TÜRKİYE-AZERBAYCAN-PAKİSTAN ÜÇLÜ ZİRVESİ

upa-admin 01 Haziran 2025 252 Okunma 0
TÜRKİYE-AZERBAYCAN-PAKİSTAN ÜÇLÜ ZİRVESİ

Azerbaycan’ın Laçin kentinde Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, “Azerbaycan Bağımsızlık Günü” nedeniyle Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ile Pakistan Başbakanı Şahbaz Şerif ile gerçekleştirdiği üçlü zirvede konuştu. Türkiye-Azerbaycan-Pakistan üçlü zirvesinde konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, zorluklar karşısında dayanışma ve ortak hareket kabiliyetimizin geliştirilmesinin önemine vurgu yaptı. Türkiye, Azerbaycan ve Pakistan’ın stratejik konumuna değindikten sonra, coğrafyalarımızda ve ötesinde güvenlik tehditlerinden ekonomik  alanlara, hatta enerji ve gıda krizleri olmak üzere  pek çok sınama döneminden geçtiğini ve bu zorluklar karşısında dayanışma ve ortak hareket kabiliyetimizin geliştirilmesini bir seçim değil, zaruret olarak gördüğünü ifade etmiştir.

Üç ülke liderleri: Şahbaz Şerif, Recep Tayyip Erdoğan ve İlham Aliyev

Erdoğan, kardeş ülke Azerbaycan ile yaklaşık 350 milyon nüfusa ve 1,5 trilyon dolar ekonomik büyüklüğe sahip ülkelerimizin aralarındaki kan bağı güçlendirmeyi hedeflediğini açıkça ifade etmiştir. “Üç ülke, tek millet” ifadesi, Türkiye, Pakistan ve Azerbaycan’ın duruşunun, varoluşun sembollerini en iyi yansıtmaktadır. Türkiye, Azerbaycan ve Pakistan arasındaki bu dayanışma sadece güvenlik ve ya jeopolitik değil, tarih boyunca kültürel ve dini bağlarla birbirleriyle yakın ilişkiler kurmuş ülkelerden oluşmuştur.

Pakistan’ın terörle mücadelesinde sonunda kadar destek göstereceğini ifade eden Sayın Erdoğan, ekonomik iş birliğinin lokomotifi olan yatırımcılarımızı, Pakistan’da daha fazla faaliyette bulunmaya, ar-ge çalışmalarını yürütmesini ve ortak projeler geliştirmesi yönde teşvik ettiklerini dile getirmiştir. Özelikle, Türkiye ile Pakistan arasında gündeme gelen enerji ve kritik madenler alanlarında yeni iş birliği projelerine de işaret edildi. Üçlü ülke arasında ortak vizyonunu yansıtan çalışmalara daha fazla hız verileceği, ortak gündem maddeleri olan turizm, ticaret, maden, enerji ve eğitim alanlarının yeniden gözden geçirileceği ön plana çıkmıştır. Ticaretin kolaylaştırılması, yatırımların teşviki ve dijital dönüşüm alanlarında müşterek adımlar atmayı özellikle Kalkınma Yolu, Orta Koridor ve Kuzey-Güney Ulaşım Koridoru gibi projelere birlikte katkı sağlama yönünde önemli kararlar alınmıştır. Türkiye, Azerbaycan ve Pakistan, yalnızca bölgesel güvenlik denklemini değil, aynı zamanda yeni bir jeoekonomik yükseliş paradigmasını da birlikte inşa etmektedir. Hindistan ile Pakistan arasında yaşanan gergin dönemde ise Türkiye her zaman Pakistan’ın yanında olduğunu açıkça belirterek sınır aşan tehditler karşısında  her zaman ortak bir duruş sergileyeceklerini ve ilan edilen ateşkesin kalıcı barışı dönüşmesinin en büyük temennisi olduğunu da ifade etti.

Dünya düzeninde değişen uluslararası konjonktür, özellikle artan yeni güvenlik tehditleri ve uluslararası güç dengelerindeki değişim uluslararası kuruluşların etki alanını ve işleyiş biçimini yeniden gözden geçirilmesini gerekmektedir. Özellikle İsrail’in Filistin’de artan insan hakları ihlallerine son vermek, insanların huzurunu bozmaya çalışılan girişimlere karşı durmak ve Gazze’de ateşkesin tesisine yönelik İsrail yönetimine baskıyı artırmak elzem görünmektedir. Cumhurbaşkanı Erdoğan, coğrafyamız kana ve gözyaşına doyduğunu ifadelerine yer vererek bölgemizin huzurunu bozmaya çalışan tüm girişimlere karşı duracağını bir kez daha vurguladı.

Erdoğan, konuşmasında, “Bu iki dost ülkeyle iş birliğini geliştirmenin bir zaruret olduğunu düşünüyoruz. Üçlü iş birliğimizin kurumsallaşması için Dışişleri Bakanlarımız gerekli çalışmaları yürütecekler. Bölgemizde yaşanan gelişmeler, ülkelerimiz arasındaki dayanışmanın ne denli önemli olduğunu her geçen gün ortaya koyduğu” ifadelerine yer vermiştir.

Türkiye ile beraber hareket eden ve Gazze’deki soykırıma da en güçlü tepkiyi veren ülkelerden biri de Pakistan’dır. Pakistan, Türkiye ile  Birleşmiş Milletler, İslam İşbirliği Teşkilatı ve diğer platformlarda beraber hareket ederek  Filistinli kardeşlerimizin haklı davalarına gerekli desteği sağlamaya çabaladığını açıkça dile getirmiştir. İsrail yönetimi üzerindeki baskıyı arttırma yönünde yekpare bir duruş sergileyen liderler, kalıcı ateşkesin temini ve insan haklarını savunma yönünde her zaman hazır olduklarını göstermişlerdir. İsrail’le yakın ilişkilerine karşın Azerbaycan’da Gazze’de ateşkes ve barışın sağlanması noktasında kararlı bir duruşa sahiptir. Zira bu duruş, İsrail veya Yahudi karşıtlığını değil, barış ve istikrar özlemini yansıtmaktadır.

Batı merkezinde inşa edilen uluslararası düzen karşısında Doğu ekseninde yükselen güçlerin artan ittifak ilişkisi jeopolitik hakikat olarak karşımıza çıkmaktadır. Türkiye, Batı ile Doğu arasında güçlü bir duruş sergileyen, insani değerler ekseninde dış politikasına yön veren ve küresel zeminde bölgesel denge siyasetini başarı ile sürdüren bir devlettir. Bunu iç siyasi sorunlar nedeniyle görmezden gelmek ise, Türk dış politikasına katkı yapan binlerce değerli diplomat, bürokrat, iş insanı, akademisyen ve sivil toplum önderinin emeklerine haksızlık olacaktır.

Dr. Seda Gözde TOKATLI

Leave A Response »

Time limit is exhausted. Please reload the CAPTCHA.