BERLİN SALDIRISI SONRASI FİKİRLER

upa-admin 22 Aralık 2016 1.938 Okunma 0
BERLİN SALDIRISI SONRASI FİKİRLER

Ülkemiz sınırları içinde ve komşularımızda terör saldırılarının, savaşların sürdüğü günümüzde her gün yeni kötü haberler alıyoruz. Bir hafta içinde, Beşiktaş ve Kayseri’deki bombalı saldırıları, Ankara’daki Rus Büyükelçisinin suikastı izledi. Aynı günün gecesi ise, Berlin ve İsviçre’de gerçekleştirilen saldırılarla tam anlamıyla kötü bir gecenin üzerine uyuduk ve uyandığımızda ise hala ölüler ve yararlılar artıyordu.

19 Aralık Pazar gecesi, Almanya’nın başkenti Berlin’de bir tırın Noel pazarına girmesi sonucu 12 kişi hayatını kaybederken, 48 kişi de yaralandı. Bu saldırı, özellikle, geçen aylarda Nice’te yapılan saldırıya olan benzerliğiyle dikkat çekmekte. Akıllara Nice’i getiren bu saldırı sonrasında, Fransa’da tekrar güvenlik önemlerinin arttırıldığını öğrendik.Nice benzeri saldırıyı çok zaman geçmeden IŞİD üstlendi.

Yetkililer, ilk bilgiler ışığında, Noel pazarında dalan tırın Polonya plakalı olduğunu ve şoförün kaçtığını belirtmelerine rağmen, saldırı gecesi 23 yaşında Afganistan uyruklu bir sığınmacı olan Navid B’yi gözaltına aldılar. Delil yetersizliğinden bu kişinin serbest kalması sonrası Alman otoriteler yoğun eleştirilere maruz kaldı.

IŞİD’in tercih ettiği ve kaosu kullanan bu saldırı şekillerinin, genel itibariyle saldırının gerçekleştiği ülkelerde yer alan vatandaşları psikolojik olarak etkilediği bir gerçek. IŞİD’in saldırılarında, çok kişiyi etkilemeye yönelik tarzları ve kullandığı araçlar gereği insanların çok fazla tedirgin olduğunu söylemeye gerek yok sanırım. Bunun haricinde, saldırı gerçekleştirdiği zannedilen kişinin Almanya’da sığınmacı olarak ikame etmesi ise yine okları Merkel’in mülteci politikalarına yönlendirmiş oldu. Olayın hemen sonrasında, aşırı sağcı AfD, Şansölye Merkel’i saldırının sorumlusu olarak gösterdi. Navid B’nin serbest kalması ve yeni bir şüphelinin ortaya çıkması sonrasında bile göçmen politikaları eleştirilmeye devam edecek gibi duruyor. Yeni şüphelinin 25 yaşında Tunus doğumlu Anis A olduğundan da bahsediliyor.

Sığınmacı statüsündeki Navid B şimdilik suçlamalardan kurtulmasına rağmen, Avrupa’da yayılan ve gittikçe güçlenen İslam ve göçmen karşıtlığı önemli bir yer tutmakta. Bunun gibi saldırılar da, Avrupa’daki toleransın düşmesinde başrol oynamakta. Aşırı sağın yükselmekte olduğunu ya da en azından halihazırda olan hükümetleri belli konularda baskılayabilme kapasitelerinin artmakta olduğunu da dikkate alırsak, Avrupa’da yakın gelecekte göçmenlere yönelik politikalarının sertleşeceğini öngörmek pek de aceleci bir yorum olmayacaktır.

Avrupa’da gerçekleşebilecek olası göçmen karşıtı politikalar haricinde, ABD’nin yeni seçilmiş Başkanı Donald Trump da, Berlin’deki saldırı sonrası kendi İslam ve mülteci karşıtı politikalarının ne kadar haklı olduğundan bahseden bir açıklamada bulundu. Ülke içinde ve dışında gerçekleşen bunca saldırı, yakın çevremizdeki savaşı da dikkate alırsak, dünyanın içinde bulunduğu kaotik durumu gözler önüne sermekte. Türkiye ise, bu saldırıların ve savaşların ortasında yer almakta. Mülteci krizi, artan İslam karşıtı dalga ve ülke içindeki milliyetçilik bazı noktalarda çatışmakta ve sorunun çözümünü ertelemektedir. Bu noktada, tolerans ve iletişimin artmasını ummaktan başka bir şey elden gelmemektedir.

Basri Alp AKINCI

Leave A Response »

Time limit is exhausted. Please reload the CAPTCHA.