SURİYE’DE NELER OLUYOR?

upa-admin 11 Mart 2025 211 Okunma 0
SURİYE’DE NELER OLUYOR?

1. Suriye’de Mezhepsel Gerilim

Son günlerde Suriye’de, Heyet Tahrir el-Şam (HTŞ) ile Alevi gruplar arasında şiddetli çatışmalar yaşanmaktadır. Bu çatışmalar, özellikle Lazkiye ve Tartus bölgelerinde yoğunlaşmış olup, yüzlerce sivilin hayatını kaybetmesine neden olmuştur.

İngiltere merkezli Suriye İnsan Hakları Gözlemevi (SOHR), son çatışmalarda 745 Alevi sivilin öldürüldüğünü bildirmiştir. Sivillerin çoğunun yakın mesafeden ateş açılması sonucu hayatını kaybettiği belirtilmektedir. Ayrıca, HTŞ’ye bağlı 125 güvenlik gücü mensubu ile Esad yanlısı 148 militanın da çatışmalarda öldüğü rapor edilmiştir.

Şiddet olaylarının başlaması, HTŞ’nin Alevi nüfusun yoğun olduğu Lazkiye ve Tartus’a yönelik geniş çaplı bir operasyon başlatmasıyla ilişkilendirilmektedir. Bu operasyonlar sonucunda, Lazkiye çevresindeki geniş bir alanda elektrik ve içme suyu kesintileri yaşanmış, Baniyas gibi kasabalarda sivillerin evlerinde veya sokaklarda öldürüldüğü bildirilmiştir.

HTŞ lideri ve Suriye Geçici Devlet Başkanı Ahmed el Şara, yaptığı açıklamada, Alevilere yönelik saldırıların mezhepçi bir yaklaşım taşımadığını, ancak “eski rejim kalıntılarına” karşı bir operasyon olduğunu belirtmiştir. Buna rağmen, uluslararası toplum, sivillere yönelik bu tür saldırıları kınamakta ve endişelerini dile getirmektedir.

Bu gelişmeler, Suriye’de mezhepsel gerilimlerin artmasına ve ülkenin istikrarının yeniden tehdit altına girmesine yol açmaktadır. Uluslararası toplumun, sivillerin korunması ve çatışmaların sona erdirilmesi için acil adımlar atması gerekmektedir.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Açıklamaları

Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Suriye’de devam eden şiddet olaylarına ilişkin endişelerini dile getirerek, geçici Suriye Devlet Başkanı Ahmed el Şara’nın istikrarı sağlama çabalarını desteklediğini belirtmiştir. Erdoğan, el Şara’nın kapsayıcı bir politika izlediğini vurgulayarak, Suriyeli yetkililere gerilimi azaltma çağrısında bulunmuştur. Ayrıca, Türkiye’deki muhalefet partileri, Erdoğan’dan Suriyeli liderler üzerindeki etkisini kullanmasını ve batı Suriye’de sivillerin güvenliğini sağlamak için uluslararası bir barış gücü önerisini değerlendirmesini talep etmiştir.

Suriye Cumhurbaşkanı el Ahmed Şara’nın Açıklamaları

Suriye Geçici Devlet Başkanı ve HTŞ lideri Ahmet el Şara veya eski ismiyle Colani, bu konuda şunları söylemişir: “Mezhepçiliği ve bölünmeyi kışkırtmaya çalışanlar karşısında hepimiz kararlı ve güçlü olmalıyız. Suriye, tüm bileşenleriyle, halkının iradesi ve ordusunun gücü sayesinde birlik içinde kalacaktır.”

ABD’nin Tepkisi

ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, Suriye’deki azınlıklara yönelik katliamların arkasındaki radikal İslamcı teröristleri kınadıklarını ve geçici yönetimin sorumlulardan hesap sorması gerektiğini belirtmiştir. Rubio, ABD’nin Hıristiyan, Dürzi, Alevi ve Kürt toplulukları da dahil olmak üzere Suriye’deki dini ve etnik azınlıkların yanında olduğunu ifade etmiş ve yaşamını yitirenlerin ailelerine başsağlığı dilemiştir. Ayrıca, Rubio, Suriye’nin geçici yönetimine, azınlık topluluklarına karşı işlenen bu katliamların faillerini adalete teslim etme çağrısında bulunmuştur.

Birleşmiş Milletler (BM)

BM Genel Sekreteri António Guterres, Suriye’deki mezhepsel şiddetin artmasından derin endişe duyduğunu belirterek, tüm taraflara itidal çağrısında bulunmuştur. Guterres, sivillerin korunmasının uluslararası hukukun bir gereği olduğunu vurgulamış ve saldırıların derhal durdurulmasını talep etmiştir.

Rusya

Rusya Dışişleri Bakanlığı, HTŞ’nin saldırılarını kınayarak, Suriye’nin egemenliği ve toprak bütünlüğüne olan desteğini yinelemiştir. Rusya, terörist gruplarla mücadelenin kararlılıkla devam edeceğini belirtmiştir.

İspanya Basını

İspanyol gazetesi El País, Alevi köylerine yönelik saldırılar sonucunda yüzlerce kişinin hayatını kaybettiğini ve binlerce kişinin Lübnan’a sığındığını bildirmiştir. Haberde, uluslararası liderlerin krizi görüşmek üzere bir araya geldiği belirtilmiştir. Bu açıklamalar, uluslararası toplumun Suriye’deki mezhepsel gerilimler ve şiddet olaylarına karşı duyarlılığını göstermekte ve tarafları itidale davet etmektedir.

2. Kürt Gruplar İçin Yeni Yönetime Entegrasyon Süreci Mi?

Suriye’de tarihi bir anlaşma imzalandı: Suriye Demokratik Güçleri (SDG), Suriye devlet kurumlarına entegre ediliyor. Bu anlaşma, uzun süredir devam eden çatışmaların ardından Suriye’nin siyasi ve askeri yapısında önemli değişiklikler getirecek.

Anlaşmanın Detayları

Suriye hükümeti ile SDG arasında imzalanan 8 maddelik anlaşmaya göre:

  1. SDG unsurları Suriye Ordusu’na entegre edilecek ve ülkenin savunma yapısının bir parçası olacak.
  2. Kürt toplumunun anayasal hakları tanınacak ve bölgesel yönetimlerin yetkileri arttırılacak.
  3. Suriye’nin toprak bütünlüğü korunacak ve bölgedeki ayrılıkçı söylemler reddedilecek.
  4. Petrol ve doğalgaz sahalarının kontrolü Şam yönetimine devredilecek, ancak gelirlerin adil dağıtımı sağlanacak.
  5. SDG tarafından yönetilen sivil yönetimler devlet kurumlarına entegre edilecek.
  6. Resmi dil Arapça olmakla birlikte, Kürtçeye eğitim ve kültürel alanda yer verilecek.
  7. SDG üyelerine genel af ilan edilecek ve hukuki süreçler sona erdirilecek.
  8. Uluslararası gözlemciler anlaşmanın uygulanmasını takip edecek.

Sürecin Perde Arkası

Bu anlaşmanın perde arkasında uzun süredir devam eden diplomatik görüşmeler bulunuyor. Özellikle ABD’nin bölgeden çekilme planları ve Türkiye’nin SDG’ye yönelik baskıları, tarafları masaya oturmaya zorladı. Rusya ve İran da sürece dahil olarak, Şam yönetimi ile SDG arasında bir uzlaşının sağlanmasına katkıda bulundu.

Uluslararası Tepkiler

  • Rusya, Suriye’nin toprak bütünlüğünün korunmasını desteklerken, anlaşmayı olumlu karşıladı.
  • ABD, SDG’nin devlet kurumlarına entegrasyonunun bölgedeki istikrarı arttıracağını belirtti.
  • Türkiye, SDG’nin varlığına karşı sert tutumunu sürdürse de, gelişmeleri yakından takip ettiğini açıkladı.
  • Avrupa Birliği, anlaşmayı memnuniyetle karşılayarak barış sürecine katkı sunmaya hazır olduğunu belirtti.

Bu anlaşma, Suriye’de yıllardır süren çatışmalara çözüm olabilir mi? Yoksa yeni krizlerin başlangıcı mı? Önümüzdeki süreçte uygulamalar ve uluslararası dengeler belirleyici olacak.

Oğuzhan MANİOĞLU

Leave A Response »

Time limit is exhausted. Please reload the CAPTCHA.