Giriş
Türkiye ve Rusya arasında 2017 yılının sonunda imzalanan S-400 anlaşması ve anlaşma sonucu Türkiye’de konuşlandırılması düşünülen S-400 hava savunma sistemi, son ayların hatta son iki yılın en çok konuşulan gündem maddelerinden biri oldu ve olmaya da devam ediyor. ABD’nin Türkiye’nin S-400’leri satın almasına karşı çıktığı, Türkiye’yi bu kararından vazgeçirmek için uğraştığı ve hatta bu sistemler alınırsa yaptırım uygulanacağı tarzında tehditlere maruz bıraktığı biliniyor. En son olarak, ABD merkezli CNBC’ye dayandırılan haberde, ABD’nin Türkiye’ye S-400’lerden vazgeçmek ve ABD yapımı Patriot hava savunma sistemini almak için karar vermesi noktasında iki hafta süre tanıdığı, bu sürenin de Haziran ayının ilk haftasının sonu itibariyle biteceği iddia edildi. Buna göre, ortak üreticilerinden biri olduğu Türkiye’nin F-35 savaş uçağı projesinden çıkarılacağı ve NATO bünyesinde birtakım tepkilerle karşılaşacağı ifade edildi.[1] Dün itibariyle ajanslara yansıyan haberlere göre, ABD Savunma Bakan Vekili Patrick Shanahan’ın Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar’a hitaben yazdığı mektupta, F-35 savaş uçakları için halihazırda eğitim alan 42 Türk askeri personelinin 31 Temmuz’a kadar eğitimden ayrılacakları ve yeni kursiyer alımı yapılmayacağı bildirildi. Türkiye’nin F-35 programına katılımının askıya alındığının bildirildiği mektupta, Türkiye’nin S-400’den vazgeçmemesi haline F-35 savaş uçaklarını alamayacağı da bildirildi. Ayrıca Kongre’nin Türkiye’ye karşı CAATSA (Amerika’nın Hasımlarıyla Yaptırımlar Yoluyla Mücadele) yaptırımlarını devreye sokmak için istekli olduğu ve Kongre’de bulunan iki partinin de bu konuda fikir birliği içinde olduğunu vurgulandı.[2]
Güncel Gelişmeler
ABD’nin S-400’ler konusunda ciddi olduğu açık. Fakat elbette önemli olan Türkiye Cumhuriyeti devletinin bu konuda ne kadar ciddi ve kararlı olduğudur. Geçtiğimiz günlerde Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar’ın yaptığı bir açıklama ise, kamuoyunda, ‘‘S-400’lerden vaz mı geçiliyor?’’ türünde soru işaretleri uyandırdı. Bakan Akar’ın açıklamasında, S-400 sistemlerinin teslimatının Haziran’a yetişemeyeceği ve daha ileri bir tarihte teslim edileceği belirtilmişti. Aynı açıklamada, Akar, S-400 anlaşmasının yapılıp bittiğini de ifade etmesine rağmen, böyle bir algı ortaya çıkmıştı.[3] Fakat daha sonra gerek hükümet kanadından, gerekse de bizzat Akar’ın kendisi tarafından S-400 anlaşmasından sapma olmayacağı şeklinde açıklamalar yapıldı. Bununla birlikte, yine Hulusi Akar tarafından yapılan bir başka açıklamada, Türk askeri personelinin Rusya’da S-400 sistemi ile ilgili eğitim aldığı belirtildi.[4] S-400 meselesi ve bu mesele nedeniyle ABD ile Türkiye arasında yaşanan krizde kritik saatlere girilirken, olayın gidişatını ve olası sonuçlarını kestimek güç.
Rus Silah Sanayisi ve Rusları S-400 Ruleti
Şu anda faal olarak silah üretip ihracat yapan Rus kuruluşlarının gelişimini izlediğimizde, bunların ekseriyetle 2000’li yılların ikinci yarısından itibaren kurulduğu veya geliştirildiği gerçeği ile karşılaşmaktayız. Rusya’da silah endüstrisi, ekseriyetle devlet destekli ya da devletin kısmi mülkiyetinde bulunan şirketler aracılığı ile yürütülüyor. Bunlardan en bilinen ve en yüksek bütçeli silah ihracatını gerçekleştiren şirket Almaz-Antey’dir[5] Kurumun tarihine baktığımızda, Vladimir Putin tarafından başlatılan ve 2002-2006 arası Rusya’da silah sanayisini geliştirmeyi hedefleyen “Savunma Sanayisi Yenileme ve Geliştirme 2002-2006 Federal Hedef Programı” çerçevesinde kurulduğunu görmekteyiz.[6] Ülkedeki savunma sanayi kuruluşlarını yeni bir yapı altında birleştirmeyi hedefleyen bu proje ile yeni bir sanayi konseptine geçilmiş oldu.[7]
İsveç Barış Enstitüsü – SİPRİ’nin yayınladığı rapora göre, Almaz-Antey şirketi, 2017 yılında satışlarını 8,6 milyar dolara çıkararak dünyanın en büyük silah üreticileri listesinde ilk 10’a girmeyi başardı. Yine bu rapora göre, Rusya, 100 ülkenin bulunduğu listede, ABD’nin ardından ikinci büyük silah ihraç eden ve üreten ülke oldu.[8] Rusya halihazırda yalnızca Türkiye ile değil, pek çok başka ülke ile de S-400 anlaşmaları yapmaya devam ediyor. CNBC’nin ABD istihbarat yetkililerine dayandırdığı haberine göre, en az 13 ülke Rusya’dan S-400 sistemlerini almak istiyor ya da buna yönelik temaslarda bulunuyor. Çin, Hindistan ve Türkiye’nin zaten S-400 anlaşmasını imzaladığı belirtilen haberde Suudi Arabistan, Katar, Cezayir, Mısır ve Vietnam’ın da sistemleri envanterine katmak istediği belirtiliyor.[9]
Bu alımlar, şüphesiz ABD’yi endişelendirmektedir. Çünkü askeri uzmanlar, S-400 hava savunma sistemlerinin şu an için kullanılan en iyi ve pratik hava savunma sistemi olduğunu belirtiyorlar. Ayrıca bu alımlarda en önemli ülkenin Türkiye olduğu anlaşılmaktadır. Çünkü Türkiye, bir NATO üyesi ülke olarak S-400 hava savunma sistemlerine sahip ilk ülke olacaktır. Haliyle böyle bir durumun NATO ortaklığı ile bağdaşmayacağı ve NATO uçakları ve elektronik sistemleri ile Rus yapımı sistemlerin birbirini dost olarak tanımayacağı yönünde eleştiriler ABD tarafından sıklıkla dile getiriliyor. Daha önemli olanı ise, hem ABD’nin, hem de Rusya’nın kendilerine ait sistemlerin çalışma prensiplerinin karşı cepheler tarafından ele geçirilmesi ihtimali. Bu endişelere yönelik ilginç bir haber geçtiğimiz gün Rus medyasında yer aldı. Rus haber sitesi Gazeta.ru’nun haberine göre, tarafımıza teslim edilecek olan S-400 bataryalarının iç sistemi Türk askeri personeli tarafından açılamayacak, sisteme ait elektronik kodlar Türk yetkililere verilmeyecek ve teknik işler ve bakım-onarım çalışmaları da Rus personel tarafından yapılacaktı. Bununla beraber, sistemin dost-düşman ayrımını yaptığı radar sistemleri de Rusya tarafından kurulacaktı. Yine adı açıklanmayan aynı kaynağa göre, Türk yetkililer radar sistemlerinin kontrolünü Türk askeri personelinin yapmasını teklif ederken, Rusya tarafının bu öneriyi kabul etmediği iddia ediliyor.[10]
S-300’ler Meselesi
S-400 konusu ve Türkiye’nin bu sistemleri elde etmesi tartışıldığında, Yunanistan, Bulgaristan ve Slovakya’nın da bu sistemlerin bir önceki versiyonu olan Sovyet yapımı S-300’lere sahip olduğu örnek gösterilmektedir. NATO üyesi olan bu ülkelerin S-300’lere sahip olması sorun olarak görülmezken, ‘‘Neden Türkiye’nin S-400 alması ABD tarafından rahatsızlıkla karşılanmaktadır?’’ sorusu haklı olarak sorulmaktadır. Fakat bu özellikle Yunanistan ve Bulgaristan’da bulunan S-300’ler için çok farklı senaryolar söz konusu. Öncelikle bilindiği gibi Yunanistan’da bulunan S-300’ler, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nin maceraperest hamlesi ile bu sistemleri Rusya’dan satın alıp adaya konuşlandırmak istemesi ve Türkiye’nin şiddetli itirazları sonucu Yunanistan tarafından satın alınması sonucu elde edilmiştir. Girit adasına konulan S-300 sistemi, burada atıl vaziyette uzun süre beklemiş, fakat daha sonra Yunanistan Silahlı Kuvvetleri tarafından 2013 yılında tekrar aktif hale getirilmiştir.[11]
Fakat işin hem Yunanistan hem de Bulgaristan açısından enteresan tarafı burada başlamaktadır. Reuters’in haberine göre, aktif edilen bu S-300 sistemleri, 2015 yılının Nisan-Mayıs aylarında, Yunanistan’da İsrail Silahlı Kuvvetleri’nin de katıldığı ortak bir tatbikatta test edildi. Bu tatbikat sırasında S-300’ün çalışma prensipleri İsrail askeri yetkilileri tarafından not edildi ve İsrail’in başta Suriye olmak üzere Orta Doğu’da yapacağı hava saldırılarında daha iyi sonuçlar elde edilmesi amaçlandı. Bazı Yunan yetkililer bu iddiayı yalanlasa da, özellikle Türkiye ile İsrail arasında yaşanan Mavi Marmara Krizi nedeniyle ilişkilerin kötüleştiği bir zamanda Yunanistan-İsrail ilişkileri gelişmesi ve aralarında yoğun askeri işbirliği başlaması bu iddayı kuvvetlendirmektedir.[12]
Bir diğer iddia ise Bulgaristan’dan gelmiştir. Haaretz gazetesinin haberine göre, 2017 yılında Bulgaristan’da düzenlenen ve S-300’lerin de kullanıldığı tahmin edilen tatbikata İsrail kuvvetlerinin 42 savaş uçağıyla katıldığı belirtilmektedir. Aynı haberde, bunun İran ve Suriye’de S-300 sistemlerinin bulunması nedeniyle İsrail hava kuvvetlerine büyük bir fayda sağlayacağı da ifade edilmiştir.[13] Sözün özü şudur ki; örnek gösterilen S-300’ler ve ABD’nin tepki göstermemesinin nedeni kanaatimce bu sistemin çalışma prensiplerinin NATO tarafından alınması ve bu sistemlerin NATO gözetimi ve denetimi ile kullanılmasında yatmaktadır.
Bir diğer husus, ABD’nin Türkiye’nin NATO üyeliği ve NATO’ya yönelik taahhütleri noktasındaki kaygılarıdır. Her ne kadar Türk yetkililerin, özellikle de Hulusi Akar’ın, bu sistemlerin alınmasının Türkiye’nin NATO üyeliği veya onun NATO’ya olan bağlılığına zarar vermeyeceği ve Türkiye’nin sadık bir NATO müttefiki olduğu yönündeki beyanatları[14] varsa da, bunların ABD’yi tatmin etmediği anlaşılıyor. Geçtiğimiz günlerde Amerikan strateji platformu War on the Rocks’ta yayınlanan bir makale, ABD’deki güvenlik elitlerinin meseleyi nasıl ele aldığını ortaya koymaktadır. Makalede, Türkiye’nin istekli bir NATO üyesi olup olmadığı sorgulanırken, Türkiye’nin Rusya ile olan işbirliğini daha da artırması durumunda ABD’nin yaptırım uygulamasının Ankara’yı ekonomik ve askeri yönden zayıflatacağı belirtiliyor. Zayıflamış bir NATO müttefikinin de Rusya ile daha fazla yakınlaşacağı öngörülüyor.[15]
Değerlendirme
Kişisel kanaatim şudur ki; Türkiye Cumhuriyeti devletinin bir hava savunma sistemine ihtiyacı olduğu açıktır. Bu ihtiyacın giderilmesi için daha önce de çeşitli girişimlerde bulunulmuş, fakat 15 Temmuz darbe girişimi sonrası bu talep öne alınmıştır. Burada her ne kadar Türkiye geçmişten beri NATO çevrelerinde oldukça tanınan bir Milli Savunma Bakanı’na sahip olsa da, sayın Hulusi Akar’ın çabaları ABD’yi ikna edememiş gözükmektedir. Kuşkusuz, ABD, S-400’ler Türkiye’ye teslim edildikten sonra buna bir karşılık verecektir. Ekonomik yaptırımların Türkiye’yi ciddi manada etkileyeceği açıktır. Yaptırımların şiddetinin ekonomik boyutta kalıp kalmayacağını ise kestirmek oldukça güçtür. Ancak şu bir gerçektir ki, Türkiye Cumhuriyeti devleti, egemen bir devlet olarak istediği silah sistemini almaya muktedirdir. NATO üyeliği, günümüz konjoktüründe Soğuk Savaş’ta taşıdığı anlamı yitirmiştir. Bugün Avrupa Birliği dahi kendi güvenliğini sağlamak adına NATO’dan bağımsız bir silahlı kuvvetler kurmak için çalışmalarını arttırdıysa, bunu iyi düşünmek gerekmektedir. Bu süreçte içeride ve dışarıda çok daha dikkatli olunması gereken bir döneme girmiş bulunuyoruz. İsmet Paşa’nın (İsmet İnönü) da dediği gibi, “yeni bir dünya kurulacaksa Türkiye de onun içinde yerini alacaktır“.
Rusya açısından bakıldığında ise, S-400’lerin Türkiye’ye satılmasının Rusya için NATO ittifakında ‘‘huzuru bozma’’ ve Türkiye’yi ittifaktan kopartarak ittifağın ikinci büyük silahlı kuvvetlerini kendine daha yakın kılma gibi bir anlam taşıdığı inancındayım. Son olarak, ABD ile Türkiye arasında krize neden olan S-400 meselesinin Rusya’nın itiraz etmeyeceği, ABD’nin de ikna olacağı bir ara formül ile çözülmesi ihtimali de bulunmaktadır. Bunun nasıl yapılacağına ilişkin birçok senaryo ortaya atılsa da, bunları şu an dillendirmek spekülasyondan ileri gitmeyecektir.
Onur BİGAÇ
[1] BBC Türkçe, “CNBC: ABD, Türkiye’ye S-400 hakkında son kararını vermesi için iki hafta süre tanıdı”, 22.05.2019, https://www.bbc.com/turkce/haberler-turkiye-48361112i, (07.06.2019).
[2] Amerika’nın Sesi, “ABD Türkiye’yi F-35 Programından Çıkarma Sürecini Başlattı”, 07.06.2019, https://www.amerikaninsesi.com/a/s400-f35-fuze-sistemi-turkiye-abd-amerika-savunma-sistemi/4950071.html, (08.06.2019).
[3] Cumhuriyet, “Milli Savunma Bakanı Akar: S-400 hazirana yetişmeyebilir ama önümüzdeki aylarda gelecek”, 27.05.2019, http://www.cumhuriyet.com.tr/haber/siyaset/1413686/Milli_Savunma_Bakani_Akar__S-400_hazirana_yetismeyebilir_ama_onumuzdeki_aylarda_gelecek.html, (07.06.2019).
[4] Bloomberg HT, “Bakan Akar S-400’lere ilişkin değerlendirmede bulundu”, 22.05.2019, https://www.bloomberght.com/bakan-akar-s-400-lere-iliskin-degerlendirmede-bulundu-2220838, (07.06.2019)
[5] BBC Türkçe, “S-400 füze savunma sistemi nedir: 6 soruda Türkiye’nin Rusya’dan satın alacağı füzeler”, 29.12.2017, https://www.bbc.com/turkce/haberler-dunya-41239094, (07.06.2019).
[6] Almaz-Antey Resmi Web Sitesi, “History”, http://www.almaz-antey.ru/en/istoriya, (07.06.2019).
[7] Julian Cooper, “Appendix 9C. Developments in the Russian arms industry”, Sipri Yearbook 2006, ss. 437-438, https://www.sipri.org/yearbook/2006/09/appendix9C, (07.06.2019).
[8] İsveç Uluslararası Barış Araştırmaları Enstitüsü (SIPRI) Resmi Web Sitesi, “Global arms industry: US companies dominate the Top 100; Russian arms industry moves to second place”, 10.12.2018, https://www.sipri.org/media/press-release/2018/global-arms-industry-us-companies-dominate-top-100-russian-arms-industry-moves-second-place, (07.06.2019).
[9] Amanda Macias, “At least 13 countries are interested in buying a Russian missile system instead of platforms made by US companies, despite the threat of sanctions”, CNBC, 14.11.2018, https://www.cnbc.com/2018/11/14/countries-interested-in-buying-russian-missile-system-despite-us-sanction-threats.html, (07.06.2019).
[10] Sputnik Türkiye, “Gazeta.ru: Rusya, S-400 sistemlerinin kodlarını Türkiye’ye vermeyecek”, 02.10.2017, https://tr.sputniknews.com/rus_medyasi/201710021030395789-rusya-s400-kod-turkiye-vermeyecek/, (07.06.2019).
[11] TR24, 13.04.2019, “Yunanistan’da S-300 olmasının sebebi 1997 Güney Kıbrıs füze krizi”, https://t24.com.tr/haber/yunanistan-da-s-300-olmasinin-sebebi-1997-guney-kibris-fuze-krizi,816670, (07.06.2019).
[12] Dan Williams & Karolina Tagaris, “Israel trained against Russian-made air defense system in Greece: sources”, Reuters, 04.12.2015, https://www.reuters.com/article/us-mideast-crisis-israel-greece/israel-trained-against-russian-made-air-defense-system-in-greece-sources-idUSKBN0TN10G20151204, (07.06.2019).
[13] Haaretz, “Israeli Air Force Holds Large-scale Joint Exercise in Bulgaria”, 11.09.2017, https://www.haaretz.com/israel-news/israeli-air-force-holds-large-scale-joint-exercise-in-bulgaria-1.5449880, (07.06.2019).
[14] Sputnik Türkiye, “Akar: S-400 alımı Türkiye’nin ulusal kararıdır”, 15.04.2019, https://tr.sputniknews.com/turkiye/201904151038767319-akar-s-400-alimi-turkiyenin-ulusal-kararidir/, (07.06.2019).
[15] Aaron Stein, “The Day After S-400: The Turkish-American Relationship Will Get Worse”, 23.05.2019, War on the Rocks, https://warontherocks.com/2019/05/the-day-after-s-400-the-turkish-american-relationship-will-get-worse/, (07.06.2019).