Özet: 2025 yılı Haziran ayında Hindistan Başbakanı Narendra Modi’nin Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’ne gerçekleştirdiği resmi ziyaret, sadece Hindistan-GKRY ilişkilerinin ikili düzeyde güçlendirilmesi açısından değil, aynı zamanda Hindistan’ın Doğu Akdeniz politikalarındaki yeni stratejik açılımının bir göstergesi olarak da önem arz etmektedir. Bu analizde, söz konusu ziyaretin tarihsel ve jeopolitik bağlamı, Hindistan’ın enerji güvenliği, deniz ticaret yolları ve çok taraflı diplomasi hedefleri doğrultusunda taşıdığı anlam değerlendirilmekte; ayrıca KKTC açısından ortaya çıkabilecek stratejik, diplomatik ve ekonomik etkiler tartışılmaktadır.
Anahtar Kelimeler: Hindistan, Güney Kıbrıs Rum Kesimi, GKRK, Narendra Modi, Hindistan-GKRK ilişkileri, Hindistan dış politikası, Doğu Akdeniz.
*************************************
Giriş
Hindistan’ın küresel ölçekte yükselen bir aktör olarak son yıllarda yürüttüğü çok yönlü dış politika stratejileri, sadece Asya-Pasifik ve Hint Okyanusu bölgeleriyle sınırlı kalmamış, aynı zamanda Doğu Akdeniz gibi geleneksel etki alanı dışında kalan jeopolitik bölgelere de yönelmiştir. Bu bağlamda, 2025 yılı Haziran ayında Hindistan Başbakanı Narendra Modi’nin GKRY’ye gerçekleştirdiği ziyaret, Hindistan’ın çok kutuplu dünya düzeninde yeni ittifaklar ve ekonomik bağlar kurma iradesini yansıtan sembolik ve stratejik bir adımdır.
Tarihsel Arka Plan: Hindistan-GKRY İlişkilerinin Evrimi
Hindistan, 1960 yılında Kıbrıs Cumhuriyeti’nin bağımsızlığını tanıyan ilk ülkelerden birisi olmuş ve Soğuk Savaş döneminde Kıbrıs Sorunu’na dair daha çok Birleşmiş Milletler (BM) merkezli çözüm arayışlarını desteklemiştir. GKRY ile ilişkiler genellikle kültürel değişim programları, eğitim ve turizm alanlarında sınırlı bir düzeyde sürdürülmüştür. Ancak son on yılda artan diplomatik temaslar, özellikle Hindistan’ın enerji kaynaklarını çeşitlendirme ve Doğu Akdeniz gazına erişim arzusu çerçevesinde yeni bir ivme kazanmıştır.
Ziyaretin İçeriği ve Diplomatik Gündem
Başbakan Modi’nin 2025 ziyaretinin gündeminde yer alan temel başlıklar şunlardır:
• Enerji iş birliği: Hindistan’ın GKRY üzerinden Doğu Akdeniz doğalgazına erişim stratejisi.
• Liman ve altyapı yatırımları: GKRY’nin deniz ticareti ve liman modernizasyon projelerine Hindistan sermayesinin dâhil edilmesi.
• Savunma ve siber güvenlik diyaloğu: Ortak güvenlik tehditlerine karşı kapasite geliştirme ve bilgi paylaşımı.
Bu bağlamda Modi’nin ziyareti, bir dizi mutabakat zaptı ve ikili anlaşmayla taçlandırılmış, özellikle enerji ve dijital dönüşüm alanlarında somut bazı iş birliği adımları atılmıştır.
Stratejik Arka Plan: Hindistan’ın Doğu Akdeniz Politikası
Hindistan Başbakanı Narendra Modi’nin bu ziyareti, daha geniş bir stratejik haritanın parçası olarak okunmalıdır. Yeni Delhi yönetimi, özellikle Çin’in “Kuşak ve Yol” girişimine karşı alternatif deniz yolları geliştirmekte ve Avrupa’ya erişim için Akdeniz’i kilit önemde görmektedir. İsrail, Yunanistan ve Mısır’la geliştirilen üçlü iş birlikleri ile bu yeni yönelim güçlendirilmiştir. Hindistan, Çin menşeli Kuşak Yol karşısında kendisinin merkezde olduğu IMEC (Hindistan-Orta Doğu-Avrupa Ekonomik Koridoru) vizyonunu oluşturmaya çalışmaktadır.
Bu bağlamda, GKRY’ni Hindistan için cazip kılan faktörler şunlardır:
• Güney Lefkoşa’nın Avrupa Birliği (AB) üyesi gelişmiş bir devlet olması ve Brüksel ile doğrudan temas zemini sunması.
• Kıbrıs’ın Güney Avrupa, Ortadoğu ve Afrika’ya açılan üç yönlü jeostratejik konumu.
• Lefkoşa’nın Doğu Akdeniz’deki enerji denkleminde Yunanistan ve İsrail ile koordinasyon kapasitesi.
• Hindistan karşısında daima Pakistan’ı destekleyen Türkiye’ye karşı denge oluşturmak.
KKTC Perspektifinden Değerlendirme
Modi’nin ziyaretinin Türkiye’nin desteklediği Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) açısından ise doğrudan bazı riskleri ve dolaylı bazı fırsatları bulunmaktadır:
a. Riskler:
• GKRY’nin Hindistan’ı da tek taraflı tanıma politikalarına entegre etmeye çalışması, KKTC’nin diplomatik yalnızlığını derinleştirebilir.
• Hindistan’ın GKRY’yi enerji ve savunma iş birliğinde önceliklendirmesi, bölgede Türk tezlerine mesafeli bir yaklaşımı kurumsallaştırabilir.
b. Fırsatlar:
• Türkiye’nin Asya açılımı ve Hint alt kıtasıyla geliştirdiği diplomatik, ticari bağlar çerçevesinde KKTC’nin alternatif platformlar yaratması mümkündür.
• KKTC üniversiteleri ve bilim kurumları aracılığıyla Hindistan’daki akademik kurumlarla temaslar kurularak kamu diplomasisi faaliyetleri yürütülebilir.
Olası Gelecek Senaryoları
Senaryo 1: Derinleşen Stratejik Ortaklık
Hindistan-GKRY ilişkileri enerji, savunma ve yatırım alanlarında kurumsallaşarak derinleşir. KKTC ise bu süreçten dışlanır ve Türkiye ile koordineli daha aktif bir karşı diplomasi yürütmek zorunda kalır.
Senaryo 2: Dengeli Çok Taraflılık
Hindistan, GKRY ile ilişkilerini geliştirirken, Türkiye ve KKTC ile de temas kurarak denge politikası yürütür. KKTC, üniversite diplomasisi, kültürel iş birlikleri ve gençlik programları ile bu çok taraflılığın parçası olabilir.
Senaryo 3: Jeopolitik Rekabetin Sertleşmesi
Doğu Akdeniz’de GKRY-Hindistan-İsrail-Yunanistan hattının sertleşmesi ve Türkiye’nin buna karşı Çin, Pakistan İran gibi aktörlerle yakınlaşması halinde, KKTC, doğrudan jeopolitik bir çatışma hattının parçası hâline gelir.
Sonuç
Başbakan Modi’nin Kıbrıs (GKRY) ziyareti, Hindistan’ın küresel yönelimleri ile Doğu Akdeniz dinamiklerinin kesişim noktasında yer almaktadır. Bu tür hamleler sadece ikili ilişkilerle sınırlı kalmayıp, bölgesel ittifak yapılarını ve rekabet alanlarını yeniden şekillendirme potansiyeli taşımaktadır. KKTC’nin bu süreçte pasif bir izleyici olmaktan ziyade aktif ve yaratıcı kamu diplomasisi stratejileri geliştirmesi, görünürlük ve meşruiyet açısından elzemdir.
Oğuzhan MANİOĞLU