BANGLADEŞ’TE AVAMİ STATÜKONUN GULAM AZAM VE İSLAMİ KİMLİK TASFİYESİ

upa-admin 07 Ocak 2013 3.480 Okunma 0
BANGLADEŞ’TE AVAMİ STATÜKONUN GULAM AZAM VE İSLAMİ KİMLİK TASFİYESİ

Bangladeş’te Avami parti statükosunun, Cemaat-i İslami Partisi’ne ve Prof. Gulam Azam’a gönül verenlere yönelik baskı ve gözaltı uygulamaları kapsamında, Parti’nin eski genel başkanı ve hareketin aktivist lideri 91 yaşındaki Prof. Gulam Azam ile birlikte yaklaşık 100 kişinin iki yıldır tutuklu bulunması ve haklarında verilen idam kararı, birçok soruyu ve yargılanan kişilerin ne zaman aklanarak özgürlüklerine kavuşacağı sorusunu akla getirmektedir.

Prof. Gulam Azam’ı ve taşıdığı İslami misyonu açıklamadan evvel kısaca Bangladeş tarihi hakkında bilgi vermek istiyorum. Bangladeş 12. asırdan 1757 yılına kadar Müslümanların idaresinde, 1757’den 1905 yılına kadar İngilizlerin egemenliğinde kalmış olup, 1947 yılında da Müslüman kesimi ‘Doğu Pakistan’ adıyla Pakistan’ın bir eyaleti oldu. 1969 yılına kadar Pakistan’ın eyaleti olarak kaldı. 1971 Aralık ayında Hindistan-Pakistan savaşı bittiğinde Hindistan, Doğu Pakistan’ın büyük bir bölümünü işgal etmişti. 22 Aralık 1971’de Mucib-ür-Rahman’ın liderliğinde Bangladeş Müslüman Halk Cumhuriyeti kurulduktan sonra, Hindistan ülkeyi terk etti. 15 Ağustos 1975’te yapılan darbe ile Mucib-ür-Rahman, ailesi ile birlikte öldürülmüştür. 1996 yılına gelindiğinde seçimi kazanan Şeyh Hasina Vecid küçük partilerle anlaşarak bir Milli Birlik Hükümeti oluşturdu. Başbakanlık dönemi boyunca gerek Hindistan ile ilişkiler gerekse yolsuzlukla mücadele alanında çok ağır eleştiriler alan Şeyh Hasina 2001 yılında yapılan seçimlere kadar Başbakan olarak bir kısım icraatlarda bulundu. 29 Aralık 2008 tarihinde yapılan seçimlerde 299 sandalyeden 230’unu kazanarak iktidara gelen Şeyh Hasina Vecid ikinci kez Başbakan olmuştur.

Prof. Gulam Azam, Başkent Dhakan’in Bibaria bölgesinde 7 Kasım 1922 tarihinde doğdu. Öğrencilik hayatı boyunca çeşitli din ve bilim üstatlarından tefsir, hadis, fıkıh dersleri görmüş olup Dakka Üniversitesi’nde Siyaset Bilimi alanında yüksek lisansını yapmıştır. Prof. Gulam Azam, öğrencilik hayatı boyunca pek çok öğrenci hareketinin lideriydi. Azam, ülkedeki ‘Bengal Dili Hareketi’ sırasında etkin rol oynamasından ötürü hapse girdi ve dil hareketindeki aksiyonerliğinden dolayı ‘Rangpur Carmichael College’daki Profesörlük kürsüsü’ elinden alındı.

Güçlü teşkilatçılık ve aksiyonerlik özelliğine sahip olan Prof. Gulam Azam, 1957 de Doğu Pakistan Cemaat-i İslami’nin Genel Sekreteri oldu. 1969 yılına gelindiğinde ise Cemaat-i İslami’nin Genel Başkanı idi. Prof. Gulam Azam 1971’de başlayan Bangladeş Kurtuluş Savaşı’na destek vermedi. Zira savaşın Doğu Pakistan’ın sorunlarını çözeceğine inanmıyordu ve Müslüman dünyasının bir kez daha bölünmesinin zararlarına dikkati çekiyordu. Her zaman ‘Birleşik Pakistan’ yönünde kampanyasına devam etti. Komşusu Hindistan’ın desteği ile bağımsızlık kazanmasının Bangladeş’i dolaylı olarak Hindistan kontrolüne sokacağından endişeliydi. Bu gelişme aslında onun 42 yıl önceden gördüğü ve korktuğu  Bangladeş’e dair siyasi konjonktür’ tespitlerinin gerçek  olduğunu kanıtlamaktadır. ‘Tamaddun Mozlish’ ve ‘Tablig Cemaat’ ile yaptığı tecrübeler onun İslam’ın manevi ve sosyopolitik yönlerini kapsayan bir teşkilat özlemine neden oldu. Nitekim özlemini de  Cemaat-i İslami’de buldu ve aksiyoner özelliğini burada sahaya yansıtmış oldu. Prof. Dr. Gulam Azam hayatı boyunca Bangladeş’liler tarafından büyük saygınlık gördü ve çok az insanın sahip olduğu güçlü bir siyasi kariyere sahip oldu.

Avami Partisi’nin, Prof. Dr. Gulam Azam ve Cemaat-i İslami’nin mensuplarını hapse atmaktaki amacı ülkenin İslam’a doğru yürüyüşünü engelleyerek Bangladeş’in İslami kimliğini tasfiye etmek istemesinden kaynaklanmaktadır. Prof. Gulam Azam ve diğer sanıklar, 1971’deki Bangladeş Bağımsızlık Savaşı sırasında Pakistan ordusu tarafından 3 milyon Bangladeşlinin öldürülmesiyle sonuçlanan katliamda Pakistan’la işbirliği yapmakla suçlanıyor. Prof. Dr. Gulam Azam üzerinde ağır iftiralar olmasına rağmen o ülkeyi terk etmemiş ve Bangladeş’in siyasi istikrarının kazandırılmasında doğrudan çözümleyici eylemlerde bulunmuştur. Prof. Dr. Gulam Azam’ı pasifize etmek isteyen Avami Parti, Cemaat-i İslami’nin liderlerini kendi oluşturdukları yasalarla ve kendi adamlarını yargının başına getirerek adaletsizce yargılamaya başlamıştır.

Avami Partisi’nin şimdiki Başkanı ve aynı zamanda Bangladeş Başbakanı olan Şeyh Hasina, politikası ve Cemaat-i İslami’ye bakış ve yaklaşımı açısından adeta babası Mucib-ür-Rahman’a benzemektedir. Şeyh Hasina, Mucib-ür-Rahman ve ailesinin öldürülmesinin hissiyatıyla hareket ederek Prof. Gulam Azam’ı Cemaat-i İslami mensuplarını şiddetle idam ettirmek istemekte ve davaya objektif yaklaşmamaktadır. Şeyh Hasina, bu dava ile aslında Cemaat-i İslami üzerinden ‘Bangladeş’in İslami kimliğini tasfiye etmek’ istemektedir. Uluslararası savaş suçları kanunları uzmanı Toby Cadman; “Bangladeş’te olanlar, hükümetten ve savcılardan bazı isimlerin mahkemenin ne zaman, nasıl biteceğini ve kimlerin infaz edileceğini şimdiden ilan ettiği uluslararası ve yerel hukukun rezil bir ihlalidir.” şeklinde konuşmuştur. Aynı şekilde Cemaat-i İslami liderlerinin savunma avukatı Muhammed Tacu’l-İslam, Cemaat-i İslami liderlerinin idamla yargılandığı mahkemenin hükümet partisi tarafından siyasi amaçla kurulduğunu ve adil bir yargılama yapmadığını söylemektedir.

Ayrıca, Şeyh Hasina’nın Hindistan’ın İstihbarat Teşkilatı Raw ile ilişki halinde olduğu ve Böylelikle Raw’ın Bangladeş içinde rahat hareket ederek  hem Hindistan tarafından Bangladeş’i kontrol altında tuttuğu, hem de Cemaat-i İslami üzerine operasyonlar yaptığı düşünülmektedir. Uygulanmaya çalışılan, ‘Bangladeş Müslümanlarının İslami kimliğini tasfiye etmek’  projesinden dolayı, mevcut hükümet Cemaat-i İslami’yi ortadan kaldırmak için her türlü yola başvurmaktadır. Cemaat-i İslami Parti üyesi gruplar, liderlerinin ve arkadaşlarının hapishaneden çıkarılması için sokaklarda eylemler  düzenlemektedirler. Halkın sesini dünyaya duyurmasına mani olmaya çalışan hükümet,  polis aracılığı ile  sert ve acımasız müdahaleler yapmaktadır.

Bangladeş‟ in en önemli siyasi lideri olan Prof. Gulam Azam ve aynı misyonu paylaşan Cemaat-i İslami mensuplarının idamının engellenmesi için Ulusal ve Uluslararası anlamda yapılabilecek olan girişimleri sıralayacak olursak;

1. TBMM İnsan Hakları Komisyonu’na Prof. Gulam Azam ve Cemaat-i İslami mensuplarının idamının engellenmesi ile ilgili inceleme yapılması için dilekçe verilmesi. (Bireysel veya tüzel olarak başvuru yapılabilir.)

2. TBMM’de milletvekillerinden oluşan bir Araştırma Komisyonu’nun oluşturulması.

3. Uluslararası anlamda T.C. Dış İşleri Bakanlığı öncülüğünde, İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) ile İslam ülkeleri nezdinde ortak bir toplantı tertip edilerek bir bildiri yayınlanması. Aynı zamanda İslam İşbirliği Teşkilatı çatısı altında aydınlardan, entelektüel kişilerden, hukukçulardan, tarihçilerden, sosyologlardan, siyaset bilimcilerden ve akademisyenlerden oluşan Uluslararası Gözlemci Komisyonu’nun konuyu derinlemesine inceleyerek idamların ve cezaların kaldırılması yönünde aksiyon alması.

4. İslam ülkeleri tarafından “Hukukun Üstünlüğü” ilkesinden hareketle mahkemenin uluslararası alanda takip edildiğinin Bangladeş Avami Partisi’ne hissettirilmesi, Bangladeş’deki sivil toplum örgütlerine, üniversitelere, davayı takip eden mahkeme üyelerine, Bangladeş basınına vs. bilgilendirme yapılabilir. İslam İşbirliği Teşkilatı öncülüğünde oluşan girişim, Bangladeş Uluslararası Suç Mahkemesi’nin tarafsızlığı noktasında net tavır takınabilirse mahkeme üzerindeki hükümet baskısı da hafifleyecek ve mesaj, karar verici makamdakiler tarafından net olarak algılanacak ve taraflı kararlar alınmasını engelleyecektir.

5. Bangladeş’deki Avami Parti, uluslararası baskı çoğalmadan davayı oldu bittiye getirerek 26 Mart 2013’ten önce idamları gerçekleştirip seçim öncesi şov yapmak istemektedir. Bu anlamda atılacak her adım hızlı ve koordineli olarak İslam İşbirliği Teşkilatı ile ortak hareket edilerek atılmalıdır.

6. Türkiye’de de başta hükümet olmak üzere ana muhalefet partisi ve diğer partiler konuyu gündemlerine alarak sivil toplum kuruluşları ve üniversitelerle idamların önüne geçmek üzere bir köprü görevi üstlenmelidirler.

7. Türkiye’deki Uluslararası Hukukçular Birliği gibi oluşumların, Prof. Gulam Azam’ın yaşının 91 olmasını gerekçe göstererek, davanın seyri ve idamla yargılanmanın kaldırılması anlamında yaş haddi ile ilgili uluslararası hukuk kuralları ve dayanaklarını açığa çıkarmalılar.

8. Dava ile ilgili hukuki süreçte, Prof. Gulam Azam aleyhine olacak şekilde çalışmalar yapan dış destekli çıkar amaçlı oluşumlar varsa; Avami Parti’nin de bu davada dış destekçilerinin de açığa çıkarılarak davanın arkasındaki asıl amaç saptanarak savunma yapılabilir.

9. Türkiye ve Bangladeş arasında ticari olarak çalışmalar yapan Türk şirketleri mevcut olup; bu şirketler, lobi faaliyeti yürüterek davanın lehine çalışmalar yapabilirler.

10. Bangladeş’de kurulan sözde Uluslararası Suç Mahkemesi’ni insan hakları örgütleri eleştirmektedirler. Uluslararası İnsan Hakları Örgütleri’nin bu anlamdaki baskıları artmalıdır.

Serdar ÇETİN

Leave A Response »

Time limit is exhausted. Please reload the CAPTCHA.