2023 ARJANTİN SEÇİMLERİ ANALİZİ

upa-admin 23 Kasım 2023 525 Okunma 0
2023 ARJANTİN SEÇİMLERİ ANALİZİ

Arjantin’de seçimleri kazanan ve yeni Devlet Başkanı seçilen Javier Milei, tavırları ve politik hedefleriyle dikkat çeken bir figür… Nitekim Milei’nin seçim sürecinde medyadaki görünümü, nasıl bu seçimleri kazandığından daha ön planda oldu. Çeşitli Bakanlıkları ve Merkez Bankası’nı kapatmak gibi vaatleri, devlete ait birçok işletmenin özelleştirilmesini savunması, çeşitli abartı tavırları ve Donald Trump benzeri popülist tarzıyla medyatik bir figür olarak görülse de, Milei’nin Arjantin’e bir dahaki seçime kadar Başkanlık edeceği gerçeği biraz göz ardı ediliyor.

Milei nasıl seçildi derken, bölgedeki politik figürlere ve buradaki sağ popülizmin yükselişine dikkat çekmek gerekli. ABD’de Trump, Brezilya’da Bolsonaro gibi aşırı sağcı isimler, politik zaferlerini popülist tutumları ve devletin üzerinden bazı yükleri atmayı vaatlerine borçlular. Brezilya’da Bolsonaro, faşizan tutumları, yerlilere karşı hakaret içeren söylemleri ve devletin sosyal programlarına karşı olmasıyla öne çıkan bir figürdü. Kendini “Amazonların Trump’ı” olarak isimlendiren Bolsonaro, kıta içerisinde yükselen solun başarısız olmasına bir tepki olarak da işbaşına gelmişti. Latin Amerika genelinde Chavez’in iktidara gelmesiyle başlayan süreçte siyasetin aşırı sağdan aşırı sola kayması şeklinde görülen değişimler, kimi zaman aşırı popülist isimlerin de bu süreçte ön plana çıkmasını sağladı. Bu nedenle, seçilen her popülist sağcı lideri sağ siyasetin başarısı olarak görmekten ziyade, kıta içinde solun başarısızlıklarının sonucu olarak da görmek gerekli.

Arjantin ise senelerdir süren kötü ekonomik yönetimi nedeniyle bu yola girmiş görünüyor. Aşırı uç bir ismin seçilmesi ise, Arjantin toplumunun beklentisinin yüksekliğiyle ölçülebilir ancak. Başkanlık Sarayı önünde kurulan protesto çadırları, insanların farklı şekillerde para kazanma yolları araması, ürünlerin ücretlerinin çoğu yerde karaborsa dolar üzerinden fiyatlandırılması gibi sebeplere bakarsak, bu seçim sonucunun Arjantin’de ekonomik koşulların toplumsal tabanda eleştirildiği ve aşılmaya çalışıldığını gösterdiğini düşünebiliriz.

Arjantin’in ekonomik sıkıntısını henüz yoğun toplumsal eylemler ya da evsiz kalan insanların artışı şeklinde görmesek de, pesonun günden güne değer kaybetmesi ülkeye dolar ile gelen kişileri sevindirirken, peso ile maaş alan Arjantinlilerin alım gücünün günden güne düşmesine sebep oldu. Arjantin’de 2 Ekim’de 1 dolar devlet kuru olarak 340 pesoyken, karaborsada 790 pesoydu, dolar kuru beş gün içerisinde 870 pesoya ve ardından 1000 pesonun üstüne çıktı. Devletin ve karaborsa döviz kurlarının arasındaki fark iki katından fazla bir noktaya ulaştı ve Arjantin uzun zaman önce “blue dollar” denilen bir kavramla tanıştı. Buenos Aires’te Florida caddesinde yol üzerinde bile dolar bozulur diye müşteri çağıran simsarlar, yasal döviz bürolarında bile devletin verdiğinin iki katından fazlasına dolar bozdurma imkânı bulan Arjantinliler, devletin ekonomik desteğine de güvenlerini kaybetmiş durumdalar. Devletin ulaşım, gıda, eğitim gibi birçok konuda destek sağlayarak fiyatları aşağıda tutmaya çalışması piyasada birebir karşılığını bulmuyor. Dolardaki artış gün içerisinde bile ürünlerin ve hizmetlerin fiyatlarında artışa neden olabiliyor. Ekonominin bu kadar kırılgan ve güvensiz olduğu bir ortamda, mevcut ekonomi politikalarını sürdürecek ve halen Ekonomi Bakanı olan Peronist Sergio Massa’yı seçmek Arjantin toplumu için şu anki ekonomik durumun devam etmesini onaylamak anlamına gelecekti. Arjantin’de insanların 2001 krizine dair anıları tazeyken, aynı süreci tekrar tekrar yaşayan ve çocukluğu, gençliği bu dönemlere gelen nesiller artık daha keskin dönüşümlerin peşinde.

Peki, Milei tüm bu vaatlerini gerçekleştirebilir mi? Devletin başı olarak her vaadini gerçekleştirebileceğini söylemek zor. Bunun yanında, Milei, Trump ve Bolsonaro gibi yetkilerini zorlamak, kendine toplumsal bir taban yaratmak gibi şeyleri elbette deneyecektir. Ancak unutulmamalıdır ki, Milei büyük toplumsal bir uzlaşmanın sonucu olarak değil, yüksek bir değişiklik beklentisinin sonucu olarak Başkan seçilmiştir. Toplumsal uzlaşmadan uzak kendi belirlediği hedefler doğrultusunda ne kadar ilerleyebileceği tartışmalı bir konudur.

Arjantin, yoğunluğu Avrupalı göçmenler olan bir Latin Amerika ülkesi olarak, güvenlik, sosyal hayata katılım açısından bölgedeki birçok ülkeyi geride bırakmaktadır. Buenos Aires tiyatroları, gece boyu canlı şehir yaşamı ve güvenlik sıkıntısı çok olmadan rahatça gezip dolaşabilmek açısından önemli bir cazibe merkezidir aynı zamanda. Fiyatların uygun oluşu, marketlerde insanların kolay ve uygun bir şekilde gıdaya ulaşımı şu an için ekonomik durumun bir nebze de olsa rahat atlatılmasını sağlamaktadır.

İnsanların gıdaya, ulaşıma ve birçok şeye kolayca ulaşabildiği düzenden Milei’nin vaatleri çerçevesinde daha ağır koşullara geçmeyi kabul edeceğini düşünmek şu an için mantıklı değildir. Milei’nin başarısı, kendine yaratacağı toplumsal desteğe bağlıdır. Bu desteği sağlayamadığı noktada ise, Trump ve Bolsonaro gibi ülke siyasetinde dışarıda kalacaktır.

Dr. Öğr. Üyesi Canan KIŞLALIOĞLU

Bitlis Eren Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Uluslararası İlişkiler Bölümü

Leave A Response »

Time limit is exhausted. Please reload the CAPTCHA.