müdafaa hakkını oluşturan yasal yetkiyi” kullanacağını açıklayarak, karşı saldırılarını bu içeriğine sokarak, yasallaştırdı. Bu kapsam içinde hareket ederek de Gazze’de orantısız güç kullanma yoluna giderek 27 Ekim 2023’de kara harekâtını başlattı. Tüm yerleşim yerlerine yok etmek hedefli planlı ve düzenli saldırılar düzenledi.

Saldırılarda iki milyon insan evlerini terk etmek zorunda kaldı, Gazze’deki binaların yaklaşık yüzde 60’ı harabeye döndü, su, elektrik, kanalizasyon, iletişim, yol ve diğer insan yaşamını kolaylaştıran altyapı tümü ile yok oldu, resmi olarak 42 bin, yıkıntıların içinde kalan ve halen ulaşılamayanlarla birlikte 100 binden fazla insan hayatını kaybetti. Yerel halkın Gazze’deki varoluşu sonlanırken, Hamas’ın Gazze’deki varlığı ve gücü yok oldu.

İsrail, Gazze toprakları içinde yaşayan yerel halk ile Hamas’ın varlığını sıfırladıktan sonra gözünü komşu ülkelerden başlamak üzere Ortadoğu’ya dikti. Belli ki, Ortadoğu, aynen 1916’da yapıldığı gibi yeniden yapılandırılacak, yeni sınırlar çizilecek ve Atlantik ittifakının kolayca uzaktan yöneteceği yeni yapay devletler oluşturulacak.

Şimdi önemli olan bundan sonra bölgedeki varlığını ve güvenliğini sağlam temellere oturtmak için neler yapacağı, ki İsrail’in ilk hedefinin, insanın yaşamı için olmazsa olmaz olan “su“yun bölgedeki kaynaklarını ele geçirmek ve kendi kontrolü altına almak olacağını tahmin etmek zor değil. Suriye sınırları içinde yer alan Golan Tepelerini 1967’deki Yom Kippur Savaşı’nda ele geçirmesi ile su sıkıntısını biraz olsun azaltan İsrail, şimdi gözünü 1948’de çizilen ama gerçekleştirilemeyen İsrail haritasında yer alan Litani Nehri’ne ve bu nehri besleyen su havzalarına dikti.

Yani İsrail’in Lübnan’a saldırısındaki önceliği Hizbullah ile savaşmak değil, Litani Nehri’ni ve bu nehri besleyen su havzalarını ele geçirmek. Litani Nehri’ni ve su havzasını ele geçirdikten sonra aynen Gazze’de yaptığı gibi, Lübnan’ın güneyini yaşanmaz hale getirerek bölge halkını baskı altına alacak, Hizbullah’ın Lübnan kanadını da etkisiz hale getirecek.

Anlayacağınız “su savaşları başlayacak” efsanesi hayata geçiyor. Uzun vadeli hesapların insanı olan Yahudiler bunun hesabını da yapmış belli ki…

Prof. Dr. (İnş. Müh.), Doç. Dr. (UA. İliş.) Ata ATUN

KKTC Cumhurbaşkanı Danışma Kurulu üyesi

KKTC Cumhuriyet Meclisi 1. dönem milletvekili

Leave A Response »

Time limit is exhausted. Please reload the CAPTCHA.