AVRUPA’DAKİ SORUNLAR: AVRUPA’NIN KALBİ BELÇİKA KÖTÜ DURUMDA

upa-admin 26 Ağustos 2012 5.780 Okunma 0
AVRUPA’DAKİ SORUNLAR: AVRUPA’NIN KALBİ BELÇİKA KÖTÜ DURUMDA

Belçika şu an Avrupa Birliği’nin ev sahibi ve kalbi durumunda. Lakin bu ülke bölünme ile karşı karşıya. Belçika’nın Flaman nüfusun yoğun olan kuzeyi -tıpkı İtalya’nın kuzeyi gibi- ülkenin daha az zengin güneyini finanse etmek istemiyor. Dünyanın bir çok yerinde görüldüğü gibi, esasen zengin olanlar ayrılmak istiyor. Halbuki “Avrupa”, “Avrupalılık” ve “Avrupa Birliği” bundan başka anlama geliyordu. Şövalyelik ilkeleri üzerine kurulan AB, “hepimiz birimiz, birimiz hepimiz için” şiarıyla bir “dayanışma bloku” idi. “Bütünleşmek” esastı.[1]  Avrupa Birliği’ne ev sahipliği yapan ülkenin bu durumda olması Avrupa Birliği’nin bu anlayışına ters istikamette.

Belçika’da yaşanacak bir bölünme Avrupa Birliği’nin siyasi amacından vazgeçmesine hatta ekonomik entegrasyonun bile dağılmasına varacak sorunlara yol açabilir. Belçika’da yaşanan bölünme gerçeği Avrupa’nın diğer ülkeleri içinde geçerlidir.  Danimarka, Büyük Britanya, İspanya ve İtalya gibi ülkeler de bölünmeyi tartışıyor. Grönland Danimarka’dan ayrılmak istiyor. Büyük Britanya İskoçya’yı tutmaya çalışıyor. İspanya Bask ve Katalan bölgelerinin ayrılmasını istemiyor. İtalya’da Korsika ve Güney Tirol sorunları varlığını sürdürüyor.[2] Belçika bölünürse geçmişte Doğu ve Orta Avrupa’da yaşanan bölünmeler Batı Avrupa ülkeleri için de geçerli olabilir.

Belçika üç bölgeden oluşmaktadır. Kuzeyde Flamanca konuşan Flaman bölgesi, güneyde Fransızca konuşan Valon bölgesi ve Brüksel bölgesi. Belçika bilindiği üzere Haziran 2010’dan bu yana geçici hükümetle yönetilmekteydi. Haziran 2010’daki seçimlerde ayrılma yanlısı Yeni Flaman İttifakı (N-VA) kuzeyde oyların yaklaşık yüzde 28’ini alarak birinci olmuş, güneyde de Sosyalist Parti oyların yaklaşık yüzde 38’ini alarak yine birinci olmuştu. Bundan sonraki dönemde, hem de 8 ayrı koalisyon denemesine rağmen, Yeni Flaman İttifakı’nın uzlaşmaz tutumu nedeniyle bir türlü hükümet kurulamamıştı. Bu dönemde ülkede ayrılık sinyalleri çalmaya başlamış, ancak zengin başkentin konumundan dolayı gerçekleştirilememişti. Peki hükümet nasıl kurulabilmişti? Süreç, uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Standard & Poor’s’un (S&P) geçtiğimiz günlerde Belçika’nın kredi notunu AA+’dan AA’ya indirmesiyle başlamış, bunun üzerine koalisyon çalışmalarına hız verilmiş ve Elio Di Rupo 6 partili koalisyon hükümeti kurmayı başarabilmişti. Flaman ve Valon Sosyalistler, Hıristiyan Demokratlar ve Liberallerden oluşan bu yeni hükümet, kuzeyin en güçlü partisi N-VA’yı dışarıda bırakmıştı.[3]

Uzunca bir süre hükümet krizi aşılamayınca, insanlar da farklı çözüm yolları üzerinde kafa yormadan edemiyorlardı. En ilginçlerinden bir tanesi Flaman gazetelerin ortaya attığı “Büyük Hollanda Birliği” önerisine vatandaşların tepkisi olmuştu. Kamuoyu yoklamasına katılan yaklaşık 10 bin Flaman’ın çoğunluğu bağımsız bir Flamanya’dan yana olduklarını ve Hollanda ile birleşmek istemediklerini duyurmuştu. Anverslilerin yüzde 55’i Birleşik Hollanda’ya karşı olduğunu belirtirken, Limburg’daki Flamanların daha fazlası Hollanda’ya karşı. Buna karşılık ülkenin parçalanması halinde Valonların Fransa ile birleşmesi gerektiği görüşü Flamanlara daha cazip geliyor.

Kuzey ve Güney komşuları da kendilerince tartışmalara katılmışlardı. Hollandalıların yüzde 80’i Flaman bölgesinin Hollanda’ya dahil edilmesi fikrine sıcak bakıyor. Altı Hollandalıdan birisi Flamanlara kucak açmaya hazır olduğunu ve Birleşik Hollanda’nın her iki topluma da faydalı olacağı kanaatinde. Fransızlar da Belçika’nın Valon bölgesine karşı pek soğuk durmuyor. Kuzeydeki Fransızların yarısından fazlası Belçika’nın bölünmesi halinde Valon bölgesinin Fransa’ya dahil edilmesinden yana olduğunu açıkça ifade ediyor.[4]

Belçika’da bu şekilde sorunlar devam ederse Avrupa Birliği’nin kaderi de uçurum kenarında olacaktır. Olası bir ayrıklık Avrupa Birliği’ni de parçalanma noktasına getirecektir, Avrupa Birliği olmazsa birlik içinde olan ülkelerde parçalanma başlayabilir. AB’de içinde yaşanan ekonomik kriz bu durumun üstünü örtmüş durumdadır. Lakin yöneticilerin bu örtüyü kaldırma cesareti olmazsa, gelecekte hiç istenmeyen durumlarla karşılaşabilir. Irkçılık ve ayrılıkçılık Avrupa ülkelerinin karşı karşıya oldukları en önemli ve ciddi bir sorundur. Bu sorun çözülmezse yıllardır uğraştıkları barış içinde birleşik bir Avrupa projesi yok olacaktır. Tabii bu sorunların temelinde ekonomi yatmaktadır, fakat ekonomi düzeltilse bile bu sorunlar bitmeyecek, sadece göze çarpmayacak ya da gizlenecektir. Bu sorunların kökten çözülmesi gerekmektedir. Burada en başta siyasilere, yöneticilere ve halka çok büyük iş düşmektedir. Eğer geçmişteki karanlığı tekrar yaşamak istemiyorlarsa tabiri caizse taşın altına ellerini sokmak mecburiyetindedirler.

Elio Di Rupo’nun zengin Flaman bölgesini bu koalisyondan uzak tutuyor olması bu hükümetin ülke genelindeki popülaritesini ve meşruiyetini azaltmakta. Elio Di Rupo uzlaşmacı kişiliğiyle bunu sağlamaya çalışsa da, Flemanca konuşamayan bir Başbakana kuzeyin çok da fazla güvenemeyeceği aşikar (Elio Di Rupo İtalyan asıllıdır genellikle de Fransızca konuştuğu için Flemenkler tepki göstermektedir). Zira son kamuoyu yoklamaları da ayrılık yanlılarının sayısının gün geçtikçe arttığını gösteriyor. Ancak uluslararası ortam Elio Di Rupo’nun elini kuvvetlendiriyor. Çünkü Belçika’da ciddi bir şekilde ekonomi sallanıyor ve bunun üstesinden gelebilmenin tek yolu olan kemer sıkma önlemlerini uygulayabilecek güçlü bir hükümete ihtiyaç duyuluyor.[5] İleriki zamanlarda Elio Di Rupo’nun bu krizi aşıp aşamayacağını göreceğiz.

Belçika ve AB liderleri bu sorunla yüzleşemezse aynı kaderi Britanya, Danimarka, İtalya ve İspanya da yaşayabilecektir. Bazı ülkelerde siyasi tutumdan dolayı bölünmeler de olabilir. Arkasından var olan ekonomik entegrasyon dağılma tehlikesiyle karşı karşıya kalacaktır ve belki de dağılabilir de.

 

Murat ÇİÇEK/UPA Eskişehir Anadolu Üniversitesi Temsilcisi

KAYNAKLAR

[1] “Yere Düşen Kristal Vazo Gibi” başlıklı haber, 06.10.2010, Diplomatik Gözlem, Erişim Adresi: http://www.diplomatikgozlem.com/TR/belge/1-5220/yere-dusen-kristal-vazo-gibi.html.

[2] ] “Yere Düşen Kristal Vazo Gibi” başlıklı haber, 06.10.2010, Diplomatik Gözlem, Erişim Adresi: http://www.diplomatikgozlem.com/TR/belge/1-5220/yere-dusen-kristal-vazo-gibi.html.

[3] Onur HAZNEDAR, ATAUM e-bülten Aralık 2011 sayısı, Ve Mutlu Son!, syf. 14.

 [4] “Belçika Parçalanmayla Karşı Karşıya” başlıklı haber, cagdasanil.blogcu.com, Erişim Adresi: http://cagdasanil.blogcu.com/belcika-parcalanmayla-karsi-karsiya/2607580.

[5] Onur HAZNEDAR, ATAUM e-bülten Aralık 2011 sayısı, Ve Mutlu Son!, syf. 15.

Leave A Response »

Time limit is exhausted. Please reload the CAPTCHA.