MAMMADOV: “DAVOS FORUMU’NUN BAKÜ’DE DÜZENLENMESİNİN BÜYÜK ÖNEMİ VAR”

upa-admin 07 Nisan 2013 2.308 Okunma 0
MAMMADOV: “DAVOS FORUMU’NUN BAKÜ’DE DÜZENLENMESİNİN BÜYÜK ÖNEMİ VAR”

7-8 Nisan’da Bakü’de “Güney Kafkasya ve Orta Asya’nın geleceği ile ilgili stratejik diyalog” konusunda Dünya Ekonomik Forumu (Davos Forumu) yapılacaktır. Forumun programı çok zengindir. Uzmanlar, bölgenin gelecekteki gelişme olanakları açısından bu etkinliğin öneminin büyük olduğu görüşündedir. Azerbaycan Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı İdaresi Başkan Yardımcısı ve Dış İlişkiler Daire Başkanı Novruz Mammadov’dan 1000’den fazla şirket ve örgütün üye olduğu foruma ilişkin görüşlerini “Newtimes.az” portalının okuyucuları ile paylaşmasını rica ettik.

– Novruz Bey, Davos Forumu dünyanın saygın etkinliklerinden biri olarak kabul ediliyor. Bu forumun tarihi ve önemiyle ilgili görüşlerinizi okurlarımızla paylaşmanızı rica ederiz.

– Davos Forumu 1971 yılında kurulmuştur. Temelini Prof. Klaus Schvab atmıştır. Halen de foruma o başkanlık ediyor. Öncelikle, bu kuruluş yönetimsel meselelerle uğraşıyordu. Sonra ise, daha geniş alanda çalışmalar yürütmeye başladı. 1974 yılından itibaren ise Davos’a siyasi önderleri de davet etmeye başladılar. 1987 yılından itibaren Davos Forumu, Dünya Ekonomik Forumu olarak adlandırılıyor. Merkezi Cenevre’de bulunmaktadır.

Davos’ta gayri-resmi şekilde seminerler, genel oturumlar, “yuvarlak masalar” ve görüşmelerin yapıldığını belirtmek gerekir. Etkinlik protokolleştirilmiyor, kararlar kabul edilmiyor. Davos’ta devlet başkanları, siyasetçiler, akademisyenler, tanınmış ekonomistler ve dev şirketlerin yöneticileri çeşitli sorunları tartışıyorlar. Bu forum bir sivil toplum kuruluşu olsa da, çok ünlüdür ve orada önemli kararlar alınabilir. Dünyanın çeşitli bölgelerinden foruma katılan siyasetçi, ekonomist ve akademisyenler insanlığın gündeminde olan meseleleri tartışıyorlar.

Şüphesiz, bu forum daha uzun süre faaliyet gösterecek ve ilgi odağı olan etkinliklerden biri olacak. Çevrenin korunması, siyaset, güvenlik, sağlık ve ekonomiye ilişkin güncel sorunların çözümlenmesinde Dünya Ekonomik Forumu’nun rolü bence, gittikçe daha da artacak; çünkü dünyanın gelişme doğrultusu, sivil toplum örgütlerinin öne çıkan çeşitli nitelikteki sorunların çözümünde sorumluluğunun artması yönündedir. Aynı zamanda, Davos Forumu gibi saygın kuruluşların müzakere temelinde ortaya attığı meselelere devletlerin daha fazla önem vermesi mümkün olabilir.

– Sizin bahsettiklerinizden Davos Forumu’nun Azerbaycan’da düzenlenmesinin ülkemiz için büyük öneminin olduğu sonucunu çıkarabilir miyiz?

– Şüphesiz, bu etkinliğin Azerbaycan’da düzenlenmesinin ülkemiz için önemi büyüktür. Etkinliğin burada düzenlenmesine ilişkin, Dünya Ekonomik Forumu İcra Başkanı Klaus Schwab’ın Azerbaycan Cumhurbaşkanı’na başvurduğunu belirteyim. Biliyorsunuz, etkinliği Forum kendisi düzenliyor. Bu, Azerbaycan’a verilen büyük önemin göstergesidir. Bu, tarihsel ve uluslararası önem taşıyan bir etkinliktir. Forumun konusu “Güney Kafkasya ve Orta Asya’nın geleceği ile ilgili stratejik diyalog” dur. Bu meselenin Bakü’de görüşülmesinin karara bağlanmış olmasının da rastlantı olmadığını düşünüyorum. Artık dünyada yaşanan jeopolitik, siyasi, ekonomik ve güvenliğe ilişkin süreçlerin ağırlık merkezi Avrasya bölgesine kayıyor. Azerbaycan bu bölgede önemli konumda olan bir ülkedir. Güney Kafkasya ve Orta Asya’daki süreçlere büyük katkı sağlayan, bölgenin önder devletidir.

Aynı zamanda, Azerbaycan son yıllarda attığı adımlarla büyük güçlerin çıkarlarına müdahale ederek kendine pay çıkartabilmiştir. Azerbaycan’ın BM Güvenlik Konseyi’ne üye seçilmesi de büyük bir tarihsel zaferdir. Bu süreçte, ülkemiz dünyanın en güçlü devletleri ile mücadele etmek durumunda kalmış ve mücadeleyi kazanmıştır. Tarihte ilk defa olarak Azerbaycan Cumhurbaşkanı BM Güvenlik Konseyi toplantısına başkanlık etti. Doğal olarak, burada ülke yönetiminin planlı dış politika çizgisini kararlılıkla hayata geçirmesi temel rol oynadı.

Ayrıca, Azerbaycan’da her yıl onlarca uluslararası etkinlik gerçekleştiriliyor ve bu, tüm dünyanın dikkatini çekiyor. Örneğin, “Eurovision” uluslararası şarkı yarışması Bakü’de başarıyla gerçekleştirildi. Avrupa Olimpiyat Komitesi, ilk Avrupa Olimpiyat Oyunları’nın Bakü’de düzenlenmesi konusunda karar aldı. Nasıl derler, biz tüm bunlara alışkınız. Hatta belki de bizim için bu sıradan bir hale gelmiştir. Fakat tarih, düzenlenen bu etkinliklerin değerini verecektir.

Bütün bunlarla beraber, meseleye küresel düzeyde gelişen süreçler açısından da bakmak gerekir. Biliyorsunuz, şu anda dünya çapında karmaşık jeopolitik süreçler yaşanıyor. Büyük devletler çıkarları için yeni adımlar atıyor. Bundan başka, birtakım Müslüman ülkelerde – Irak, Afganistan, Mısır, Mali – yaşanan süreçler endişe uyandırmaktadır. Ayrıca, Güney Kafkasya ve Orta Asya’da gelişen süreçler daha da önem taşıyor. Doğal olarak, Azerbaycan bu süreçlerin dışında kalamaz. Azerbaycan Güney Kafkasya’nın önder devleti olarak iç ve dış politikasında tüm bu hususları göz önünde bulunduruyor. Bakü, etkin siyaset yürüterek süreçleri etkiliyor. Artık bu en yüksek mevkilerce kabul ediliyor.

Tüm bunlar sebebiyle, Güney Kafkasya ve Orta Asya’nın geleceği ile ilgili stratejik diyaloğun, Bakü’de yürütülmesi doğaldır. Bunun Davos Forumu çerçevesinde yapılması ise, Azerbaycan’a verilen önemin göstergesidir.

– Novruz Bey, ilginç ve derin analiziniz için teşekkür ederiz. Peki, bu forumun bölgenin gelecekteki gelişimi için önemi var mı?

– Şüphesiz var. Hem de birkaç açıdan bu konudan bahsedebiliriz. Öncelikle, dünyada jeopolitik, ekonomik, siyasi ve güvenliğe ilişkin süreçlerin ağırlık merkezinin Doğu’ya doğru kaydığı bir dönemde bir Güney Kafkasya ülkesinde Davos Forumu’nun düzenlenmesi, stratejik anlamı olan bir olaydır. Anlaşılan, artık uluslararası toplumun bölgede öncelikle hangi devletle diyaloğa gidilmesine ilişkin önceliği belirlenmiştir. Aynı zamanda, bölgedeki diğer ülkeler de küresel çapta yaşanan jeopolitik, siyasi, ekonomik ve güvenliğe ilişkin süreçlerin dışında kalmıyor. Meselenin diğer tarafı, forumun Orta Asya’yı da kapsamasıyla ilgilidir. Bu da, Güney Kafkasya ile Orta Asya’nın birbirine sımsıkı bağlı olan bölgeler olarak kabul edildiğini gösteriyor.

İkincisi, stratejik diyaloğun Bakü’de yapılması da, bölgenin barışçı devletinin hangi ülke olduğunun işaretidir. Böyle bir etkinliği Ermenistan’da gerçekleştirmek kimsenin aklına gelmez; çünkü bu devlet komşusunun topraklarının yüzde 20’sini işgal etmiştir. Dolayısıyla, Azerbaycan’ın stratejik diyaloğa ev sahipliği yapmasının sadece simgesel anlam taşımadığını düşünüyoruz. Ülke yönetiminin planlı politikası sonucunda böyle etkinliklerin Ermenistan-Azerbaycan Dağlık Karabağ çatışmasının adil şekilde çözümlenmesine yardım edeceğini düşünüyoruz.

Üçüncüsü, Davos Forumu Güney Kafkasya’da bölgesel bütünleşmede yeni bir sayfa açabilir. Bu açıdan, forumda siyasi, ekonomik ve güvenliğe ilişkin konuların bir arada müzakere edilmesi olumlu bir durumdur. Bölge devletlerine sermaye yatırılmasında belirgin gelişmeler olabilir. Forumda yürütülen müzakereler sırasında ulaşılan sonuçlar, genel olarak bölgenin güvenliğinin sağlanması konusunda, dünyanın büyük devletlerini konumlarını yeniden gözden geçirmeye iletebilir.

Kaynak: Newtimes.az

Leave A Response »

Time limit is exhausted. Please reload the CAPTCHA.