Giriş
Polonya ve Rusya’nın ilişkileri, karmaşık ve sık sık gergin bir tarihçeye sahiptir. Bu ilişkiler, Orta Çağ’ın sonlarına dayanarak, Polonya Krallığı ve Kiev Knezliği ve daha sonrasında Moskova Knezliği ile sınırların kontrolü için yaşanan mücadelelere kadar uzanır. Yüzyıllar boyunca, bu rekabet, çeşitli Polonya-Rus savaşlarına ve önemli tarihi olaylara sahne olmuştur. Örneğin, bir dönem Polonya’nın Moskova’yı işgal ettiği ve daha sonra 19. ve 20. yüzyıllarda Rusya’nın Polonya’nın büyük bölümünü kontrol altına aldığı zamanlar ilişkilerde önemli dönüm noktalarıdır.
1989-1993 yılları arasında, komünizmin çöküşüyle birlikte Polonya-Rusya ilişkileri yeni bir evreye girdi. Bu dönemden itibaren, ilişkilerde zaman zaman iyileşmeler ve gerilemeler yaşandı. 2013 yılında yapılan bir BBC Dünya Servisi anketine göre, Polonyalıların yaklaşık yüzde 19’u Rusya’nın etkisini olumlu olarak görürken, yüzde 49’u bunu olumsuz değerlendirmekteydi. Rusya’nın Kırım’ı ilhak etmesiyle birlikte, Polonya’daki Rusya ile ilgili endişeler daha da arttı. Özellikle Rusya’nın Kaliningrad Oblastı üzerindeki kontrolü göz önünde bulundurulduğunda, Polonyalıların yüzde 60-80’inden fazlası, gelecekteki olası çatışmalardan endişe duymaktadır.[1] Bu durum, iki ülke arasındaki tarihsel ve jeopolitik gerilimleri yansıtmakta ve bölgesel güvenlik konusundaki kaygıları artırmaktadır. Bu tür endişeler, özellikle NATO’nun doğu sınırlarındaki varlığı ve bölgesel güvenlik politikaları bağlamında değerlendirilmelidir.
Tarihsel Süreç
Kiev Knezliği ve Polonya arasındaki ilişkiler 981 yılında başlar ve zamanla hem savaşlar, hem de ittifaklar içeren bir dizi olaya sahne olmuştur. Örneğin, Polonya Kralı Kazimierz I, 1042’de Kiev Knezliği’nin Büyük Dükü Yaroslav Bilge’nin (Bilge Yaroslav) kız kardeşi Maria Dobroneg ile evlenerek bir ittifak kurmuştur. Ancak, 13. yüzyılda Moğol istilaları sırasında her iki taraf da büyük zarar görmüştür. Bu dönemde, Polonya, Rusya’nın önce Moskova Knezliği’ne ve sonra Rus İmparatorluğu’na dönüşüm sürecinde de önemli bir rol oynamıştır.
Rus İmparatorluğu döneminde, özellikle 18. yüzyılda, Polonya’nın üç kez bölünmesi (1772, 1793 ve 1795) ile ilişkiler daha da gerilmiş, Polonya devleti haritadan silinmiştir. Bu dönem, Polonya’nın Rus yönetimi altında geçirdiği uzun ve zorlu bir dönemi temsil eder. Polonya, Rus İmparatorluğu’nun etkisinden kurtulmak ve bağımsızlığını yeniden kazanmak için bir dizi isyan başlatmıştır.
Sovyetler Birliği döneminde, Polonya ve Sovyetler arasındaki ilişkiler çoğunlukla düşmanca olmuştur. Özellikle de İkinci Dünya Savaşı sırasında ve sonrasında yaşanan olaylar nedeniyle (Katyn Katliamı gibi olaylar), iki ülke arasındaki ilişkilerin zorluğunun ve karmaşıklığının bir göstergesidir. Bu katliam, 1940’ta NKVD tarafından gerçekleştirilen ve yaklaşık 22 bin Polonyalının öldürüldüğü trajik bir olaydır. Bu olay, uzun yıllar boyunca iki ülke arasındaki ilişkilerde önemli bir gerilim kaynağı olmuştur.[2]
Yakın tarihli ilişkilerde, Polonya’nın Rusya’ya karşı tutumu genellikle eleştirel olmuştur. Polonya, özellikle tarihle ilgili meselelerde Rusya’nın en büyük rakiplerinden biri olmuş ve iki tarafın benimsediği rekabetçi tarihsel anlatılar, aralarında derin bir güvensizlik bırakmıştır. Polonya, Ukrayna’daki mevcut durumda da Moskova’nın en sert eleştirmenlerinden biri olarak ortaya çıkmış ve milyonlarca Ukraynalı mülteciye ev sahipliği yapmıştır/yapmaktadır.[3]
2010 Uçak Kazası
2010’da Polonya’nın Cumhurbaşkanı Lech Kaczyński’nin de aralarında bulunduğu 96 kişinin ölümüyle sonuçlanan uçak kazası, Polonya-Rusya ilişkilerini önemli ölçüde etkiledi. Rusya’nın kazaya verdiği ilk tepkiler, iki ülke arasındaki ilişkilerde bir iyileşme fırsatı yaratmış gibi görünüyordu. Dönemin Rusya Başbakanı Vladimir Putin’in kazanın soruşturmasını bizzat yönetme kararı ve Polonya Başbakanı Donald Tusk ile yaptığı görüşmeler, Polonya’da olumlu karşılanmıştı. Kazanın ardından Rusya’nın ana TV kanalında daha önce yasaklanmış olan Katyn Katliamı’nı anlatan Oscar adayı bir filmin yayınlanması da bu dönemdeki olumlu adımlardan biriydi.[4]
Ancak, bu başlangıçtaki olumlu hava, zamanla değişti. Polonya’nın yeni hükümeti, 2015’te iktidara geldikten sonra kazanın yeniden soruşturulmasına karar verdi. Önceki hükümetin soruşturmasında pilot hatası sonucu olduğu sonucuna varılmıştı, ancak Polonya’nın yeni hükümeti uçakta bir patlama olabileceğini öne sürdü ve Rusya’nın olayı uzatarak delilleri sakladığını iddia etti. Rusya ise, uçağın enkazını kendi soruşturması tamamlanana kadar geri vermediğini belirtti. Bu durum, özellikle Ukrayna krizi üzerinden zaten gerilen ilişkilere ek bir gerginlik katmıştı.[5]
Kazanın neden olduğu sosyal ve siyasi bölünmeler, Polonya içinde de derinleşti. Polonya’da daha önce birleşen kamuoyu, zamanla kazanın nedenleri ve sorumluları konusunda bölündü. Polonya’nın eski Başbakanı Donald Tusk, kazada dolaylı bir sorumluluğu olduğu iddialarıyla karşı karşıya kaldı, ancak bu iddiaların somut bir kanıtı bulunamadı.
Özetle, 2010’daki bu trajik uçak kazası, Polonya ve Rusya arasındaki ilişkileri derinden etkiledi ve iki ülke arasında zaten var olan tarihi ve siyasi gerginlikleri daha da artırdı. Kazanın ilk döneminde oluşan olumlu hava, zamanla yerini tekrar gerginlik ve karşılıklı suçlamalara bıraktı. Kazanın ardından yapılan resmi soruşturmalar ve siyasi tartışmalar, Polonya içindeki siyasi bölünmeleri de derinleştirdi.
2014 Uçak Vuruşu
2014’te yaşanan uçak kazası, Polonya ve Rusya arasındaki ilişkiler üzerinde önemli bir etki yarattı. Polonya’nın milli savcısı, 2010’da Polonya Cumhurbaşkanı’nı taşıyan uçağın düşürülmesine Rus hava trafik kontrolörlerinin “kasıtlı olarak” katkıda bulunduğunu iddia etti. Bu iddialar, Polonya’nın Hukuk ve Adalet Partisi’nin 2015 seçimlerinde iktidara gelmesinden sonra açılan yeni bir soruşturmada ortaya çıktı. Rusya’nın sözcüsü Dmitry Peskov, bu yeni iddiaları reddetti ve daha önceki iki büyük soruşturmanın (Polonya ve Rusya tarafından yürütülen) pilot hatasını suçladığını belirtti. Bu olay, iki ülke arasında zaten gergin olan ilişkileri daha da karmaşık hale getirdi.[6]
Polonya-Rusya Gaz Anlaşmazlıkları
Polonya ve Rusya arasındaki gaz anlaşmazlıkları, iki ülke arasındaki ilişkiler üzerinde önemli bir etki yaratmıştır. Polonya, uzun süredir Rusya’nın Gazprom şirketinden gaz alımı yapmakta ve bu durum, iki ülke arasındaki enerji bağımlılığına yol açmaktadır.
Polonya ve Rusya arasında 1993’te imzalanan bir anlaşma ile Rus gazının Polonya’ya tedarik edilmesi ve Polonya toprakları üzerinden geçen transit boru hatlarının inşası kararlaştırılmıştır. Ancak zamanla bu anlaşma, iki ülke arasındaki gerginliklerin kaynağı haline gelmiştir. Polonya, 2009 yılında Rusya dışındaki kaynaklardan gaz ithal etmeye başlamış, Baltık Denizi’nde bir sıvılaştırılmış doğal gaz (LNG) terminali inşa etmiştir. Bu terminal, Katar ve ABD şirketlerinden gaz alımına imkân tanımaktadır.
Polonya, 2010 yılında yeni bir hükümet altında Gazprom ve PGNiG arasında imzalanan bir ek sözleşmeyle gaz hacimlerini 2010-2022 yılları arasında artırmıştır. Ancak, Polonya, Gazprom ile olan fiyat formülü üzerinde anlaşmazlıklar yaşamış ve 2015 yılında fiyat formülünün değiştirilmesi talebiyle Stockholm’deki bir tahkim mahkemesine başvurmuştur. 2020’de mahkeme, Gazprom’un PGNiG’ye aşırı fiyatlandırılmış tedarikler için 6 milyar zloty (yaklaşık 1.5 milyar dolar) geri ödemesine karar vermiştir.
Polonya, 2022’de Gazprom’un ruble ile ödeme talebini reddettikten sonra, Gazprom, Polonya’ya gaz tedarikini durdurmuştur. Polonya, Rus gazına olan bağımlılığını azaltma çabalarını artırmış ve Rusya’nın gaz ithalatının bitiş tarihini 2022 olarak belirlemiştir. Polonya ayrıca, Rus gazına olan bağımlılığını azaltmak için Baltık Boru Hattı projesini tamamlamak üzere olan ve Norveç’in denizaltı gaz sahalarına bağlanacak olan bir boru hattı inşa etmektedir.
Polonya’nın bu adımları, Rusya ile olan enerji bağımlılığını azaltma ve enerji kaynaklarını çeşitlendirme çabalarının bir parçasıdır. Ancak Polonya, hâlâ Rus kömürüne ve özellikle petrolüne önemli ölçüde bağımlıdır. Rus petrolü, Polonya’nın petrol ihtiyacının üçte ikisini karşılamaktadır. Polonya’nın enerji politikasındaki bu değişiklikler, Avrupa Birliği-AB’nin Rus enerji ithalatını azaltma çabalarına paralel olarak ilerlemektedir.[7]
Polonya’da Rus İstihbarat ve Nüfuz Operasyonları
Polonya’da Rus istihbaratı ve nüfuz operasyonları ile ilgili çeşitli gelişmeler yaşanmaktadır. Öncelikle, Polonya Dış İstihbarat Teşkilatı (Agencja Wywiadu), Ukrayna’ya gönderilecek silah ve mühimmatın takibini yapmak üzere görevli olduğu iddia edilen bir Rus casus ağını çökertti. Bu operasyon kapsamında, silah ve mühimmat tedarikini takip etmeye çalışan kişiler gözaltına alındı. Polonya medyası, bu casus ağının, Polonya’nın demiryolu güzergahlarına sızma ve web kameralarını kullanma planları olduğunu duyurdu.[8]
Ayrıca, Polonya’da bir “Rus etkisi” yasasına ilişkin değişiklik tasarısı kabul edildi. Bu yasa, 2007-2022 yılları arasında Polonya siyasetinde Rus etkisinin araştırılmasını ve buna izin veren siyasetçilerin belirlenmesi için bir uzmanlar komitesi kurulmasını öngörüyor. İktidardaki Hukuk ve Adalet Partisi tarafından önerilen bu yasanın özellikle muhalefet lideri ve eski Başbakan Donald Tusk’u hedef aldığı düşünülüyor. Yasa, ABD ve Avrupa Birliği tarafından, ülkedeki muhalefeti hedef aldığı gerekçesiyle eleştirilmişti.[9]
Rus istihbaratının Polonya’dan geçen silah sevkiyatlarını engelleyemediği de belirtiliyor. Amerika Birleşik Devletleri’nin 43 milyar dolardan fazla askeri yardımı, çoğunlukla Polonya üzerinden Ukrayna’ya ulaştırıldı. Rus istihbaratının bu sürekli silah akışını engelleyememesi, Rus Ordusu’nun hareketli hedefleri takip etme ya da vurma konusundaki yetersizlikleriyle bağlantılı olarak değerlendiriliyor.[10]
Son olarak, Polonya Savunma Bakanı Mariusz Blaszczak, ülkedeki Rus ajan ağına dair açıklamalarda bulunarak, bu ağın Polonya’yı istikrarsızlaştırmak ve terör saldırıları düzenlemek amacıyla kurulduğunu öne sürdü. Bu ağın çökertilmesi ve Rusya’nın Wagner Grubu’ndan paralı askerlerin Belarus’a gelmesinin de Polonya için bir tehdit oluşturduğu belirtildi.[11]
Polonya’nın Rusya’ya Bakış Açısı ve Sonuç
Polonyalılar arasında Rusya’ya yönelik olumsuz tutumlar, Pew Araştırma Merkezi’nin 2007 yılında bu soruyla ilgili görüşleri izlemeye başlamasından bu yana tüm zamanların en yüksek seviyesine ulaştı ve Rus devletine yönelik neredeyse oybirliğiyle olumsuz görüşler oluştu. Şu anda Rusya’yı büyük bir tehdit olarak görenlerin oranı yüzde 94’tür; 2018’de bunu söyleyenlerin oranı yüzde 65’ti. Polonya halkının yüzde 94’ü Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’e hiç güvenmiyor ki, bu da tüm zamanların en yüksek rakamı.
Polonyalıların Rusya hakkındaki görüşleri her zamankinden daha eleştirel; Polonyalıların neredeyse tamamı (yüzde 97) ülke hakkında olumsuz görüşe sahip; yüzde 91’i ise son derece olumsuz görüşe sahip. Rusya hakkında çok olumsuz görüşe sahip olanların oranı, sorunun en son sorulduğu 2019 yılından bu yana yüzde 67 puan arttı.
Polonyalılar, yaş, eğitim düzeyi veya ideoloji ne olursa olsun, Rusya hakkında eşit derecede olumsuz görüşler ifade ediyor. Rusya’nın gücü ve nüfuzuna ilişkin endişeler de aynı yönde ilerledi. 2017 ve 2018 yıllarında katılımcıların yüzde 65’i Rusya’nın gücünün ve nüfuzunun Polonya için büyük bir tehdit oluşturduğunu söylerken, şu anda halkın yüzde 94’ü bu görüştedir ki, bu oran 29 puanlık bir artıştır.
Rusya Devlet Başkanı’na olan güvensizlik de aynı şekilde yeni boyutlara ulaştı. Hemen hemen tüm Polonyalılar Putin’e çok az güvendiklerini veya hiç güvenmediklerini (yüzde 97) söylüyor; buna hiç güvenmeyenlerin yüzde 94’ü de dahil. Polonyalıların neredeyse üçte birinin (yüzde 31) Putin’e çok fazla güvenmediği 2019’dan bu yana güvensizliğin derecesi de çarpıcı biçimde arttı. Artık neredeyse her Polonyalının Rus lidere hiç güveni yok.
Diğer taraftan, Rusya ve Putin’e karşı artan ihtiyatlılığın yanı sıra, Polonyalılar, ABD ile daha yakın bir ilişkiden yanalar. Polonya’da halkın yaklaşık üçte ikisi artık ABD ile yakın bir ilişkiye sahip olmanın, Rusya veya her iki ülkeyle yakın bir ilişkiye sahip olmaktan daha önemli olduğunu söylüyor. Yaklaşık on kişiden üçü her iki ilişkinin de eşit derecede önemli olduğunu düşünüyor ve halkın yalnızca yüzde 1’i Rusya ile ilişkiye öncelik vermeyi tercih ediyor. 2019’da Polonyalıların yaklaşık yarısı (yüzde 53) hem ABD, hem de Rusya ile yakın ilişkilerin eşit derecede önemli olduğunu söyleyerek gönüllü olmaya daha istekliydi. Bilhassa genç Polonyalılar, ABD ile yakın ilişkinin daha önemli olduğunu söylüyor. 30 yaşın altındaki yetişkinlerin yüzde 74’ü ABD ile yakın ilişki kurmanın daha önemli olduğunu söylerken, 65 yaş ve üzeri yetişkinlerin yüzde 63’ü de aynı görüştedir. Bu, Rusya’nın son dönemdeki politikalarının bu ülkenin Polonya halkını kaybettiğini göstermektedir.
Sümer Esin ŞENYURT
DİPNOTLAR
[1] Samuel Osborne (2016). “Russia could invade Poland ‘overnight'”, The Independent, https://www.independent.co.uk/news/world/europe/russia-could-invade-poland-overnight-report-claims-a7156131.html.
[2] https://gjia.georgetown.edu/2022/07/12/poland-russia-and-the-securitization-of-history-the-past-as-roadmap-for-the-future%ef%bf%bc/.
[3] https://www.wilsoncenter.org/audio/polish-russian-relations-move-reset-ruin.
[4] https://www.dw.com/en/presidential-plane-crash-gives-poland-and-russia-opportunity-to-reconcile/a-5466092.
[5] https://www.reuters.com/article/us-poland-smolensk-macierewicz-idUSKCN0VD1JM/.
[6] https://news.sky.com/story/polish-prosecutors-say-russians-deliberately-downed-presidents-plane-in-2010-10823403.
[7] https://www.reuters.com/business/energy/years-tensions-over-gas-between-russias-gazprom-poland-2022-04-27/; https://www.politico.eu/article/poland-russia-energy-gas-pipeline/.
[8] https://www.dha.com.tr/dunya/polonya-istihbarati-rus-casus-agini-cokertti-2222115.
[9] https://www.aa.com.tr/tr/dunya/polonya-da-rus-etkisi-yasasina-iliskin-degisiklik-tasarisi-parlamentonun-alt-kanadinda-onaylandi/2956926.
[10] https://gdh.digital/bir-basarisizlik-hikayesi-rus-istihbarati-polonyadan-gecen-silah-sevkiyatlarini-onleyemiyor-75632.
[11] https://www.turkiyegazetesi.com.tr/dunya/polonyada-rus-istihbaratina-calisan-en-buyuk-casus-ag-cokertildi-977987.