KÜRESEL EKONOMİDE KORONA VİRÜSÜ ETKİSİ

upa-admin 27 Mart 2020 18.881 Okunma 0
KÜRESEL EKONOMİDE KORONA VİRÜSÜ ETKİSİ

Dünyada hızla yayılan korona virüsü salgını durdurulamaz bir boyuta ulaştı. Dünya Sağlık Örgütü’ne (WHO) göre, salgının yeni merkezi Avrupa. İlk başlarda Çin’de etkisini gösteren bu salgın, henüz daha bu denli büyük bir kapsam ve hızda yayılmamışken bile, bu konuda üretilen birçok siyasi ve ekonomik komplo teorisi salgından bile hızlı olarak dünya kamuoyuna yayıldı. Öyle ki, Çinli bir yetkili bu konuda Amerikalı bilimadamları ve Amerikan Ordusu’nu suçlarken, bazı diğer komplo teorilerinde de Çinlilerin bu salgını kendilerinin ortaya çıkardığı görüşü işlendi. Zaman, bu teorilerin gerçekliğini kanıtlar mı hep birlikte şahit olacağız. Ancak şurası bir gerçek ki; salgının etkisiyle bazı ülke ekonomileri başta olmakla küresel ekonomide çoktan kırmızı alarm verildi bile. Küresel ekonomilerin korona virüsü ile mücadeledeki kaybı oldukça büyük olacağa benziyor.

Korona virüsü salgını Aralık 2019’da ilk olarak Çin’de Wuhan şehrinde ortaya çıktığında, Çin, büyük bir insani ve siyasi krizle karşı karşıya kaldı. Salgının çıkış noktası olan bu ülke, tarihin en büyük karantinasına şahit oldu. 50 milyon insan karantina altında yaşadıkları şehirleri ve hatta evlerini bile terk edemez haldeydi. Birçok ülke Çin ile olan uçuşlarını durdurmak zorunda kaldı. Çin’e yapılan ziyaretler ve Çin vatandaşlarının yapacakları ziyaretler neredeyse tam anlamıyla yasaklandı. Üretim de ülkede tam anlamıyla durdu ve Çin ekonomisi büyük bir krizle karşı karşıya kaldı.

Şimdilerde ise Çin’de hayat normale dönmeye başladı. Salgını kontrol altına almaya başlayan Çin’de, hiç vaka görülmeyen günler yaşanmaya başladı. Ancak her ne kadar salgın Çin’de kontrol altına alınsa da, dünya genelinde ne yazık ki bu durum söz konusu değil. Uzmanlar, korona virüsü salgınının Çin’de yaratacağı ekonomik tahribatın boyutu üzerine kafa yorarken, salgın bir anda tüm dünyayı etkisi altına aldı ve daha büyük bir ekonomik krizle karşı karşıya olduğumuz gün yüzüne çıktı.

Geçen dört ay içerisinde korona virüsü salgını tüm dünyada 416.686 civarında kişiye bulaştı ve 18.589 insanın ölümüne yol açtı.[1] Salgını kontrol altına almak ve sağlık sistemlerini ayakta tutabilmek adına birçok ülke bir dizi önlemler almaya başladı. Karantinalar, sokağa çıkma yasakları, geçici olarak kapatılan iş yerleri, iptal edilen toplu etkinlikler, seyahatler, spor müsabakaları, konserler ve akademik faaliyetler… Elbette bu önlemlerle birlikte gelen de ekonomik kayıplar… Küresel büyümeyi aylar önce yüzde 3 seviyesinde tahmin eden uluslararası kuruluşlar, bu oranı yüzde 1,2-2,4 aralığına kadar çekti. Uzmanlar, borçların ödenemeyeceğinden ve bankaların batık kredilerinin çığ gibi büyüyeceğinden korkuyorlar.[2]

Bazı otoritelere göre, dünya, İkinci Dünya Savaşı’ndan bu yana yaşanılan en büyük krizle karşı karşıya. Uluslararası Para Fonu (IMF), içinde bulunduğumuz dönemi, 2008 küresel finansal krizinden ve diğer salgınlardan bile daha kötü olarak nitelendiriyor. Çok daha büyük bir krizle karşı karşıya olduğumuz yönünde açıklamada bulunan IMF, küresel salgının yaratacağı tahribatla mücadele için 50 milyar dolar ayırdığını duyurdu. Benzer şekilde, Dünya Bankası (WB) da 12 milyar dolarlık başlangıç paketini kullanıma sundu.[3] 2020 ekonomik küresel büyüme tahminlerini şimdiden birçok kuruluş açıkladığı raporlarla düşürdü. OECD (Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü) de, Çin için daha önce açıkladığı 5,7 büyüme yüzdesini 4,9’a düşürdü. Aynı kuruluş, küresel büyüme tahminini ise yüzde 2,9’dan 2,4’e düşürdü.[4] Bloomberg Economics, Çin’de büyümedeki gerilemenin nedenini, salgınla birlikte otomobil satışlarındaki yüzde 80’lik düşüşe ve havayolu yolcu trafiğinin yüzde 85 oranındaki azalmasına bağlıyor. Aynı kuruluş, 2020 küresel büyüme için tahminlerini salgından önce yüzde 3,1 seviyesinde açıklamıştı. Ancak salgın sonrasında büyümenin yüzde 2,3’e gerileyeceği öngörülüyor.

2020 küresel ekonomik büyüme tahminleri

Dünyanın en büyük ekonomisi Amerika Birleşik Devletleri ise, borsalarında uzun zamandır görmediği en büyük düşüşleri yaşadı. Amerikan hisseleri geçtiğimiz günlerde 2 trilyon dolar, küresel hisse senetleri ise 6,3 trilyon dolar değer kaybetti. Dünya Sağlık Örgütü (WHO), Avrupa’dan sonra salgının yeni merkezinin Amerika olacağını öngörüyor. Amerika sınırları içerisinde görülen vakalar ise New York City’nin salgının yeni merkezi olabileceği yönündeki tahminleri güçlü kılmakta. Görülen şu ki; dünyanın en büyük ekonomisini ilerleyen günlerde oldukça zor günler bekliyor. Hatta Moody’s, 2020 büyüme tahminlerini ABD için yüzde 1,7’den yüzde 1,5’e çekti. Çin için ise yüzde 5,2’den yüzde 4,8’e, dünyanın en büyük 20 ekonomisi (G-20) için de yüzde 2,4’ten yüzde 2,1’e çekti. Oxford Economics’e göre ise, ekonomik kısıtlama ya da kapatma kararlarının orantısız olması durumunda virüsün neden olduğu panik de küresel ekonomideki zayıflama da artabilir.[5]

Korona virüsü salgınına karşı alınan önlemler, salgının yayılmasını durdurmak için ne kadar önem arz etse de, yaratacağı ekonomik tahribat içinde önlem almakta oldukça önemli. Nitekim Capital Economics gibi kuruluşlar, salgının dünya ekonomisine maliyetinin 280 milyar dolar olabileceği tahmininde bulunuyor. Salgının ortaya çıktığı Çin’de her ne kadar hayat normale dönse de, salgının neden olduğu ekonomik tahribata karşı yeni bir mücadele dönemi başlamış durumda. Salgının yeni merkezi Avrupa’da, başta İtalya olmak üzere tüm ülkelerde de oldukça sıkıntılı günler yaşanmakta. Tüm ülkelerde salgına karşı alınan önlemler, karantina halleri, neredeyse tüm sektörlerde etkisini gösteriyor. Bankacılık ve enerji gibi birçok sektör için kırmızı alarm durumuna geçildi bile.

İtalya, korona virüsü vakaları ve ölümler dikkate alındığında Çin’in bile çok daha ötesinde bir tehlikeyle karşı karşıya. Ülkede sağlık sektörü çökmüş vaziyette ve dünyanın 8. büyük ekonomisi olan İtalya’da tüm şirketler kapanmış, üretim tam anlamıyla durma noktasına gelmiş durumda. İtalya’da salgının Çin’de yarattığı ekonomik tahribattan çok daha büyük bir tahribat söz konusu. İtalya’da yakın bir gelecekte nakit sıkıntısı çeken kurumlar ve kişilerin banka kredilerini geri ödeyemez hâle gelmesi bekleniyor. Korona virüsü salgını Çin’de başlamış olmasına rağmen, uzmanlara göre neden olduğu ekonomik tahribatla birlikte yaşanacak olan küresel kriz asıl olarak İtalya’da başlayıp tüm dünyaya yayılabilir.

Dünya üzerinde salgının görüldüğü ülkeler, salgının yayılmasını durdurmak için bir dizi önlemler alırken, salgının yaratacağı ekonomik tahribatın önüne geçebilmek adına da geniş bütçeli ekonomik paketleri, hem halklarının mağdur olmaması, hem de ekonomilerinin ayakta kalması adına kullanıma sundu. Avrupa Birliği’nin en büyük ekonomisi olan Almanya, 750 milyar euroluk bir teşvik paketine onay vererek, 2013 yılından bu yana ilk defa borçlanmış oldu. Fransa Maliye Bakanlığı, şirketleri ve çalışanları desteklemek amacıyla 45 milyar euro değerinde yardım paketi açıklamış, bunun devamının da geleceğini bildirmişti. ABD Kongresi ise, sarsıntıya uğrayan ekonominin resesyona girmesini önlemek amacıyla 2 trilyon dolar büyüklüğündeki teşvik paketinde uzlaştı. Çin Merkez Bankası, bankaların kullandırabileceği kredi miktarını toplamda 65 milyar euro arttırdı ve banka rezerv gereksinimlerini düşürdü. Türkiye ise, salgının yarattığı zararı karşılamak için 14, 3 milyar euro değerinde bir teşvik paketi açıkladı.[6]

Dünyanın ne kadar büyüyeceğine dair yapılan tahminler, birçok kıyamet senaryosunu da beraberinde getiriyor. Gelecekte bizi bekleyen günler ise hangi senaryoyu karşımıza getirir bilinmez. Görünen şu ki, küresel ekonominin korona virüsü kaybı şimdiden en az hastalık kadar korku ve panik yaratmış durumda. Dünya ise, bir çok alanda zorlu bir sınavla karşı karşıya… Böyle zamanlarda salt ekonomiyi düşünen yaklaşımların kriz dönemlerinde geçersiz kaldığını görmek ve bu nedenle sağlık sektöründeki ar-ge faaliyetlerini desteklemek son derece önemli. Ayrıca, devletler arasında yardımlaşma ve işbirliği de kaçınılmaz olarak gerekli. Öyle ki, bu virüsle mücadele için bir aşı (ilaç) bulunduğunda, devletlerin bunu birbirleriyle paylaşmaları sayesinde, küresel barış ve istikrar için de bir adım atılabilir.

 

Mehmet İMAL

 

Kaynakça

  • DW
  • OECD
  • The Independent
  • World Health Organization

 

[1] World Health Organization.

[2] Gökçen Tuncer, “6 başlıkta küresel ekonominin korona virüs kaybı”, Independent Türkçe.

[3] Gökçen Tuncer, “6 başlıkta küresel ekonominin korona virüs kaybı”, Independent Türkçe.

[4] OECD Mart 2020 Raporu, https://www.oecd.org/economic-outlook/.

[5] Gökçen Tuncer, “6 başlıkta küresel ekonominin korona virüs kaybı”, Independent Türkçe.

[6] DW.

 

Leave A Response »

Time limit is exhausted. Please reload the CAPTCHA.