ALMANYA’NIN YENİ HÜKÜMETİ: FRIEDRICH MERZ VE HÜKÜMETİN İLK ADIMLARI-I

upa-admin 07 Mayıs 2025 440 Okunma 0
ALMANYA’NIN YENİ HÜKÜMETİ: FRIEDRICH MERZ VE HÜKÜMETİN İLK ADIMLARI-I

Giriş

Berlin, 6 Mayıs 2025 tarihi, Almanya’nın siyasi sahnesinde önemli bir dönüm noktasına sahne oldu. Friedrich Merz, dramatik bir oylama sürecinin ardından Almanya’nın yeni Başbakanı (Şansölyesi) olarak seçildi. Ancak bu zafer, kolay elde edilmedi. İlk tur oylamada hükümeti kurmak için gerekli çoğunluğu sağlayamayan Merz, savaş sonrası Almanya tarihinde bir ilke imza atarak, kısa bir süreyle de olsa siyasi arenada dalgalanmalara yol açtı. İkinci turda ise 325 oyla çoğunluğu sağlayarak resmen görevine başlayan Merz, şimdi kırılgan bir koalisyonu yönetme ve Avrupa’nın ekonomik devini yeni bir rotaya taşıma sorumluluğunu üstlendi. Ancak bu, yalnızca bir seçimin değil, Almanya’nın geleceğini şekillendirecek bir hikâyenin başlangıcı.

İlk Tur: Tarihi Bir Tökezleme

6 Mayıs sabahı, Berlin’deki Federal Meclis (Bundestag), alışılmadık bir gerilimle doluydu. Hıristiyan Demokrat Birlik (CDU) lideri Friedrich Merz, Şubat 2025 federal seçimlerinde CDU/CSU ittifakını % 28,5 oyla zaferle taşımış ve Sosyal Demokrat Parti (SPD) ile koalisyon anlaşması imzalayarak hükümeti kurma görevini üstlenmişti. Koalisyon, 328 sandalyeyle mecliste sağlam bir çoğunluğa sahipti. Ancak gizli ilk tur oylaması, beklenmedik bir sürprizle sonuçlandı. Merz, ilk turda 310 oy alarak gerekli çoğunluk olan 316 oyu yalnızca 6 oy farkla kaçırdı. Bu, savaş sonrası Almanya’da bir Başbakan adayının ilk turda seçilememesi açısından tarihi bir an olarak kaydedildi.

Bunun ardından kulislerde hareketlilik başladı. Koalisyonun 328 sandalyesine rağmen 18 milletvekilinin Merz’e destek vermediği ya da çekimser kaldığı anlaşıldı. Reuters, bu durumun CDU/CSU veya SPD içindeki bazı vekillerin Merz’in muhafazakâr duruşuna duyduğu rahatsızlıktan kaynaklanabileceğini bildirdi ve “Merz’in ilk turdaki başarısızlığı, koalisyonun iç dinamiklerini sorgulatıyor” yorumunu yaptı. Finans piyasaları da bu belirsizliğe tepki verdi; DAX endeksi kısa süreli bir düşüş yaşadı. İlk turdaki bu yenilgi, Merz’in liderlik sınavının yalnızca başlangıcıydı.

İkinci Tur: Zaferin Tescil Edilmesi

Meclis, hızla ikinci tura geçti. Koalisyon liderleri, vekilleri bir araya getirmek için yoğun görüşmeler yaptı. İkinci turda, Merz, 325 oy alarak çoğunluğu sağladı ve Almanya’nın yeni Başbakanı olarak resmen seçildi. Aynı gün, Cumhurbaşkanı Frank-Walter Steinmeier tarafından atama belgesi verilen Merz, yemin ederek göreve başladı. The New York Times, bu anı, “Merz’in zorlu ama kararlı zaferi” olarak nitelendirdi. BBC ise, ilk turdaki başarısızlığın koalisyon içinde güven sorunlarına işaret ettiğini, ancak ikinci turdaki başarının Merz’e nefes aldırdığını yazdı.

Yemin töreni, Berlin’in serin Mayıs havasında gerçekleşti. Merz, konuşmasında birleştirici bir mesaj verdi: “Almanya, zor zamanlarda birlik olmayı bilir. Ekonomik gücümüzü yeniden inşa edecek, Avrupa’daki liderliğimizi pekiştireceğiz.” Ancak ilk turdaki 6 oyluk fark, koalisyonun kırılganlığını hatırlatıyordu. Euronews, Merz’in 325 oyla “rahat bir çoğunluk” elde ettiğini, ancak bu zaferin koalisyon içindeki çatlakları gizleyemediğini belirtti.

Yeni Hükümetin Yapısı: Bakanlar Kurulu

Merz’in liderliğindeki hükümet, CDU/CSU ve SPD arasında dengeli bir güç paylaşımıyla şekillendi. 9 Nisan 2025’te imzalanan 144 sayfalık koalisyon anlaşması, “Almanya İçin Sorumluluk” başlığıyla yeni kabinenin yol haritasını çiziyor. Aşağıda, Bakanlar Kurulu ve her bir ismin hikayesi yer alıyor.

Başbakan: Friedrich Merz (CDU)

69 yaşındaki Merz, iş dünyasından gelen deneyimli bir politikacı. Muhafazakâr duruşu SPD tabanında tartışma yaratırken, ekonomik reform vaatleri geniş bir kesimi etkiledi. Merz, Almanya’yı küresel sahnede yeniden lider pozisyona taşımayı hedefliyor.

Başbakan Yardımcısı ve Maliye Bakanı: Lars Klingbeil (SPD)

SPD’nin yükselen isimlerinden Klingbeil, sosyal adalet vurgusuyla tanınıyor. Maliye Bakanlığı’nı alarak koalisyonun sol kanadına güven aşıladı. Vergi indirimleri ve borç freni reformu, onun öncelikleri arasında.

Ekonomi ve İklim Koruma Bakanı: Katherina Reiche (CDU)

Enerji sektöründen gelen Reiche, ekonomik durgunluğu aşmak için elektrik fiyatlarını düşürme ve gaz santrali projelerine odaklanacak. İklim hedefleriyle ekonomik büyümeyi dengelemesi bekleniyor.

Dışişleri Bakanı: Johann Wadephul (CDU)

Transatlantik ilişkilerde deneyimli Wadephul, ABD ile ticaret gerilimlerini yönetmek ve AB’nin küresel etkisini arttırmakla görevli. İlk resmi ziyareti Paris’e planlandı.

İçişleri ve Yurt İşleri Bakanı: Alexander Dobrindt (CSU)

CSU’nun etkili ismi Dobrindt, göç politikalarında sert bir yaklaşım benimseyecek. Sınır kontrolleri ve sürgün politikaları, onun tartışmalı gündeminde.

Savunma Bakanı: Boris Pistorius (SPD)

Önceki hükümetten devam eden Pistorius, NATO’nun % 2 GSYİH savunma harcaması hedefini tutturmak için çalışacak. Ukrayna’ya destek, onun kilit sorumluluğu.

Adalet Bakanı: Stefanie Hubig (SPD)

Hukukçu Hubig, sosyal eşitlik ve yargı reformlarına odaklanacak. Göçmen haklarıyla ilgili tartışmalarda dengeli bir rol üstlenebilir.

Çalışma ve Sosyal İşler Bakanı: Baerbel Bas (SPD)

Bas, 2026’da asgari ücretin 15 avroya çıkarılmasını savunuyor. İşsizlik yardımı reformu, onun en zorlu sınavı olacak.

Dijitalleşme ve Ulaştırma Bakanı: Karsten Wildberger (CDU)

Teknoloji kökenli Wildberger, Almanya’nın dijital altyapısını modernize etmeyi hedefliyor. 5G ve ulaşım projeleri, onun portföyünde.

Bu kabine, CDU/CSU’nun ekonomi ve güvenlikteki ağırlığını, SPD’nin ise sosyal politikalar ve adaletteki etkisini yansıtıyor. Ancak Dobrindt’in göç politikaları gibi konular, koalisyon içinde gerilim yaratma potansiyeline sahip.

Koalisyonun Yol Haritası: Cesur Hedefler (Mi?)

Koalisyon anlaşması, ekonomik canlanma, savunma, göç ve iklim politikalarına odaklanıyor.

Başlıca hedefler:

Ekonomi: Düşük ve orta gelirli bireyler için vergi indirimleri, işletmeler için kurumlar vergisinin kademeli düşürülmesi ve 2025-2027 arası ekipman yatırımları için % 30 amortisman oranı. Elektrik fiyatları en az 5 sent düşürülecek.

Savunma: NATO hedeflerine ulaşmak için savunma harcamaları arttırılacak, gönüllü askerlik sistemi getirilecek, Ukrayna’ya destek sürecek.

Göç: Aile birleşimi 2 yıl askıya alınacak, Suriye ve Afganistan’a sürgünler başlayacak, sınır kontrolleri sıkılaştırılacak.

İklim: 2030’a kadar 20 GW gaz santrali kapasitesi oluşturulacak, karbon yakalama teknolojisi yasallaşacak.

Sosyal Politika: Çevresel sürdürülebilirlik arasında denge kurmayı hedefliyor. Ancak, bu politikaların uygulanması, koalisyonun iç dinamiklerine ve dış baskılara bağlı olacak.

Gelecek Projeksiyonları: Fırsatlar ve Riskler

Merz’in hükümeti, Almanya’yı ekonomik durgunluktan çıkarmak ve Avrupa’da liderliğini pekiştirmek için cesur adımlar atmaya hazırlanıyor. Vergi indirimleri ve enerji reformları, ekonomik büyümeyi canlandırabilir, ancak küresel ticaret gerilimleri ve ABD ile ilişkilerdeki belirsizlikler risk oluşturuyor. Göç politikaları, muhafazakâr tabanı memnun edebilir, ancak insan hakları savunucularından tepki çekebilir. Savunma harcamalarındaki artış, NATO müttefikleriyle uyumu güçlendirse de bütçe tartışmalarını alevlendirebilir.

Koalisyonun en büyük sınavı, iç farklılıkları yönetmek olacak. CDU/CSU’nun muhafazakâr çizgisi ile SPD’nin sosyal demokrat değerleri arasında gerilimler kaçınılmaz. Ayrıca, aşırı sağcı Almanya İçin Alternatif (AfD) partisinin % 18 oyla mecliste ikinci büyük grup olması, hükümete yönelik eleştirileri arttırabilir. AfD, Merz’in ilk turdaki başarısızlığını “hükümetin meşruiyet krizi” olarak nitelendirerek erken seçim çağrısı yaptı, ancak koalisyonun şimdilik istikrarı koruma şansı yüksek.

Sonuç: Yeni Bir Başlangıç

Friedrich Merz’in 6 Mayıs 2025’te Başbakan seçilmesi, Almanya için yeni bir dönemin kapısını araladı. İlk turdaki tarihi başarısızlık, koalisyonun kırılganlığını gözler önüne serse de ikinci turdaki zafer, Merz’e liderlik için bir fırsat sundu. Yeni hükümet, ekonomik reformlar, savunma modernizasyonu ve sıkı göç politikalarıyla iddialı bir gündem ortaya koyuyor. Ancak bu hedeflerin başarısı, Merz’in koalisyonu bir arada tutma yeteneğine ve küresel zorluklara karşı sergileyeceği dirence bağlı.

Merz’in hikâyesi, yalnızca bir seçimin değil, bir ulusun geleceğini şekillendirme çabasının öyküsü. Berlin’den yükselen bu yeni ses, Avrupa’nın ve dünyanın dikkatle izleyeceği bir liderlik sınavına işaret ediyor. Bu analiz yazımın devamı olan ikinci analiz yazımda yeni kurulan hükümetin Dış politikadaki öncelik konularını incelemeye çalışacağım.

Yusuf ERTUĞRAL

Leave A Response »

Time limit is exhausted. Please reload the CAPTCHA.