LİBYA’DA SON GELİŞMELER, PARALI ASKERLER MESELESİ VE TÜRKİYE

upa-admin 03 Nisan 2021 3.870 Okunma 0
LİBYA’DA SON GELİŞMELER, PARALI ASKERLER MESELESİ VE TÜRKİYE

Giriş

Muammer Kaddafi’nin 2011’de devrilmesi sonrası hala istikrara kavuşamayan Libya’da, şu sıralar oldukça önemli gelişmeler yaşanıyor. 15 Mart’ta yemin ederek göreve başlayan yeni Ulusal Birlik Hükümeti’ne, Misratalı zengin işadamı Abdulhamid Dibeybe Başkanlık ediyor. Bu yazıda, yeni hükümetin kurulum sürecini, uluslararası aktörlerin bu süreçteki yerini ve Türkiye’nin pozisyonu analiz edilecektir.

Abdulhamid Dibeybe

Kısa Arka Plan

2014 seçimlerinden beri fiilen iki ayrı idareye bölünen Libya’da, senelerdir yaşanan ve birçok bölgesel ve küresel gücün de dahil olduğu çatışmalar bir “proxy savaşı“na dönüşmüş, Suriye kadar karmaşık olmasa da, oldukça grift ve garip yeni ittifakların doğmasına zemin hazırlamıştır. Bu proxy savaşına ilişkin ayrıntılı bilgi edinmek isteyen okuyucularımızın 1 Ağustos 2020 tarihinde kaleme almış olduğum ‘‘Libya’da İstihbarat ve Proxy Savaşları’’ başlıklı yazımı okumalarını tavsiye ederim.[1]

Türkiye, 27 Kasım 2019’da önce Libya ile bir deniz yetki alanları anlaşması imzalayarak Doğu Akdeniz’deki deniz sınırlarını belirlemiş, daha sonra da 26 Aralık 2019’da Libya ile bir askeri işbirliği anlaşması imzalamıştır.[2] Bu anlaşma ile, Türkiye, Trablus’taki Ulusal Mutabakat Hükümeti (UMH) lehine Libya iç savaşına dahil olmuş, UMH’nin Tobruk’taki Temsilciler Meclisi’ni destekleyen Halife Hafter’e bağlı Libya Milli Ordusu (LMO) tarafından ortadan kaldırılmasını engellemek ve imzalanan MEB anlaşmasının korumak için sahadaki dengeleri önemli ölçüde değiştiren bir adım atmıştır. TSK’nın askeri araç ve danışmanlık desteği ile sahadaki çatışma durumu, UMH’nin dezavantajlı olduğu bir noktadan, güç dengesi ve pat durumu haline evrilmiştir.

Yine bu noktada, Sirte üzerine her iki tarafça yapılan açıklamalar da kadük kalmıştır. Değerli okuyucularımızı Haziran 2020’ye götürmek ve o dönem yaşananları hatırlatmak isterim. TSK desteği ile Sirte ve Cufra hattına dayanan UMH güçleri, burada yeni bir harekât için beklemekte ve Sirte üzerine iki taraf arasında çok kanlı bir çatışmanın çıkacağı hesapları yapılmaktaydı. O dönemde Türk Dışişleri tarafından yapılan birçok açıklamada, Hafter’e bağlı güçlerin Sirte ve Cufra’dan çekilmesi ve 2015 sınılarına dönmesi gerektiği, aksi halde buralara harekât düzenleneceği ifade edilmekteydi.[3] Ancak Rusya’nın ağırlığını koyması neticesinde, Sirte’deki pat durumu fiili durum haline gelmiş ve bugünkü mevcut hadiselerin somutlaşması, Rusya’nın sert gücü neticesinde ortaya çıkmıştır. Bu noktada Rusların o dönemde Hafter’e bağlı güçlere hem Wagner milisleri aracılığıyla kara gücü olarak, hem de Su-24 MiG-29, ve Su-35’lerden oluşan 14 uçaklık bir savaş uçağı demetiyle hava gücü olarak büyük bir destek verdiğini belirtmek gerekmektedir.[4] Bununla birlikte, 2020 Ağustos’unda hem UMH’nin kontrol ettiği, hem de Tobuk’un kontrolü altındaki bazı şehirlerde kötü yaşam koşullarına itiraz eden Libyalıların sokaklara çıkması ve protesto gösterilerinde bulunması, her iki tarafı da kalıcı bir ateşkesin temini noktasında ikna eden önemli bir hadise olmuştur.

İşte bu atmosferde, hem dönemin UMH lideri Sarrac’ın, hem de Tobruk Temsilciler Meclisi Başkanı Akile Salih’in arka arkaya ateşkes çağrıları yapması ile[5] 5+5 Libya Ortak Askeri Komisyonu Cenevre’de görüşmelere başladı. 19 Ocak 2020’de Berlin Konferansı’nda kurulan komite[6], UMH ve Tobruk’tan 5’er üyeden oluşmaktadır. 23 Ekim 2020’de anlaşmaya varan komite, yaptığı görüşmeler sonucunda ateşkesi resmileştirdi. Ancak sonuç bildirgesinde Türkiye’yi yakından ilgilendiren bir madde bulunmaktaydı. Buna göre; tüm yabancı güçlerin ve yabancı paralı askerlerin 90 gün içinde Libya’dan çekilmesi için çağrıda bulunuluyordu. Elbette, bu madde, Türkiye ile birlikte Rusya’ya da bir mesaj niteliği taşımaktaydı.[7] Fakat aradan geçen 90 günde Rus milislerin çekildiğine dair bir haber medyaya yansımazken, Türkiye’nin buraya gönderilen Suriyeli militanları geri çekmeye hazırlandığı yönünde bazı iddialara dolaşıma girmiştir. Bu konu, yeni Dibeybe hükümeti tarafından da sıklıkla dile getirilen bir konu olduğu için, yazının ileriki bölümlerinde tekrar değinilecektir.

Libya’da Geçici Hükümet: Ulusal Birlik Hükümeti

Kasım 2020’de Birleşmiş Milletler (BM) moderartörlüğünde Tunus’ta başlayan barış görüşmeleri, Cenevre’de ülkeyi seçime götürecek bir geçici hükümetin kurulması ile nihayete erdi. Rüşvet tartışmalarının gölgesinde geçen liste yarışı sonrası, 3 kişiden oluşan Başkanlık Konseyi’nin başına Muhammed Yunus El-Menfi seçilirken, geçici Başbakan olarak ise Abdulhamid Dibeybe seçildi.[8] Misratalı zengin bir işadamı olan Dibeybe, inşaat sektöründen gelen bir kişi. Kaddafi döneminde de onun yakın çevresinde bulunmasıyla dikkat çekiyor. Ancak tüccar kişiliği onun yeni döneme de hızlıca adapte olmasına yardımcı olmuş. Başkanlık Konseyi Başkanı El Menfi ise, Tobruk kökenli olmasına rağmen Hafter’e mesafeli bir isim olarak biliniyor. Hafter’in Trablus harekâtına karşı çıkmas,  bu algıyı kuvvetlendiren unsurlardan biridir. El Menfi, daha önce de UMH tarafından Yunanistan Büyükelçisi olarak atanmış, fakat Türkiye ile Libya arasında imzalanan Deniz Sınırlarının Belirlenmesi Anlaşması’nı desteklediği gerekçesiyle Yunanistan tarafından sınır dışı edilmiş bir kişidir.[9]

Yeni Hükümetin Duruşu ve Aktörlerin Konumlanmaları

15 Mart 2021 tarihinde, Tobruk’ta bulunan Temsilciler Meclisi’nden güvenoyu almasının ardından yemin ederek görevine başlayan Dibeybe hükümetinin önünde oldukça zorlu bir süreç bulunuyor. Dibeybe’nin Türkiye ile yakın ilişkiler içinde olduğu biliniyor. Dolayısıyla, bu dönemde Türkiye açısından risk teşkil edecek bir hadisenin yaşanması beklenmiyor. Ancak Dibeybe de dahil, yeni hükümetin bazı üyeleri sık sık yabancı paralı askerlerin ülkeyi terk etmesi gerektiği noktasında beyanatlar veriyor.[10] Bu, elbette yalnızca Türkiye’yi değil, savaşa dahil olan ve başta Rusya ve Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) olmak üzere buraya Wagner milislerinden Sudanlı milis güçlerine kadar çeşitli silahlı grupları getiren diğer ülkeleri de ilgilendiriyor. Tam da bu noktada, geçtiğimiz günlerde Uluslararası Fransa Radyosu’nun Libyalı üst düzey bir kaynağa dayandırdığı haberine göre, Libya Başkanlık Konseyi Başkanı El Menfi’nin Erdoğan’dan Suriyeli paralı askerleri ve TSK mensuplarını ülkeden geri çekmesini istediği iddia edildi.[11]

Libya’daki paralı askerler meselesi oldukça poüler bir konu. Libya’daki çatışmayı incelediğimizde, savaş alanlarının özelleştirilmesi akımından bu ülkenin de nasibini aldığını görmekteyiz. Bunun nedeni, her iki taraf için de savaşan paralı askerlerin yoğunluğunda yatmaktadır. Hafter tarafında savaşan ve kamuoyunda Wagner yahut Rus milisler olarak bilinen gruplara yakından baktığımızda, meselenin ciddiyeti daha iyi anlaşılacaktır. Öncelikle, burada faaliyette bulunan iki Rus askeri şirketi bulunmaktadır. Bunlardan biri RSB Group, diğeri de Wagner’dir. Bunların Libya’da özel operasyonlar, mayın temizleme ve petrol sahalarının korunması gibi görevler yürüttüğü bilinmektedir. Bu gruplar, İkinci Libya İç Savaşı olarak bilinen savaşta Hafter saflarında savaşmıştır. Bunun yanı sıra, 4.000’e yakın Sudanlı paralı da asker de yine Hafter saflarında yer almış ve bunlar özellikle Sharara petrol sahalarının korunmasıyla görevledirilmiştir.[12] Türkiye’nin Suriye’den getirdiği paralı askerlerin sayısının 18.000 bin civarında olduğu tahmin ediliyor.[13] Sözün özü şudur ki, buradaki yabancı paralı askerler meselesinde Türkiye yalnız değildir.

Yabancı paralı askerler meselesi yeni hükümetin önündeki en büyük sorunlardan biri olarak dururken, bu konunun yakın vadede çözüme ulaştırılacağı yönünde ciddi şüpheler bulunmaktadır. Nitekim Türkiye, bu ülkede, paralı askerlerin yanı sıra, Libya ile varılan askeri anlaşma neticesinde TSK personelini de barındırmaktadır. Ayrıca, Libyalı askeri öğrencilerin eğitimleri de Türkiye’de devam etmektedir. Yeni geçici hükümet Türkiye’ye yakın olmasına rağmen, Cenevre’de düzenlenen Başkanlık Konseyi oylamasında Hafter’e yakın temsicilerin de Akile Salih’in listesine karşı Dibeybe ve El Menfi’nin listesini desteklemesi nedeniyle Rusya’dan da onay aldığı yönünde ciddi emareler bulunmaktadır. Bununla birlikte, yeni hükümetin ülkenin sorunlarına çözüm bulabileceğine dair şüpheler taşıyanlar da yok değil.[14] Esasen, yeni geçici hükümet yalnızca Türkiye ve Rusya tarafından değil, savaşa bir şekilde müdahil olmuş tüm ülkelerin zımmi desteğini almış durumda. Libya ile Türkiye arasında imzalanan Deniz Sınırlarının Belirlenmesi Anlaşması’nın akıbeti de merak edilen konular arasında bulunuyor. Ancak bu konuda herhangi bir geri adımın atılmayacağını öngörmek zor değil. Zira yeni Başbakan Dibeybe, anlaşmanın Libya’nın da çıkarına olduğunu belirten beyanatlar verdi.[15] Ancak bu konu zaten bir geçici hükümetin değil, düzenlecek genel seçimler sonrası oluşacak yeni hükümetin döneminde daha sıcak bir gündem maddesi olacak.

Sonuç

Kaddafi’nin devrilmesi sonrası uzun zamandır istikrara kavuşamayan Libya’da yeni geçici hükümet ülkeyi genel seçimlere kadar idare edecek. Yeni geçici hükümetin bir denge hükümeti olduğunu söylemek yanlış olmayacaktır. Ülkede, İhvan’ın UMH dönemine göre daha az etkin olduğu bir hükümet yapısı oluştu. Bunun Doğu ile dengeleri sağlamak adına Dibeybe tarafından gözetildiği söylenebilir. Yeni Başbakan Dibeybe ve Başkanlık Konseyi Başkanı El Menfi’nin Türkiye ile yakın ilişkileri olduğu biliniyor. Ancak bakıldığında, Dibeybe, Türkiye’den daha çok uluslararası dengeleri gözeten bir tavır içinde hareket ediyor. Türkiye-Libya MEB Anlaşması’nı destekleyeceğini ifade ederken, Mısır’ın ulusal güvenliğine saygılı olduğunu da belirtiyor. Zaman geçtikçe bu gönül alma turları yerini daha net saflaşmalara bırakacaktır. Dibeybe’nin önündeki en önemli sorun ise, ülkenin yaşadığı iç savaş nedeniyle çöken altyapısıdır. Bunun ne ölçüde çözüleceği, kanımca Dibeybe’nin siyasi kariyerini de belirleyecektir. Öte yandan, yabancı paralı asker mevzusu demir leblebi konulardan biri olmaya devam ediyor. Ülkede paralı asker varlığı sürdükçe kalıcı bir barışın ve hatta yeni seçimlerin bile düzenlemeyeceği yönünde kimi görüşler olsa da, çatışmasızlık halinin sürmesi, 10 yıldır süren savaşlardan yılmış olan Libya halkının lehine bir durumdur.

Öte yandan, ülkedeki siyasi kurumları ve askeri grupları tek bir çatı altında toplama hedefi nihai amaç olarak görünürken, bunun kolay bir iş olmayacağı henüz işin başında anlaşılmaktadır. Silahların konuştuğu bir ortamda, siyasi güç askeri güce dayalıdır ve sahadaki duruma baktığımız zaman, iyimser havaya rağmen her iki tarafın da bir eli karşındakine uzatılmışken, diğer eli belindeki silahına sarılı vaziyettedir. Nitekim 29 Mart günü Halife Hafter’e bağlı Libya Milli Ordusu’nun Doğu’da düzenlediği geniş çaplı askeri tatbikat bu durumun en net örneğidir. Bununla birlikte, Genelkurmay Başkanlığı için de perde arkasında kıyasıya bir yarış devam etmektedir. Cenevre’de varılan uzlaşmaya göre ordu komutanlığı görevi El Menfi’nin Başkanlık ettiği Başkanlık Konseyi’nin uhdesinde, Başkanlık Konseyi emirleri oy birliği ile almak zorunda. Fakat orduyu kontrol edebilmek için en önemli pozisyon olan Savunma Bakanlığı’nın talibi oldukça fazla. Hem Doğu’dan, hem de Batı’dan çok sayıda isim bu koltuğu istiyor. Böyle bir atmosterde, yeni Başbakan Dibeybe Savunma Bakanlığı görevini geçici olarak eşzamanlı bir şekilde yürüteceğini belirterek akıllıca bir hamle yapmış oldu. Ancak bu konu önümüzdeki süreçte tekrar gündeme gelecek. Dolayısıyla, hangi grubun Savunma Bakanlığı’nıı ve dolayısıyla orduyu kontrol ettiğine bakılarak geleceği dair çatışma öngörüleri yapılabilir.[16]

Özet olarak, Libya’da yeni geçici hükümetin ülkeyi sağlıklı bir seçim ortamına taşıyıp taşıyamayacağı belirsizliğini koruyor. Eğer karşılıklı iyi niyetli adımlar atılmazsa, seçimlerin düzenlenmesi imkansız hale gelebileceği gibi, ülkenin yeniden bir çatışma ortamına sürüklenmesi de ihtimal dahilindedir.

Onur BİGAÇ

 

[1] http://politikaakademisi.org/2020/08/01/libyada-istihbarat-ve-proxy-savaslari/.

[2] ‘’Libya tezkeresi: Türkiye’nin stratejisi ne?’’, BBC Türkçe, 26.12.2019, https://www.bbc.com/turkce/haberler-turkiye-50918216.

[3] ‘’Çavuşoğlu: Hafter Sirte’den çekilmezse operasyon hazırlıkları var’’, Euronews, 13.07.2020 https://tr.euronews.com/2020/07/13/cavusoglu-hafter-sirte-den-cekilmezse-operasyon-haz-rl-klar-var.

[4] Joseph S. Bermudez Jr., “Moscow’s Next Front: Russia’s Expanding Military Footprint in Libya”, Center for Stratagic and International Studies, 17.06.2020, https://www.csis.org/analysis/moscows-next-front-russias-expanding-military-footprint-libya.

[5] ‘’Libya’s UN-recognised government announces immediate ceasefire’’, Al Jazeera, 22.08.2020, https://www.aljazeera.com/news/2020/8/22/libyas-un-recognised-government-announces-immediate-ceasefire.

[6] ‘’Libya için yol haritası Berlin’de kabul edildi’’, DW Türkçe, 19.01.2020, https://www.dw.com/tr/libya-i%C3%A7in-yol-haritas%C4%B1-berlinde-kabul-edildi/a-52062205.

[7] “Immediate and permanent ceasefire agreement throughout Libya signed in Geneva”, Libya Herald, 23.10.2020, https://www.libyaherald.com/2020/10/23/immediate-and-permanent-ceasefire-agreement-throughout-libya-signed-in-geneva/.

[8] ‘’Libyan factions agree interim government after UN talks’’, Deutsche Welle, 05.02.2021, https://www.dw.com/en/libyan-factions-agree-interim-government-after-un-talks/a-56475902.

[9] David Hearst, Libya’s surprise election is bad news for meddling powers, Middle East Eye, 08.02.2021 https://www.middleeasteye.net/opinion/libya-election-surprise-meddling-powers-bad-news.

[10] ‘’‘One and united’: Libya interim government sworn in’’, Al Jazeera, 15.03.2021, https://www.aljazeera.com/news/2021/3/15/libya-interim-government-sworn-in-replacing-rival-administration.

[11] ‘’RFI: Menfi officially requested Turkish president Erdogan to withdraw mercenaries from Tripoli’’, Alawsat, 28.03.2021, http://en.alwasat.ly/news/libya/315599.

[12] Javier Martin, Libya: The First Totally Privatized War in Modern History, BM İnsan Hakları Yüksek Komiserliği, 28.09.2020, https://www.ohchr.org/Documents/issues/Mercenaries/WG/OtherStakeholders/shockmonitor_submission.pdf.

[13] ‘’Turkey is seeking to transfer new batch of mercenaries to Libya’’, SOHR, 12.12.2020,  https://www.syriahr.com/en/195719/.

[14] “Signs that Libya’s new transitional authority had Russian-Turkish stamp of approval”, The Arab Weekly, 06.02.2021, https://thearabweekly.com/signs-libyas-new-transitional-authority-had-russian-turkish-stamp-approval.

[15] Muhammad Artimah, Anadolu Ajansı, 09.03.2021, https://www.aa.com.tr/en/middle-east/agreement-with-turkey-in-interest-of-libya-dbeibah/2170232.

[16] Osama Dali, OPINION – Who will lead Libyan army after political agreement?, Anadolu Ajansı, 30.03.2021, https://www.aa.com.tr/en/analysis/opinion-who-will-lead-libyan-army-after-political-agreement/2192266.

Leave A Response »

Time limit is exhausted. Please reload the CAPTCHA.