Ukrayna, Rus tarihi süresince imparatorluk stratejileri bağlamında büyük önem arz eden ve kontrol edilmesi gereken bir bölgedir. Batılı güçler ve özellikle ABD için ise Ukrayna’nın kaderi Rusların eline bırakılmayacak kadar değerli. Bu değerin asıl nedeni olarak ise Karadeniz havzasının güvenliği ile Rusya’nın Akdeniz’de manevra sahasını daraltma gösterilebilir. Sıcak gündemde Suriye üzerinde Rusya ve ABD’nin bilek güreşine tanık olunsa da, Ukrayna meselesi alttan kaynamaya devam ediyor. Çünkü Ukrayna’nın kontörlünü elinde tutan aktör, Avrasya coğrafyasına hükmedebilecek.
Ukrayna, Rus devletinin tohumlarının atıldığı ilk topraklardır.
Ukrayna’da Rusya ve Avrupa Birliği yanlıları arasında ayrılığın iyice derinleşmesiyle ülkede tam anlamıyla siyasi entegrasyonu sağlama olasılığı neredeyse kalmadı. Rusya’nın Kırım’ı ilhak etmesi ve en önemli deniz üslerinden biri olan Sivastopol limanında varlığını güçlendirmesinin meydana getirdiği tedirginlik, Karadeniz ve Akdeniz’in Batı nezdinde güvenliğini yakından ilgilendiriyor. Moskova için Ukrayna, Rus imparatorluğu tohumlarının atıldığı ilk topraklar ve imparatorluk stratejisinin ayrılmaz bir parçası. Çünkü Rusya’nın devlet stratejilerine göre Ukrayna olmaksızın Rusya tam anlamıyla otoriter bir uluslararası aktör olamaz. Rusya’nın Ukrayna’ya karşı hissettiği tarihsel bağlar aidiyet duygusunu da yoğunlaştırıyor.
Ukrayna, hem ABD, hem de Rusya için kritik geçiş yolları üzerindedir.
Tarihsel ve kültürel geçmişini Avrupa ve Asya’nın Kuzey Denizi, Karadeniz ve Pasifik ekseninde kuran Rusya, “Avrasyacılık” idrakiyle “güvenlik-istikrar-kalkınma” yoluyla vasıtasıyla ulusal çıkarlarını en üst seviyeye tutabileceğine inanıyor. Ukrayna’ya ise bu düşüncesinde merkezi bir rol tahsis ederek, ABD’nin Ukrayna politikalarına karşılık milliyetçi söylemleriyle toplumlar arasında bölünmeyi kronikleştiriyor. Nitekim Ukrayna haritasında ülkenin AB’ye yakın olan bölgenin Batı yanlısı, doğu bölgesinin ise Rus milliyetçisi olduğu görülüyor. Ayrıca enerji meselesi Rusya’nın Ukrayna politikalarını yakından ilgilendiren en önemli başlıklardan biri. Bilindiği üzere Rusya, AB’ye doğalgazını Ukrayna üzerinden pazarlıyordu. Lakin Ukrayna’nın Rusya aleyhine istikrarsızlık teşkil etmesi Rusya’nın enerji nakil yollarının maliyetinin artmasına neden olurken, kırılgan ekonomisini oldukça zor durumda bırakıyor.
Rusya, Soğuk Savaş’ın bitimiyle Hindistan’dan daha büyük ölçekte toprak kaybetti.
Avrupa Birliği ülkeleri ise Rusya’ya komşu olan ülkeleri ile siyasi ve ekonomik bütünlüğü sağlamanın yollarını arıyor. AB’nin bu niyetini kendisini çevreleme olarak algılayan Moskova yönetimi, eski Sovyet Bloğu ülkeleri baskı altında tutmaya devam ediyor. Sovyetler Birliği’nin dağılmasıyla 2 milyon km2 toprağını, yani Hindistan’ın toplam ölçeğinden daha fazla toprak kaybeden bir ülkenin daha fazla çevrelenmemesi için göstereceği refleks sürpriz olmamalı.
Rusya imparatorluk stratejisinde Ukrayna’dan vazgeçemez.
ABD Başkanlarından Carter’ın Ulusal Güvenlik Danışmanı Bzrezinski’ye göre, Avrasya satranç tahtasında Ukrayna jeopolitik bir eksendir. Çünkü Ukrayna’nın bağımsız bir devlet olarak kalması, Rusya’nın “Avrasya imparatoru” olma olasılığını engelliyor. Rusya, Ukrayna olmaksızın sadece “Asya İmparatorluğu” olarak kalacak ve Orta Asya devletleri ile olan zıtlaşmalar konumunu zayıflatacak.
Ukrayna meselesi gösteriyor ki, ABD ile Rusya arasında “Soğuk Savaş” henüz tam anlamıyla sona ermiş değil. Bunu ne büyük nedeni coğrafi jeopolitiğin önemini korumaya devam etmesi ve Rusya’nın halen topraklarını genişletme amacında olduğudur. Fakat Ukrayna meselesini sadece coğrafi faktörler ile açıklamak yerine “güç dengesi” unsuru ile de ilişkilendirmek daha doğru bir saptama olacaktır.
Furkan KAYA
Ukrayna’da ABD-Rusya çekişmesi mi var yoksa Almanya-Rusya çekişmesi mi?
Sanki ABD, Rusya ya bölgesel konularda çok karışmıyor gibi.
Almanya ile Rusya bence çok fazla ters düşmemeye gayret gösteriyorlar. Çünkü ekonomik anlaşmalar ve menfaatler Almanyayı daha yumuşak politikalar izlemeye itiyor. Fakat ABD için Ukrayna’nın Rusya’nın hakimiyeti altına girmemesi Avrasyacılar için çok önemli şeklinde düşünüyorum.