Giriş
Dünya siyasetinde son yıllarda adından sıklıkla söz ettirmeye başlayan Çin Halk Cumhuriyeti’nin son dönemde geliştirdiği en iddialı proje, “Tek Kemer, Tek Yol” veya “Bir Kuşak, Bir Yol” (One Belt, One Road) sloganıyla duyurulan Yeni İpek Yolu projesidir[1]. Proje, ilk kez Çin Halk Cumhuriyeti Devlet Başkanı Şi Cinping’in 2013 yılı sonlarına doğru Orta Asya ve Güney Asya ülkelerine yaptığı ziyaretler sırasında dünyaya duyurulmuş ve kısa sürede projenin gerçekleştirilmesi yolunda büyük mesafe kat edilmiştir. Ancak projenin tam kapsamıyla hayata geçirilmesinin Çin Komünist Devrimi’nin 100. yıldönümü olan 2049’u bulacağı ifade edilmektedir. Proje, Amerikan Foreign Policy dergisinde çıkan bir kritikte “Çin’in Trans Pasifik Ortaklığı’na -TPP- cevabı” şeklinde yorumlanmıştır.[2] Bir başka analizde, projenin küresel ekonomi açısından bir “game changer” (oyun değiştirici) unsur olduğu vurgulanmıştır.[3] Bu yazıda, Yeni İpek Yolu projesi hakkında yazılanlar özetlenmeye çalışılacaktır.
Yeni İpek Yolu projesi haritası
Yeni İpek Yolu Projesi ve Çin’in Büyük Stratejisi
Çin Halk Cumhuriyeti Devlet Başkanı Şi Cinping, 2013 yılında projeyi ilk kez dünyaya duyururken, bunun -Çin’i geçmişte Orta Asya, Orta Doğu ve Avrupa’ya bağlayan- tarihi İpek Yolu’nun yeniden canlandırılması olduğunu vurgulamış ve proje kapsamında Avrasya coğrafyasında yeni demiryolu hatları, enerji boru hatları, deniz rotaları ve oto yolları yapılacağını açıklamıştır.[4] Şi Cinping, daha sonra, proje kapsamında ilerleyen yıllarda Orta ve Güney Asya ülkelerine 40 milyar dolarlık altyapı yatırımları yapılacağını da açıklamıştır.[5] Hatta Çin’in Dünya Bankası’na alternatif olarak kurduğu Asya Altyapı Yatırım Bankası’nın (AIIT) özellikle bu projenin finansmanı için kurulduğu belirtilmiştir.[6] Çin’in reel ekonomide zorluklarla karşılaştığı günümüzde, Habibbeyli’ye göre, bu proje sadece ekonomik değil, jeopolitik açıdan da büyük önem taşımaktadır. Çünkü bu bölgede, Çin, bu proje aracılığıyla kendi para biriminin kapsamını genişletmeyi, kredilerin yuan ile iadesini ve yuan ile iş hacminin oluşturulmasını öngörmektedir.[7] Dahası, bu sayede Asya ile Avrupa arasında ticaret kolaylaşacak ve Çin, diğer Asya ülkeleri ve Doğu Afrika ülkeleri ile birlikte Avrupa ülkelerinin ekonomik entegrasyonu mümkün hale gelecektir. Dolayısıyla, projenin tamamı incelenirse, bunun toplam 65 civarında ülkeyi ilgilendirdiği görülmektedir. Dolayısıyla, bu; dünyadaki toplam gayrisafi milli hâsılanın yüzde 55’i, toplam dünya nüfusunun yüzde 70’i ve kanıtlanmış enerji kaynaklarının yüzde 75’ini kapsayan devasa bir projedir.[8] Projenin maddi büyüklüğü ise 21 trilyon doları bulmaktadır.[9] Bu kapsamda somut olarak tamamlanan ilk proje ise, 2014 yılı sonunda Çin’de Yiwu’dan kalkan ve İspanya’da Madrid’e kadar ulaşabilen dünyanın en uzun demiryolu hattının işlemeye başlamasıdır.[10] Ayrıca Türkiye, Gürcistan ve Azerbaycan’ın birlikte başarıyla uygulamaya soktukları Bakü-Tiflis-Kars demiryolu projesini de Yeni İpek Yolu vizyonunun bir ayağı olarak düşünmek yerinde olabilir.[11] Ayrıca projenin bir deniz ayağı da bulunmaktadır (21st Century Maritime Silk Road) ve küresel ticaretin arttırılması için entegre ve küresel bir plan ortaya konulmaktadır. Deniz ayağı kapsamında, Çin’den Hint Körfezi’ne ve Akdeniz’e kadar bir güzergâhın deniz ticareti açısından canlandırılması öngörülmektedir.[12]
Tek Kemer, Tek Yol
Bu konuda kapsamlı bir araştırma yapan Uluslararası Politika Akademisi uzmanı Dr. Sina Kısacık, analizinde şu tespitlere yer vermiştir: “Proje çerçevesinde, doğal kaynaklar, altyapı, üretim ve araştırma-geliştirme merkezli hizmetler sektörü, finans, enerji, ulaşım, inşaat, siyaset sözleşmeleri, iktisat sahalarının meydana getirilmesi stratejik yapılanmayı oluşturmaktadır. Ulaşım ve enerji yapılanması sayesinde ticarette artış yaşanması planlanmaktadır. Rota üstünde yer alan ülkelerle beraber, yollar, limanlar, akıllı kentler kurmayı hedefleyen söz konusu inisiyatifin birkaç aşamada hayata geçirilmesi tasarlanmaktadır. İki temel rotadan ilki, İpek Yolu’nun ana çıkış noktası olan Hangshou-Çin’den başlayarak, Pekin ve Urumçi’den geçilmesinin ertesinde Orta Asya’da Özbekistan, Kazakistan ve Tacikistan geçilerek, Türkmenistan, Pakistan ve İran üzerinden Türkiye’den geçildikten sonra Erzurum kanalıyla İstanbul’a, daha sonrasında ise Balkanlar ve Kuzey ülkelerini geçmek suretiyle Amsterdam ve Madrid’e erişmiş olacaktır. Adı geçen rotanın Kuzey’den Moskova üzerinden geçen bölümünü bağlayan tren yolu bitirilmiştir. İkinci rota ise, yine Hangshou-Çin’den başlayarak, Güney Çin Denizi geçilmek suretiyle Tayland, Filipinler, Endonezya ve Malezya’nın aşılarak Malakka Boğazı’nı aşıp Güney Hindistan’dan Doğu Afrika’ya erişmekte, daha sonrasında ise Kuzey’e dönmek suretiyle Süveyş Kanalı’nı geçmesinin ertesinde Atina ve Roma vasıtasıyla yeniden Batı Avrupa’ya eklemlenmektedir. Hayata geçirilmesi düşünülen bu inisiyatif, yukarıda değinilen rota üstünde iki temel strateji takip etmektedir: İpek Yolu İktisadi Kuşağı (16 günde Rotterdam’a varmayı öngören güzergâh), Deniz İpek Yolu (35 günde Batı’ya varmayı öngören Çin Rotası). Burayı çok kritik derecede önemli yapan unsur ise, dünya petrol ticaretinin yüzde doksanının söz konusu hat üstünde cereyan etmesidir. Dolayısıyla, bu girişim, Afro-Avrasya’da 65 ülkeyi içeren, yatırım, ticaret, güvenlik ve lojistik alanları kanalıyla yeni küresel tedarik ve değerler zincirinin yaratılması politikasıdır. Burada ilişkiler, ikili anlaşmalar çerçevesinde yürütülmektedir.”[13]
Çin’in bu devasa yatırımından yararlanmak isteyen -Türkiye de dâhil olmak üzere- bölge ülkeleri, bu proje sayesinde altyapı hizmetlerini geliştirmeyi ve ekonomilerini canlandırmayı ummakta ve bu nedenle Çin devletine destek vermektedirler.[14] Hatta Çin’in bu proje kapsamında geliştirdiği diplomasi, “demiryolu diplomasisi” adıyla akademik literatüre de girmiştir.[15] Ayrıca Pekin, bu proje sayesinde Orta Asya ve diğer bölgelerde ekonomik kalkınmanın sağlanacağını ve bu sayede radikal akımların (özellikle de köktendinci İslami hareketler) zayıflayacağını iddia etmektedir.[16]
Eleştiriler ve ABD’nin Tepkisi
Proje konusunda yapılan olumsuz eleştirilerin başında, Çin’in bu proje vasıtasıyla dünyada ekonomik hâkimiyet kurmaya çalıştığı ve bu projenin bir nevi “Çin’in Marshall Planı” olduğu gelmektedir.[17] Çin Halk Cumhuriyeti Dış İşleri Bakanı Wang Yi ise, bu suçlamaları tamamen reddetmekte ve Yeni İpek Yolu’nun bir jeopolitik proje değil, küresel ekonomiyi geliştirmeyi amaçlayan bir işbirliği adımı olduğunu belirterek, Yeni İpek Yolu projesinin Soğuk Savaş mantığıyla algılanmaması gerektiğini söylemektedir.[18] Çin Devlet Başkanı Şi Cinping de bu projenin kesinlikle neo-kolonyal bir yaklaşım içermediğini ve “kazan-kazan” (win-win) mantığına dayalı olduğunu vurgulamaktadır.[19] Bu, Cinping’in 2017 Davos Ekonomik Forumu’nda yaptığı tarihi konuşmada yaptığı -küreselleşme ve serbest ticareti destekleyen- vurgularla da örtüşmektedir.[20] Zaten bu nedenle, Şi Cinping, bu proje hakkında, “Yeni İpek Yolu girişimi Çin’in solo gösterisi değil, projedeki tüm ülkelerin katıldığı bir koro olarak kabul edilmelidir” demiştir.[21]
Uluslararası Politika Akademisi uzmanlarından Dr. Furkan Kaya ise, Çin’in bu projeyi kendi küreselleşme hedefleri doğrultusunda belirlediğini ve bu sayede Asya-Avrupa ticaret hattını kontrol ederek, özellikle Asya-Pasifik bölgesindeki ülkelerin kaderlerine hükmetmek istediğini belirtmektedir.[22] Avrupalı bazı firmalardan da son dönemde projeye ve Çin mallarına yönelik tepkilerin arttığı görülmektedir. Lakin kalitesiz ve dayanıksız olduğu iddia edilen Çin mallarına karşı Avrupalı veya diğer ülke firmalarının serbest piyasa koşullarında rekabet etmeye neden çekindikleri, piyasa mantığıyla açıklanması hayli zor bir durumdur. Deutsche Welle’nin bir analizinde ise, proje hakkında Avrupalı ülkelerin tamamının “karşılıklı çıkar” görmediği tespiti yapılmıştır.[23] Nitekim birçok AB üyesi Avrupa ülkesi, Çin’in kendi pazarında yabancı yatırımcılara koyduğu bazı kısıtlamaları kaldırmaya yanaşmaması nedeniyle, projeye henüz tam anlamıyla destek vermemektedir. Örneğin, 2017 yılındaki Bir Kuşak, Bir Yol: Ortak Refah İçin İşbirliği Zirvesi’ne sadece İtalya Başkan düzeyinde katılmıştır.[24] Nadège Rolland ise, bu noktada Çin’in Yeni İpek Yolu projesinin sadece ekonomik bir proje olmadığını ve Çin’in Avrupa ülkelerinde daha fazla diplomatik nüfuz sahibi olmak adına geliştirdiği stratejik bir hamle olduğunu iddia etmiştir.[25] Ayrıca Güney Kore ve Japonya gibi güvenlik konusunda ABD’ye bağımlı ülkeler de projeye katılmak konusunda temkinli davranmaktadırlar.[26] Projenin daha çok altyapı ve ulaşım odaklı olması ve sonrası konusunda gerekli planlamaların yapılmadığı konusunda da çeşitli eleştiriler mevcuttur.[27] 2000’li yılların başından Çin’le ekonomik ilişkileri çok hızlı gelişen Kazakistan, Kırgızistan, Tacikistan, Türkmenistan ve Özbekistan gibi ülkeler ise, bu projeye ve Çin’in ekonomik ve diplomatik girişimlerine destek vermektedirler.[28] Bu ülkeler, Çin’le ilişkileri bölgenin ağabeyi Rusya’ya karşı bir kalkan gibi görseler de, orta ve uzun vadede Çin’in kontrolüne girmekten de -zaman içerisinde- çekinmeye başlayabilirler. Rusya ise, Batı karşıtlığı temelinde Çin’le yakın ekonomik ve siyasi ilişkiler geliştirse de[29], uzun vadede bu ülkenin çok büyümesinden ve kendi bölgesinde Rusya’yı gölgede bırakmasından endişe etmektedir.
Proje, gözlemlediğim kadarıyla, özellikle Amerika Birleşik Devletleri’nde Soğuk Savaş döneminde geliştirilen güvenlik algılamalarını devam ettiren bazı çevreleri rahatsız etmektedir. Zira bu proje neticesinde Çin’in Avrupa ile ekonomik entegrasyonunu geliştirmesinden endişe eden Washington, bu ülkenin halen Komünist Parti tarafından yönetilen otoriter bir ülke olarak dünyada hegemonya kurmasından endişe etmektedir. Elbette, Washington’ın radikal akımlar (İslamcılık, komünizm vs.) ve rejimler karşısında durması ve demokratik rejimlere sahip çıkması takdir edilecek bir husustur. Ancak bu noktada şu vurgulanmalıdır; uluslararası sistem dışına itilen bir Pekin, bugün Kuzey Kore örneğinden de yola çıkılarak kolaylıkla anlaşılabileceği üzere, ABD ve küresel sistem açısından çok daha büyük bir tehlike haline gelebilir. Dolayısıyla, Çin’i sistem içerisinde tutmak, uzun vadede her şekilde Washington’ın yararınadır. Zira Çin, sistem içerisine dâhil oldukça, muhtemelen diğer otoriter rejimler gibi değişim ve dönüşüm yaşamak zorunda kalacak ve uluslararası norm ve kuralları zamanla benimseyecektir. Dahası, abartılan “Çin tehdidi” veya “Çin hegemonyası” söylemlerine karşın, Çin’in tek partili otoriter sistemi ve içe dönük kültürel yapısının dünyada tekel haline gelen Anglo-Amerikan ve Batılı kültüre meydan okuması kolay kolay mümkün gözükmemektedir. Dolayısıyla, Çin’in küreselleşmesi ve serbest piyasa ekonomisine sahip çıkması, aslında herkesin yararına olabilecek bir gelişmedir. Bu nedenle, Foreign Affairs dergisinde bu projeyi değerlendiren Gal Luft da, Çin’in bu proje ile yüzünü Batı’ya dönmesinin -tarihte üçüncü defa- desteklenmesini savunmuştur.[30]
Sonuç
Sonuç olarak, Çin’in geliştirdiği Yeni İpek Yolu projesi ve vizyonunun Marshall Yardımı’ndan ve Avrupa Birliği’nden beri dünyadaki en büyük atılım hamlesi olduğu belirtilmelidir. Bu nedenle, henüz başlangıç düzeyinde olan bilgilerimizi bu konuda arttırmalıyız. Dahası, bu projeye menfaat temelinde ve nesnel olarak yaklaşmalı ve Türkiye açısından faydalı mı, zararlı mı olacağı konusuna odaklanmalıyız.
Yrd. Doç. Dr. Ozan ÖRMECİ
[1] Resmi adı Yeni İpek Yolu olmasına karşın, projeye İngilizce kaynaklarda daha çok “One Belt One Road Initiative” (Tek Kemer Tek Yol Girişimi) adı verilmektedir. Bakınız; https://en.wikipedia.org/wiki/One_Belt_One_Road_Initiative.
[2] Min Ye (2014) “China’s Silk Road Strategy”, Foreign Policy, Erişim Tarihi: 23.12.2017, Erişim Adresi: http://foreignpolicy.com/2014/11/10/chinas-silk-road-strategy/.
[3] Pepe Escobar (2017), “China widens its Silk Road to the world”, Asia Times, Erişim Tarihi: 23.12.2017, Erişim Adresi: http://www.atimes.com/article/china-widens-silk-road-world/.
[4] Tian Jinchen (2016), “‘One Belt and One Road’: Connecting China and the world”, McKinsey&Company, Erişim Tarihi: 23.12.2017, Erişim Adresi: https://www.mckinsey.com/industries/capital-projects-and-infrastructure/our-insights/one-belt-and-one-road-connecting-china-and-the-world.
[5] Min Ye (2014) “China’s Silk Road Strategy”, Foreign Policy, Erişim Tarihi: 23.12.2017, Erişim Adresi: http://foreignpolicy.com/2014/11/10/chinas-silk-road-strategy/.
[6] Nurettin Akçay (2017), “Yeni İpek Yolu Projesi Kapsamında Türkiye-Çin İlişkileri”, Ankasam, Erişim Tarihi: 23.12.2017, Erişim Adresi: https://ankasam.org/yeni-ipek-yolu-projesi-kapsaminda-turkiye-cin-iliskileri/.
[7] Arastü Habibbeyli (2015), “Yeni Dünya Düzeninde Çin”, Uluslararası Politika Akademisi, Erişim Tarihi: 23.12.2017, Erişim Adresi: http://politikaakademisi.org/2015/03/15/yeni-dunya-duzeninde-cin/.
[8] Tolga Demiryol (2017), “What is China’s ‘One Belt, One Road’ Initiative?”, Hürriyet Daily News, Erişim Tarihi: 23.12.2017, Erişim Adresi: http://www.hurriyetdailynews.com/opinion/tolga-demiryol/what-is-chinas-one-belt-one-road-initiative-122090.
[9] Nurettin Akçay (2017), “Yeni İpek Yolu Projesi Kapsamında Türkiye-Çin İlişkileri”, Ankasam, Erişim Tarihi: 23.12.2017, Erişim Adresi: https://ankasam.org/yeni-ipek-yolu-projesi-kapsaminda-turkiye-cin-iliskileri/.
[10] “World’s longest train ride from Yiwu to Madrid completed” (2014), Shanghaiist, Erişim Tarihi: 23.12.2017, Erişim Adresi: http://shanghaiist.com/2014/12/10/worlds-longest-train-ride-yiwu-to-madrid.php.
[11] Sina Kısacık (2017), “Çin’in Yeni İpek Yolu Projesi Kapsamında Bakü-Tiflis-Kars Demiryolunun Önemi”, Uluslararası Politika Akademisi, Erişim Tarihi: 23.12.2017, Erişim Adresi: http://politikaakademisi.org/2017/11/14/cinin-yeni-ipek-yolu-projesi-kapsaminda-baku-tiflis-kars-demiryolunun-onemi/.
[12] “Fact Sheet: China’s One Belt One Road Initiative” (2017), Geopolitical Monitor, Erişim Tarihi: 23.12.2017, Erişim Adresi: https://www.geopoliticalmonitor.com/fact-sheet-chinas-one-belt-one-road-initiative/.
[13] Sina Kısacık (2017), “Çin’in Yeni İpek Yolu Projesi Kapsamında Bakü-Tiflis-Kars Demiryolunun Önemi”, Uluslararası Politika Akademisi, Erişim Tarihi: 23.12.2017, Erişim Adresi: http://politikaakademisi.org/2017/11/14/cinin-yeni-ipek-yolu-projesi-kapsaminda-baku-tiflis-kars-demiryolunun-onemi/.
[14] Altay Atlı (2017), “Turkey Seeking its Place in the Maritime Silk Road”, Asia Times, Erişim Tarihi: 23.12.2017, Erişim Adresi: http://www.atimes.com/turkey-seeking-place-maritime-silk-road/.
[15] Özlem Zerrin Keyvan (2017) “İpek Yolu Projesi’nde Türkiye’nin Yeri ve Önemi”, Ankasam, Erişim Tarihi: 23.12.2017, Erişim Adresi: https://ankasam.org/ipek-yolu-projesinde-turkiyenin-yeri-onemi/.
[16] “How will a modern Silk Road affect China’s foreign policy?” (2015), World Economic Forum, Erişim Tarihi: 23.12.2017, Erişim Adresi: https://www.weforum.org/agenda/2015/10/how-will-a-modern-silk-road-affect-chinas-foreign-policy/.
[17] Tolga Demiryol (2017), “What is China’s ‘One Belt, One Road’ Initiative?”, Hürriyet Daily News, Erişim Tarihi: 23.12.2017, Erişim Adresi: http://www.hurriyetdailynews.com/opinion/tolga-demiryol/what-is-chinas-one-belt-one-road-initiative-122090.
[18] Tolga Demiryol (2017), “What is China’s ‘One Belt, One Road’ Initiative?”, Hürriyet Daily News, Erişim Tarihi: 23.12.2017, Erişim Adresi: http://www.hurriyetdailynews.com/opinion/tolga-demiryol/what-is-chinas-one-belt-one-road-initiative-122090.
[19] Pepe Escobar (2017), “Xi’s wild geese chase the Silk Road gold”, Asia Times, Erişim Tarihi: 23.12.2017, Erişim Adresi: http://www.atimes.com/article/xis-wild-geese-chase-silk-road-gold/.
[20] Buradan izlenebilir; https://www.youtube.com/watch?v=Ys6skqxQKMk.
[21] Özlem Zerrin Keyvan (2017) “İpek Yolu Projesi’nde Türkiye’nin Yeri ve Önemi”, Ankasam, Erişim Tarihi: 23.12.2017, Erişim Adresi: https://ankasam.org/ipek-yolu-projesinde-turkiyenin-yeri-onemi/.
[22] Furkan Kaya (2017), “Geleceğin Bütün Çiçekleri Bugünün Tohumları İçinde”, Uluslararası Politika Akademisi, Erişim Tarihi: 23.12.2017, Erişim Adresi: http://politikaakademisi.org/2017/08/30/gelecegin-butun-cicekleri-bugunun-tohumlari-icinde/.
[23] “Modern İpek Yolu projesi: Beklentiler ve kuşkular” (2017), DW, Erişim Tarihi: 23.12.2017, Erişim Adresi: http://www.dw.com/tr/modern-ipek-yolu-projesi-beklentiler-ve-ku%C5%9Fkular/a-38832963.
[24] “Modern İpek Yolu projesi: Beklentiler ve kuşkular” (2017), DW, Erişim Tarihi: 23.12.2017, Erişim Adresi: http://www.dw.com/tr/modern-ipek-yolu-projesi-beklentiler-ve-ku%C5%9Fkular/a-38832963.
[25] Aktaran: Keith Johnson (2016), “China’s New Silk Road Into Europe Is About More Than Money”, Foreign Policy, Erişim Tarihi: 23.12.2017, Erişim Adresi: http://foreignpolicy.com/2016/06/01/chinas-new-silk-road-into-europe-is-about-more-than-money/.
[26] Balbina Hwang (2017), “What South Korea Thinks of China’s ‘Belt and Road’”, The Diplomat, Erişim Tarihi: 23.12.2017, Erişim Adresi: https://thediplomat.com/2017/01/what-south-korea-thinks-of-chinas-belt-and-road/.
[27] Joshua Eisenman & Devin T. Stewart (2017), “China’s New Silk Road Is Getting Muddy”, Foreign Policy, Erişim Tarihi: 23.12.2017, Erişim Adresi: http://foreignpolicy.com/2017/01/09/chinas-new-silk-road-is-getting-muddy/.
[28] “How will a modern Silk Road affect China’s foreign policy?” (2015), World Economic Forum, Erişim Tarihi: 23.12.2017, Erişim Adresi: https://www.weforum.org/agenda/2015/10/how-will-a-modern-silk-road-affect-chinas-foreign-policy/.
[29] Pepe Escobar (2015), “The Geopolitical Big Bang You Probably Don’t See Coming”, The Nation, Erişim Tarihi: 23.12.2017, Erişim Adresi: https://www.thenation.com/article/the-geopolitical-big-bang-you-probably-dont-see-coming/.
[30] Gal Luft (2016), “China’s Infrastructure Play”, Foreign Affairs, Erişim Tarihi: 23.12.2017, Erişim Adresi: https://www.foreignaffairs.com/articles/asia/china-s-infrastructure-play.
One Comment »