PKK VE IŞİD’İN ORTAK YÖNLERİ VAR MI?

upa-admin 31 Ekim 2014 3.264 Okunma 0
PKK VE IŞİD’İN ORTAK YÖNLERİ VAR MI?

Her geçen gün, dünyada yeni bir ülke daha terörizm hadisesiyle karşı karşıya kalıyor. Bu belanın göz ardı edilen bir yönü var; bu da her terörist akımın temelinde bir ideolojinin olmasıdır. Günümüzde terör örgütlerinin dayandığı başlıca ideolojiler arasında,

  1. Marksist-Leninist-Maoist ideoloji (Komünizm),
  2. Milliyet (etnik) kaynaklı ideoloji (Faşizm, Kürtçülük, Ermeni Milliyetçiliği gibi),
  3. Dini kaynaklı ideoloji (İslamcılık) gibi farklı kaynakları temel alan, ancak hedef olarak rejim değişikliğini veya bölünen topraklar üzerinde yeni bir devlet kurmayı amaçlayan ideolojiler yer almaktadır.”[1]

1. Marksist-Leninist-Maoist ideoloji (Komünizm):

“Marksizmin normatif amacı, devletin insanların yaşamı üzerindeki baskısını azaltmak ve nihayetinde devleti ortadan kaldırmaktır. Marx’ın kapitalist devlete yönelik analizi ve eleştirisi bu amaçtan türetilmiştir.”[2]

Tanımdan da anlaşılacağı gibi Marksizm’in asıl amacı; devleti ortadan kaldırmaktır. Bilindiği gibi, ülkemizin güneydoğusunda yıllardır PKK terörü yaşanmaktadır. Bölücü terör örgütünün elebaşı Abdullah Öcalan, PKK’nın ideolojik temelinin Marksizm ve Leninizm’e dayandığını şu sözleriyle belirtir: PKK, Marksizm-Leninizm geleneğine uygun bir gelişme yaşamıştır. Bundan sonrası açık ki etle tırnak gibi birbirinden ayrılmayan bu miras üzerine şekillenecektir.”[3] PKK’dan başka Shining Path ve FARC örgütleri de, temelini bu ideolojiden alan örgütlerdendir.

2. Milliyet (etnik) kaynaklı ideoloji:

“Faşizmde toplumsal yaşamın tüm alanlarını kapsayan bir tek ideoloji bağlayıcı olarak ilan edilir. Basın ve yayın kuruluşlarının mevcut ideolojiye göre yayınlar yapması zorlanır. Rejim karşıtlarının ve aşağı görülen halk gruplarının idam edilmeleri ve/veya öldürülmelerinin haklı görülmesi ve bir devlet politikası olarak yürütülmesi”[4] faşizmin temellerini oluşturur. Neonaziler, Çetnikler faşist ideolojiye sahip olan bazı örgütlerdir.

3. Dini Kaynaklı Kavramların Terör Örgütlerince İstismar Edilmesi:

Son günlerde adını sıkça duyduğumuz IŞİD de, bu gruba giren bir terör örgütüdür. Bunun dışında El Kaide, Boko Haram gibi örgütler de bu din motifli teröre örnek verilebilir. Bu örgütler, İslam’ın adını kullanarak dinin özünde yer almayan yasaklar ve şiddet ile dünyaya korku salmaktadırlar. İslam’a sonradan girmiş olan hurafeler ve cezalandırma yöntemlerini kullanarak, insanlara baskı uygulamaktadırlar. Oysa Müslümanlar için kaynak edinilebilecek tek kitap olan Kuran’da, “Dinde zorlama ve baskı yoktur” (Bakara Suresi, 256) ayeti yer almaktadır.

Başlıklar halinde incelediğimiz tüm terör örgütlerinin amacı; şiddet kullanarak inandıkları ideolojileri dünyaya yaymaktır. Diğer bir deyişle, eline silah alıp kadın, çocuk demeden insanları öldüren veya kafalarını kesen bu insanların eylemlerini dayandırdıkları bir fikri temel vardır. Bu fikri temeli uygulamaya  geçirmek içinse terör örgütü elemanlarının eline silah verilmeden önce, beyinleri savunulan ideolojiyle tamamen doldurulmakta ve kendilerine, ölümüne savunacakları bir dava benimsetilmektedir. İşte bu dava ile mücadele yönteminin iyi belirlenmesi hayatidir. Kaldı ki, günümüzde terör örgütlerinin bu kadar ciddi boyutlarda güç kazanıp büyümeleri, bunlara karşı uygulanan mücadele yöntemleriyle doğrudan bağlantılıdır.

Atatürk’ün çok sevdiğim bir sözünü sizinle paylaşmak istiyorum: “Fikir cereyanları cebir ve şiddet ve kuvvetle reddedilemez. Bilakis takviye edilir. Buna karşı en müessir çare gelen fikir cereyanına mukabil fikir cereyanı vermek, fikre fikirle mukabele etmektir.”[5] Fikirler topla, tüfekle yıkılamaz. Fikre karşı fikirle mücadele etmek gerekir. İdeolojisi ne olursa olsun; ister faşist, ister komünist veya bağnaz din anlayışı, temeli fikir olan bu örgütlerle fikren mücadele etmek şarttır. Örneğin, yaklaşık 40 yıldır Güneydoğu Anadolu bölgesinde kanayan bir yara haline gelen PKK sorununa karşı verilen askeri mücadele tam anlamıyla bir sonuç vermemiştir. Veya şu an IŞİD’e karşı Amerika ve müttefiklerinin yaptığı askeri müdahale sonuç vermemiştir, vermeyecektir de.

Kısaca özetlemek gerekirse PKK, IŞİD veya Neo-Naziler, ideolojisi ne olursa olsun tüm terör örgütleriyle mücadele etmenin tek yolu var: Eğitim. Kitle iletişim araçlarını kullanarak bu ideolojilerin geçersizliği, yanlışlığı halka daha iyi anlatılmalı. Konferanslar, toplantılar düzenlenmeli. Doğru bilgi insanlara her yoldan aktarılmalı. Bu örgütler, fikri inançlarını kaybederlerse, temelini kaybeden bina misali çökmeye mahkum olurlar. Tüm dünya terör belasından ancak ve ancak bu şekilde kurtulur.

Hüsna AKINCI

 

REFERANSLAR

[1] http://www.egm.gov.tr/temuh/terorizm1.html.

[2] Mike Wayne, “Marksizm ve Medya Araştırmaları”, Yordam Kitap, s. 114.

[3] Abdullah Öcalan, “Kürdistan`da Halk Kahramanlığı”, Çetin Yayınları, s. 78.

[4] http://tr.wikipedia.org/wiki/Fa%C5%9Fizm.

[5] http://www.radikal.com.tr/politika/abd_buyukelciliginden_ataturklu_davetiye-1140306.

Leave A Response »

Time limit is exhausted. Please reload the CAPTCHA.