FREEDOM HOUSE İNTERNET ÖZGÜRLÜKLERİ RAPORU 2023

upa-admin 05 Ekim 2023 599 Okunma 0
FREEDOM HOUSE İNTERNET ÖZGÜRLÜKLERİ RAPORU 2023

1941 yılında kurulmuş Amerika Birleşik Devletleri (ABD) merkezli etkili bir sivil toplum kuruluşu olan Freedom House (Özgürlük Evi), dünyada demokrasi ve insan haklarının yayılması ve korunması için çaba göstermektedir. Büyük ölçüde ABD hükümetince finanse edilen Freedom House, son yıllarda yayınladığı demokrasi endeksiyle dikkat çekmekte ve ülkelerin otoriter uygulamalarını sonlandırması/azaltması konusunda kamuoyu oluşturarak demokrasi ve insan haklarının korunması ve yayılmasına büyük bir hizmet vermektedir. Freedom House, ülkelerdeki demokrasi kalitesini ölçen endekslerin yanı sıra, son dönemde internet özgürlüklerini ayrı kapsamda değerlendiren bir rapor da yayınlamaya başlamıştır. İşte “Freedom on the Net” (İnternette Özgürlük) başlıklı bu raporun 2023 yılı edisyonu, geçtiğimiz gün kurumun web sitesinden duyurulmuştur. Bu yazıda, bu rapordan önemli bölümler özetlenecektir.

The Repressive Power of Artificial Intelligence” (Yapay Zekanın Baskılayıcı Gücü) başlıklı rapor, Allie Funk, Adrian Shahbaz ve Kian Vesteinsson adlı üç uzman tarafından hazırlanmıştır. Raporda, küresel çapta genel trendler olarak belirtilen en önemli hususlar şunlardır:

– Küresel internet özgürlükleri son 13 yıldır istikrarlı bir şekilde geriye gitmektedir. Bu kapsamda İran, Myanmar ve Filipinler gibi ülkeler eleştirilirken, bu konuda aslında çok iyi durumda olan Kosta Rika’da da son dönemde gerileme yaşandığı vurgulanmaktadır.

– Dünya genelinde ifade özgürlüğüne yönelik hukuki ve fiziki saldırılar artmaktadır. İran ve Myanmar gibi otoriter ülkelerde, bu, devlet eliyle uygulanan idam cezaları seviyesine ulaşırken, Beyaz Rusya (Belarus) ve Nikaragua gibi ülkelerde de uzun süreli hapis cezalarının uygulanması raporda eleştirilmiştir.

– Hükümetler, son dönemde yapay zeka teknolojisini kullanarak dezenformasyon ve kitlesel manipülasyon taktikleri uygulamaya başlamışlardır. Bu şekilde, internet özgürlüklerinin önüne geçen sansür uygulamaları da yaygınlaşmakta ve otoriter rejimler teknolojiyi ve interneti kendi lehlerine kullanmaktadırlar.

– İnternet özgürlüklerini korumak için, demokrasi güçlerinin önceki deneyimlerden dersler çıkararak daha özenli davranmaları gerekmektedir.

Türkiye’nin “İnternette Özgürlük” 2023 raporundaki puanlaması

Raporda, Türkiye’ye 100 üzerinden 30 puanla “özgür olmayan ülke” (not freestatüsü uygun görülmüştür. Türkiye, özellikle kullanıcı hakları konusunda (8/40) çok düşük puan alırken, içerik sınırlaması (10/35) ve erişime yönelik engeller (12/25) konularında da oldukça kötü puanlar almıştır. Raporda, Türkiye’nin son yıllarda sansürcülük ve internette yapılan konuşmaları cezalandırma politikalarına yöneldiği belirtilerek, dezenformasyon yasası kapsamında artık kişilere hapis cezası bile verilebildiği vurgulanmıştır. Bu yasa kullanılarak 2023 seçimleri öncesinde muhalefetten bazı kişilerin ve gazetecilerin susturulduğu da iddia edilirken, son dönemde yüzlerce internet sitesi, blog ve makaleye erişim engeli getirildiği belirtilmiştir. Bu kapsamda, 2022 Kasım ayında yaşanan bir terör olayı ve 2023 Şubat ayındaki depremler sonrasında sosyal medya platformlarının bloklandığı ve dezenformasyonu önlemek amacıyla insanların özgürce haberleşmesinin önüne geçildiği ifade edilmiştir. Ayrıca, seçim kampanyası sürecinde internet yasaklamaları ve cezalarının arttırıldığı ve muhalif internet sitelerine yönelik siber saldırılar yapıldığı da not edilmiştir.

Bu yorumlar göstermektedir ki, Türkiye’de bu konuda bir ifrat-tefrit politikası uygulanmaktadır. Elbette internet özgürlüklerini kötüye kullanan ve terör örgütlerine destek faaliyetleri yapan kişilerle mücadele edilmesi haklı ve yerindedir. Bunu dünyadaki hemen hemen her ülke farklı dozlarda yapmaktadır. Ancak Türkiye ve genel olarak otoriter rejimlerdeki sorun, insanların farklı düşünceleri ya da eleştirel tutumları nedeniyle de kolaylıkla cezai kovuşturmaya uğraması ya da baskı görebilmesidir. Bu, elbette demokratik rejimlerde olabilecek bir husus değildir. Bu bağlamda, Türkiye’nin eskiden olduğu gibi demokratikleşme rotasına yönelmesi, hem kendisi -bilhassa ekonomi bağlamında-, hem de halkın mutluluğu açısından çok daha iyi bir karar olacaktır.

Doç. Dr. Ozan ÖRMECİ

Leave A Response »

Time limit is exhausted. Please reload the CAPTCHA.