Irak halkı, zorlu bir seçim süreci olarak Mayıs 2018’de sandık başına gitmiş ve Şii Sadr ailesinin öncülüğünde seçime giren Sairun Koalisyonu’nun birinciliğiyle neticelenen bir seçim yaşamıştır. Özellikle seçim sonrası yaşanan usulsüzlük tartışmaları ve kesin sonuçların aylarca açıklanamaması seçimlere gölge düşüren en önemli etkenler olmakla birlikte, kesin sonuçların ilanına rağmen hükümetin kurulamaması da var olan krizi iyice derinleştirmiştir.
Ekim ayı başında Cumhurbaşkanı’nın Irak Meclisi tarafından seçilmesi akabinde, yeni Cumhurbaşkanı Berham Salih’in hükümeti kurma görevini Şii siyasetçi Adil Abdülmehdi’ye vermesiyle birlikte, Irak’ta işler bir nebze de olsa yoluna girmeye başlamıştır. Irak gibi siyasi krizlerin eksik olmadığı bir ülkede, Cumhurbaşkanlığı ve Başbakanlık makamlarının sırasıyla ve önemli siyasetçilerce doldurulması, belirsizliğin giderilmesinde önemli ve olumlu bir etken olmuştur. Cumhurbaşkanlığı makamına seçilen Berham Salih’in geçmişine baktığımızda, Irak siyasetinde ve özellikle Kürt siyasetinde önemli bir isim olduğunu görmekteyiz. Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi Başbakanlığı gibi önemli bir görevde bulunan Salih, siyasetle 1970’li yılların sonuna doğru tanışmış ve siyasete Kürt siyasetinin en önemli iki akımından biri olan Celal Talabani liderliğindeki “Kürdistan Yurtseverler Birliği”nde başlamıştır. Salih, üniversite eğitimi için gittiği İngiltere’de uzun yıllar kalarak, Cardiff ve Liverpool üniversitelerinde mimarlık ve genel mühendislik eğitimi almıştır. Cumhurbaşkanı Berham Salih, Londra’da bulunduğu yıllarda IKYB Londra temsilciliğini yürütmüş ve akabinde siyasi önderi Celal Talabani’nin talebiyle IKYB Washington temsilciliğini üstlenmiştir. Londra ve Washington gibi başkentlerde tanınan ve Kürt siyasetinin ve Irak siyasetinin batıya dönük yüzü olan Salih’in Cumhurbaşkanlığı makamına seçilmesi, özellikle böyle zor bir dönemde büyük önem taşımaktadır.
Berham Salih
Berham Salih’in başta Irak’ın güvenlik ve yolsuzluk sorunları olmak üzere, Irak Kürdistan’ı ile Bağdat yönetimi arasında yaşanan krizlerde önemli bir rol oynayacağı açıkça görülmektedir. Öyle ki, Erbil-Bağdat ilişkilerinin bundan sonra daha iyi bir seyir izleyeceği öngörüsü bence yanlış olmayacaktır. Berham Salih’in başta Suriye meselesi olmak üzere Ortadoğu’da var olan diğer meselelerle de yakinen ilgilenebilecek bir kapasitede oluşu yine göz önünde bulundurulmalıdır. Tüm bu artı değerlerin yanında göz önünde bulundurulacak bir diğer husus ise, Irak Türkmen Cephesi’nin çekinceleridir. Öyle ki; ITC lideri Erşad Salihi başta olmak üzere, diğer kimi Türkmen yetkililerin sözlü ya da sosyal medya aracılığıyla vermiş oldukları mesajlarda; “Türkmenlerin yeni hükümette görmezden gelindikleri ve bu ayrımcılığın Kerkük’ün geleceği konusunda da yaşanacağı” kaygısı dile getirilmektedir.
Adil Abdülmehdi
Yeni hükümeti kurmakla görevlendirilen ve hükümeti zor bir süreç sonrasında kurmayı başaran Adil Abdülmehdi ise, yine Saddam Hüseyin sonrası Irak teamülleri gereği Şii siyasetinden gelmektedir (Cumhurbaşkanı Kürt, Başbakan Şii, Meclis Başkanı Sünni olacak teamülü). Şii Sairun Koalisyonu’nun önde bitirdiği seçimlerde, Şii partilerin oy oranlarının diğer partilere nazaran yüksek olduğu görünen somut bir gerçek olmakla birlikte, Başbakanlık koltuğuna kimin oturacağı esrarını korumaktaydı. Seçimlere Başbakan olarak giren Haydar el İbadi, her ne kadar Musul’un IŞİD işgalinden kurtarılması başta olmak üzere pek çok başarıya imza atsa da, siyasi ve sosyal sıkıntıların pençesinden kurtulamayan Irak’ın bu noktada bir yenilenmeye ihtiyacı olduğu da ortadaydı.
Adil Abdülmehdi’nin kim olduğu ve nasıl bir siyaset izleyeceği çok da gizemli bir husus olarak değerlendirilmemektedir. Başbakan Abdülmehdi de yine Cumhurbaşkanı Salih gibi erken yaşlarda siyasete başlamış ve Baas döneminde baskılara maruz kalmıştır. Eğitimini Fransa’da alan yeni Başbakan da, Saddam sonrasında Irak’a dönerek Cumhurbaşkanlığı Yardımcılığı ve Petrol Bakanlığı gibi üst düzey görevlerde bulunmuştur. Başbakan Abdülmehdi, sadece Şii siyasetinde değil, tüm Irak siyasetinde önemli açılımlar yapabilecek etkiye sahip yetkin kişi olduğu yönünde bir izlenim yaratmaktadır. Yine Cumhurbaşkanı Salih gibi, Batılı başkentlerde tanınan ve buralarla ilişki kurulabilecek kalibrede değerlendirilen bir isimdir. Irak siyasetinin bu iki yeni yöneticisi, var olan sorunlarla uğraşmak için göreve hızlı başlamışlar ve hükümetin onay süreci sonrasında Cumhurbaşkanı Salih’in Suriye’nin başkenti Şam’ı ziyareti edeceği duyurulmuştur.
Yeni hükümet ve yeni Başbakan Abdülmehdi’ye getirilen en önemli eleştiri ise, yine Irak Türkmen Cephesi’nden gelmiştir. ITC yöneticileri, bu noktada haksız da sayılmamaktadır; zira yeni hükümette hiçbir Türkmen kökenli Bakan’ın olmaması ve Türkmenlerin görmezden gelinmesi, Cumhurbaşkanı ile birlikte Başbakan’a da yöneltilen bir eleştiridir. Türkmenlerin bundan sonra aynı şekilde görmezden gelmeye devam edilmesi ve özellikle Kerkük’ün geleceği noktasında bir oldu-bitti yapılması, başta ITC olmak üzere çoğu kesim tarafından kabul edilmeyecek bir husustur. Irak’ın yeni yöneticileri Cumhurbaşkanı Berham Salih ve Başbakan Adil Abdülmehdi ile ilgili beklentiler yüksek seviyede olmakla birlikte, bu isimlerin nasıl bir siyasi yol izleyeceği az çok tahmin edilmektedir. Unutulmamalıdır ki, Irak’ın huzura ve barışa ulaşması sadece kendisine değil, tüm Ortadoğu ülkeleri ve halklarına da barış getirecektir.
Kapak Fotoğrafı: Adil Abdülmehdi ve Berham Salih.
Ali İzzet KEÇECİ