BUSINESS READY 2024: TESPİTLER VE ÇIKARILMASI GEREKEN DERSLER

upa-admin 21 Ekim 2024 193 Okunma 0
BUSINESS READY 2024: TESPİTLER VE ÇIKARILMASI GEREKEN DERSLER

Giriş

Dünya Bankası Grubu, dünya genelindeki iş ve yatırım ortamlarını değerlendirmek ve bu ortamları geliştirmek için reform önerileri sunmak amacıyla Business Ready 2024 raporunu yayımladı. Ülkelerin iş ve yatırım ortamlarını değerlendiren kapsamlı bir çalışma sunan rapor, iş dünyasını etkileyen düzenleyici çerçeve, kamu hizmetleri ve operasyonel verimlilik gibi temel unsurları ele alırken; modern ekonomiler için önemli olan dijitalleşme, çevresel sürdürülebilirlik ve cinsiyet eşitliği gibi kesişen temaları da kapsıyor.

Business Ready 2024 raporu, ülkelerin iş dünyasının ihtiyaçlarına nasıl yanıt verdiği, düzenleyici çerçevelerinin etkinliği, kamu hizmetlerinin kalitesi ve işletmelerin operasyonel verimliliği gibi unsurları derinlemesine inceliyor.

Raporda yer alan değerlendirmeler, iş yapma kolaylığı ve sürdürülebilir kalkınma hedeflerine ulaşma açısından ülkelerin performanslarını kıyaslamaya olanak sağlıyor. Dolayısıyla, raporun amacı, sadece iş dünyasını büyütmek ve geliştirmek değil, aynı zamanda sosyal, çevresel ve toplumsal faydayı da gözeten bir ekonomik yapı oluşturulmasına rehberlik etmektir.

Sürdürülebilirlik ve sosyal adalete dayalı bir ekonomi önem arz ediyor

Business Ready 2024, daha önceki Doing Business raporundan farklı olarak daha geniş bir perspektif sunarak yalnızca iş yapma kolaylığına değil, aynı zamanda sürdürülebilirlik ve sosyal adalete dayalı bir ekonomik modelin nasıl geliştirilebileceğine odaklanıyor. Rapor hem gelişmiş, hem de gelişmekte olan ülkeler için kapsamlı bir değerlendirme sunar ve bu ülkelerde iş ve yatırım ortamlarının daha rekabetçi ve sürdürülebilir hâle gelmesi için politika yapıcılara rehberlik eder.

Raporda üç ana konu ön plandadır: düzenleyici çerçeve, kamu hizmetleri ve operasyonel verimlilik. Bu üç alan, bir işletmenin kurulumundan itibaren yaşam döngüsü boyunca karşılaştığı zorlukları ve fırsatları ele alır.

Düzenleyici çerçeve, işletmelerin yasal düzenlemelere uyum sağlama süreçlerini belirler. İyi işleyen bir düzenleyici çerçeve, işletmelerin faaliyetlerini kolaylaştırırken, toplumsal ve çevresel faydayı da göz önünde bulundurur. İş kurma süreçlerinin basit ve hızlı olması, iş yapma ortamını iyileştirir ve girişimciliği teşvik eder. Aynı zamanda yasal düzenlemelerin uygulanabilirliği ve öngörülebilirliği, işletmelerin uzun vadeli plan yapabilme kapasitesini artırır. Raporda, Singapur ve Estonya gibi ülkeler bu alanda başarılı örnekler olarak öne çıkıyor.

Kamu hizmetleri, iş dünyasının faaliyetlerini sürdürebilmesi için gerekli olan altyapı, dijital hizmetler ve kamu-özel sektör iş birliklerini içerir. Elektrik, su, ulaşım ve internet gibi altyapı hizmetlerinin kalitesi, işletmelerin verimliliğini doğrudan etkiler. Dijitalleşme ise kamu hizmetlerine erişimi hızlandırarak bürokratik süreçleri azaltır ve işletmelerin zaman ve maliyet tasarrufu sağlamasına yardımcı olur. Özellikle dijitalleşmede öncü olan Estonya, tüm kamu hizmetlerini çevrim içi sunarak iş dünyasına büyük kolaylıklar sağlamaktadır. Gelişmekte olan ülkelerde ise altyapı eksiklikleri ve dijital hizmetlere erişim sorunları işletmelerin operasyonel verimliliğini olumsuz etkileyebilmektedir.

Operasyonel verimlilik, işletmelerin düzenleyici çerçevelere ve kamu hizmetlerine uyum sağlama süreçlerindeki etkinliğini ifade eder. Bürokratik süreçlerin karmaşık ve uzun olması, işletmelerin verimliliğini düşürür. Bu nedenle bürokratik engellerin azaltılması ve dijital hizmetlerin yaygınlaştırılması, operasyonel verimliliği artırmanın en önemli yollarından biridir. Singapur ve Estonya gibi ülkeler, operasyonel verimlilik açısından dünyada en yüksek puan alan ülkeler arasındadır.

Genel olarak Business Ready 2024 raporu, ülkelerin iş yapma kolaylığını iyileştirmek için reformlar yapması gerektiğini vurgularken, aynı zamanda dijitalleşme, çevresel sürdürülebilirlik ve cinsiyet eşitliği gibi modern ekonomilerin karşılaştığı önemli zorlukları da ele alır. Bu unsurlar kuşkusuz bir ülkenin sadece iş dünyası için değil, toplumun genel refahı ve çevreye duyarlılığı açısından da sürdürülebilir bir kalkınma modeline katkıda bulunmasını sağlayacak niteliktedir.

Türkiye ekonomisi için çıkarılacak dersler neler?

Business Ready 2024 raporunun genel çerçevesine dayanarak Türkiye ekonomisi için çeşitli önerilerde bulunabiliriz. Raporda, iş yapma kolaylığı, düzenleyici çerçeveler, kamu hizmetlerinin kalitesi ve operasyonel verimlilik gibi alanlarda yapılan değerlendirmeler, Türkiye gibi gelişmekte olan ekonomiler için rehber niteliğindedir. Türkiye’nin iş ve yatırım ortamını iyileştirmek için şu öneriler geliştirilebilir:

1. Bürokrasinin azaltılması ve iş yapma kolaylığının artırılması

Türkiye’de iş kurma ve işletme süreçlerinde karşılaşılan bürokratik engellerin azaltılması, yatırım ortamını daha cazip hâle getirebilir. Rapor, iş yapma kolaylığının özellikle yeni girişimler ve küçük işletmeler için kritik olduğuna dikkat çekiyor. Türkiye’de iş lisansı alma ve ticari izin süreçlerinin dijitalleştirilmesi ve hızlandırılması, girişimciliği teşvik edecek ve kayıt dışı ekonomiyi azaltacaktır.

2. Kamu hizmetlerinin dijitalleştirilmesi ve etkinleştirilmesi

Türkiye’de son yıllarda kamu hizmetlerinin dijitalleşmesine yönelik önemli adımlar atılmış olsa da bu sürecin hızlandırılması gerekiyor. Özellikle vergi ödemeleri, lisans başvuruları ve ticari işlemler gibi alanlarda dijitalleşme oranının artırılması, işletmelerin operasyonel verimliliğini artırabilir. Dijital hizmetlere erişimin yaygınlaştırılması ve bu hizmetlerin kullanıcı dostu hâle getirilmesi, işletmelerin devletle olan ilişkilerini kolaylaştırır ve maliyetlerini düşürür.

3. Altyapı yatırımlarının artırılması

İş dünyasının verimli bir şekilde faaliyet gösterebilmesi için elektrik, su, ulaşım ve özellikle internet gibi altyapı hizmetlerinin kaliteli ve kesintisiz bir şekilde sağlanması gerekir. Türkiye’de bazı bölgelerde altyapı hizmetlerinde iyileştirmeye ihtiyaç duyuluyor. Özellikle ulaşım ve lojistik altyapısının güçlendirilmesi, hem yerli işletmelerin üretim maliyetlerini düşürecek hem de yabancı yatırımcılar için Türkiye’yi daha uygun bir hedef hâline getirecektir. Sabit internet hızında 106, mobil internet hızında 58. sırada olan Türkiye, fiber internet kullanımında 38 OECD ülkesi arasında 26. sırada yer alırken, dijitalleşen dünyada söz sahibi olmasını bekleyemeyiz.

4. Düzenleyici çerçevelerin sadeleştirilmesi

İş dünyasında düzenleyici çerçevelerin öngörülebilir ve uygulanabilir olması, işletmelerin uzun vadeli plan yapabilmesini sağlar. Türkiye’de düzenlemelerin zaman zaman karmaşık ve sık değişen yapısı, işletmelerin bu düzenlemelere uyum sağlama süreçlerini zorlaştırır. Bu nedenle düzenleyici çerçevelerin sadeleştirilmesi ve yasal uyum süreçlerinin kolaylaştırılması, işletmelerin iş yapma kapasitesini artıracaktır. Özellikle işçi hakları ve çevre düzenlemeleri gibi alanlarda dengeleyici bir yaklaşım izlenmelidir.

5. Çevresel sürdürülebilirlik ve yeşil ekonomi yatırımları

Raporun çevresel sürdürülebilirlik vurgusu, Türkiye’nin yeşil ekonomi hedeflerini güçlendirme ihtiyacını öne çıkarıyor. İklim değişikliği ile mücadele kapsamında, enerji verimliliğini artıran yatırımların ve çevre dostu teknolojilerin teşvik edilmesi hem çevresel fayda sağlayacak hem de uzun vadede iş dünyasının rekabet gücünü artıracaktır. Yenilenebilir enerji yatırımlarının artırılması ve yeşil altyapı projelerine öncelik verilmesi, sürdürülebilir kalkınma açısından kritiktir.

6. Cinsiyet eşitliği ve kadın iş gücüne katılımının artırılması

Cinsiyet eşitliği, Türkiye’nin ekonomik büyüme potansiyelini artırmak için üzerinde durulması gereken önemli bir konudur. Kadın iş gücüne katılım oranının artırılması ve iş dünyasında daha fazla fırsat eşitliği sağlanması, iş gücü verimliliğini artırır. Eğitim, iş hayatı ve girişimcilik alanlarında kadınlara yönelik teşvik programlarının geliştirilmesi, iş dünyasında çeşitliliği ve inovasyonu artıracaktır.

7. Kamu-özel sektör iş birliklerinin güçlendirilmesi

Altyapı projeleri ve kamu hizmetlerinin iyileştirilmesi için kamu-özel sektör iş birlikleri büyük bir öneme sahiptir. Türkiye; büyük altyapı projeleri için özel sektörle iş birliği yaparak, bu projelerin finansmanını ve uygulanmasını hızlandırabilir. Kamu-özel sektör iş birlikleri, teknoloji transferi ve bilgi birikiminin artırılmasına da katkı sağlayacaktır.

Raporun bize sunduğu gerçekler ne anlatıyor?

Business Ready 2024 raporunun sunduğu değerlendirmeler ışığında, Türkiye ekonomisi için yapılacak reformların her şeyden önce öngörülebilirliği, adaleti ve şeffaflığı sağlamaya yönelik olması, bunlara ek olarak bürokratik süreçlerin azaltılması, dijitalleşmenin hızlandırılması, altyapı yatırımlarının artırılması ve düzenleyici çerçevelerin sadeleştirilmesi üzerine yoğunlaşması gerektiğini söyleyebiliriz.

Ayrıca çevresel sürdürülebilirlik ve cinsiyet eşitliği gibi sosyal ve çevresel hedefler de Türkiye’nin uzun dönemde ekonomik büyümesini destekleyecek şekilde kalıcı çözümlerle ele alınmalıdır. Bu reformlar, Türkiye’nin iş yapma ortamını güçlendirecek ve ülkeyi hem yerli hem de yabancı yatırımcılar için daha cazip hâle getirecektir.

Kaynak: Tercüman

Prof. Dr. Oytun MEÇİK

Eskişehir Osmangazi Üniversitesi

Leave A Response »

Time limit is exhausted. Please reload the CAPTCHA.