DAVUTOĞLU: “BEKLENTİMİZ SURİYE KONUSUNDA ORTAK TAVIR ALMAK”

upa-admin 17 Nisan 2013 1.843 Okunma 0
DAVUTOĞLU: “BEKLENTİMİZ SURİYE KONUSUNDA ORTAK TAVIR ALMAK”

T.C. Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, “Bütün samimiyetimizle Suriye krizinin nasıl aşılacağı konusunu ele alıyoruz. Beklentimiz de ortak bir tavır şekillendirebilmek için bir zemin oluşturmaya çalışmak” dedi.

Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ve Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, Çırağan Sarayı’nda düzenlenen Türkiye-Rusya Üst Düzey İşbirliği Konseyi’nin alt organı Ortak Stratejik Planlama Grubu’nun 3. Toplantısı kapsamındaki görüşmelerinin ardından ortak basın toplantısı düzenledi.

Son yıllarda Türkiye ile Rusya arasında ekonomik ve ticari ilişkilerin yanı sıra hemen hemen her alandaki temasların büyük yoğunluk kazandığını anlatan Davutoğlu, 100 milyar dolarlık ticaret hacmine ulaşmak üzere daha önce atılan vize muafiyeti gibi güçlü adımlarla da destekleyecek şekilde ilişkileri geliştirmeye kararlı olduklarını vurguladı. Davutoğlu, 20 Nisan’da yapılacak Karma Ekonomik Komisyon toplantısında pratik olarak atılacak adımların ele alınacağını bildirdi.

Görüşmede, bölgesel ve uluslararası konuları, Ortadoğu ile Suriye ve Kuzey Afrika’daki son gelişmeleri ele aldıklarına değinen Davutoğlu,”Ortadoğu’da barış ve istikrar, hem Türkiye’nin hem Rusya’nın ortak hedefidir” diye konuştu.

Ahmet Davutoğlu, görüşmede, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in, İstanbul’da yaptığı son toplantıdan bu yana Suriye’de yaşanan gelişmelerin değerlendirildiğini ve bundan sonra yapılabilecekler hususunda kanaatlerini paylaştıklarını ifade etti.

Suriye konusu

Bir soru üzerine, Suriye söz konusu olduğunda, Türkiye’nin “herhangi bir ülke” olmadığını belirten Davutoğlu, şunları söyledi: “Şu ana kadar Suriye’de yaşanan krizden ve Esad rejiminin halkına yönelik yürüttüğü katliamdan en fazla etkilenen ülke de Türkiye oldu. Bu kriz 2 seneyi geçti ve krizin bedelini Suriye halkı ile komşu ülkeler ödüyor. Kamplardaki mülteci sayısı 200 bini, dışarıdaki mülteci sayısı 100 bin civarını buldu, geçiyor. Dolayısıyla olağanüstü bir risk oluşturuyor bizim için. 700 milyon doları aştı mültecilere yaptığımız yardım. Bunu, uluslararası toplumun bu konudaki duyarsızlığını da ifade etmek için söylüyorum. Yoksa Suriye halkıyla kader birliği yapmış bir ülke olarak, halk olarak, biz her zaman Suriye için her türlü fedakarlığı yapmaya hazırız.”

Suriye’deki gelişmelerin Türkiye açısından güvenlik riski taşıdığına işaret eden Davutoğlu, “Hem Esad rejiminin sınırlarımızdaki şehirlere yönelik scud füzeleriyle yaptığı saldırılar, birkaç kez sınırımızı ihlal edecek şekilde yürüttüğü operasyonlar dolayısıyla bir güvenlik riski var hem de Esad rejiminin şu veya bu şekilde çökme ihtimali söz konusu olduğunda doğabilecek kaotik durumla ilgili güvenlik sıkıntılarımız var” ifadelerini kullandı.

Davutoğlu, krizin başından itibaren Suriye yönetiminin halkına karşı şiddet uygulamaması ve halkı Türkiye sınırlarına yığacak şekilde baskı uygulamaması için telkinde bulunduklarını dile getirerek, Türkiye’nin, komşu ülke olarak Suriye halkının çektiği sıkıntıları paylaşacağını, bunun yanı sıra kendi güvenlik gerekleri olduğunda tedbiri almaktan çekinmeyeceğini söyledi.

Uluslararası toplumun yapması gerekeni, “Bir an önce kanın durdurulması ve Suriye halkının iradesinin şekilleneceği şartların Suriye’de gerçekleşmesinin önünün açılmasını temin etmek” şeklinde tanımlayan Davutoğlu, “Nihai kertede, Suriye, Suriye halkına aittir. Ne diğer ülkelere aittir ne de Beşar Esad’ın şahsi mülküdür. Suriye halkı kendi geleceğini tayin edecek imkanlara kavuşturulmalıdır. Bu yönde atılacak her adımda da Türkiye aktif olarak yer almaya hazırdır” değerlendirmesinde bulundu.

Suriye’nin Dostları Grubu çekirdek toplantısı

İstanbul’da 20 Nisan’da yapılması planlanan Suriye Halkının Dostları Grubu’nun çekirdek toplantısından somut beklentisi sorulan Davutoğlu, Türkiye’nin her türlü yöntemi kullanarak, Suriye’de “insanlık trajedisi”çıkmaması için elinden geleni yaptığını söyledi.

Davutoğlu, Suriye’de 1 milyonu aşkın insanın mülteci durumunda olduğunu, 3 milyonu aşkın insanın Suriye içinde yerlerinden edildiğini, Türkiye’deki kamplarda son 2 yıl içinde evini, köyünü tanımadan doğan 3 bin çocuk bulunduğunu kaydederek, “Bütün samimiyetimizle Suriye krizinin nasıl aşılacağı konusunu ele alıyoruz. Beklentimiz de ortak bir tavır şekillendirebilmek için bir zemin oluşturmaya çalışmak. Bu konuda Rusya ile de bütün diğer ilgili taraflarla da istişarelerimizi derinleştirerek devam ettireceğiz” dedi.

‘Ortadoğu’nun kimyasal ve nükleer silahlardan arındırılması nihai hedef olmalı’

Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, bir soru üzerine, “Ortadoğu’nun Nükleer Silahlardan Arındırılması Konferansı”nın yapılamamasının üzüntü verici olduğunu ifade ederek, “Ortadoğu’nun, kimyasal ve nükleer silahlardan arındırılması”nın nihai hedef olması gerektiğine dikkati çekti.

Davutoğlu, “Hiçbir ülke de hangi gerekçeyle olursa olsun bunun istisnası olarak görülmemelidir. İran nükleer programı konusunda uluslararası toplumun gösterdiği çabaya hep destek verdik. Aynı kuralların İsrail için de geçerli olması gerekir. Bölgede hiçbir ülkenin ayrıcalığının olmaması gerekir. Bunun da yolu, uluslararası konvansinyonla Ortadoğu’nun nükleer silahlardan arındırılmış bölge ilan edilmesidir. Bu, Ortadoğu barışına da katkıda bulunacak bir gelişmedir. Türkiye, bu konuda atılacak her adımı destekleyecektir” diye konuştu.

Rusya ile ortak kültürel merkezler kurulması anlaşmasının Türkiye’de onaylanma sürecinde olduğuna değinen Davutoğlu, gecikmenin sebebinin parlamentonun çalışmasındaki yoğunluktan kaynaklandığının altını çizdi.

Kıbrıs’ın doğal kaynaklarının bütün Kıbrıslılar’a ait olduğunu belirten Davutoğlu, doğal kaynakların bulunması veya geliştirilmesinin, yeni bir çözüme imkan sunan çerçeve oluşturduğunu, bu tür durumlarda ilgili tarafların bir araya gelmesi ve kaynakları etkin kullanma iradesi göstermesinin barışı teşvik edeceğini söyledi.

Kaynak: Cumhuriyet

Leave A Response »

Time limit is exhausted. Please reload the CAPTCHA.